İki Teker Günlükleri ; Şavşat,Artvin,Karagöl,Macahel..
Reklamlar
-
İki Teker Günlükleri ; Şavşat,Artvin,Karagöl,Macahel..
Uzun zamandır en çok istediğim şeylerden biriydi bu.. Motora atlayıp yaylalarında çadır atıp konaklayarak Karadeniz'i fotoğraf çeke çeke gezmek. İnsanlarını,doğasını, güzelliklerini, yollarını yaşayabilmek. Üstelik geçen yıl bu zamanlarda Mirgün Cabas buraları gezerek program çekmiş ve ben o günden beri buraları görmenin hayaliyle yaşamaya başlamıştım..
Ramazandan önceki son haftasonuydu.. Ramazandaki 4 haftasonu gidememe ihtimalim yüksekti ve daha sonra araya bayram falan girecekti. Kendimi eylülde bulacaktım ve eylüldeki hava şartları ben gitmek istesem bile ne derece izin verecekti bilmiyordum.. Temmuzun ortasında bile 30kg/m2 dolu yağdığını düşünürsek eylül beni korkutuyordu açıkçası.
Bir çok soru vardı ve onları cevaplaması 3-5gün sürmüştü; nerelere giderim,yollar nasıldır, nasıl yaparım, iki güne sığar mı vs vs bir çok soru var idi. Üstelik çadır,mat vs hiç biri yoktu..
3-5 gün karar verme aşamasından sonra cuma sabahı kararım netleşti ve 'ne olursa olsun gideceğim' dedim. Hayalini kurduğum coğrafyaya bu kadar yakınken başka karar vermek zaten olmazdı
Cuma günü çadır ve mat almakla başladım işe. Zaman kısıtlı olduğundan migrostan gerekli eşyaları edindim. Öğleden sonra rotayı çıkardım, nette gideceğim yerler hakkında ufak bir bilgi araştırmasından sonra cumartesi sabahını beklemeye başladım..
Nereye mi dönecek tekerim?
Kars Ardahan arası Türkiye'nin en yüksek geçitlerinden geçip,
Ardahan'dan Şavşat'a Doğuanadolu ikliminin bıçak gibi kesilip Karadeniz ikliminin başladığı noktadan ilerleyip,
Motorcular için Dünya'daki en iyi 10 rota arasında gösterilen Sahara Milli Park bölgesinin virajlarında sürüp,
Şavşat Artvin yolunun hemen yanında olan Türkiye'nin en büyük, Dünya'nın ise en büyük 3. barajı olan Deriner Barajı'nı görüp,
Karagöl'de bir gece çadırda konaklayıp,
Unesco'nun Türkiye'deki tek Biyosfer Rezerv Alanı olarak koruma altına aldığı Macahel'e gideceğim.
Devamı gelecek...
Reklamlar
-
Saat 07.00'ye yaklaşırken çadır mat ve tripodun sabitlenme işi bitmişti..
İçimde tatlı bir duygunun yanı sıra yeni yerler görmenin heyecanıyla koyuluyorum yollara.
Saat 7.00'da teker döner..
Kars - Ardahan arası kareler..
Büyükbaş buraların temel geçim kaynağı olduğundan yok yaygın ve bü yüzden bir çok defa yavaşlamak hatta bazen de durmak zorunda olduğum oldu
Taş evler hep hoşuma gitmiştir. Bir foto çekip yola devam
Ardahan kavşağı. Az bi yolum kaldı. Ardahan'da biraz durup hem mola hem biraz şehri gezmeyi planlıyorum..
Ardahan..
Bayağı küçük olduğunda gezilecek pek bir yeri yok Bi çay molasından sonra yola devam edeceğim.
Abiye fotomu çekmesi için verdiğimde bayağı bir uzaklaşıp da çekti, kendi reklamını da yapacakmış
Tavsiye edilesi bir yer, çay güzeldi..
Gooogle Çorapları
Çayımı içip, malum soruları cevapladıktan sonra yola çıkıyorum tekrar
Yakıt ikmali. Boş şişemi de burada doldurduktan sonra Şavşat'a doğru yola koyuluyorum. Hep yaylalar ve dağlar olacağı için yedek benzinimi aldım, nolur nolmaz
İşte doğuanadolunun bittiği ve karadenizin başladığı ilk nokta..
