Iron 883 vs Vulcan S vs XV950

[chopperrider]

Baba sen ne yaptın, ciddi motoguzziye o parayi verdinmi?, Ayni fiyata cok daha teknolojik cok ama cok daha iyi motorlar var, guzzi almak HD almaktanda daha mantiksiz, hadi HD gosteris meraklilarini tatmin ediyor en azindan ya da ikinci eli var, guzzide gosteris, isimde yok, ikinci el de yok, 0 km alin yari fiyatina ertesi gun satamazsiniz, biryere cekin kimse bakmaz, birisine moto guzim var deyin, sizi triportorunuz var sanip nakliye islerine cagarir.

ah ah işte dediğim mantık vücuda büründü dile geldi mesaj olarak ortaya çıktı
Evet 2016 martta 0 km aldım o parayı da verdim
Keşke mt7 alsaydım kalan parayı da pavyonda yeseydim demedim
Çok ama çok keyifli bir motor her türlü verilen paraya değer.
Bazen tutku paranın önüne geçer. Maddiyata çok da değer vermemek lazım
İkinci eli zayıf olabilir ama açıkçası umrumda değil illa ki benim gibi meraklısı vardır memlekette.
Tutucu olmayın sevdiğinizin peşinden gidin
Azcık da farklı olun

---------- Mesajlar birleştirildi - 23:30 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:26 ----------

Ayrıca bir yere çekin kimse bakmaz demişsin ya.
Guzziyi aktif kullandığım 6000km boyunca gördüğüm ilgi alakayı başka hiçbir motordan görmedim.
Teknolojik ya da değil ama şu motor resmen sanat eseri:

[blue4XL]

Selam dostum bir yanlışın var. Ya ruhsatındaki veri yanlış, ya da sen başka bir motosikletten bahsediyorsun.

Merhaba dostum. Forumda yeniyim. Bir yerlerde nasıl fotoğraf yükleneceği yazıyordu ama bulamadım. Ruhsatın ve motosikletimin fotoğrafını koyacaktım ama vazgeçtim. Müsterih olunuz, benim motosikletim sizin fotorafını koyduğnuz ve XV950 Bolt olduğunu iddia ettiğiniz motosikletle birebir aynı olduğunu söyliyeyim. Her neyse,ruhsatta xvs950 yazıyor. Faturada ise xv yazıyor. Plakayı düşürüp 2 kez ruhsat çıkarttığım için (işlemle bizzat ilgilendim, ruhsatı çıkartan memur da EK-1 belgesindeki ve dosyadaki yazılanlara tek tek bakıp kontrol etmişti) her iki ruhsatta da XVS950 yazıyordu. Bana verilen kitapçıkta da XVS950 yazıyor. Mevzunun başka yöne kaymaması adına ve çok da önemli olmamakla birlikte, siz neye göre XV950 olduğunu iddia ediyordunuz. Verdiğiniz linke göre mi?

Aurica XV nin manueline bakarsaniz 10 bin km de bir bakima girdigini gorursunuz. Servisin dedigini degil, ureticinin dedigine bakin.

Uyardığınız için kendi adıma teşekkür ediyorum. Motosikleti alırken de satış temsilcisi ilk 1000km, sonra her 5000 km de bir geleceksiniz demişti. 1000 km yaptıktan sonra da servis şefi de aynı şeyleri söyledi. Bayram tatili bitsin, ilk işim servisi arayıp neden 5000 km de bir gelmemi istediklerini sormak olacak.

[chopperrider]

Blue4xl;
Sorunuz bana değil ama ben de yanlış mı biliyorum diye merak ettim baktım yamaha türkiye sitesinde bolt xv950 olarak kodlanmış. Heritage sekmesi altında. Cruiser sekmesinde ise tek model xvs1300 var. Xv950 midnightstar gelmiyor galiba artık.
Yani model adı açıkça xv950 gözüküyor. Belki aynı blok olduğu için manuel kitabında xvs950 yazıyordur ortak olduğu için.
Ruhsata da büyük ihtimalle yanlış işlenmiştir ilk tescilde. Faturada xv950 yazarken ruhsatta xvs yazmaması lazım

[blue4XL]

