Bende Svilegrad' ı pek sevmem Savaş abi. Polisi çevirir bi eksik arar, çorba parası ister eksik yoksa bile, yarım yumuk türkçe ile
Biyere oturursun nerden geçirsek diye gözlerler kurt gibi etrafında dönerler, bişey istersin duymamış gibi davranırlar, hiç anlamam o şehri,
bi nevi kumar turizmi ve sınır kapısına yakınlığı ile geçinen bi şehir, durum besbelli aslında. Geçmişte bir kız arkadaşım vardı Svilengradlı, sevmeye sevmeye giderdim,
artık o şehrin sınır kapısını bile kullanmıyorum
Bulgar yeşilkartı değilde hiçbirşeyine güvenmem, o konuda uyarı için teşekkür ederim
Türk gümrüğündeki memurlar her geçene %100 şüpheli gibi yaklaşıyorlar, onlara zaten kahkahalarla gülüyorum, her seferinde de daha da sinirlenip oyalıyorlar iyice
İçki almadım derim, 4 şişeden fazla almadınız değilmi deyip stepneyi açarlar, çamurluklara bakarlar
sanırım seçerek koyuyorlar onları oraya
Ama hakikaten iyi söylemişsin abi, onlara neyse yeşil karttan
Beni de Svilengrad ta çevirdiler bi gece, neden Bulgarca bilmiyorsun, işin ne ozaman burda falan bişeyler...
Bende zar zor anlıyorum tabi, siz niye ingilizce bilmiyorsunuz nebiçim avrupa birliği ülkesisiniz dedim
Sinirle yarum yumuk türkçe ile "at çorba parası bas git burdan" dedi.
Suçumu bilmek isterim deyince, şehir merkezinde karşı şeride girdin en ağır cezadır falan bişeyler sayıklıyor yerli yersiz, bende lafın ortasında kes en ağırını ver fişimi dedim
Dakikalarca bulgarca küfür ediyor fişi yazarken adamın istediği 3-5 euro ise benim cezam 540 TL di. Böyle pislik bir şehir
halkından, polisine
Dereköy de hiçbir sıkıntı olmuyor