Yüksek İrtifa Toros Yaylaları
Reklamlar
-
24 – 25-26 Ağustos Abanoz Yaylasında yapacağımız kamp öncesinde
Mehmet Hocamla yüksek irtifadan
Anamur,Gazipaşa ve Alanya yaylalarını dolaşma kararı aldık.
22 Ağustos Çarşamba günü ben Konya dan ,Mehmet hocam Bozyazı dan,
Kazancı da buluşmak üzere yola çıkıyoruz.
Konya ,Karaman ve Bucakkışla üzerinden Ermeneğe varmayı hedefliyorum.
15 gün önce kırılan sağ ayak başparmağımın acısından
Bucakkışla yol ayrımını kaçırıp kendimi Hadim yakınlarında buluyorum.
Kızgınlığımla aynı yolu geri dönüyorum.Fazladan 120 km ve 1,5 saat…
Tam kendime “Akılsız ..’i yol kocatır…”
Diye kızarken,dur dur dedim her şeyin hayırlısı olsun,bu gecikme bakalım bizim
görüp anlayabileceğimiz nelere sebep olacak?
Mehmet hocam Kazancıya geleli 2 saat oldu ve ben hala Karamandayım…
En az 2,5 saat daha yolum var.Tam gaz dönerken yolda fotoğraf bile çekemedim…
Bucakkışla Ermenek arasında yeni yapılan bu barajı ilk defa görüyorum…
Nihayet Ermenekteyim…
Kazancı ya geldiğimde sevgili Mehmet hocamı bir lokantada beni bekler buluyorum…
Tabi bu uzun bekleyiş sırasında bir çok defa yemek yemiş,üzerinede bir o kadar da çay…
Üç gün dağlarda olacağız.Bütün erzağımızı ona göre alıyoruz.
Hatta yol boyunca bize eşlik edecek koca bir paket “solo havlu”…
Bu arada Mehmet Hocamın müthiş bir süprizi var..
Sabah 6 da denizden kendi elleriyle 5 kg balık tutmuş…Akşam yemeğimiz belli…
Havanın kararmasına 2 saat var.
Yakıt ikmalini yaptıktan sonra dağlarda uygun bir kamp alanına ulaşmak için hemen yola çıkıyoruz…
Kazancıdan sonra sağa yaylalara doğru ayrılan toprak yola giriyoruz….
Yol üzerindeki çeşmenin yanından ayrılan bu yolun krokisini çıkarmış Mehmet hocam…
Sayısını hatırlamadığım ve ismini duymadığım birçok yayla…
Ama bizim rotamız; Kırk kuyu,Beş kuyu,Elbalak,Eğrice Gazipaşa yaylaları,
Günercik,Gökkuzluk,Alanya yaylaları civarından dönerek
Akarca,Yund Pazarı ve Sarı ova üzerinden
başlangıç noktamıza geri dönmek oldu…
Güneş batmadan kendimize bir yer bulmak için hızla ilerliyoruz…
Mehmet hocam bölgeyi bildiği için önden bende tozunu yememek için daha arkadan…
İlerde Mehmet hocam bir yaylada durmuş ve birisiyle konuşuyor…
Hemen duruyorum.Diyalog akşam konaklama üzerine…
Hocam geçen yıldan tanıdığı bu ailenin bizi davet ettiğini söylüyor…
Ben mahcubiyetle kem küm derken ,bayan;
“Korkmayın biz adam kesmeyiz,hava kararmak üzere bu vakitte nerede kap yeri bulacaksınız?”
Deyince bu teklife balıklama atladık…
Komşu kadın yün yıkıyordu,onada bir selam verdik…
Bu arada duvar kenarı dikkatimizi çekiyor…
Elektrik yok ,su yok medeniyede dair bir çok şey yok…İyikide yok..
Bu ortamda her şey doğal olduğu gibi ,Yörük çocuklarının oyunları da doğal…
Önce araba dikkatimi çekiyor,sonra yanındaki şaheser…
Geleceğin mimarı yapmış bunu,hiçbir ayrıntı atlanmamış…
Ev,altında depo,yukarıda balkon,solda dışarda tuvalet ve sağda hayvanları için barınak…
Bayan hayvanları karşılamaya gideceği için bizi kayınpederi Çolak Muhtar Süleyman amcanın evine yönlendirdi..