Blue4xl;
Sorunuz bana değil ama ben de yanlış mı biliyorum diye merak ettim baktım yamaha türkiye sitesinde bolt xv950 olarak kodlanmış. Heritage sekmesi altında. Cruiser sekmesinde ise tek model xvs1300 var. Xv950 midnightstar gelmiyor galiba artık.
Yani model adı açıkça xv950 gözüküyor. Belki aynı blok olduğu için manuel kitabında xvs950 yazıyordur ortak olduğu için.
Ruhsata da büyük ihtimalle yanlış işlenmiştir ilk tescilde. Faturada xv950 yazarken ruhsatta xvs yazmaması lazım

Ben de orayı yakalamaya çalışıyorum. Bir ara trafiğe gidip doğrusunu öğrenirim.

[acgh1907]

ah ah işte dediğim mantık vücuda büründü dile geldi mesaj olarak ortaya çıktı
Evet 2016 martta 0 km aldım o parayı da verdim
Keşke mt7 alsaydım kalan parayı da pavyonda yeseydim demedim
Çok ama çok keyifli bir motor her türlü verilen paraya değer.
Bazen tutku paranın önüne geçer. Maddiyata çok da değer vermemek lazım
İkinci eli zayıf olabilir ama açıkçası umrumda değil illa ki benim gibi meraklısı vardır memlekette.
Tutucu olmayın sevdiğinizin peşinden gidin
Azcık da farklı olun

---------- Mesajlar birleştirildi - 23:30 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:26 ----------

Ayrıca bir yere çekin kimse bakmaz demişsin ya.
Guzziyi aktif kullandığım 6000km boyunca gördüğüm ilgi alakayı başka hiçbir motordan görmedim.
Teknolojik ya da değil ama şu motor resmen sanat eseri:
http://i.hizliresim.com/LAJEyo.jpg

Cok guzel bir motor. Kazasiz belasiz kullanin..
Sokakta farkli motorlar gormek sevindirici.
V9 da cikti sanirim, TR de satisi varmi bilmiyorum ama. O da cok guzel..
Bir de California modelleri var, cruiser segmentinde iyi bir alternatif olurdu ama o da TR pazarinda yok maalesef.

[HAZZILHAR]

Merhaba dostum. Forumda yeniyim. Bir yerlerde nasıl fotoğraf yükleneceği yazıyordu ama bulamadım. Ruhsatın ve motosikletimin fotoğrafını koyacaktım ama vazgeçtim. Müsterih olunuz, benim motosikletim sizin fotorafını koyduğnuz ve XV950 Bolt olduğunu iddia ettiğiniz motosikletle birebir aynı olduğunu söyliyeyim. Her neyse,ruhsatta xvs950 yazıyor. Faturada ise xv yazıyor. Plakayı düşürüp 2 kez ruhsat çıkarttığım için (işlemle bizzat ilgilendim, ruhsatı çıkartan memur da EK-1 belgesindeki ve dosyadaki yazılanlara tek tek bakıp kontrol etmişti) her iki ruhsatta da XVS950 yazıyordu. Bana verilen kitapçıkta da XVS950 yazıyor. Mevzunun başka yöne kaymaması adına ve çok da önemli olmamakla birlikte, siz neye göre XV950 olduğunu iddia ediyordunuz. Verdiğiniz linke göre mi?

Herhangi bir asılsız iddiam yok kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Ben gönlünü cruiser motosikletlere kaptırmış, 10 yılı aşan bir süredir ıncığını cıncığını araştırarak, imkanlarım doğrultusunda pek çok modeli sürmüş biri olarak yazdım bunları. Linkler sadece motosikletlerin görselini size sunmak içindi. Eğer bir soru işareti var ise aklınızda, en basiti Yamaha USA sitesindeki tüm modelleri inceleyerek sorunuza cevap bulabilirsiniz. Bununla beraber ruhsatınıza model kodu yanlış işlenmiş. Sahibinden.com'da bile ilanlarda insanların XVS ve XV kodlarını karıştırdığını görebilirsiniz. İnsanlık hali, normaldir. Kesin bilgi ile motosikletinizin marka kodu XV 950'dir. İyi günlerde kullanınız.

