yahu ne hemen fırça atıyoninfinitedreams adlı üyeden alıntı
ben suspect in tel ini msj attım yane suspect öle dedi bana
yine de güsel di bea çok eğlendim çoookkkk
saolun dostlar ...
NTV de ve butun gazetelerde bugun haberi vardı ben 50-60bin kişi sanıyordum ama 80bin kişi gelmiş.
Yuh be kardeşim
Yeni dostluklar kurdun parmagım sakat pogoya giremedim :(
Neyse akşam detaylı yazıcam şuan işteyim malüm.
Herkes belki güzel bir cumartesi sabahı geçiriyordu ama bu benim için geçerli değildi. Cumartesi tatilinin varlığını bile unutmuş olarak sabahın umursamadığım bir saatinde kalkmış, önemi tartışabileceğim bir programa katılmak, daha da kötüsü hazırlıklarını yapmak üzere evden çıkmıştım. Kahvaltı yapmadan evden çıkmış olmayı umursamıyordum çünkü program sonrası bir-kaç güzel insanla buluşup Barışarock’a gidecektim. Yani kendimi nasıl olsa iyi hissedecektim… kahvaltı kimin umrunda.
Derken lanet program bitti ve çadırı, uyku tulumlarını ve bilumum gereçleri motora yükleyip Maslak BP’ye doğru yollandım. Metrocity’nin önünde anlaştığımız üzere dünyalar güzeli arkadaşım Ebru’yu (MT üyesi değil) da alınca motor karşısına geçilip seyredilecek güzelliğe kavuşmuş oldu. Maslak BP’ye ulaştığımızda Barışarock ekibi henüz farkında olmasa da son şeklini almıştı.
Topu topu 4 motor, 6 motorcuyduk. Suspect’in öncülüğünde yolu neden bilmem baya bir uzatarak Festival Sahasına vardık. Otoparka inen yol çok bozuk olmasına rağmen sorunsuz geçti. Gerçi bir ara ön tekerin kaymasıyla yatıyorduk ama o an karizmayı çizdirmeyelim aşkıyla olsa gerek üzerimde hayvani bir güç hissedip bir şekilde ayakta tutmayı başardım motoru. Motorları park edebileceğimiz düzlüğe inebilmek için de biraz enduroculuk oynamamız gerekti, ama değdi. Yüklerimizi de sırtlanıp yer aramaya koyulduk tası tarağı sermek için. Antonio’nun da ayrılmasıyla 5 kişi, 3 çadır kaldık. Her yer dolu olduğu için fazla bir seçeneğimiz yoktu. Gayet rahatsız bir sırta kurduk biz de çadırları. O arada False In Truth’u kaçırdık tabii. Sonra her kampçının rutini olan keşif turuna çıktık. Tahmini 40 bin kişilik kalabalığın arasında ne keşfedeceksek artık!.. Biraz yemek yedik, çay muhabbeti falan çevirdik, sonra nasıl olduğunu anlamadan bir de baktım ki Aylin Aslım konserindeyim ve ön sıralardayım. İşin garip tarafı bu ablanın bir tek şarkısını bilmem, yolda görsem tanımam, bedava cd’sini verseler almam. Tabii sürü mantığıyla hareket edince insanın başına bunlar gelebiliyor
“Buraya yatmaya mı geldin” diyorlardı,
“evet” diyordum.
“Ne yani… ciddi ciddi yatacak mısın” diye üsteliyorlardı,
“evet” diyordum yine.
Şaşırmış gibi, ‘bu eğlence bırakılır mı’ havasında beni bırakıp sine vizyon gösterimi yapılan yere gittiler. Tatlı tatlı uyuyorken dışarıda iki kızın konuşması uykuma karıştı. Biri çadırın fermuarını açarken uyandım. İki melek gibi kız garip garip bana bakıyordu. Aslında melek gibi olmadıklarına eminim ama uyku hali insan öyle görüyor işte.
