3 Ülke, 3 Bin Km.(Karahisar03,Erol.Muhammet)
Reklamlar
-
Öncelikle bütün arkadaşlara selam ve sevgilerimi iletiyorum. Motosiklet Net' de çok sevdiğim , saydığım ve görüştüğüm arkadaşlarımız var., ve sezon açılışı diyebileceğimiz, aktif olarak başka sitede yazdığım ama , paylaşım ile bilgi alışverişinin en güzelinin yaşandığı bu forumda da bu gezimizi müsadenizle paylaşmak istedim. Bulgaristan, Romanya ve Yunanistanı kapsayan 3bin km.nin üzerindeki gezimiz.
Öncelikle Şunu belirtmek isterim. Gezi sırasında Her her yerde Trafik kurallarına uyulmuş, Motosiklet ekipman ve koruyucu malzemeler her gezimizde olduğu gibi eksiksiz olarak kullanılmıştır.
Erol abi ve Muhammet abi rapor işini bana havale ettiler. Bende elimden geldiğince sizlere aktarmaya çalışacağım. Abilerim de yazdıklarıma katkıda bulunacaklardır elbette. Sadece ben yazmicam değilmiiiii. Neyse bir kaç ön bilgi vereyim. Gezi boyunca sayısını bilemediğim kadar resim çekildi. Kaskımda takılı olan Gopro ile güzel çekimler yaptım. Koruma demirinde takılı Çinpro ile de çekimler yaptım. ( Tam teşekküllü cevat kelle hesabı yani). O kadar çok video ve çekim varki, bunları işlemem ve yüklemem zaman alacak, peyder pey gelecek elbette. ( Gezi boyunca her akşam, resim ve video bacupları almak, cihazları şarz etmek beni hep uğraştırdı.
Hadi başlayalım.
Evet beklediğimiz gün geldi, ve birkaç gün önceden konuştuğumuz gibi, Çiğli den sabah saat 05 00 da teker döner dedik. Toplanma yerine ilk gelen ben oldum. Saat 05 03 de Muhammet abi geldi, 05 10 gibi de Erol abi geldi. Onların gecikmelerini videoya bile kaydettim. İlerleyen zamanlarda yetiştirdikçe ve işledikçe videolarıda yayınlayacağım.
Yolda ilk molamız.
Eceabat feribotundayız. Muhammet abi Bulgaristanda yol ve hava durumu vesair konularla ilgili Bulgar bir tırcı ile muhabbet ediyor.
Bu manzarayı görünce ,Yahu motorları bırakıp da Gemiylemi gezsek diye geçiriyorum içimden.
Geçen sene yemek yediğimiz Keşan daki köftecide yine mola verdik.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:36 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:34 ----------
Güzel bir yolculuktan sonra Kapıkuleye geliyoruz.
Sınır çıkışı sırasında piyango yine bana çıktı. Xray çıktı yine. Muhammet abi ve Erol abi ara bölgeye geçtiler. Ben geçen seneden tecrubeli olduğumdan , Xraye girip çıktık ve sınırı ondan sonra geçebildik. Ama bu sefer adamları ikna ettim ve çantaları çıkardım, yiyecekler var diyerek motoru boş olarak kontrole soktum. Bu olay esnasında ben Çinpro kayıtta idi. Bu videolarıda ileride yayınlayacağım. Henüz yüklemeleri bitmedi.