Bulutlar gözüktü
Yavaş yavaş alcalıyorum..
Cesetlerimi dağ elcik korumada görmeniz mümkün :D
Sahara Karagöl Milli Parkı'nın bulunduğu bu parkur, motorcular için dünyada gösterilen en iyi 10 rota arasında. Nordkapp'ı aratmayan virajlar, çamlar , serin hava herşey dörtdörtlük bu etapta. Asfaltı değerlendirmeye almıyorum tabi :(
Keşke bu kadar çabuk bitmeseydi :(
13-14-15 Temmuz'da 22.si yapılan Şavşat Şekerpancarı Festivali'ni görüyorum ve dalıyorum
Fest alanından kareler..
Yarım saat oyalandıktan sonra yola koyuluyorum tekrar. Ben ilk geldiğimde daha yeni yeni kuruluyordu festival, o yuzden fazla vakit kaybetmeden dönüşe saklıyorum festivali
Dinlenme alanı..
İzleme alanı..
Bir gurup yaştaşım foto çekilmek isteyince geri çevirmiyorum tabi ki ;)
İzleme alanın aşağıdan görünüşü.
---------- Mesajlar birleştirildi - 08:21 ---------- bir önceki mesaj zamanı 08:16 ----------
Ve Şavşat..
Durmadan geçiyorum Şavşat'ı. Daha yolum uzun,ışık kaçıyo, vakit kaybetmeden Karagöl'e gidip çadırımı kurup fotoğraf çekmem için fazla oyalanmamam lazım
Şavşat'ı 10 km kadar geçtikten sonra az önceki doğadan eser kalmıyor.
Buralar yakın zamanda sular altında kalacak..
Artvin izleme alanı..
Artvin gözüktü
Yapımı 14 yıl süren ve 249mt'lik yüksekliğiyle Türkiye'nin en büyük ve Dünya'nın en büyük 3. barajı olan Artvin Deriner Barajı'nın bir kısmı.
Türkiye'de sadece bu bölgede yetişen yüzlerce bitki yok olmanın eşiğinde. Ve bir çok yerleşim yeri de sular altında kalacak yakın gelecekte.
Ayrıca, National Geographic'in ''Mühendislik Harikaları'' serisinde yer edinmiş bir yapı Deriner Barajı..
Barajı görüntüleyemediğim için üzülmedim değil..
Artvin'e tırmanıyorum tabiri caizse
Caiz caiz :D
Artvin çok garip bir şehir Dağın başında bir şehir ve yolları mahalleleri dağdan aşağı doğru uzanıyor.
Her şey eğri burda Adam çay getiriyor çay kayıyor masada, ayran keza öyle Ekmek sepetini tabağı hiç söylemiyorum bile, yemek yerken aynı zamanda bir savaş içinde insan
''Tabiata Saygı Aklın Gereğidir.''
Tam iniyorum durup su aldım büfeden. Benim yaşlarda bir gençle ayak üstü muhabbet 3-5 dakikda.. ''Abi buralara kadar geldiysen Kafkasör'e gitmeden kesinlikle gitme derim'' dedi. Nedir ne değildir bu Kafkasör, nerdedir uzak mıdır yakın mıdır ? Boğa güreşlerinin yapıldığı, moto fest'lerin olduğu, offroad'çıların offroad parkurlarının olduğu, bolca piknink alanının bulunduğu bir yer imiş.. Bu duyduklarım karşısında zaten son iki sorumun önemi kalmıyor Ve tekrar yukarı doğru çıkıyorum
Ve Kafkasör.
Tabi geçen hafta imiş buranında festivali. O yüzden pek kalabalık değil bugün ve pek bi esprisi yok. Buraya kadar gelmişken biraz dinlenip suyumu içip tekrar iniyorum..
---------- Mesajlar birleştirildi - 08:23 ---------- bir önceki mesaj zamanı 08:21 ----------
Hedef Borçka.
