Değirmendere Tarihçesi;

Aşağı ve Yukarı Değirmendere'nin Roma ve Bizans dönemlerinde meskûn olduğunu gösteren kalıntılar bulunmaktadır. Meselâ: Yüzbaşılar'da temel açılırken çıkan lahidler, Tekelikoy'da İmparator Herakliyus tarafından yaptırılmış olan deniz hamamı kalıntıları (Kocaeli Yıllığı, 1967, s. 168), İn-libağ ve Kuruçeşme'de kilise kalıntıları, Eskiya-lı'dan biraz daha batıda deniz içindeki temeller ve bir değirmen taşı, Yukarı Değirmendere Soğuk su'nun batı tarafındaki tepede bulunan Ayazma çok kimse tarafından bilinir.
Bütün tahrih defterlerinde mevcut olan eski Değirmendere, günümüzdeki Yukarı Değirmendere mahallesi olup, bölgemizin büyük köylerinden biri idi. Aşağı Değirmendere'de önceleri sadece iskele, mağaza denilen depolar, bir kahve ve Eskiyalı Camii (1864'de yapılmıştır) bulunurken, İstiklâl Harbi'nin zaferle sonuçlanmasından sonra halk köyden aşağı inmeye başlamıştır.
Değirmendere, Kanunî döneminde Rumelihisarı muhafızlarına timar olarak veriliyordu. Önceler: buğday, arpa, yulaf ziraati yapılır, üzüm, meyve kuru soğan, ceviz, zeytin, kestane, kızılcık, armui ve kiraz yetiştirilirken son bir buçuk asırdır tanır ziraati terkedilmiştir.
Yaklaşık 150 yıl önce de "Değirmendere Fındığı" diye meşhur olan taze fındık yetiştirilmeye başlanmıştır. Halkın bir kısmı denizci olup İstanbul'a mahsûl götüren kayıkları vardı. 40-50 yıl ev veline kadar odunculuk da yapılırdı. Tahrir defterinden öğrendiğimize göre köyde 4 değirmen bulunuyordu.
Yukarı Değirmendere'de bulunan cami, Kanunî'nin Bâbü's-Sa'âde Ağası Hacı Dâvud Ağa tarafından yaptırılmış olup zengin vakıfları vardı. Eskiyalı'daki cami ise Bedestânî Hacı Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmış olup vakıfları bulunuyordu (Merhumun ayrıca Tatar insaniye Köyünde de bir camii vardı). Ayrıca Mihrişah Valide Sultan, Sadrâzam Nasuh Paşazade Ali Bey vakfına ait araziler, Suyolu vakfı, Hacı Ahmed Ağa vakfı vardı. Son yıllarda Değirmendereli Hacı Halit Er-kut (1909-1988) merhum tarafından kurulan vakıf, Değirmendere'de bir hastahane, bir lise yaptırmış, bir çok üniversite öğrencisine burs vermektedir.
yukarı Değirmendere Seki mahallesinde Ab-durrahman Dede türbesi ziyaretgâhtır. Türk edebiyatı tarihinin en uzun ömürlü dergisi olan Ser-vet-i. Fünûn'un sahibi, mebus Ahmed îhsan Bey yaklaşık 50 yıl kadar Değirmendere sahilindeki köşkünde oturmuş, vefatından sonra da Garipler mezarlığında defnolunmuştur. Damadı emekli Albay Prof. Dr. Murat Cankat Bey de yanında med-fundur.
Köyde iki hamam bulunurken biri tamamen, diğeri kısmen yıkılmıştır. Bazıları kitabeli olan çok miktardaki çeşmelerin tamamı yıktırılarak yok edilmiştir.
Gölcük ilçe merkezinin Değirmendere'y e nakli sebebiyle belediye 1.VI.1944 tarihinde kurulmuş, 1955 Nisan'ında teşkil edilen Yalı Değirmendere nahiyesinin merkezi olmuştur. Haritası evvelâ 1947'de yapılmış, sonradan 1953'de ilâve edilen yeni sahaların da haritası meydana getirilmiştir. 1950'de de ilk imar planı yapılmıştır. içinde "Değirmenderesi", "Değirmendere"'ye dönmüştür.
Değirmendere'nin gelişip, büyümesinde Gölcük Tersanesi'nin kurulması ve İzmit ile İstanbul arasındaki sanayi faaliyetlerinin etkileri gözlemlenmektedir.Önceleri Gölcük'ten daha fazla nüfusa sahip olan belde,sanayi ve tershanelerin Gölcüğe kurulmasından dolayı,Gölcüğe bağlı belde konumuna düşmüştür,2009 Yerel Seçimlerinde tamamiyle Gölcük'e bağlanmıştır.
17 Ağustos 1999 depreminde, Değirmendere çok hasar görmüş, çok sayıda can ve mal kaybı yaşanmış, bu da Değirmendere nüfusunu etkilemiştir.

Wikipedia.org`dan alıntıdır.



















değirmenderenin çılgın gençliği,














Balıkçı Muhittin,







Bunun ne temsil ettiğini bende çözemedim.