Haaa bu arada ben Xray den çıktım geldim, Erol abi ve Muhammet abi Freshop önünde beni bekliyorlar. Geldim diyolarki, biz senin konservelerden yemeyiz , neymiş Radyasyon varmış. (Bu arada bu olayı canlı yayınla birilerine aktarmışlar, hehal olsun ben sınırı geçmeden daha, olay Vstromtürkiye sayfasında yayınlanmış….. Helal olsun Karabatak Hakanım sana )
Bulgar tarafında Sigortalarımızı yaptırıyoruz. Önceki yer ara bölgede Bulgar kapısından hemen önce solda idi. Şimdi yeni kapı inşaatı sebebi ile geçici olarak bu barakalarda faaliyet gösteriyorlar. Bunun için kapıda motoru bırakıp yürüyerek gidip yaptırıp dönmeniz gerekir. Arası 100 metre kadar. Ama biz Pasaportları bırakıp, motorlarla gittik. Muhammet abi ve Erol abi gidip sigortaları yaptırdılar. Oradan kapıla yürüyerek gidip, benim Pasaportuda alıp geldiler sağolsunlar.
Neyse Freshopdan bişeyler almadık. Dedim bunlar hasta Rakı da istemediler.
Durum sonradan anlaşıldı tabiî ki. Bu resimde gördüğünüz market restoran gibi yerde Export rakı satıyorlar. Türkiyeden ithal. Free de 15 Ero olan 70’lik Yeni rakı, Bulgarda 10 Ero dan satılıyor. Ellerinde 3 şişe var biliyonuz mu. Her motora bir tane konuldu.
Evet yola devam ettik. İlk gün için 730 Km yapılarak Kırcaaliye vardık. Mestanlı da tepede otelimize yerleştik. Motorları kapalı garaja koyduk. Manzara süper. Hava süper. Akşama da çilingir sofrası deme gitsin.
Bu arada Muhammet abi Müzmin bir otel dedi, tertemiz aile oteli. Evet öyle idi hakikaten. Ama bizim odanın bulunduğu kattaki duvardaki resimler ne demek istiyordu….
Diğer katlardaki resimler usturupluydu.
Akşam muhabbet güzeldi.
Sabah yoldan bir küçük manzara. Temiz hava, yemyeşil doğa, içimize çektik.
(Devamı yolda)
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:53 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:36 ----------
İkinci parti resimleri de yüklemeye çalışıyorum.
===================================
Kaskını tak. İki damla ter akması Kan akmasından iyidir.
TB5DT
Reklamlar
-
helal olsun sayın abim, gezmeyi bilen adam başka oluyor.daha öncede BATUM gezini incelemiştim,çok hoşuma gitmişti yenge hanımın yanında o gürcü kız seni baya bir zor durumda bırakmıştı herhalde,gezilerini ilgi ile takip ediyorum emeğine sağlık ,saygılar...
-
Daha başından güzel gezi olduğu belli. Darısı bizlere paylaşım için şimdiden teşekkürler üstad
-
sailor33 adlı üyeden alıntı
Daha başından güzel gezi olduğu belli. Darısı bizlere paylaşım için şimdiden teşekkürler üstad
Ben teşekkür ederim.
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:27 ----------
mesut hoca adlı üyeden alıntı
helal olsun sayın abim, gezmeyi bilen adam başka oluyor.daha öncede BATUM gezini incelemiştim,çok hoşuma gitmişti yenge hanımın yanında o gürcü kız seni baya bir zor durumda bırakmıştı herhalde,gezilerini ilgi ile takip ediyorum emeğine sağlık ,saygılar...
İlginiz için teşekkür ederim. Umarım devamında gelen resimleride beğenirsiniz.
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:32 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:29 ----------
Sabah erken kalktık ve mestanlı merkezde birer kahve içtik.
Bu arada Muhammet abi öğretmeni ile karşılaştı. Sohbet , muhabbet , çocukluk günleri falan derken….. Muhammet abi öğretmeninden çocukluk günlerindeki yaramazlıkları için Şaplağı yedi. Tabi bu sahneyi çekemedik. Tekrarını da isteyemedik elbette.
Ardıdan yola çıkarak Kırcaalinin baraj kenarındaki başka bir köyüne yaklaşık 1,5 – 2 saatlik bir seyahatle ulaştık. Burada bizi Muhammet abinin dünürü karşıladı sağolsun.