Borçka yolunda sık sık tünellerle karşılaşıyorum..
Borçka'dayım. Rutin mola + su durumu
Karagöl'e tabii ki
Demin 25km yazıyordu şimdi 28'e çıktı ) Gittikçe artan yola ilk defa şahit oluyorum
UNESCO Biyosfer Alanı dediği yer Macahel yani Camili Bucağı,buna ilerde değineceğim.
Şavşat'ın 10 kmsinde başlayan anti yeşillikli yol Borçka'ya kadar devam etmiş idi. Karagöl sapağından hemen sonra tekrar o Karadeniz iklimi hakim oluyor.
Yollar..
Ne olduğunu anlayamadığım bir icat Tabi ki ''meyd in laz uşau'' :D
Oh oh yükseldikçe mükemmelleşiyor doğa ;)
Karagöl'deyim.. Karagöl, Borçka-Macahel yolunu 22.km'sinde. Yol toplamda 48km ve sürekli ormanların arasında virajlı yollar, en güzel etabıydı gezinin, Sahara KAragöl Milli Park hariç ;)
5km içeri gireceğiz daha. Bu yolun yarısı taş döşeli diğer yarısı gittikçe bozulan bir stabil yola sahip..
İşte geldimm Bugün için kontağı kapayacağım az sonra. Giriş+Çadır konaklama ücretini verdikten sonra gölün yanına gidiyorum.
Giriş : 4tl
Çadır Konaklama Bedeli : 15 tl.
Daha da açmam kontağı bugün Koltuk çok yordu beni bugün, tahta mübarek
Çocukların etrafın ilgisi üstümde şu dakikalarda.. günü birlik gezi için gelenlerin arasından bir ağabey muahbbete geliyor ve laf lafı açıyor malum soru ve cevaplar Kendi askerliğini Reyhanlı'da yapmış. Kasr'lı olmasına rağmen ilk defa gelmiş Karagöl'e. Benim Hatay'lı olduğumu duyunca defalarca utancını dile getirdi, herkes nerelerden geliyor ben daha ilk defa 40 yaşımda geliyorum dedi Ya ağbi olur,dert etme, ben de Reyhanlı'ya hiç gitmedim dedim ve konuyu tatlıya bağladık :D
Bu yol,,
şu karşıdaki düzlüğe gidiyor ve tam bi bataklık
Üç beş foto çekildikten sonra bekçi abimle başladık çadırı nereye kurmalıyız muhabbetine. Bana arkada gölden uzak manzarasız bir iki yer gösterdi.. İçimden dedim bunun için mi geldim buraya kadar
Dedim abi yok olmaz daha yahşi bir yer lazım Aslında aklımdan bir yer geçiyor ama olur mu olmaz mı tartıyorum kendi içimde..
[URL=http://img210.imageshack.us/i/karadeniz117.jpg/]
[/URL
-
Ve Sonuç :
-Abi ayı falan çıkmasın bak,buralarda dolu ayı var
-Yaw uşaum bir şey olmaz daa,çikarsa da bi isluk çalarsun ben gelirum
-Abi ben ıslık bilmiyorum,birşey olursa korna çalıp sellektör yaparım sen anla artuk :D
-Tamam daa :D
Sonuç olarak önce motoru boşalttım, ormanın içinden bataklık olan yoldan önce motoru daha sonra kendimi ve eşyaları götürdüm ve ufaktan çadırımı kurup eşyalarımı yerleştirip keyfime baktım..
Ama yarın o motoru ordan çıkarmak bana eziyet olacaktı ve ben bunu bilmiyordum Aslında birileri süreklı fısıldıyordu ama duymamazlıktan gelip 'çıkarırım ya ne olacak ' dedim
Çok amaçlı tripod
Kamp alanındayım, bekçilerin oldugu yere giden yol.
Biraz foto..
Tekrar bekçi abilerin yanına gidiyorum. Çünkü yanıma ne yiyecek ne içecek bir şey aldım ve burada hiç bir şey yok :( Nasıl böyle bir hataya düştüm ben de anlamadım ama heyecanıma verdim gitti :D
Neyse Allah'tan akşam sıcak yemek pişiyor ve bekçi abiler normalde içeri geçilmesi yasak olan bölüme beni alıp bir güzel ağırladılar.