Sıkı sıkı da tembih etti,”sıkılmayın, orada biraz zaman geçirin ,
ama akşama mutlaka bizde yatacaz haaaa…”
Muhtarın evine vardığımızda Latife teyze ve gelini,bizi buyur ediyorlar…
İlk defa gördükleri iki yabancıyız biz,ama o kadar samimi ve doğallar ki
ailedenmişiz gibi karşılıyorlar…
Ocak var,tava var,ateş var burada…”Şu balıkları yapsakta birlikte yesek” diyoruz…
Tabii ne demek diyorlar…
Latife teyze salatayı hazırlıyor…
Mesut 7. Sınıf muhtarın en küçük oğlu…
Yiğit de torun…
Ve Mehmet hocam başlıyor sanatını konuşturmaya…
Enfes bir ziyafetten sonra ,Süleyman amcayla keyifli bir sohbet başlıyor…
Elektrik yok,ocağın ışığı ve luxün aydınlığı yetiyor…
Dünya ile tek bağlantı pilli bir radyo…
TRT,”yurttan sesler” çalıyor…
Bir önceki günün dayanılmaz yorgunluğuna rağmen
Yattıktan 3 saat sonra uykumu almış olarak kalkıyorum ve
güneş doğana kadar oyalanıyorum…
Sabah 6 da kalkıyoruz,kahvaltı zamanı…
Latife teyze yufka suluyor…
Sofradaki her şey kendi maksulleri…
hele Süleymen amcanın balına derman yetmez di.
Süleyman amca kiraz yedirmeden göndermem diyor…
Dünyada hiçbir yerde kirazın olmadığı an ,
Ağustosun sonu,sonbahar geldi ve burada kiraz var…
Süleyman amcanın kendi sesinden dinleyelim..
VİDEO 1:
Yol tarifi alıyoruz…
Peynirci Çolak Muhtar ın evindekırk yıllık dostlar gibi ağırlandık.
Bu dağlarda, bu insanlarda örfümüze adetimize ait hala bozulmayan güzellikler var.
Haa, bu arada dün ben yanlış yola sapıp o kadar gecikmeseydim,Çolak muhtarın evinde
kesinlikle durmaz,vakit erken olduğu için yolumuza devam ederdik.
Demekki o gecikme bu tanışmaya vesile olacakmış diye konuşuyoruz Mehmet hocamla…
Arı kovanlarını vahşi hayvanlardan korumak için muhkem bir arılık…
Reklamlar
-
-
Muhteşem manzaralar arasında keyifle ilerlerken
peynir gibi kesilmiş kayalarla karşılaşıyoruz…
Torosların birçok yerinde dünya sıralamasına girecek kalitede mermer yatakları var.
Buda onlardan birisiymiş.İşletmeyi Uğur(derin dondurucu) gurubu açmış
ama istenmeyen bir damarla karşılaşınca vazgeçmişler…
Orman içerisinden tırmanıyoruz…
Ormanın bitiminde karşılaştığımız manzara tarifsiz…
Torosların çatısı buralar…Bu rakımda göz alabildiğine uzanan bir ova ve etrafında sizi
Mars da gibi hissettiren çıplak ve farklı dağlar…
Gördüklerime inanamıyor ve dakikalarca etrafı seyrediyorum…
Şaşkınlığımdan arta kalan zamanda birkaç kare çekebildim…
Ovanın ortasında boylu boyuna uzanan toprak yolda özgürce gaz açıyoruz…
Yaylaya gelmeden önce bütün yükü(çadır,çanta…mat,matara) sırtında
bir genç gördük yol kenarında…Yabancı sandım başlangıçta…
Hani şu dağcılık,treking,turistik gezi bahanesiyle,yurdumuzun doğal zenginliklerini araştıran ve
bunun casusluğunu yapanlardan mı?
Ne işi var bu dağlarda?Benim köyüm şu dağların arkasında olmasına rağmen
ben bile 40 yılda ilk defa çıkmışım buralara…
Ben kızgınlıkla bütün bunları aklımdan geçiriken durmadım bile yanında…
Sonra pişman oldum!!! Niye? Biraz sonra…
Yund pazarı yaylasına varınca Gazipaşa’dan dostumuz Hüseyin Uysal abimin babası
Ahmet amcanın evini soruyoruz…
Yaylanın girişindeki evden birileri uzaktan el edip bizi çağırıyorlar…
Bizde çağrıya kulak verip sürüyoruz.