Biz geldiğimizde Kuzu çevriliyordu. Yaklaşık 3 saattir dönüyormuş.
Kuzunun pişmesi 6 saat sürdü.
Bulunduğumuz yerin Resminin resmi buda,
Vstrom toplantısımı desek, kuzu toplantısımı artık adını siz koyun.
Masa kuruldu, buradaki resimleri az koyuyorum.
Rakılar , öncesinde birer kadeh Mastika, Adam gibi oturduk, adam gibi içtik, adam gibi kalktık. Kişi başı 50 lik ve domuzsıkısı mastika içmişiz. Masadaki arkadaşların sonundaki yorumu ; Adamlar gazoz içti sanki, hiç sallanmadan kalktılar. Ağızları ile içiyorlar mış.
Bu arkadaş göl kenarında evi olan bir Bulgar doktor. Ama uçtu, muhabbet gırla, Videoları becerebilirsem esas orda görüntüler var. İsraile gitmiş, orada bir müddet yaşamış, kaçak Mısıra gitmiş orda 5 yıl kalmış vesair vesair. Ama benim Nargileyi içerken güzel güzel demeyi iyi biliyor du. Buldu beleş nargileyi.
Evet bu masada nargile keyfi olmazmı hiç. Biz bu geziye yiyip, içip, gezmek, yol yapmak için çıktık madem, bende Nargilemi fırsat buldukça yaktım. Deymeyin keyfime…
-
super gezi olmus.
ellerinize saglik.
devamini sabirsizlikla bekliyorum!
-
Sabah erken kalktık. Ortam öyle iyiydi ki, mezelerde kuvvetliydi sanırım baş ağrısı falan yoktu hiçbirimizde. Yola koyulduk ve istikamet Kırcaali. Kırcaali merkezde Pazar yerine uğradık. Ben motorların başında kaldım. Muhammet abi ve Erol abi pazara gittiler. Sözde fındık fıstık, badem alacaklar. Bu arada su da alacaklar . Benim boğazım kurudu.
Onlar Pazar yerine girmeden önce ben biraz Pazar fotoları çektim.
Pazar yerinde her satıcının tezgah yeri aynı yapılmış, standart yer ve mikana sahipler. Çok düzenli geldi.
Ben bekliyorum Muhammet abi ile Erol abi su getirecekler diye. İlerleyen fotolarda görürsünüz, onların makinadan aldım. Muhammet abi yine yiyecek bişiler bulmuş. Tavuk kızartmaların başına gitmişler.
Pazardan sonra rotamız Mestarlı ve Muhammet abi Köftesi ile meşhur başka bir köye gidiyoruz. Adını unuttum Muhammet abi sen yazarmısın.
Köftelerin porsiyonu Yarım kiloyu geçiyordu. Yemedik, seyrettik . Yok daha neler. Parmaklar yendi.
Daha sonra Erol abinin Dedesi Yunanistan Gümilcineden göç etmiş. Buraya da Bulgaristanın bir köyünden gelmiş. 6 Sene gümülcineden sonra Türkiyeye gelmişler. İzlerini bulalım dedik. Sora sora Bağdat bulunur derler ya doğruymuş. Yunan sınırına yakın bir konumda Erol abinin dede köyünü bulduk.
Köy camisinden birkaç görüntü.
Dahasonra köyde oturmakta olan 20 kadar haneden, Erol abinin dedesinin kardeş çocuklarını bulduk. O anki manzara anlatılmaz. Nereden nereye. Ve teyzenin sözleri hepimizin gözlerini doldurdu. Süzülen yaşları sakladık birbirimizden.
Şöyle diyordu: Dede hep, Kardeşlerimiz var, kaybettik, Yunanistana gittiler, ordan belki Türkiyeye. Ama çocukları mutlaka bir gün gelip bizi bulurlar der durur diyor du.
Evet Erol abi de buldu onları. Sohbetler edildi, eskiler akrabalar anlatıldı. İsim adresler alındı. Bu sahne bambaşka idi.