Çok fena acıktım, öyle böyle değil.. Motordayken hissetmedim ama indikten 10 dakka sonra ziller çalmaya başladı
Ha bu arada tanıştırmayı unuttum, ikizim
''Ver o anahtarı!''
''Al alabiliyorsan''
Ghost Rider mı ne :D
Yemeğin pişmesini bekliyorum, o sırada foto falan çekiyorum vakti öldürmemek adına..
Ha hayret dayan, az kaldı yemeğe
Nihayet beklenen ses Hemşerum yemel hazur cel :D
Koşa koşa geçiyorum içeri. Masada bi salata var.. Çok merak ediyorum yemeği, hani bi de çok acım ya o yüzden yemeğin ne olduğu şu an beni fazlasıyla ilgilendiriyor ve bir yandan da güzel bir yemek olması için içimden dua ediyorum
Ulan inş güzel bir yemek vardır da şöyle bir yerim bi daha yerim oooh mis gibi doyururum karnımı diyorum
Bekle bekle daha birşey yok.. Soramıyorum da ayıp olcak diye
Bekçi abiler de pişti oynuyor bu arada ve kavga kıyamet kopuyo
Sinirlerim boşalıyor bi yandan açlıktan ağlama raddesindeyim bi yandan da karşımda iki karadenizli pişti oynuyor ve bir tanesi sürekli üçkağıt peşinde :D
Neyse,, kendim için büyük alem için küçük bir macerada olduğumu hatırlatıyorum kendime ve gülüyorum
İşte beklenen an, tencere geldi :D
Kafam sağa sola oynuyo içini görmeye çalışıyorum, ve kapak açılıyor.. MAKARNA.!? Sadece makarna,bildiğin haşlanmış makarna, ne salça ne sos ne de başka iştah açıcı madde var içinde. Ulan vay .... diye söyleniyorum içimden..
Ben normalde bile makarnayı fazla sevmem ve bu makarna bile değil..
Yapacak birşey yok el mahkum yiyecem artık :D
Elemanlar tabaklarına koydular makarnayı öylesine yiyorlar, haşlanmış makarna ve ekmek.. Ben şaşkınlıklar içerisinde tabi :D Biri de toz şeker serpmez mi makarnaya Ben bir kez daha dumur :D
Daha sonra yemek yapan ve bekçi olmayan abi kişinin elinde ketçap belirdi ve bana bayram geldi
Ketçap sıkıp yedim, ve o makarna o ana o kadar güzeldi ki, anlatamam.. Bi an dedim acaba Survivor'da mıyım ben
İşin özü ben o makarnayı unutmayacağım ve tadını her zaman hatırlayacağım ;)
Yemeği yiyip abilere teşekkür edip gidiyorum çadırıma. Hava iyice kararmış,ortalık zifiri karanlık, ne ay var ne de ışık. Ve bataklıklı ormanın içinden geçen yoldan kamp alanıma gitmem gerek. Telin fenerini kullanacaktım, şarjı bitip kapanınca bekçi abi gene imdadımda İçeri dönüp fener sorduğumda benim telin feneri var ben götüreyim seni dedi. Ne diim böyle çıkar olmadan insanlık için yapılan hareketleri uzuuun bir aradan sonra görüp yaşamak çok iyi geldi..
Saat 10 suları ve geçiyorum çadırıma,yarın 4te kalkıp uzun pozlama yapmayı ve 7 gibi de yola çıkmayı düşünüyorum..
Kaldığım yer çok ıssız ve ormanın içi. Karşı tarafta bekçi kulubesini ışığı küçücük kaldı..
Ben her önleme karşı motoru çadırın ormana bakan kısmına gelecek şekilde çektim, geriye kalan üç cephede su var zaten
Kendimce önlem alıyorum..
İleriyi bilmem ama şu ana kadar yaptığım en büyük çılgınlıktı orada çadır kurup bi başıma kalmak..
Ne gerek var diye sordum kendime, daha sonra bunu yapmayacaksam niçin buradayım deyip susturudm kendimi.
