Hey Gidi Karadeniz--Batum Motofest!!!
Reklamlar
-
Yılın başından buyana yapalım diye planlamaya çalıştığımız kısa bir Karadeniz gezisi, şekillenmiş ve Batum Motosiklet Festivali tarihleriyle uyuşmaya başlamıştı. Ramazan Bayramı nedeniyle elimize geçen izin fırsatını da değerlendirerek (aslında iki tür izin var; işyerinden alacağımız izinler ve birde asıl izin türü Yengen Vizesi–hanımdan alçağımız izin) kısada sürse Karadeniz’e doğru yola koyulmaya hazırdık. Kısa diyorum; gördüm ki Karadeniz gez gez bitmez. Yakın tarihlerde yola çıkacak arkadaşlarla tarihlerimiz pek uyuşmasa da yolda buluşma sözüyle hazırlıklarımı tamamladım. Sürpriz olarak Mustafa Mimaroğlu kardeşim benimle birlikte geleceğini belirtti. Hadi o zaman yola çıkalım… Pek fazla fotoğraf çekmedim. Hala üşengeçliğimi atamadım.
21 Ağustos sabah Ceyhan Mıstık Ustada Mustafa ile buluşmak üzere yola çıktık. Rota basit ilk gün Kayseri üzerinden Çorum, Yozgat, Merzifon, Amasya ve sonrası Ordu…
Mıstık Ustadan sonra ilk durağımız Pozantı, kısa bir çorba molası… Tek foto Mustafa. Aslında sansürlük bir foto (göğsündeki renklerden ve yazanlardan dolayı)
Buradan sonrada belli aralıklarla verdiğimiz molalardan sonra köyünün ismini hatırlayamıyorum, Ünye’ ye varmadan İkizdere sapağından içeride yaklaşık 5 km. sonra sevgili dostum Sabri’ ye uğradım. Bırakmayarak gece ağırladılar beni. Gideceğim dediğimde “Burada adamı döverler, misafir bırakılır mı?” sözü üzerine geceyi köyde geçirdim. Fındık toplama zamanı! Toplanan fındıklar yere serilmiş, kurumayı bekliyorlar. Altta kalanları da kurutmak için ayak vuruyorlar…Sabri arkadaşımın kızı Çiğdem. Motorun üzerinden inmek te istemedi ama yola devam…
Ordu’ da akrabasında kalan Mustafa ile buluşacağız. Bu arada Samsun’ da buluşacağımız arkadaşlarımın teknik arızaya takılması ve işlerinin uzaması nedeniyle onlarla buluşamadık.
Karadeniz sahil yolunu kullanarak Trabzon’a vardık fakat ne trafik..Çok oyalandık biraz geç oldu Sümena’nın şifrelerini çözmek için. Ne yapalım? Ayder Yaylası…
Ayder Yaylasına Ardeşenden 38 km.lik harika bir yoldan ulaştık. Hotel ve pansiyonlarda yer aradık ama nafile, iki günün en yorucu işiydi. Pratik geliştirerek gözümüzün gördüğü hoteli telefonla aramaya başladık. Ama “Mustafa, bu memleketin kod numarası neydi? Hiçbir tabelada kod numarası yazmıyor?”. Çözüm Google amca
Olmadı yer yok. Çadırlar açılacak…Kadirli’den arkadaşlarımızda bu gece buradalar, bizde yanlarında…
Çadırlar tamam. Sohbet, muhabbet ve eğlence zamanı…Eh biraz soğuktu ama
Eşleriyle gelenler için ilk önce dans, sonra oyun havaları eşliğinde kurtları dökmece…
Sabah gün ışığıyla, yani aslında tam gün ışımadan uyandırıldım ama, sağolsun çadırımız kümese yakın ve Süleyman isimli horoz 04:30 da ses denemesi yaptı….Hep birlikte yapılan kahvaltı sonrası toparlanarak yola devam …. Yola devam etmeden önce kamp yaptığımız yerin bedelini ödemek istiyorum. Ödemeyi yapacağım kişi uzakta biraz. El işareti yapıyorum ödeme yapacağız diye tepkisi el sallayarak “Allaha Emanet olun, yolunuz açık olsun!” Hııı dedim amca bonkör, gece pek öyle değildi ama, neyse içimize sinmedi ödemeyi yaptık…
İlk durak Akçaabat ve köfte… Sonrası Hopa’ da Sertaç ve yol arkadaşlarıyla buluşmak üzere yola devam ediyoruz.
Buluşmanın ardından Sarp sınır kapısına yönlenerek yolumuza devam. O da ne, sınır kapısı mahşer, tabi bize bir memur kestirme yolu gösteriyor. Motorlarımızı içeri alıp plakalarımızı kaydettiriyoruz. Sırayı bozduk. Sonrasında da kimlikle giriş için form alıyoruz. O bütün araç kuyruğunu beklemeden el yordamıyla açtığımız kullanılmayan bariyerlerin altından usulce geçerek Gürcistan girişine…İşlemler kısa sürdü.
Karşı tarafta bizden başka bekleyen kimsecikler yok, festival alanına gidiş için… İlk gelenlerdenmişiz. Sertaç ile kısa bir röportaj yapıyor yerel televizyon görevlileri. Hadi hayırlısı…
Sınır kapısı karşısında bolca olan döviz bürolarından birinde Lari alıyoruz. 1 Lari=0,89 TL
Sarpi den sonra Batum Merkeze ve oradan 25 km. sonra festival (Kamp) alanına geçtik.