Bizi Erol abinin Dedesinin evine götürdüler. Zamana inat yıkılmamış. Torunları görsün diye Canı olmayan ama Ruhu olan ev ayakta kalmış. Dedesi buradan giderken evi bırakıp gitmiş. Satmamış. Erol abi ev sahibi oldu. İşte eviniz gelin dediler, senin dediler Erol abiye.
Duygu yüklü, gözlerimizi dolduran bu güzel günü artık yol yaparak ve konaklayarak bitirmemiz gerekiyordu. Erol abi köyünün suyundan kana kana içti ve yola revan olduk.
Mestanlı yakınlarında geçerken gördüğümüz gölet kenarında villalar bulunan yere geldik. Ve burada konaklamaya karar verdik. Bu arada hemen her akşam Çantalarda bulunan rakılar eksilmeye devam etti.
Manzarası ve tesis hali ile çok güzel bir yerdi. ( Fiatıda çok uygunda sanırım 40 yada 50 Leva idi. Yani Üç kişi için adam başı 15 TL karşılığı bişey düştü.
Bundan sonraki resimlerde biraz sıra karışık olmuş herhalde.
Gece Muhammet abi Türkiye ile uzun telefon görüşmeleri yaptı. Oğlu Bekir in ayağındaki problem, iş yoğunluğu sebebi ile kötüleşmekte haberini aldı. Durum değerlendirmesi yaptı. Bizde dönmen gerekiyorsa dönmelisin dedik. Muhammet abi bu sıkıntılı durumu ancak dönüş yaparak çözebileceğinden böyle bir karar aldı. Sabah onu yolcu ettik. Artık bundan sonra gezinin kalan kısmına Erol abi ile devam edeceğiz.
Ve Mestanlıya inip birer kahve içerken sonraki rotamız hakkında konuşuyoruz. Bakalım spontone gelişen kısımlarda Vstromlarımız bizi nerelere götürecek.
===================================
Kaskını tak. İki damla ter akması Kan akmasından iyidir.
TB5DT
-
Mestanlı yakınlarında konakladığımız yerden bir iki panoromik görüntü daha verelim.
Evet Muhammet abiyi yolcu ettik. Erol abi ile devam ediyoruz demiştik.
Evet yola koyuluyoruz. Rotamız, Kırcaali, Hasköy, Eski Zağra, Kazanlık. Buradan Shipka ya geçeceğiz. Shipka Savaşının olduğu yerleri gezmek, oradaki anıtı ve müzeyi görmek istiyoruz. Erol abide Shipka nın manda yoğurdunun meşhur olduğunu duymuş, ondan tadalım istedi.
Shipka savaşları 1877-1878 yılları arasında 4 ayrı savaşın cereyan ettiği. Osmanlı Rus savaşları. Eğer Ruslar burayı geçebilse idi, yolları Edirneye kadar açılacaktı.
İşte anıttan görüntüler. Kale olarak yapılmış 7 kattan oluşan yapının içi, her katı bir müze olarak düzenlenmiş. Tamamının video çekimini yaptım. Onlarıda yayınlamak istiyorum.
Shipka gezisinden sonra, mükemmel orman yolları, mükemmel virajlar eşliğinde yolumuzu Tuna kenarına Ruscuk’a uzatıyoruz. Hedefimiz Ruscuk. Ruscuk Tirnova kavşağından sonra her 5 tırdan 2 sinin Türk tırı olduğunu görüyoruz. Yolda Türkiyedesiniz rahat olun. Yol boyunca bakıyorsunuz, Alinin yeri, Velinin yeri, Kapadokya tır parkı, Hacı usta tır parkı vs. vs. yollar dolu.