[trankle]

kardeş ben de senin gibi bu forumdan destek alarak motorumu geçen yıl kasım ayında aldım. kısaca anlatmak gerekirse, 250 mi ,650 mi , 750 mi derken kawasaki vn 900 aldım. çünkü ilk motorumdu ve senin gibi tereddütlerim vardı. öncelikle doğru adrestesin, bu forumdaki arkadaşlar çok yardımcı olurlar. Benim fikrime gelince, öncelikle herkesin zevi farklı. en başta ben de iron bakarken, daha sonra anladımki aslında ben classsic cruizer seviyorum. bu yüzden vn 900 aldım. şu ana kadar 7000 km ye yakım yaptım 10 ayda ve çok memnunum. fakat mutlaka spor görünümlü bir motor istiyorum diyorsan, zaten sanıyorum yeni ve az kullanılmış olarak sadece harley sporster serisi ve yamaha xvs var. bence herkes mutlu olduğu motoru almalı. ama şunu da bil , gerçek harley istiyorsan softail, touring tarzı motora binmen lazım. zaten diğer arkadaşların da yazdığı gibi ses istiyorsan bayılıyorsun 2500 tl . egsoz değişince bütün sesler senin. xvs kullanan bir arkadaşım benim motorum kalın kalıplı olduğunu görünce pişman olduğunu söyledi. gene de karar senin. bence zevke ve bütçeye göre her motor güzeldir. ama kabul etmek gerekiyorki harley in karizma ve bilinirliği hiç bir motorda yok. yolda durduğumda hiç anlamayanlar bile harley mi abi diye soruyorlar. kawasaki diyince suratlar değişiyor.:)

[Medh]

Benim ruhsatta da xvs950 olarak geciyor. Model kodu bazi uerlerde xvs950cu vs seklinde geciyor diye biliyorum.

[blue4XL]

Benim ruhsatta da xvs950 olarak geciyor. Model kodu bazi uerlerde xvs950cu vs seklinde geciyor diye biliyorum.

Şimdilik 2 kişiyiz

---------- Mesajlar birleştirildi - 18:50 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:25 ----------

Aurica XV nin manueline bakarsaniz 10 bin km de bir bakima girdigini gorursunuz. Servisin dedigini degil, ureticinin dedigine bakin.

Uyardığınız için kendi adıma teşekkür ediyorum. Motosikleti alırken de satış temsilcisi ilk 1000km, sonra her 5000 km de bir geleceksiniz demişti. 1000 km yaptıktan sonra da servis şefi de aynı şeyleri söyledi. Bayram tatili bitsin, ilk işim servisi arayıp neden 5000 km de bir gelmemi istediklerini sormak olacak.

Söylediğim gibi bu gün Yamaha Servisi arayarak bakım için bana 5000km de bir gelmemi istediklerini ancak kitapçığında bakım periyotlarının 10.000km de bir olduğunu, neden böyle yaptıklarını sordum. Servis şefi o standartların Avrupa için geçerli olduğunu, Yamaha olarak Türkiye şartları gereği böyle karar alındığını, istersem 10.000 km de bir servise getirebileceğimi ama 5000 km de getirmemi tavsiye ettiğini, Yamaha'nın bazı küçük cc li motorlarda 3000km de bir servise beklediklerini, servis periyotlarını kısaltmalarının ana sebebinin, motorun arabadan farklı olarak tek yağ kanalından beslendiğini, şanzuman, diferansiyel gibi üniteler için ayrı ayrı yağ kullanılmadığını, yağ isteyen her parçanın tek yağ deposundan beslendiğini, ülke şartlarında da bu yağın çabuk özelliğini kaybedebileceğini, motosikletin 1 yıl çalışmasa bile yağın özelliğinin değişebileceğini, yağın bir ünite içinde bozulması halinde tüm sistemi tetikleyebileceğini, karter havalandırma sisteminin de bu noktada çok önemli olduğunu, 5000km nin sabit bir değer olmadığını 6000 km de getirebileceğimi söyledi. Merak edenlere duyurulur.

