Abim paylasmayin soyle gezileri, kiskaniyoruz yahu
Nice bol km'li geziler abi,kazasiz belasiz.
Bizlere de size de
süper gezi oluyo abi piyasayı yukseltme o densizlere 5 ero yeter beşlik yaptırın yanınızda bulunsun arnavuta gıderseniz sakın para vermeyin bıraz sert olun yeter.allah yolunuzu acık etsin.
Arkadaşlardan hızımızı soranlar olmuş. Her ülkenin hız limitleri ve tabelaları neyi gösterdi ise ona uyduk. Bazı ülkeler 90 bazıları 100, Bosna Hersek 110 gibi. Genelde 100 Km ortalaması ile gittik diyebiliriz, tabiki yolların müsade ettiği ölçüde. Ancak Yunanistan otobanda Selanik, İpsala arasında sanırım 150-160 aralığında seyrettik. Ama bedelini yakıt olarak ödedik. Bu gezi için daha sonra merak edenlere maliyet tablosu da çıkartacağım. Çünkü ekonomiik bir gezi planlamıştım. Ben emekliyim zaten uçuk bütçem olamazda. Şu kadarını söylim 500 Ero yu geçmedi. Buna gümrükte aldığım sigare ve küçük hediyeler dahil. Selam ve sevgilerimle.
Birde Karadağ tünel geçişi Kask kamerası kaydını sizlerle paylaşayım,
http://www.youtube.com/watch?v=l5HGrVnf6Yw
Evet Karadğ dan çıkıyoruz. Hırvatistan a giriyoruz. Bu arada 8-10 Km kadar bozuk stabilize yol var. Daha doğrusu yapım çalışması devam ediyor. Burada tepeden tırnağa beyaza büründük.
Hırvata girip hemen sağda gölge yere çektik. Bizim gibi 2 motorcu vardı. Onlarla tanıştık. Muhabbet muhabbet, İsimleri Hannes ve Herman BREİTHUBER. Bunlar baba oğul. Avrupayı tura çıkmışlar. Baba da Vstrom DL650 K8 var oğlunda ise GSR 600 . İstanbul a kadar gitmişler, ve Memleketleri Avusturya ya dönüyorlar. Baba 60 yaşında, oğlu 26 idi sanırım. Oğlan baya Türkçe kelime öğrenmiş. Hoş konuşuyo. Babasına Moruk falan diyo
Aslanım, tosunum muhabbetleri var .
Neyse Muhammet abi başlıyo sormaya, daha doğrusu bana sor diyo, DL için ne yağ kullanıyo, Kaç Km. de değiştiriyo, Tur boyunca ne kadar yağ eksiltmiş, …… daha bir sürü soru. Neyse soruyoruz elbette.
Bu arada Muhammet abi Yakıt meselesine Tur boyunca taktı. Kendi makinası benimkinden biraz fazla yaktı Depoda 300 gr kadar. Bunu mesele yaptı. Hatta Sofya da Trafik ışıklarında duruyoruz, arkada Muhammet abinin sesi kesildi noluyo diye baktım, Aralarda hep kontak kapatıyo. Pes abii beee. Hatta bir ara otobanda baktım aynadan tam arkama sokulmuş, onladım Türbilanstan faydalanıyo. Hemen sağa kaçtım, oda arkamda, sola kaçtım oda arkamda. Neyse sonunda depolar aynı aldı da rahatladık. Sitresten urtulduk.
Bırakalım fotolar konuşsun. Dubrovnik manzaraları.
O kadar dedim kaptana yolu kapatma diye ama nafile.
Evet Dubrovnik i gezdik, yola çıkma zamanı. Meşhur köprü ve fotolarımız. İstikamet Mostar.
Bu arada Hırvat tan çıkıp Bosna hersek topraklarında 15 Km kadar gidip tekrar Hırvat a giriyorsunuz. Bieze bakmadılar bile devam dediler. Mostar istikametine döndükten sonra, Muhammet abinin açlık sinyalleri ile Hemen bir Restoran da durduk. Restoranda antika şeyler vardı, bunların faal olduğunu öğrendim. Ve bir Gramafon vardı sordum 100 yıllık dedi ve , Gramafonu kurup iğneyi plak üzerine indirdi. Yaaaa ne büyüleyici bir ses anlatamam. Hep merak ederdim, burada dinlemek nasip oldu. Benim için en güzel zamanlardan biri idi.