Sarhoş bir sesle “buyurun” dedim,
çekinerek “yok” dediler… “biz çadırımızı arıyoruz da!”.
Berbat bir rastlantıyla uyandırıldım işte. Bizimkilerin yanına gideyim bari dedim. Ekranın karşısına oturmuşlar ama bir şey izledikleri yok. Neden uyumadığımı sordular, ben de anlattım tabi.
“Güzel güzel uyuyordum, iki kız uykumun ırzına geçti” dedim.
“Lan” dedi Ebru “millet sevinir, sen şikayet ediyorsun”.
Ben de yanlarına kurulup uzandım. Allah’ım… ne kadar da uyuşuk bir adamım!.. On dakika geçmemişti ki orada da uyumuşum. Beton zemin üzerinde eklemlerim çimentoyla sabitlemiş gibi olmak üzereyken bizimkiler uyandırdı ve ölmeden önce çadırlara götürdüler beni. Son duyduğumda bu enerjik grup kokoreçten bahsediyorlardı… sonrası karanlık. Uyumuşum.
Sabah 7.45’de uyandım. Ebru üşüdüğü için benim motosiklet montunu giymiş, hiçbir şey yapmadan oturuyordu. Gece 4’e 5’e kadar oturmuşlar, millet yatınca o da çadıra girmiş ama uyuyamamış. Söylediğine göre beni baya bir rahatsız etmiş ama hiç oralı olmamışım. Yorgunluk işte. Kahvaltı yapalım ana konulu yoğun ısrarlara vatanseverler tarafından korunan bir kale gibi direnip çadırımdan çıkmamayı başardım ve yiyecek almaya tek başına gitmesini sağladım. Sonra azelia geldi tulumuyla. Kendi çadırı karanlıkmış, burada yatabilir miymiş. Açıkçası, uykuma dokunulmadıktan sonra hiç sorun değil Hoş geldin.
Bir saat kadar daha uyudum sanırım. Sonra kalkıp bir şeyler yedim. İnsan üşengeç olunca neler yapıyor… bir tane poğaçayı yarım şişe suyla yedim. Sonra biraz iskambil oynadık. Gayet neşeliydi. Saat 12 gibi yine azelia’nın yaptırım gücüne boyun eğip Pinhani (doğru mu yazdım?) grubunu dinlermiş gibi yapmak için tekrar sahnenin oraya gittik. Grubun çıkmaya niyeti yok gibiydi. Saat 1 oldu, hala ses seda yok. Güneşin altında yaşam mücadelesi verirken Büyükşehir Belediyesinin gönderdiği su tankerini gördük. İliğimize kadar ıslanıp serseri turlamalara devam ettik. Saat bu arada ilerliyordu tabi. ‘Ne yapsak acaba’ bilinçsizliğiyle tekrar çadırların oraya gittik. Biraz daha kağıt oynadıktan sonra çıkışa hazır olmak için çadırların ikisini topladık. Lanet olsun! Ben hala uyumak istiyorum. Mızmızlığım sayesinde kendimi acındırıp azelia’ın çadırına sığındım. Çadır küçük bir tabut gibi görünüyordu ama içerde eşyalar olmasına rağmen iki kişi ‘neredeyse’ sığabiliyordu. Muhabbetin bilmem neresindeyken sahneden gelen Demir Demirkan sesi bizim ekibi yine gaza getirdi. Bu arada gruba iki güzel arkadaş daha katılmıştı (İsimlerini ve Kullanıcı adlarını hatırlamadığım için beni affetsinler). Ben yine tek başıma ve yine çadırda uyanmama hayalleriyle uykuya dalmıştım. Bir süre sonra yine uyandırıldım. Bu sefer telefonla. Programda değişiklik olmuş, Catafalque çıkacakmış. Aman ne güzel!.. hemen fırladım yerimden. Bir saate yakın bir süre çok güzel müzik dinledim. Pogo’ya ilk birkaç dakika katıldım ama hayatımda gördüğüm en acemi ve şuursuz pogo bu olduğu için sonra bıraktım. Orada pogo’yu, bilinçsizce birbirine vurmak sanan çok insan vardı.