[hasmet]

Söylediğim gibi bu gün Yamaha Servisi arayarak bakım için bana 5000km de bir gelmemi istediklerini ancak kitapçığında bakım periyotlarının 10.000km de bir olduğunu, neden böyle yaptıklarını sordum. Servis şefi o standartların Avrupa için geçerli olduğunu, Yamaha olarak Türkiye şartları gereği böyle karar alındığını, istersem 10.000 km de bir servise getirebileceğimi ama 5000 km de getirmemi tavsiye ettiğini, Yamaha'nın bazı küçük cc li motorlarda 3000km de bir servise beklediklerini, servis periyotlarını kısaltmalarının ana sebebinin, motorun arabadan farklı olarak tek yağ kanalından beslendiğini, şanzuman, diferansiyel gibi üniteler için ayrı ayrı yağ kullanılmadığını, yağ isteyen her parçanın tek yağ deposundan beslendiğini, ülke şartlarında da bu yağın çabuk özelliğini kaybedebileceğini, motosikletin 1 yıl çalışmasa bile yağın özelliğinin değişebileceğini, yağın bir ünite içinde bozulması halinde tüm sistemi tetikleyebileceğini, karter havalandırma sisteminin de bu noktada çok önemli olduğunu, 5000km nin sabit bir değer olmadığını 6000 km de getirebileceğimi söyledi. Merak edenlere duyurulur.

Paylaşım için teşekkürler. Gayet güzel cevap vermiş. Üşenip de yazmadığımın fazlasını söylemiş.

Benimkinin de yağ değişim aralığı 15 bin, ama 6-7 bini geçirmeyi düşünmüyorum, özellikle şehir içi çok kullandığım için.

[Shamy]

Yağ değişiminde bir yıl periyodu dogrudur, kullanim kitapciginda zaten 10bin km be bir yıl yazar. Yağ ısı ve basinc altina maruz kaldiktan sonra molekul yapisini degistir. Ancak uretici 10 diyor biz 5 diyoruz tanimi tamamen kullaniciyi soguslemek icin yapilmis bir tanim. Oyle sey olmaz, ulkemiz sartlarinda 5 avrupada 10 o zaman hindistan da trafik ve sicakta 2.500 , kutuplarda sogukta bos alanda 20 binmi olacak

Servislerin ve distribitorun isguzarligi, hatta kullanim.kitabini turkeceye cevirirken 10 bin yazip, servisin burasi turkiye 5 bin demesine tavsanlar bile guler.
Kaldiki bu tarz motorlarin makinalari daha toleranslidir, yag kanallari daha genistir. Makina nispeten modern bir 4 silindirli makinadan daha dusuk devir, daha rahat calisacaktir. Ayrica yag kapasiteside fazladir.

Ben zamaninda R6 min yagini 10 bin, cbr1000rr imin yagini yine kitapcikta yazdigi gibi 12 binde degistirirken bic bir problem yasamiyordum. Hemde cayir cayir gidiyordum, elimizdekiler ipekten gomlek degiller. Belirli bir teknoloji ve arge ile yapilmis, metauroloji uzmanlari tarafindan belirli toleransli, ısıl islemden gecmis yuksek teknolojili ozel parcalar kullanilarak dizayn edilmisler.

Muhendisler bilmiyor, servisler biliyor.

Ha yaris kosullari derseniz, farkli, cok buyuk yuk altinda surekli kompresyon ve dekompresyon yapan, normal ısılarin ve motor devrinin surekli ustunde calisan makinalarda,2 segmanli yapida motor saat omru olan makinalarda, yag cabucak degisir, zaten onlarda katkili eter, ester bazli yaglar kullanilir, kullanim omurleri kisa, ucuculuklari yuksek, ancak ısı ve basinc dayanimlari fazla yaglardir. İnce yapida yaglardir.

Bazi akilli arkadaslarda bunlari koyduk, motor super oldu, 3 bin km bir degistiriyoruz triplerine girerler, onlarada buradan birer selam gondereyim.