Artık Mostar yolundayız.
Devam edecek.
===================================
Kaskını tak. İki damla ter akması Kan akmasından iyidir.
TB5DT
Güzel gezi güzel paylaşım.Anlatım zenginliği ve akıcılığı da keza öyle.
Çok uzun soluklu geziler için emekliliğimi bekliyorum .Kısmet olurda böyle gezilere çıkarsam bende sizleri gıpta ettireceğim inşallah
Devamı gelecek sanırım.
Paylaşım için teşekkürler
Sağlam bir gezi olmuş, Emekli olmadan darısı bizim başımıza, paylaşımlar için teşekkürler.
Elinize, Kaleminize, motorunuza, yüreğinize sağlık.
Ciddi misiniz hocam siz yaaa... Eğer böyle bir gezi 500 euroya mâl olduysa ben 3 ayda bir çıkarım yaniKarahisar03 adlı üyeden alıntı
Bu arada Muhammet abi Yakıt meselesine Tur boyunca taktı. Kendi makinası benimkinden biraz fazla yaktı Depoda 300 gr kadar. Bunu mesele yaptı. Hatta Sofya da Trafik ışıklarında duruyoruz, arkada Muhammet abinin sesi kesildi noluyo diye baktım, Aralarda hep kontak kapatıyo. Pes abii beee. Hatta bir ara otobanda baktım aynadan tam arkama sokulmuş, onladım Türbilanstan faydalanıyo. Hemen sağa kaçtım, oda arkamda, sola kaçtım oda arkamda. Neyse sonunda depolar aynı aldı da rahatladık. Stresten Kurtulduk.
Türkiyede yaşayıpta yakıt stresine girmeyen var mı
Hesap ortada, geziden beklentinize göre değişir ki ben Tamamen Kamping ve çadır formatında daha doğrusu 2 veya 3 çadır 1 Hostel, yada apart düşünmüştüm. Ama Muhammet abi sayesinde bu tersine döndü. Bimden 2 ton, 2 Barbunda, 2 Sarma konserve aldım. Kahvaltı malzemeleri zeytin, zeytin ezmesi artı, En iyi enerji veren Kampların olmazsa olmazı 2 Pk Helva aldım. Küçük kamp tüpüm var (Gazyağı ve Bütengaz dahil hepsi ile çalışan, 8 Gün boyunca sürekli çayımı demledim 300 gram gazyağı yakmadı yarısını geri getirdim.) dolayısı ile Pahalı olan yerlerde kendin pişir kendin ye. Ucuz ülkelerde Kosova, Karadağ, Makedonya gibi yöresel lezzetleri tatdık. Her yerde marketler var ve herşeyi bulabilirsin , hemde çok uygun fiatlara. Sanırım 11-12 depo benziin kullandık. Buda 16-20 Ero arasında değişen fiatlarda tuttu. Yurt dışı için 7,5 Ero Seyahat sigortası yaptırdım. Otel ve konaklamalar için toplam harcadığımız kişi başı 100 Ero tutmadı çadır ve Kamping ler dahil. Buyrun hesap burda işte.Ciddi misiniz hocam siz yaaa... Eğer böyle bir gezi 500 euroya mâl olduysa ben 3 ayda bir çıkarım yani
Haa şu var Benim Yeşil Pasaportum vardı Arkadaşımın Bulgar Pasaportu, bu sebeble Vize problemimiz falan yoktu, o harcamalarımız olmadı. Uluslararası ehliyetim geçen seneden vardı hoş kimse sormadı yenilemedim de.
Nasip olursa seneye İtalya yapmak istiyorum. Allah izin verirse onlarıda paylaşırız. Selamlar.
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:35 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:03 ----------
Evet istikamet Mostar demiştik.