Catafalque’tan sonra yine çadırların oraya gittik. Ekip son bir tur atmak istedi ve ben tabii ki yine çadıra girdim biraz daha uyuyabilir belki diye. Alandan ayrılma vakti geldiğinde hepsi bitmiş gibi duruyordu. Aralarında yeterince (haddinden fazla) dinlendiğim için canavar gibi olan tek bendim. Motorları yükleyip tekrar çıktık yola. Geçirdiğim vaktin güzelliğiyle kendimi ‘olmuş’ hissediyordum. Ekip gerçekten harika vakit geçirmemi sağlamıştı. Hiç bitmese diyebilecek durumdayken bitirmek zorunda kaldığım hafta sonum bende gerçekten olumlu şeyler bıraktı. İlk kez tanıştığım güzel insanlara tekrar teşekkür ediyorum. Sizlerle olmak gerçekten güzeldi. Gelemeyenler için üzgünüm. Gelen ama başka programları olduğu için bizimle takılamayan motocycleboyreign, antonio, fastboy3 ve fragrance Chaplin’e de başka zaman diyelim artık.
Arkadaşlar bende geldim çimenlerin üstünde bir iki bira içtim ve birde baktımki bizim tesisat meğerse ses ve ışık sistemini benim çalıştığım şirket kurmuş
mt den iki arkadaşla karşılaştım ama diğerlerini bulamadım
umarım birdahaki yıl kalabalık gider çadır yerimizede MT afişi asarız
MT Grubuyla Gelen Arkadaşların Fotolarını Ekledim,
aşağıdaki topikte:
http://www.motosiklet.net/forum/showthread.php?t=20652 (yükleme sorununu çözdüm)
Bu arada festivalden ayrılalı 24 saat oldu, ben bunun 18 saatini uykuyla geçirdim ama hala yorgunum, biz ne kadar tepindik ya? Ben hatırlayamıyorum. Festivalin 2.günü bana rüya gibi geldi, ben pazar günü orda mıydım? Çadırın zeminindeki taşların battığı yerler hala sızlıyor. Olsun ya, ben çok eğlendim, gelen herkese teşekkür. SuSpect cebimden birkaç tane bira fişi çıktı, gitsek fişleri versek bira verirler mi acaba?
çıkarsa tezkere tayyip gitsin askere, yaşasın barışarock
evet arkadaşlar sanırım benimde güsel bir edebiyat parçalamamın zamanı geldi, geçiyor bile.
Pazar 22:00 gibi eve geldim ve hiç uğraşacak gibi olmadığım + yorgun olduğum için vurdum kafayı yattım, ertesi sabah (pazartesi) iş de olduğum için sadece okumak ile yetindim, pazartesi akşam oldu tam yazacam diyordumki, adsl hat gitti. neyse saat şuan 21:30 ve net geldi, bende hemen yazmaya başlim
Carlitoturco ve infinitedreams baya iyi anlatmış ama biri devamlı uyumaktan diğeri ise dağ bayır gezmekten atladıkları bazı noktalar var onlarıda size ben anlatıcam.
Şimdi efenim, saat 15:00 gibi 4.Levent metroda Azelia80'i beklemeye başladım, cunku otobusle gitmesine rağzı olamadım, zati bende oraya gidiyorum nasıl olsa diyerekten 1 adet insan (kendisi) + 1 bavul + 1 sırt çantası + kask, toplamı baya kg ediyor
Neyse kamp alanına geldik ben davetiyeleri çıkardım, bendeki renkli baskı ve pvc kaplı davetiyeyi görenler "sen matbaacımısın" "sen özelmi aldın" vs. gibi şeyler söylemeye başladılar ama ben sadece mt.net için herkese özel basmıştım. "kendim yaptım, normal pvc makinası ile"
Başladık çadırları yapmaya, (babam sağolsun çadırı araba ile getirdi) benım çadır normali 4 kişilik ama içine 10 kişi rahat girebilirsin o şekil acaip bişi, balkonu bile vardı.