Normal kullanimda,tam sentetik yaglata bile gerek yoktur. Ben sporcu motosikletlerimde dahi, ureticinin tavsiye ettigi yarim sentetik denen yag tipinden kullandim, yine ureticinin tavsiye ettigi km lerde bakima girdim, ozelliklede ureticinin tavsiye ettigi numarayi kullandim. Abi bu motora bu yag cok ince (10-30 dan bahsediyor) daha yepyeni motor bin km de. Bu yag bir ise yaramaz bir 15-50 koyuyoruz diyen, dangalaklari cok bozmuslugum vardir.
Kisa surede yag degistirip, double ester bilmemne yagi kullanan arkadaslarin benden iki farki var

1-psikolojik tatminleri yuksek oluyor, hah iste cok saglikli motorun omrune omur kattik
2- cepleri benden daha hizli bosaliyor.

Geri kalan herseyimiz ayni....

Saygilarimla.

[blue4XL]

Yağ değişiminde bir yıl periyodu dogrudur, kullanim kitapciginda zaten 10bin km be bir yıl yazar. Yağ ısı ve basinc altina maruz kaldiktan sonra molekul yapisini degistir. Ancak uretici 10 diyor biz 5 diyoruz tanimi tamamen kullaniciyi soguslemek icin yapilmis bir tanim. Oyle sey olmaz, ulkemiz sartlarinda 5 avrupada 10 o zaman hindistan da trafik ve sicakta 2.500 , kutuplarda sogukta bos alanda 20 binmi olacak

Saygilarimla.

Kısmen haklısınız. Çok fazla teknik bilgiye sahip değilim. Ayrıca başka nedenler yüzünden kızgın olduğum servisin avukatlığını da yapmak istemem ama bakım periyodunu öne almanın tek gerekçesinin hava sıcaklığına bağladıklarını düşünmüyor, esas neden olarak karter havalandırma siteminden girebilecek toz-toprağın yağın özelliğini bozabileceğini tahmin ediyorum. Yollarımızın ve açık havamızın (özellikle yerleşim birimlerine yakın fabrikaların çevreye verdiği kirli havayı ve atıkları kastediyorum) tertemiz olduğunu eminim kimse iddia etmiyordur. Temkinli olmakta fayda var.

[hasmet]

Eski Honda'larimda tamamen kitapcigi takip edip soyledigi araliklarda 10w30 kullandim.

Ama simdi kullandigim KTM'de kitapcikta soyledigi gibi 15 bin km beklemeyecegim. 2 sebepten dolayi:

1. Buyuk 2 silindirli Ducati ve bazi KTM ve BMW modelleri, bakim araliklarinin kisa, masrafinin pahali olmasi sebebiyle elestiriliyordu Amerika'da. Sonucta valf ayari $450-$800 arasi burada. Derken birdenbire bakim araliklarini yukselttiler, hatta 4 silindir Japonlari da gectiler nerdeyse. Kesin bir bilgi yok elimde ama biraz uzum uzume baka baka kararir fenomeni oldu gibi geliyor bana. Ducati desmo sistemler daha bakim vakti gelmeden gurultu yapmaya basladigi icin erken ayarlatmaya basladi millet. Zaten bir yil burada garanti. Iskillendim acikcasi.

2. Sehir ici ve sehir disi kullanma arasinda ciddi fark var. Debriyaj'in cok kullanilmasi motor yagini cok cabuk kirletiyor. Jantiniza yapisan fren balatasi tozunun direk motor yagina karistigini dusunun, ki cok da farkli degil durum. Araba gibi degil motosiklet. Pistonlar ve krank, debriyaj ile ayni yagin icinde geziyor. Zaten varsa pencereden gorursunuz yagin ne kadar cabuk karardigini...

[Olcay Avşar]

Şimdilik 2 kişiyiz



Söylediğim gibi bu gün Yamaha Servisi arayarak bakım için bana 5000km de bir gelmemi istediklerini ancak kitapçığında bakım periyotlarının 10.000km de bir olduğunu, neden böyle yaptıklarını sordum. Servis şefi o standartların Avrupa için geçerli olduğunu, Yamaha olarak Türkiye şartları gereği böyle karar alındığını, istersem 10.000 km de bir servise getirebileceğimi ama 5000 km de getirmemi tavsiye ettiğini, Yamaha'nın bazı küçük cc li motorlarda 3000km de bir servise beklediklerini, servis periyotlarını kısaltmalarının ana sebebinin, motorun arabadan farklı olarak tek yağ kanalından beslendiğini, şanzuman, diferansiyel gibi üniteler için ayrı ayrı yağ kullanılmadığını, yağ isteyen her parçanın tek yağ deposundan beslendiğini, ülke şartlarında da bu yağın çabuk özelliğini kaybedebileceğini, motosikletin 1 yıl çalışmasa bile yağın özelliğinin değişebileceğini, yağın bir ünite içinde bozulması halinde tüm sistemi tetikleyebileceğini, karter havalandırma sisteminin de bu noktada çok önemli olduğunu, 5000km nin sabit bir değer olmadığını 6000 km de getirebileceğimi söyledi. Merak edenlere duyurulur.