Mostar a ulaşıyoruz. Kısa bir şehir turu ve ardından Mostar köprüsü. Laf kalabalıklığı yapmayalım. Fotolar anlatsın.
Köprüden bir genç atlamak için çıktı, epey bir serenat yaptı, arkadaşları para topladı ve 5 Ero olunca genç atladı. Gösteriyi Kamera kaydına aldım. Görüntüleri bilahare yükleyince yayınlayacağım.( Arada yorumlarımda oldu ittirin lan şunu çok bekledik falan diye her neyse ) Bu arada o kadar çok Türk ziyaretçi varki Mostar da. Türkiyedesiniz. Herkez Türkçe konuşuyor.
Mostar dan çıkıp Serejovaya ( Saray Bosna) ya gidiyoruz. Bu aradaki yol gezinin en Mükemmel yolu olarak kayıtlarımıza geçti. Bir yanda mükemmel nehir ve manzara, yol süper yeni yapılmış, pürüzsüz bir pist asfaltı. Hız limiti Bosna için saten 110 Km. il yolları. Nefisti nefis. Motorda orta sehpa kalmadı. Lastikler son kuruşuna kadar parasını hak etti.
Evet Saraybosna da barış gücünde görevli sınıf arkadaşımı ziyaret ediyoruz. Sağolsun bize Ev ayarladı. Aksam Türkuaz restoran a yemeğe gittik. Bu arada fotoğraf makinasını unuttuk ve foto yok. Neyse. Saraybosnanın son durumu , etnik yapısı, vs. vs. aklımıza gelen her şeyi öğrendik. Serebreniska katliamının iç yüzünü öğrendik. Gözlerimiz doldu ,ağladık. Anlatılacak gibi değil. Avrupanın ortasında neler oluyor. Şu anki durum da iyi değil zaten.
Daha sonra dönüş rotası başladı . Dedik nerden gidelim falan filan. Sırp üzerinden dönmemeye karar verdik ve, Saraybosna- Trnova- Foca – Hum üzerinden Karadağ a girip Arnavutluk üzerinden dönüşe başladık. Bu yol Karadağ a kadar hemen hemen kimsenin kullanmadığı, köy yolu, yer yer patika gibi bir araba zor geçiyo, 1 mtre ye kadar daralan yollar, orman, patika herneyse sonunda sınıra geldik. Bu sınır pek kullanılmadığından sınırda görevli polislerde güvercin besliyo, siz nerden çıktınız der gibi baktılar bize. Pasaportlara baktılar birimizde Türk Yeşil Pasaport, diğerimizde Bulgar pasaportu, siz arkadaşmısınız, nası bir araya geldiniz muhabbetleri falan filan. Neyse Tahta tabanlı yıkılacakt diye konktuğum köprüden geçerek Karadağ sınırına geldik tekrar.
Karadağ da her yer Tünel, köprü, viraj, vs. Zevkle kullandık motoru. Bu arada Durmitor Milli parkını es geçmek zorunda kaldık. Gerçi gezdiğimiz yollar itibariyle fazlasını bile gördüğümüzü düşünüyoruz.
Muhammet abinin açlık krizleri üzerine mola verdik. Yol üstündeki bu tesis te Muhammet abi Bulgarca anlaştılar, şimdi ben diyorum sor bakalım
Ekmek varmı.
Yokmuş,
Ama Masalarda yumurta var bu ne,
Yumurta alırsan ekmekte varmış diyo.
Ehh iyi abi, Ben ekmeği alim sen yumurtasını.
Çay istiyoruz. Fotodaki gibi geliyo. Yanında Bal ve Limon ile servis ediyolar. Bilginize.
Karnımızı doyuruyoruz. ( Konservelerimiz ve yumurta ekmek ile ) İşletmeci kız ters bakıyo her şey motor çantasından çıktı ya .
===================================
Kaskını tak. İki damla ter akması Kan akmasından iyidir.
TB5DT
harikasıznız abi ya allah izinverirse sizin gibi ülkeleri değil de önce kendi ülkemi gezmek istiyorum sizin bu gezi raporunuzu imrenerek izleidmö allah tekerinize taş değdirmesin inşallah
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