Kamp alanında sadece 1 adet olup ona benzer şeyinde WC lerde olduğu (ama WC lerdeki çalışmıyor) şey nedir? tabili musluk. ve o musluktaki sıra hiçbir zaman 50m. den aşağı inmedi gece saat 4.5 yine sıra sabah saat 8 yine sıra akşam saat 20 yine sıra, ama tabiki bende sıra bekleyecek göz varmı?
(açıklama yok)
Neyse içtik biraları gittik açıkhava sinemasına fakat sinemadan cok konuşmalarla süslü bir gosterimdi. ordan cıktık gece 4.5 falan. muslugun yanından geçiyoruz ben cıktım tepeye bi baktım şöyle nevar neyok, baktım ilerde uzun eşşek oynuyorlar gece saat 4.5 da hemen wakit kaybetmeden dedim bende atlıyorum elemanda "atla" dedi en son atladım ve beş kişinin üstüne cıktım. fakat fazla dayanamadım kafada güsel dengeyi kaybettim herhalde yere düştüm fakat düşmemek için öyle bir kastımki herkesi üstüme çektim 5 kişinin üstündeyken 5 kişinin altında kaldım kolum biras hasar aldı hala ağrıyoro arada 2 arkadaşım daha geldi bize katıldı, (yeşilius arkadaşım ve kız arkadaşı) Ben çadırı topladım butun çantalarımı yine geldigi gibi gider misalı verdim babama götürdü ben kadlım tek başıma rahat bişeyikde yuksuz. sonra birkez daha konser alanına gittik ve tırnağımdaki problem yuzunden çok sevdigim dans olan pogoya katılamamaktan kahroldum, anca izlemekle yetindim. Saat 18:00 ve gitme saati. yeşilius arkadaşım araba ile gelmişti ve karşıya geçeceklerdi, bende geçecektim fakat motoru 4.levent (eve) birakmam lasımdı azelia80 de bunları duyunca cok sevindi ve onunda butun cantası yuku vs. verdik arabaya ve biz, sadece 2 kişi şeklinde bindik benım motora eve doğru cok rahat bir şekilde yola koyulduk. Gelirken 4 motor 6 kişiydik dönerken 2 motor 1 araba ve yine 6 kişiydik. bir ara ışıklarda durduk ve hafif gaz verdim yanımdaki arabaa gencler vardı onlarda gaz verdi infinitedreams da yanıma geldi gaz verdi yeşilius araba ile gaz verdi onun yanında bi uno vardı oda gaz verdi yani anlayacağınız genclik ortam güsel herkes bir anda gaza geliyor :D yeşil ışıgın yanması ile uçtuk gittik
Ben eve geldim motoru bıraktım ben+azelia80+yeşilius+kız ark.ına çay bahçesinde bir çay ısmarladım. sonra yeşiliusun araba ile azelia80 i evine bıraktık ve bitti.
İnanın bana böyle güsel bir festivali bu yaz döneminde bir daha bulabileceğimi sanmam. Bu arada listede 19 kişi olmasına ragmen biz biz hep 5 kişi takıldık fakat alan içinde devamlı mt.net den kişiler gordum. yanlız üzüldüğüm nokta telefon numaramı vermiş olmama ragmen alan gelipte tek kalan arkadaşım tugrul bana niye ulaşmadı, neyse oda sonra bizimkileri bulmuş zaten. telefonu vermem iyide oldu baya arkadaşda ulaştı.
Neyse arkadaşlar katılan herkese, barışarock gibi gusel bir organizasyonu düzenleyenlere, eglenen hereke cok teşekkürler cunku grup olmasak ben bu kadar eglenemzdim.
