Bir hafta kadar gecikti raporum. Geziyi birlikte yaptığım arkadaşlarımdan özür dilerim.
Yine Pazar ve biz yine dağlardaydık.
Sabah saatleri...
Buluşma yeri herzamanki gibi Ürgen Alanı.
Sevgili Bülent bizleri uğurlamak için yanımızda. Bugün asfalt sürüşü yapacak.
Edip herzamanki gibi formunda.
Savaş'ın elindeki her ne kadar nal gibi görünse de değil tabii ki. Sevgili Ayhan'ın grubumuz için imal ettiği yan ayak genişletici aparat.
Beklerken simit yemeli.
Beklememizi sonlandıran kişi Fatih oluyor. Gelişiyle hareketleniyoruz.
Hareket zamanı...
Hedefi belirledik. Bir hafta sonra yapacağımız kamp yeri incelemesi için Ballıöz'e çeviriyoruz rotayı
Asfaltı bitirince kendimize geliyoruz biraz.
Kamp alanımız Tayşa'dayız. Eski bir Enduro'cu olan işletme sahibi arkadaşımız Ali bizi karşılıyor.
Kol, motosikletten değil, ağaçtan düşünce kırılmış. Geçmiş olsun diyoruz öncelikle.
İncir ağacının altına park edince arkadaşlar içeriye gelmekte zorlandılar.
Ali bizleri görünce çayı ısmarlamış.
Mekana göz atıyoruz.
Kamp alanımızın uzaktan görünüşü.
Dere, suyu azalmış olsa da akıyor.
Kamp alanına iniyoruz.
Ben bişeye benzetemedim ama canavar gibi çalışıyormuş.
Ali gene boş durmamış. İncelemelerimiz sırasında kahvaltı hazırlatmış. (Teşekkür ederiz.)
Ekibin son adamı Hakan geldi.
Evet, daha fazla oyalanmadan kendimizi dağlara vurmak üzere hareket ediyoruz.
Yine toz toprak içindeyiz. Henüz yağmurlar düşmedi. Çaresiz katlanacağız.
Yol ayrımı.
Konarak, göçerek...
Derelerden geçerek...
Yolumuza devam ettik.
İşte burada yoldan ayrıldık.
Buralar yangın yolları.
İşte bu duvar için gelmişiz buraya. Resmen duvar.
Sezer DRZ'yi dehliyor.
İlk deneme başarısız...
Sezer inat etti. İkinci deneme için tekrar gazladı.
Tepeye yaklaşmıştı ama, ikinci deneme de olmadı.
Bu Sezer'in son denemesiydi. Ve inadının semeresini aldı.
Edip deniyor.
İlk deneme başarısız.
İkinci deneme de olmadı.
Son deneme tamam.
Ünal Hoca, Mithat ve Fatih daha önce çıkmışlardı. Geliyorlar.
Gerçekten zorlu bir duvardı. Uzun olması işi daha da zorlu hale getiriyordu.
Tekrar yola dönüyoruz.
Hem istirahat, hem değişik modelleri deneme zamanı.
Bu kadar mola yeter. Devam ediyoruz.
Yol bizi, iki ay önce günlerce yanan ormana getirdi.
Burada adeta bir doğa katliamı yapılmış. Zira ormanın kasten yakıldığı iddaası var.
İnsanın içini acıtan görüntüler.