Hatta Erol abi ile Türk tırlarının durduğu yol kenarında bir yerde duralım bir selam verelim dedik. Yol boyunca her geçtiğimiz tırla plakaları farkediince selamlaşıyorduk zaten. Durduk bir yerde ama keşke durmaz olaydık. Bir iki tırcı araçlar çalışır durumda duruyor. Masada oturmuşlar, bir küçük bina, perdeler çekili. Neyse uzatmıyalım. Selam kelam faslı, bizde saf saf kolay gelsin işiniz zor falan diyoruz tabiî ki. ------Tırlar niye çalışıyo falan,
--Adamlar saat doldu bekliyoruz diyo. (Külliyen yalan stop etimi Türkiyeden online hemen görünüyo ya neyse)
-- Sonra bi gariplik var belli oldu. Ağabeycim içeriden kulakları küpeli bir zat, çıktı. Hııı durumu geç çaktık ya neyse. Meğer Yol kenarı seyyar Umum evi önünde durmuşuz yavvvv.
Erol abiden işaret tüyelim. Dururmuyuz.
--Tırcı kardeşlerim, Kolay gelsin işiniz zor. Ekmek derdi nede olsa. Hıııı….
Ruscuk da Rusların eseri bir 20-30 katlı otelde kalıyoruz. Garajı var , güvenli ama acayip sivri sinek var. Otelin penceresinden baktığımızda Tuna kıyısındayız zaten. Tuna nehri akıyor , akıyor… Bizi tarihin sayfalarında, Tuna nehri akmam diyor diye mırıldatıyor. Akşam Ruscuk u turladık.1 Mayıs etkinlikleri falan vardı her yer gençlerle dolu. Eğleniyorlar. Biz turumuzdan sonra standart Arien diye okunan ama garip yazılan o meşhur biralarından götürüyoruz. Haaa arien birası bizim para ile 1,20 Tl, Efes te vardı oda 1,40 TL idi sanırım. ( Utanmasak motorlarada dökecektik bee).
===================================
Kaskını tak. İki damla ter akması Kan akmasından iyidir.
TB5DT
-
-
Devamını ve videoları bekliyoruz
-
İşte Ruscuk ta kaldığımız otelin bir resmi.
Romanya tarafına geçerken sanırım fotoğraf makinalarını fazla çalıştırmadık, ama kamera çekimleri var onlar gelecek elbette.
Romanya sınırı.
Yolda dayanamıyoruz bişeyler atıştıralım diyoruz.
Neyse Erol abiye abi ne içersin diye soruyorum;
--Çay demliyeyiim,
--Kahve yapayım,
-- Abi Fındıklı Neskafeye ne dersin.
--Yoksa çorbamı yapayım, Mercimek, Ezo gelin, Dometes, yada Kremalı mantar,
-- İstersen Salep yapim abi.
Erol abi kızdı, kızdı, yeter yav, ezdin bizi be. Nerde taşıyon bunları. Offf.
Tamam abi Çay, peynir ekmek, helva ok abiii..
Yolda bizi ilaçlama yapan uçak kırşıladı. Sinekleri bitirememişler ama..
Bükreş’ten görüntüler.
Dedim kırmızı arabalar falan çoğalmaya başladı diye yaaaa. İşte Kırmızıyı gören geliyo , gören geliyor. Mat siyaha bakan yok. Erol abi önüne gelene soruyor, hangisi güzel diyerek. Emin olun hemen hepsi Kırmızı diyor. Bu sahneyi Bulgaristan da Anton isimli bir zıpırla da yaşadık. Dedim bunda Romenlik var abi geç sen geç. Ama öyle işte.
Evet yolda mola verdiğimiz, bir kavşakta galericiyi dolanıyorum. Arabaların fiatlarına bakıyorum. Bu Getz 4200 Leva. Yani Bizim paramızla 5000 Tl. civarı.
Bu Mercedes 3900 Leva 4bin küsür eder.
Bu Reno 3999 Leva. 4800 Tl gibi. Fiatlar nasıl dersiniz.