Abi kesinlikle teknik ve bilimsel hiç bir açıklaması yok, tamamen servislerin daha fazla kazanması için kullanıcıları kazıklama mantığı var burada.

Honda'da var aynısı, fakat bir farkla. Honda daha kurnaz, bizim motorların Türkiye'ye ilk gelen partilerdeki kullanma kulavuzlarını doğrudan çevirmişler. Bakım aralıkları Avrupa ve Japonya klavuzlardaki gibi 12.000 km periyot, fakat ne olduysa birden bire sonraki partilerde Türkçe klavuzlarda bakım aralığı 6.000 KM olarak düzenlendi

Kesinlikle boş yere erken km de yağ değiştirme, periyodik bakımlarını servisinde yaptır eyvallah. Fakat mesela bir kış binmedin motor altı ay yattı gibi durumlarda sezon açılırken yağı değişmende fayda var.

Çalışan km yapan motorda erken değişime gerek yok.

[blue4XL]

Abi kesinlikle teknik ve bilimsel hiç bir açıklaması yok, tamamen servislerin daha fazla kazanması için kullanıcıları kazıklama mantığı var burada.

Honda'da var aynısı, fakat bir farkla. Honda daha kurnaz, bizim motorların Türkiye'ye ilk gelen partilerdeki kullanma kulavuzlarını doğrudan çevirmişler. Bakım aralıkları Avrupa ve Japonya klavuzlardaki gibi 12.000 km periyot, fakat ne olduysa birden bire sonraki partilerde Türkçe klavuzlarda bakım aralığı 6.000 KM olarak düzenlendi

Kesinlikle boş yere erken km de yağ değiştirme, periyodik bakımlarını servisinde yaptır eyvallah. Fakat mesela bir kış binmedin motor altı ay yattı gibi durumlarda sezon açılırken yağı değişmende fayda var.

Çalışan km yapan motorda erken değişime gerek yok.

Teşekkür ederim Olcay'ım. Dediklerini dikkate alacağım.

[watercolours]

Konuya yabancı bir inceleme sitesindeki gözlemle başlayayım. Yayıncı kuruluşa ait 4-5 test pilotuna birkaç çeşit motosiklet denetiyorlar (Yanlış hatırlamıyorsam cruiser denetiyorlardı) ve en güzeli hangisi, hangisinin freni daha iyi, hangisinin motor performansı, konforu vs ve genel olarak hangisi daha iyi diye her test pilotuna soruyorlar. Her test pilotunun en beğendiği, diğer sıralamalarda 2, 3 ve hatta 4. sırada çıksa bile testin son sorusu olan "Bunlardan birini alsanız hangisini alırsınız?" sorusuna herkes kendine en güzel gelen motoru seçerek cevap veriyor. Çünkü cruiser demek herşeyden önce görsellik demek ve kişi neyi seviyorsa onu kullanmalı. Zaten bununla 1000 km yol gider miyim diye soran touring araması gerekir ama ne aradığından habersizdir. Sonuç, belki diğer türlerde de geçerlidir ama özellikle cruiserlarda motor gücü, fren, vs hikaye. Size en güzeli hangisi geliyorsa motorunuz odur.