Sabahın ilk ışıkları. Fermuarı açınca karşımda koruyucu kalkan olarak koyduğum motorum
4.30da kalkıyorum. Ama hava çok aydınlık :( Uzun pozlama için müsait değil, ND filtre de yok yanımda.. Kısaca o iş yatıyo, inş bir dahaki sefere..
Sabah yağmurla başlıyorum güne,hava çok soğuk ve titriyorum.. 15 dakka için ateş yakmayı bile düşündüm o kadar çok üşüdüm.
Strobist için iyi bir mekan
Ama gelgelelim tetikleyici bir kaç milisaniye geç tetikliyor ve flaş fotoya yansımıyor.. Aldırış etmiyorum ve sinirimin bozulmasına izin vermiyorum bu durumun.
Hava biraz ısınıyıyor bulutlar dağılınca yüzünü gösteren güneşin sayesinde..
İşte dünden beri benimi kemiren ana geldim İleride tahtalar ve ilerisindeki rampa gözüküyor.
BAtaklık falan çok etkilemiyor aslında, durmadığın sürece her türlü gidiyor benim demir at.
Hadiseye gelecek olursam; bir defa yan yattım çamura, 1 saat ve bayağı ter kaybıyla sonuçlandı ilk denemem. Saat 5 buçuk, in cin top oynuyor, ne yardım isteyecek biri var ne de çıkabiliyorum. Ağaçların kökleri toprak üstüne çıkmış ve teker orayı tutmadığından kayıyor. Deminki yağmur da kabak gibi etmiş her yeri..
Ormandan tahta destek toplayıp tekerin altına koysam da nafile, herşey ıslak v çamurlu.. Bekçi abi beliriyor aklımda yanan ampülün içinde bi anda Saate bakıyorum,daha çok erken. Ve günlerden pazar. Bugun herkes geç kalkar doğal olarak.. Çağırsam mı çağırmasam mı çok kararsızım.. Ama gene el mahkum yapacak başka bir şey yok Arka teker zaten yer yaptı, motoru olduğu gibi rampada bırakıp bekçi ağbiyi uyandırmaya gidiyorum Utana sıkıla camına vurup adamı uyarıyorum, yüzü hala aklımda ve gülüyorum Bi yandan da kızıyorum kendime insanları dünden beri esir aldıım için
Abi sağ olsun hemen çıkyor dışarı ve yürüyoruz motora doğru..
Kendi arkadan ittirecek ben de hem yitip hem de gaz vererek kurtaracaz. Plan bu
Geçiyo arka tarafa ve ben veriyorum gazı veriyorum gazı BAtaklık haliyle ve bizim bekçi abi ilk gazı vermemle çamura batar Ben sukut..
Bu iş böyle olmayacak uşaum, biz bunu diğer taraftan geçirelum oldu ilk tepkisi
Diğer yol var ama nasıl olmuşsa ağaç tam 90 derece yatmış ve kopmamış da.. ne kırılıyo ne kalkıyo..
Benim bekçi geçti ağacın altına , ben de söktüm aynaları, 3-2-1 bekçi ağbi ağacı kaldırı ve ben motoru altından geçiririm, daha sonra hiç durmadan kulubeye kadar ilerledim. Bir defa dursan batacak çünkü alet )
Sonunda çıkardık, önde bir şey yok ama ..
arka batmış durumda
Bekçi kişisini aşağıdaki fotoda görmeniz mümkün
Hava o kadar soğuk ki makineyi elime aldığımda hemen buğulanıyor.. Ben de bir o kadar sıcakladığım için bu durumu normal olarak karşılıyorum
Daha sonra bir süre sonra makineye dokunmuyorum ve ben normal sıcaklığıma döndüğümde son fotoları çekiyorum Karagöl'deki..
Bekçi ağbi son kıyağı olan foto çekimini de yaptıktan sonra helallik alıyor ve ayrılıyorum.
Macahel'e gideceğim..
Unesco'nun Türkiye'deki doğal yaşam alanı olarak belirlediği ve koruma altına aldığı tek yer(tr'de) olan Macahel.