Nakliyecilik ve yaylaya insan taşımacılığı ile uğraşan dostlar hemen kucaklıyor bizi.
Israrla yemek,Ahmet amca bekler deyince ;o zaman mutlaka çay…
Keyifli sohbetler eşliğinde çaylarımızı yudumluyoruz…
Mehmet hocamla benim aramda oturan dostumuzda Gazipaşa’dan ,kroscu…
Sohbet içinde yolda gördüğümüz gençten bahsediyoruz.
Mehmet hocamında görüştüğü bu arkadaş,İstanbul Üniversitesinde öğrenci
Ve mağara araştırmacısıymış.Meğer yaylaya çadır kurmuşlar ve yeni mağaralar
Keşfediyorlarmış.Hatta buradaki dostlarımız keşif gezilerinden birkaçına
Mihmandarlık yapmışlar.Bizim çocuklarmış bunlar,içim rahatladı…
Fazla geç olmadan izin istiyoruz…
Evlerin üzerinden görünen tepe YUND DAĞI nın zirvesi.Bu zirve bölgenin en yüksek noktası.
Hey gidi koca YUND buradan ne kadarda masum görünüyor.
Oysa kuzey cepheden böylemi görünür…
İşte bizim köyden görünümü…
Bölgenin her yerinden görünen bu zirveden kar en son kalkar…
Çocukluğumda her yaz dedemlere yardım için köye gelirdim.
Sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp balkona çıkınca YUND karşılardı beni,
Kahvaltıdan sonra azığımı belime sarar,inekleri ve öküzleri önüme katar,
Dağlara doğru sürerdim,
Fotoğraftaki bu noktada hayvanları yayılmaya bırakırken,
Bende sırtımı pelit ağacına yaslar YUND a doğru hayallere dalardım…
Acaba ne vardı YUNDUN arkasında…
Zirvesine çıksam nereleri görebilirdim…
Deniz görünürmüydü ki oradan…
Çocukluk hayalleri işte…
Yund Pazarının çıkışına doğru ,Pazara hakim ve havadar bir sekilde
Ahmet amcanın evini buluyoruz…Harika bir yayala evi…
Ahmet amcam ve eşleri bizi bütün samimiyetleri ile kucaklıyorlar…
Eşleri diyorum çünkü Ahmet amca iki evli…
Aynı evde yaşayıp bu kadar uyumlu ve iyi anlaşan iki kadın…
İkiside birbirini öyle güzel tamamlıyor ki inanılmaz.
Bu düzende teyzelerimin nezaketi ve anlayışı,Ahmet amcamında yiğitliği var…
İmrendim valla…Şahsım adına söylüyorum,sakın ola denemeye kalkmayın;
Çünkü şimdilerde ne böyle kadın, nede böyle yiğit kaldı…
Heryerde ördek var ama bunlar farklı.
Öyle alışmışlar ki,kendi başlarına sabah tek sıra halinde aşağıdaki suya iniyorlar,
Akşamza zamanları gelince tek sıra eve dönüyorlar…
VİDEO:2
Ahmet amcamın jenaratörü var, her yer ışıl ışıl…
Akşam yine güzel bir uyku çekiyoruz…
Cuma günü Yund’un pazarı.
Ahmet amcam sabah erkenden kalmış ve bir keçinin yarısını kapmış gelmiş.
Teyzelerim de öyle güzel bir kavurma yapmışlar ki,yok böyle bir lezzet…
Akşama kadar yemek yemeyiz herhalde…
Kahvaltıdan sonra pazara doğru yola çıkıyoruz…
Ahmet amcam önden biz arkadan,ben normalde hızlı yürürüm ama
Ahmet amcama yetişmek ne mümküm…
Tabi biz 40 yılda birkaç gün,o ise ömrünün yarısında buralarda…
Pazarın OTO (eşek) PARKI…
Harika,o kadar güzel ve doğal ki her şey;
eşim duymasın,pazardan nefret eden ben şimdi çıkmak istemiyorum…
Ahmet amcam Pazar Cafe de çay ısmarlıyor bize…
Artık yola çıkma vakti.Motorları hazırlayıp vedalaşıyoruz…
Yine birbirinden güzel manzaralar içerisinde ilerliyoruz…
Tam gaz ilerlerken yol kenarında bir çoban evi ve insanlar görüyoruz…
Eve yaklaşınca karşılama heyetine motor düşmanı bir karabaş da katılıyor.