Evet İşte Bulgaristan-Romanya arasındaki Tuna nehri üzerindeki uzun demir köprü. İçinden geçerken, demirin aldığı şekil ve mimari, insana soğukluk veriyor. Demir perde adını hemen köprü ile alakalandırıyorum. O kadar birbirine uyuyorki. Soğuk, çok soğuk.
Evet bundan sonra hızlı ve akıcı bir seyir ile Rotamız Sofya oluyor. Geçen sene kaldığım Sofyadaki oteli Navigasyona giriyorum. Mevsim turizm açısından hızlı olmadığından problem etmiyoruz. Olmaz ise başka yere bakarız diyerek sıkıntı yapmıyoruz,
Akşam biraz Sofya turu yapıyoruz. Gece iyi bir uyku çekip sabah yola hızırlanıyoruz. Sabah motorların kontrolü ve Yağlama faslından sonra ver elini Yunanistan Selanik diyoruz.
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:21 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:18 ----------
Sofyadan hareket ettik ve Yunan sınırına kadar bir, iki kısa mola ile geldik. Yolda Rus bir motorcu grup vardı ve bizim aramıza girdiler. 4-5 motorcu idi. Versy vardı sanırım 1 tanede XT olabilir. Çılgınca gidiyorlardı. Bizim motorlar yüklü ve biz kurallara uyarak seyir yaptık.
Neyse Yunan sınırına vardık. İlk sınırdan ben geçtim. İlerde beklemeye başladım. Erol abi gelmiyor, derken bir ses falan duydum gürültülü sesler. Sanki bağrışma gibi. Eyvah dedim, Erol abi Yunanlılarla kavga ediyor kesin.
Sonra işin aslı anlaşıldı. Yunan gümrükçüye Erol abi Yunanca selam diyor, sempatik geliyor , ardından Gegas muhabbeti yapılıyor. Erol abi Akhisar Spor. Gegas iyi topçu falan diyor. Yunan gümrükçüler, polisler toplanmış, muhabbet kopuyor. Erol abi Popi oluyor gümrükte. Bir kırmızı halı sermedikleri kaldı. ( Sinir sinir)
Selanik’e doğru sakin sakin yol alıyoruz.
Selanik’te o kadar çok Vstrom varki. Ama çoğunluğunda depo üzeri deri kılıflı. Bunun yanında çoğunluğu da koltukları özel yaptırmışlar. Görüntü olarak çok rahat ve ergonomik görünüyor. Belki birazda sele yüksekliğini düşürmüş olabilir.
İşte birkaç detay resim daha.
Selanik kordonundan görüntüler.
Biz beyaz kulenin seyrinde iken, gençler hiçbir şeyi umursamazca keyfinde.
Çalışan Komşularımız da var. Yunanlı hanımlar işin temizi , pisi yok diyorlar.
-
-
Son zamanlarda okudugum en guzel gezi basliklarindan, imrenilesi...
Bu kadar cabuk arka sayfalara dusmesi uzucu, herkes okusun boyle guzel gezileri
-
okuduğum en uzun gezi anısı.
süper olmuş bakarken sanki gezmişcesine ben yoruldum ellerinize sağlık.
-
süper bir gezi tebrikler
-
-
ihtiyacımız vardı güzel gezi günlüğüne çok güzel bir gezi olmuş
-
çok güzel bi gezi olmuş,tebrik ederim darısı bizlere inşallah.nasip olursa 30 haziran sabahıda bizler 4 motor Turhallı motorcular ihtiyar heyeti,olarak o yollardayız...
-
Güzel gezi olmuş tebrikler.
Paylaşım için sağolasın
-
Fotoğraf ve anlatım o kadar anlamlı ve akıcıydı ki sizlerle beraber gezideymişim gibi hissetim.
Paylaşım için teşekkürler. Her şey gönlünüzce olsun.
-
mükemmel bir gezi olmuş emeğinize yüreğinize sağlık kazasız belasız geziler diliyrum
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)