Ama önce koca bir dağ var aşmam gereken. Daha sonra tekrar alçalıp Macahel'e varmış olacağım.
Hava bayağı soğuk..
Aylardır,belki de yıllardır erimeyen karlar..
İnişe geçtim
Alçaldıkça güzellikler çıkmaya başlıyor gün yüzüne..
---------- Mesajlar birleştirildi - 08:27 ---------- bir önceki mesaj zamanı 08:25 ----------
Daha bayağı var. Ve yollarda sürekli çalışma var..
Ve Camili Bucağı- Macahel..
Biraz turlayıp foto çekiyorum..
Macahel hakkında biraz daha bilgi vermek gerekirse;
UNESCO'da yapılan toplantılar sonucunda, Gürcistan sınırı yakınlarındaki Karçal dağı eteklerindeki Camili köyüyle birlikte, 17 ülkeden 22 site daha dünyadaki koruma altındaki biyosfer rezervi içeren bölge ilan edildi.
Dünyada şu ana kadar 102 ülkeden 482 site, UNESCO'nun biyosfer rezervi koruma alanı içinde bulunuyor.
Bitki örtüsü, hayvanları, doğal hayatı, ormanları ve çevre bilincine duyarlılığı nedeniyle tanınan Camili köyüyle, Türkiye'den de ilk defa bir bölge UNESCO'nun bu alandaki koruma siteleri içine girmiş oldu.
UNESCO, "biyosfer rezervlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla, ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığı arasındaki çatışmaların, sürdürülebilir bir şekilde çözülmesine dönük temel bir yaklaşım oluşturulmasını" hedefliyor.
Konukevi boş kalmıyor sürekli turlarla buraya gelen insanlar var. Geceliğini sorduğumda 85 tl dedi yetkili...
Yol boyunca boynumu ağırtması pahasına boynumda taşıdığım foto makinemi artık çantama atarak seri bir şekilde Kars'a dönüş yoluna geçmeyi planlıyorum. Yaklaşık 5 saatlik yolum var. Fazla oyalanmamam gerektiğinden ve geldiğim yoldan geri dönecek olmam sebebiyle fotoğraf çekmiyorum dönüş yolunda. Şavşat'a kadar durmadan gidip orada bir saat dinlenip oradan da durmadan Kars'a gitme planı yapıyorum ve bir aksilik çıkmadığından öyle de yapıyorum. 9.00'da çıkıyorum yola, 16.10'da sağsalim yuvada alıyorum soluğu..
Geziyi de bu şekilde sonlandırmış oluyorum.. Dolu dolu, yorucu, bazen sıkıcı ,çoğu zamansa fazlasıyla heyecanlandırıcı 2 gün / 650km böylece bitmiş oluyor..
Son bir kaç kare..
Aşk...
Macera...
Huzur...
Tutku... --- Yok yok patlamadı, fotoşop --
Vakit ayırıp okumaya/izlemeye değer bulduğunuz için teşekkürler. Selam ile!
-
Kardeşim tekerine sağlık. Ne kadar şanslısın ki böyle müthiş bir doğaya yakın bir yerde yaşıyorsun.Tebrik ederim tek başına harika bir gezi olmuş devamınıda bekliyoruz
Etme cahille sohbet küstürürsün. Silme çıkını cam kırığıyla kestirirsin. ;)
http://www.facebook.com/amraercan
-
süper süper süper.
üç sorum var.
1-üşümedin mi
2- böbrek taşların dökülmedi mi
3- yoluna hiç köpek çıkmadı mı
dükkanı açarken çekerim her daim bismillah
pirimizdir sofuoğlu olsun şampiyon sağlığına zeval vermesin allah
-
resimlere bakmaktan büyük zevk aldım......
Fuzuliye sormuşlar "sevmek mi daha güzel sevilmek mi?" Sevişmiyorsanız ikisi de fuzuli demiş... SEMTİN HAYLAZI
-
Gerçekten çok güzel. Tebrik ediyorum. İŞ yerinden aldın oralara götürdün 5dk da olsa...