Yav çok uzun yazmışsın okuyamadım.Kısaca ne diodunevet arkadaşlar sanırım benimde güsel bir edebiyat parçalamamın zamanı geldi, geçiyor bile.
Pazar 22:00 gibi eve geldim ve hiç uğraşacak gibi olmadığım + yorgun olduğum için vurdum kafayı yattım, ertesi sabah (pazartesi) iş de olduğum için sadece okumak ile yetindim, pazartesi akşam oldu tam yazacam diyordumki, adsl hat gitti. neyse saat şuan 21:30 ve net geldi, bende hemen yazmaya başlim
Carlitoturco ve infinitedreams baya iyi anlatmış ama biri devamlı uyumaktan diğeri ise dağ bayır gezmekten atladıkları bazı noktalar var onlarıda size ben anlatıcam.
Şimdi efenim, saat 15:00 gibi 4.Levent metroda Azelia80'i beklemeye başladım, cunku otobusle gitmesine rağzı olamadım, zati bende oraya gidiyorum nasıl olsa diyerekten 1 adet insan (kendisi) + 1 bavul + 1 sırt çantası + kask, toplamı baya kg ediyor
Neyse kamp alanına geldik ben davetiyeleri çıkardım, bendeki renkli baskı ve pvc kaplı davetiyeyi görenler "sen matbaacımısın" "sen özelmi aldın" vs. gibi şeyler söylemeye başladılar ama ben sadece mt.net için herkese özel basmıştım. "kendim yaptım, normal pvc makinası ile
Başladık çadırları yapmaya, (babam sağolsun çadırı araba ile getirdi) benım çadır normali 4 kişilik ama içine 10 kişi rahat girebilirsin o şekil acaip bişi, balkonu bile vardı.
Kamp alanında sadece 1 adet olup ona benzer şeyinde WC lerde olduğu (ama WC lerdeki çalışmıyor) şey nedir? tabili musluk. ve o musluktaki sıra hiçbir zaman 50m. den aşağı inmedi gece saat 4.5 yine sıra sabah saat 8 yine sıra akşam saat 20 yine sıra, ama tabiki bende sıra bekleyecek göz varmı?
Neyse içtik biraları gittik açıkhava sinemasına fakat sinemadan cok konuşmalarla süslü bir gosterimdi. ordan cıktık gece 4.5 falan. muslugun yanından geçiyoruz ben cıktım tepeye bi baktım şöyle nevar neyok, baktım ilerde uzun eşşek oynuyorlar gece saat 4.5 da hemen wakit kaybetmeden dedim bende atlıyorum elemanda "atla" dedi en son atladım ve beş kişinin üstüne cıktım. fakat fazla dayanamadım kafada güsel dengeyi kaybettim herhalde yere düştüm fakat düşmemek için öyle bir kastımki herkesi üstüme çektim 5 kişinin üstündeyken 5 kişinin altında kaldım kolum biras hasar aldı hala ağrıyor
Ben eve geldim motoru bıraktım ben+azelia80+yeşilius+kız ark.ına çay bahçesinde bir çay ısmarladım. sonra yeşiliusun araba ile azelia80 i evine bıraktık ve bitti.
İnanın bana böyle güsel bir festivali bu yaz döneminde bir daha bulabileceğimi sanmam. Bu arada listede 19 kişi olmasına ragmen biz biz hep 5 kişi takıldık fakat alan içinde devamlı mt.net den kişiler gordum. yanlız üzüldüğüm nokta telefon numaramı vermiş olmama ragmen alan gelipte tek kalan arkadaşım tugrul bana niye ulaşmadı, neyse oda sonra bizimkileri bulmuş zaten. telefonu vermem iyide oldu baya arkadaşda ulaştı.
Neyse arkadaşlar katılan herkese, barışarock gibi gusel bir organizasyonu düzenleyenlere, eglenen hereke cok teşekkürler cunku grup olmasak ben bu kadar eglenemzdim.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