Şimdi şahsi görüşlerim ve bazı inceleme sonuçlarıma geleyim. Şahsen Harley Davidson'ın ABD'de belki değil ama Türkiye'de acaip fahiş fiyatla satıldığını düşünüyorum (Deli gibi param olsa, daha da fahiş fiyat verip Indian alırım, o ayrı). İnternette gördüğüm tek bir custom hariç hiçbir 883'ü çekici bulmadım. Bana Yamaha XV950 daha çekici geliyor. Malzeme kalitesi vs daha kötü olabilir ama bizzat Amerikan sitesinin değerlendirmesinde (Amerikan olduğunu belirtiyorum, zira Avrupalı'dır Harley'i kötülüyordur diye düşünmeyin) motor, konfor vs açısından Star Bolt'un (ABD piyasasındaki adı) taklit ettiği HD 883'ten daha iyi olduğu belirtiliyor. XV950'ye getirilen en önemli eleştiri dijital göstergesinin gün ışığında kolay görülmemesi ve anlık değil de belli aralıklarla (yaklaşık 1 saniye civarı) hızı göstermesi idi.

Vulcan S'e gelirsek, yine ABD temelli birçok site Vulcan S'i övüyor. Hiçbiri klasik curiser demiyor ama şuraya dikkat etmek lazım. Bizim burada millet Vulcan S'i cruiser'dan saymaz, cruiser'ı icat eden ise sadece klasik curiser değil diyor, onu modern cruiser olarak tarifliyor. Hele sürüş bakımından herkes çok keyifli diyor. Cruiser'ın kökü gezinti/seyir ise Vulcan S'in sonuna kadar cruiser olduğunu itiraf ediyorlar. Hatta şöyle bir cümle kullanmışlar. Vulcan S, arka kıvrımlı yollarda ve otoyollarda tam bir cruiser, ama hıza ihtiyacınız olduğunda da spor motora dönmeye hazır. Sonuç, evet, Vulcan S klasik curiser değil, ama cruiser dememek de hakkını yemek olur. Hele buna gerekçe olarak V-twin olmamasını göstermek abesle iştigal olur. Nitekim geçmişte pek çok paralel twin cruiser girdi piyasaya.

Özetle, Vulcan S curiser'dır. Görsel olarak Yamaha XV950 bana Iron 883'ten daha güzel gelmektedir. Gözünüze kulağınıza hangisi güzel geliyorsa onu alın, performansı iyi olanı değil.

[blue4XL]

Konuya yabancı bir inceleme sitesindeki gözlemle başlayayım. Yayıncı kuruluşa ait 4-5 test pilotuna birkaç çeşit motosiklet denetiyorlar (Yanlış hatırlamıyorsam cruiser denetiyorlardı) ve en güzeli hangisi, hangisinin freni daha iyi, hangisinin motor performansı, konforu vs ve genel olarak hangisi daha iyi diye her test pilotuna soruyorlar. Her test pilotunun en beğendiği, diğer sıralamalarda 2, 3 ve hatta 4. sırada çıksa bile testin son sorusu olan "Bunlardan birini alsanız hangisini alırsınız?" sorusuna herkes kendine en güzel gelen motoru seçerek cevap veriyor. Çünkü cruiser demek herşeyden önce görsellik demek ve kişi neyi seviyorsa onu kullanmalı. Zaten bununla 1000 km yol gider miyim diye soran touring araması gerekir ama ne aradığından habersizdir. Sonuç, belki diğer türlerde de geçerlidir ama özellikle cruiserlarda motor gücü, fren, vs hikaye. Size en güzeli hangisi geliyorsa motorunuz odur.

Şimdi şahsi görüşlerim ve bazı inceleme sonuçlarıma geleyim. Şahsen Harley Davidson'ın ABD'de belki değil ama Türkiye'de acaip fahiş fiyatla satıldığını düşünüyorum (Deli gibi param olsa, daha da fahiş fiyat verip Indian alırım, o ayrı). İnternette gördüğüm tek bir custom hariç hiçbir 883'ü çekici bulmadım. Bana Yamaha XV950 daha çekici geliyor. Malzeme kalitesi vs daha kötü olabilir ama bizzat Amerikan sitesinin değerlendirmesinde (Amerikan olduğunu belirtiyorum, zira Avrupalı'dır Harley'i kötülüyordur diye düşünmeyin) motor, konfor vs açısından Star Bolt'un (ABD piyasasındaki adı) taklit ettiği HD 883'ten daha iyi olduğu belirtiliyor. XV950'ye getirilen en önemli eleştiri dijital göstergesinin gün ışığında kolay görülmemesi ve anlık değil de belli aralıklarla (yaklaşık 1 saniye civarı) hızı göstermesi idi.