-
Pehhhh... Abi fotoğraflar muazzam ya, ellerine sağlık, müthiş gezi, müthiş paylaşım
Yaşasın
MEKANIK, kahrolsun elektronik | Yaşasın
METAL, kahrolsun plastik | Yaşasın
TORK, kahrolsun beygir | ...
-
-
Tebrik ediyorum sizi çok güzel bir gezi düzenlemiş siniz tek başınıza da olsa güzel şeyler yaşadığından eminin.
hem motosiklet kullanıcısı olmanız hemde fotoğraf işinden anlıyor olmanız beni daha bir sevindirdi bende amatör de olsa fotoğraf çeken bir şahısım
yazılarını hemen hemen hepsini okudum bir şeyde bekçiye çok yüklenmiş sin aslında kara deniz insanı sıcak kanlıdır Bekçi yasak olan yere sizi alarak dağın başında yemek ikram etmiş makarna ve salata ne güzel işte belki tadı hoş olmayabilir ama oradaki insan sizi allahın misafiri olarak görmüş ve yemeğini paylaşmış istanbul gibi buyük sehirlerde böyle bir durumla karşılaşamazsınız hele oradaki gibi yiyecek bir şey getirmedi sen aç kalırsın güzel kara deniz insanı bir lokması da olsa onu paylaşır eli açıktır yardım severdir.
yeni keşiflerini bekliyorum yalnız bilgin olsun sağlıcakla kal.
-
Cok guzel gezi olmus, ellerinize saglij.
-
Uzaklarda bir güneş doğuyor!..
-
Ahmanamra adlı üyeden alıntı
Kardeşim tekerine sağlık. Ne kadar şanslısın ki böyle müthiş bir doğaya yakın bir yerde yaşıyorsun.Tebrik ederim tek başına harika bir gezi olmuş devamınıda bekliyoruz
Her yaz bir karadeniz bölümünü keşfetmyi planlıyorum, inşallah kısmet olursa bu yaz rize ve yaylaları var Teşekkürler.
Ufak çaplı gezilerimi de bloğumda yayınlıyorum;oradan kayılara bakabilirsiniz http://ikitekergunlukleri.blogspot.com/2012/09/hakkmda.html
Selamlar..
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:19 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:16 ----------
ortadadogulu adlı üyeden alıntı
süper süper süper.
üç sorum var.
1-üşümedin mi
2- böbrek taşların dökülmedi mi
3- yoluna hiç köpek çıkmadı mı
Teşekkürler
1-Çok üşüdüm (tamamen tedbirsizliğimden kaynaklı)
2-Hayır
3-Çıkmadı,fotoğraflarda görüldüğü üzere inek sürüsü çıktı sadece
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:24 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:19 ----------
mondial50tt adlı üyeden alıntı
güzel gezmişsiniz
tomass adlı üyeden alıntı
Cok guzel gezi olmus, ellerinize saglij.
erro adlı üyeden alıntı
vay bee, güzel olmuş...
ferdinandd adlı üyeden alıntı
Pehhhh... Abi fotoğraflar muazzam ya, ellerine sağlık, müthiş gezi, müthiş paylaşım
scooboy adlı üyeden alıntı
Gerçekten çok güzel. Tebrik ediyorum. İŞ yerinden aldın oralara götürdün 5dk da olsa...
TEKTEKER_RAMÇO adlı üyeden alıntı
resimlere bakmaktan büyük zevk aldım......
Sağ olun arkadaşlar. Motorcu insanın temel felsefesi yaşadığı yeri bölgeyi her zaman lehine çevirmeli ve sevmesini bilmeli. Türkiyede bir çok insan teee Kars'a gelip çalışmayabilir belki, ama aslında buralarda da keşfedilmeyi bekleyen çok güzel yerler var. Örneğin Hakkarideki adam da tutsun güneydoğu turu yapsın, ülkemizin her köşesi cennet buna emin olun. Her nerde yaşıyorsanız o bölgenin cevherlerini keşfedin ve yaşayın lütfen Bunun için bmw lere 650cc 800cc veya 1200cc lik pahalı motorlarınızın olmasına gerek yok ;) bence
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:24 ----------
serdar37100 adlı üyeden alıntı
Tebrik ediyorum sizi çok güzel bir gezi düzenlemiş siniz tek başınıza da olsa güzel şeyler yaşadığından eminin.