İri kıyım bu çoban köpeğini sahibi bile sakinleştiremiyor…
Tabi bizde korkumuzdan fotoğrafını bile çekemiyoruz..
Nasıl olduysa uzaklaşıyor ve bizde iniyoruz motorlardan…
Bölgenin en fiyakalı çobanıdır kendileri…
Civarda başımızı sokacak çalı gölgesi bile yok.O yüzden içeriye giriyoruz…
---------- Post added at 14:14 ---------- Previous post was at 14:10 ----------
Hemen yemek teklif ediyorlar ama Ahmet amcanın kavurmaları hala yerinde duruyor….
En güzeli çay ve su…
Televizyon var ,elektrik güneş panelinden…
Vedalaşıyoruz…
Çıkışta şu bizim karabaşı fena benzettik ,pardon terlettik…
Gerçi kim terledi tartışılır amma…
Önce Mehmet hocam çıktı,hayvan hocamı bir güzel kovaladı..
Sonra geri döndü hiç üşenmeden benide kovaladı…
Biz zaten hızlı gidecektik,kesinlikle korktuğumuzdan değil…
Üç gündür Torosların zirvelerindeyiz.Rüya gibiydi..
Herşeyimiz yanımızda olmasına rağmen,bu yaylalardaki güzel insanlar
çantalarımızı bile açmaya müsaade etmediler…
Hepsine sonsuz teşekürler…
Mehmet hocamla bu rotayı birde ;
karlar erimeden,otlar kurumadan ve çiçekler solmadan yapmaya karar verdik…
Üç gün önce başladığımız yerdeyiz.
Asvalttan Abanoz a doğru sürüyoruz.
Bu gün 24 Ağustos Cuma ,Abanozda Mersinden Mustafa abi ve Suna abla ile karşılaşıyoruz…
Buradaki kampımız da üç gün sürecek.Alışveriş yapıp kamp alanına sürüyoruz…
Çadırları kurup akşam ve yarın gelecek arkadaşları beklemeye başlıyoruz…
Mehmet hocamın tanıdığı Mevlüt Emmi ziyaretimize geliyor.
Kendisi bizim için çok önemli,dostluğu,misafirperverliği yanında
kamp alanındaki çeşmeninde sorumlusu…
Sağolsun motoruna bir düzenek yaptırıp aydınlanma ihtiyacımızı karşılıyor…
Sabahın ilk ışıklarıyla kampta hareketlilik başlıyor…
Kahvaltı hazırlıkları…
Biz kahvaltı yaparken Konyadan yola çıkan dostlarım da Ermeneğe ulaşıyorlar…
İşte onlar…
Soldan sırasıyla Yücel ,Yağmur,Mehmet ve İkbal…
Onlar Ermenekten Abanoza doğru yol alırken kahvaltısını yapan kamp ahalisi hareketlenmeye başlıyor…
Mevlüt Emmi sağolsun bahçesinden topladığı üç poset erikle kamp alanımıza geliyor…
Ve başlıyor çok keyifli bir sohbet…
Seyreyleyin gayrısını…
VİDEO:3
Derken laf söz motordan açılınca ,dayanamıyor 40 yıllık motorcu…
Önce ahaliyi selamlıyor ve başlıyor şovuna…
VİDEO :4
Kampın etrafını şöyle bir dolaşıyorum…
Nihayet Konyadan arkadaşlarım geliyor…
Tanışma ,kaynaşma ve sohbet…
-
-
inan resimlere bakarken yoruldum.... sağolun paylaşım için...
Fuzuliye sormuşlar "sevmek mi daha güzel sevilmek mi?" Sevişmiyorsanız ikisi de fuzuli demiş... SEMTİN HAYLAZI
-
Ugur Hocam seninle ve Mehmet Hocamla tanışmak büyük keyifti... Ben Hatay ekibinden Mustafa(cbf 150 ile gelen)... Bu şaheser raporu hamok.org ta da görmeyi dileriz... selamlar...
Mustafa Kara
www.facebook.com/yollarvefotograf
-
-
Süper olmus. Elinize, yureginize, motorunuza sağlık =)
-
Resimlere bakmaktan gözlerim yoruldu ama çok keyifli bi gezi olmuş bu kadar resmi eklediğiniz için teşekkür ederiz tekerleriniz düz bassın.