Çadırlar tamam, günün yorgunluğunu ve terini atmak için duş alama zamanı ama duşlar biraz garip, her an (duş alırken) teşhir olabilme imkânı sunmuşlar küçük bir esintide
İlhan Abi’ de komşumuz oldu…Pek sohbet imkanı bulamasak ta, sanal ortamdaki görüşmelerimizi canlı tanışmayla tamamladık…
Programda DJ performansı vardı ama DJ performansız çıktı. Kendi kendine bişeyler cıstaklayıp ortadan kayboldu
Yemek zamanı, ne yesek “peynirli pide” yani haçapuri…sabah haçapuri, öğle haçapuri ve akşam da haçapuri…
Yolda tanıştığımız iki arkadaş ve eşiyle gelen Umut ile akşam yemeği ve sohbet ettik. Festival ve organizasyon! Yok öyle bir şey!!!
Africa Twin. Yakup abinin. Ayak üstü sohbetimizden sonra Mustafa Kara için bir iki poz aldık. Yakup Abi emekli olduktan sonra hayalindeki motosikleti yani Africa Twin’ine kavuşmuş bir abimiz. Yolu açık olsun. Allah herkesin gönlüne göre versin….
Gece biraz fazla kaçırmış olsa gerek. Saat kaç oldu Sertaç kalkma zamanı, şehir turu atalım bir. Ne şehir turu ama!
Ahmet Abi, Her yerde karşımızda, tabii ki burada da eşiyle düşmüş yollara
Ahmet Sami Abi, Kadirli’ den. Kalabalık bir ekip ile yollardalar…
Ahmet demişken, bizim mıntıkada Ahmet çok. En az 5 adet…Karşımda Ahmet, sağımda Ahmet, Solumda Ahmet …..
Şehir turundayız. Hemşeri bir dönerci bulduk. Değişiklik yapıp haçapuriden sonra döner yedik.
Gonyo plajı, serinlemek için Sertaç Karadeniz sularında…
Bir Ahmet Abi daha..Edremit’ ten emekli kendisi. Ama boş durmamak için yaz dönemi hariç çalışmakta. Yaz dönemi ise yollarda…Hoş sohbetler ettik ayrılmadan öncede hatıra….
Cumartesi günü, 2 gecenin Batum için yettiğini düşünerek toparlandık. Küçük bir şehir turu ardından dönüş yolundayız.
Türkiye’ ye geçmeden önce yine depoları doldurduk Benzin 2,3 Lari/litre…Giresun’a kadar bize yetti. Giresunda konakladıktan sonra doğru İskenderun/Hatay…Şebinkarahisar üzerinden Sivas, Göksun ve varış..Yolda birkaç foto çekmişim. Birde Eğribel Geçidi Rakım (buzlu olsun): 2200 pozları
Pınarbaşı sapağını kaçırınca farklı bir yoldan Pınarbaşı’na ulaştık. Hava sıcak ve kurak…Önümüz Göksun ve sonrası Tekir (K.Maraş), çocuklar dedim, oralar serin olur haydi yola…Serin mi olur? Göksun hava hala sıcak ve kurak…Tekir, Pazar günü yol çalışmaları ve dönüş trafiği, felaket, hava hala sıcak ve kurak…Eve döndükten sonra öğrendim ki K.Maraş son yıllarda gördüğü göreceği en yüksek sıcaklığı görmüş. 47 derece….
Batum bahanesiyle kısa da olsa Karadeniz’ de yol yapma imkânı buldum. Toplam 6 gün boyunca Tosunum ve arkadaşlarımla yollarda olmanın keyfini yaşadım. İlk fırsatta daha uzun süreli bir gezi için kapıları aralamış oldum. Sevgiyle Ali Güntekin
Reklamlar
-
festival tam bir rezillikti ama yeni arkadaslılklar harikaydı )
geziniz ve fotolar ayet güzel tebrikler)))
BaNa TaKıL EvDeN aTıL
)
-
MT den cok kişi gelmiş ama nedense tanısamadık hiç, Herkes kendi halindeydi...
Fotoğraflar güzel Tebrikler
Ya KASK TaK ; Ya ÖL
-
trabzonda tünel çıkışı yolunuzu kesmiştim hatırlarsan..siyah cbr250
bu da benden olsun..
-
GeNç61 adlı üyeden alıntı
festival tam bir rezillikti ama yeni arkadaslılklar harikaydı
)
geziniz ve fotolar ayet güzel tebrikler
)))
Teşekkür ederim..Festivalden eser yoktu....Dediğin gibi yeni arkadaşlar, uzun yol, farklı yerler görmek oldu
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:32 ----------
cakalaz adlı üyeden alıntı
MT den cok kişi gelmiş ama nedense tanısamadık hiç, Herkes kendi halindeydi...
Fotoğraflar güzel
Tebrikler
Tanıştıklarımız oldu ama tabi herkesle değil...Teşekkür ederim.....
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:36 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:34 ----------
uthec adlı üyeden alıntı
Hatırladım tabi....teşekkür ederim...tekrar görüşmek dileğiyle
-
Paylaşım için eline sağlık.
Çok kişinin dediği gibi festivalin adı vardı sadece.
Farklı bir yer görüp döndük işte.
Bizi o kadar uzak bir yerde tecrit etmişlerdi ki farklı bir kültürü tanıma fırsatımız dahi olmadı.
Botanik Parkın adını çok duyduk ama kapısını dahi göremedik.
.
Gönül ne gezi ister, ne dernek şahane;
Gönül iki kalıcı dost ister, motosiklet bahane.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)