hem motosiklet kullanıcısı olmanız hemde fotoğraf işinden anlıyor olmanız beni daha bir sevindirdi bende amatör de olsa fotoğraf çeken bir şahısım
yazılarını hemen hemen hepsini okudum bir şeyde bekçiye çok yüklenmiş sin
aslında kara deniz insanı sıcak kanlıdır Bekçi yasak olan yere sizi alarak dağın başında yemek ikram etmiş makarna ve salata ne güzel işte belki tadı hoş olmayabilir ama oradaki insan sizi allahın misafiri olarak görmüş ve yemeğini paylaşmış istanbul gibi buyük sehirlerde böyle bir durumla karşılaşamazsınız hele oradaki gibi yiyecek bir şey getirmedi sen aç kalırsın güzel kara deniz insanı bir lokması da olsa onu paylaşır eli açıktır yardım severdir.
yeni keşiflerini bekliyorum yalnız bilgin olsun sağlıcakla kal.
Slm. Yalnız olmak bi yerde çok güzl ama bir yerde de iki üç yoldaş arıyor insan kendine. Ben yalnız olmaktan sıkılan bir kişilik olmadığım için fazla etkilemiyor ve zevk alıyorum solo gezilerden..
Moto ve foto ayrılmaz ikili bence ;)
Karadeniz insanına olan hayranlığım bu gezide tavan yaptı zaten Dediklerin doğrudur, ki benim orda yediğim makarna belki hayatımda yediğim en güzel makarnadır. Bekçi abiyi de seviğimden ve espri amaçlı biraz anlattım, onların yaptıkları tüm herşeyin ve iyi niyetlerinin de farkındayım ;)
Selamlarr..
-
bu raporu ikinci defa okuyorum
gerçekten harika bir gezi olmuş.ellerine sağlık.
ben 2010 yılında karagölde özel bir şahıs işletirken
bir gece otel kısmında kalmıştım.hanımı da yerel yemekler
yapıyordu, lezetli yemekler naipolmuştu.
konaklama parasını makbuz karşılığı mı alıyor bekçi
yoksa kendi kesesine mi,merak ettim doğrusu.
Para her şeydir diyen, para için her şeyi yapabilendir...
Nasıl bir hayat yaşıyorsan, öyle ölürsünüz. Nasıl öldüyseniz, öylede dirilirsiniz.
http://gezginpardus.blogcu.com/
-
-
Ben de raporu 2. defa okuyorum ve yine büyük bir zevk ile bitirdim. Fotoğraflar çok güzel. Tekerinize sağlık.
-
resimler çok güzel...tebrikler...sana eşlik etmeyi çok isterim ama sana çok uzağım be kardeşim
UNUTMAYIN MOTOSİKLET TEHLİKELİ DEĞİLDİR ONU TEHLİKELİ KILAN ÜZERİNDEKİ SÜRÜCÜDÜR HATTA MOTOSİKLET O KADAR MASUMDUR Kİ SİZ OLMADAN AYAKTA BİLE DURAMAZ.
-
ben bu yerlerin hepsini turla gezmiştim ama hep bir enduro ile gezmek vardı diye düşünmüştüm...sen benim yerime yapmışsın,çatladım resmen... keyifle hep gezmen dileğiyle...
her fırsat elinde vardı,o ise sadece milletini düşündü.....
-
tam film gibi olmuş dicektim ve sonunda gezini özetlediğin 3 resim beni benden aldı resmenharikasın dostum özendim sana...
seninle gezmek isterdim..buna benzer ufak çaplı bi gezi yaptım geçen yaz tadı damağımda kaldı seninkisi anlatımla birlikte mükemmel olmuş sağolasın paylaşımın için...
bikaç sorum var o şekilde üşümedin mi sanki ufak bi gezi yapar gibi kıyafetlerin ama sağlam gezi olmuş
-
Harika bir kompozisyon ve gezi Tekerine ve deklanşörüne sağlık
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)