-
abi gezi on numara olmuş da, keşke aynı türden fotoğrafları koymasaydınız. başım döndü hepsine bakayım derken
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık da ölüme götürür.Yavuz Sultan Selim
Cesaret on kısımdır, biri korkmamak, dokuzu dikkat ve ihtiyattır. Hz.Ali
-
TEKTEKER_RAMÇO adlı üyeden alıntı
inan resimlere bakarken yoruldum.... sağolun paylaşım için...
Teşekürler...
sefir67 adlı üyeden alıntı
Çok teşekürler...
babaduru adlı üyeden alıntı
Resimlere bakmaktan gözlerim yoruldu ama çok keyifli bi gezi olmuş bu kadar resmi eklediğiniz için teşekkür ederiz tekerleriniz düz bassın.
Çok teşekürler,hepimizin tekeri düz bassın...
fusuy364 adlı üyeden alıntı
abi gezi on numara olmuş da, keşke aynı türden fotoğrafları koymasaydınız. başım döndü hepsine bakayım derken
Yorumunuza çok teşekürler.1200 foto arasından elemeye kıyamadığım 700 tanesi...
Yinede dikkat ederim,teşekürler...
---------- Post added at 01:50 ---------- Previous post was at 01:46 ----------
ubuntu67 adlı üyeden alıntı
Ugur Hocam seninle ve Mehmet Hocamla tanışmak büyük keyifti... Ben Hatay ekibinden Mustafa(cbf 150 ile gelen)... Bu şaheser raporu hamok.org ta da görmeyi dileriz... selamlar...
Mustafa cım seninle tanışmak benim içinde büyük keyifti.Hamok tan siz dostlarımız her geziye ayrı bir keyif katıyorsunuz...
Bu arada objektifinden yansıyan harika fotoğraflarını takip ediyorum...
Herbiri şaheser...
Sevgilerimle...
-
yaaa belgesel tadında olmuş elinize yüreğinize sağlık çok güzel kareler ve anlatım olmuş.
DÖRT TEKER BEDENİMİ İKİ TEKER RUHUMU TAŞIR...!!!
-
Muhteşem abi fevkalade, harika...
Ayrıca bu nasıl bir paylaşımdır, emeğinizi yürekten kutlarım, resmen yaşadım sayenizde
Yaşasın
MEKANIK, kahrolsun elektronik | Yaşasın
METAL, kahrolsun plastik | Yaşasın
TORK, kahrolsun beygir | ...
-
-
Çok güzel bir gezi.Mideler de hiç boş bırakılmamış;) Paylaşım için teşekkürler
https://www.youtube.com/user/funtay34
http://instagram.com/tayfunboralegend/
https://www.facebook.com/tayfun.bora
-
Gördüğüm en harika gezi olmuş fotoğraflar için ellerinize sağlık Endurocu olasım geldi
"Misyonerler Afrika'ya geldiklerinde onların elinde Incil, bizim elimizde toprağımız vardı. Bize gözlerimizi kapayarak dua etmeyi öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda bizim elimizde Incil, onların elinde topraklarımız kalmıştı."
-
-
GÜZEL GEZİ
Öncelikle Mehmet Hocama buradan selam ederim. Eğirdir'de festivalda tanıştık. Ama o festival bünyeye uymayınca (bize dağ taş lazım) keyif alamadık. İyi tarafıysa bizi tozun toprağın paklayacağı sonucuna kati olarak ulaşmamız oldu. Nihayetinde de iç güdülerinize uyup Torosların tozunu yutmuşsunuz. Güzel gezi olmuş. Ermek'e gidip Zeyve Pazarına gitmeden dönmek olmamış ama. Seneyede Zeyve Pazarına gidin bence. Kuş Yuvasına gelince çoğu kişi korkudan bir daha gitmeyeceğini söylesede ben o yoldan bir daha geçmek için can atıyorum. Altı boş kayalıklardan gitmesi ve alabildiğince uçurumun kenarından Akdeniz'i seyretmesi büyük bir zevk. Her enduro meraklısı en az bir kez motosikletleriyle o yoldan geçmeli...
Dumanla haberleşmeye son.
Her yer DUMANSIZ HAVA SAHASI
-
süper olmuş hocam..oof içim gitti bakarken resimlere..özendiriyorsunuz insanı walla şu havada çıkasım var
-
isg adlı üyeden alıntı
yaaa belgesel tadında olmuş elinize yüreğinize sağlık çok güzel kareler ve anlatım olmuş.
Sizinde yorumunuza sağlık,çok teşekürler...
ferdinandd adlı üyeden alıntı
Muhteşem abi fevkalade, harika...
Ayrıca bu nasıl bir paylaşımdır, emeğinizi yürekten kutlarım, resmen yaşadım sayenizde
Bu güzellikleri hissettirebilmek beni ayrıca memnun etti...
Sevgilerimle...
speed_dream adlı üyeden alıntı
çoooooooooookkkk uzun soluklu bir gezi olmuş tekerinize emeğinize sağlık...herşeyi en ince ayrıntısına kadar fotoğraflamanız da cabası
tüm yayla fotoları enfes olmuş bir alanyalı olarak oralara gidip gezmiş kadar oldum gökkuzluk yunt zaten bildiğimiz yerler...
o kadar yolda yakıt işini nasıl hallettiniz onu merak ettim
bir de amcayı çok fena gaza getirmişsiniz
ya yazık adam koruma yok bişey yok düşecekti hareket yapacam diye
neyse daha nice uzun ve daha keyifli geziler yapmanız dileğiyle tekeriniz düz bassın
Yedek yakıtımız vardı ama ihtiyaç kalmadı...
Mevlüt amca hayatının gösterisini yaptı.
Bizde birşey olacak diye çok endişelendik ama çok başarılıydı...
TAYFUNBORA adlı üyeden alıntı
Çok güzel bir gezi.Mideler de hiç boş bırakılmamış;) Paylaşım için teşekkürler
Açık havada iştah da bir başka açılıyor...
Evranos adlı üyeden alıntı
Gördüğüm en harika gezi olmuş fotoğraflar için ellerinize sağlık Endurocu olasım geldi
Enduro özgürlük demek,çünkü her nerede olmak istiyorsan oraya götürür...
sevgilerimle...
İbrahim Büyükcevher adlı üyeden alıntı
Haziran ayında Antalya'dan Tarsus'a geçerken Sarıveliler yolunu kullanmıştım..Hayatımda bu kadar yükseğe çıktığımı hatırlamıyorum..Bir de hanımın yükseklik korkusu eklenince düşünün artık gerisini..Artık kendisini o kadar kasmış olacak ki kuş kafesinin oralardan geçerken baktım ağlıyor
.. tek kare fotoğraf çektiremedim kendisine.. yol da çok dar olunca bir elle direksiyonu tutup diğer elimle fotoğraf çekmeye cesaret edemedim o yükseklikte
durmamı da hanım istemedi öyle geçip gitmiştim..Ermenek'ten Mut'a inice ancak kendine gelebildi
daha sonra google earth'ten geçtiğim yola baktım yolun bazı yerlerinde altı boş bildiğin Allaha emanet geçmişiz oralardan
Şimdi fotoğraflara bakınca tekrar geçmiş gibi oldum o yoldan...
En kısa zamanda bu güzelliği tekrar yaşamanız dileğiyle...
Grhn adlı üyeden alıntı
Öncelikle Mehmet Hocama buradan selam ederim. Eğirdir'de festivalda tanıştık. Ama o festival bünyeye uymayınca (bize dağ taş lazım) keyif alamadık. İyi tarafıysa bizi tozun toprağın paklayacağı sonucuna kati olarak ulaşmamız oldu. Nihayetinde de iç güdülerinize uyup Torosların tozunu yutmuşsunuz. Güzel gezi olmuş. Ermek'e gidip Zeyve Pazarına gitmeden dönmek olmamış ama. Seneyede Zeyve Pazarına gidin bence. Kuş Yuvasına gelince çoğu kişi korkudan bir daha gitmeyeceğini söylesede ben o yoldan bir daha geçmek için can atıyorum. Altı boş kayalıklardan gitmesi ve alabildiğince uçurumun kenarından Akdeniz'i seyretmesi büyük bir zevk. Her enduro meraklısı en az bir kez motosikletleriyle o yoldan geçmeli...
Yorumunuza teşekürler...
Garip1701 adlı üyeden alıntı
süper olmuş hocam..oof içim gitti bakarken resimlere..özendiriyorsunuz insanı walla şu havada çıkasım var
Güzel yorumunuza çok teşekürler...
Gönlünüzün istediği, içinizin gittiği yerlerde olmanız dileğiyle...
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)