Vulcan S'e gelirsek, yine ABD temelli birçok site Vulcan S'i övüyor. Hiçbiri klasik curiser demiyor ama şuraya dikkat etmek lazım. Bizim burada millet Vulcan S'i cruiser'dan saymaz, cruiser'ı icat eden ise sadece klasik curiser değil diyor, onu modern cruiser olarak tarifliyor. Hele sürüş bakımından herkes çok keyifli diyor. Cruiser'ın kökü gezinti/seyir ise Vulcan S'in sonuna kadar cruiser olduğunu itiraf ediyorlar. Hatta şöyle bir cümle kullanmışlar. Vulcan S, arka kıvrımlı yollarda ve otoyollarda tam bir cruiser, ama hıza ihtiyacınız olduğunda da spor motora dönmeye hazır. Sonuç, evet, Vulcan S klasik curiser değil, ama cruiser dememek de hakkını yemek olur. Hele buna gerekçe olarak V-twin olmamasını göstermek abesle iştigal olur. Nitekim geçmişte pek çok paralel twin cruiser girdi piyasaya.

Özetle, Vulcan S curiser'dır. Görsel olarak Yamaha XV950 bana Iron 883'ten daha güzel gelmektedir. Gözünüze kulağınıza hangisi güzel geliyorsa onu alın, performansı iyi olanı değil.

Her ne kadar zevkler ve renklerin tartışılamayacağına dair bir gerçek olsa da XVS 950 sahibi olmama rağmen size katılamayacağımı belirteyim. Bir Cruiser almak için tercih parametresi olarak sadece görüntüyü ele alıp, performans ve diğer belirleyici sebepleri göz ardı ederseniz, ilerleyen zamanlarda özellikle yolda iken o gözardı ettiğiniz her ne ise sizi rahatsız edebilir. Görsellik, seçim için elbette bir belirleyicidir. Özellikle Cruiser için. Ancak tek tercih maddesidir demek yanlış olur. Aslında herkesin tercihleri veya ilk istediği özellikler başkası ile uyuşmayabilir. Seçim kriterlerini alt alta yazıp bunlara pozitif yönde en çok cevabı aldığı markaya yönelmek daha isabetli olur.

Son olarak, daha önce XV950 mi XVS950 mi diye yukarılarda bir ara tartışma olmuştu. Yamaha müşteri hizmetlerini arayıp adının tam olarak ne olduğunu sordum. Bana tüm dünyada ve ülkemizde satış kodunun XVS950 olduğunu söylediler. Duyrulur

Not: Konuyu açan arkadaşımız hangi marka ve modelde karar kıldı, satın aldı mı almadı mı henüz bir bilgi edinemedik. Bizi bilgilendirirse seviniriz.

[watercolours]

Tabii ki de tek kriter değil, ama en önemli kriter (Çoğunluk için). Mesela birisi HD 883'ün görüntüsünü çok seviyorsa gidip az yakıyor diye XV950 almaz. Benzer şekilde, sabit hızda 883 keyfi seven adam, ayda yılda bir hıza ihtiyacı olacak diye Vulcan S almaz. Diğerlerini sevenler de benzer argümanlar ortaya koyabilir. İnce eleyip sık dokuyanlar tabii ki pek çok faktöre bakacaktır, bence mantıklı olan da odur ama yukarıda dediğim genel davranış şeklidir.

[acgh1907]

Konuyu acan arkadas; acmis ve kacmis sanirim.
Sonucu merak ettim ben de..

Konu uzerinde de fazla yorum yapmak istemiyorum artik akliniza, ruhunuza daha yakin olani secmek gerek..
Yoksa artik bir yerden sonra su iyi duruyor ama surasi plastik, sunun tipi guzel ama titriyor diye diye kafayi yiyor insan ve isin icinden cikilamaz boyutlara geliniyor..

Allahtan 3 ya da 4 adet alternatif var 600 - 900 cc cruiser segmentinde.
Daha fazla olma olasiligini dusmek istemiyorum

[chopperrider]

Her ne kadar zevkler ve renklerin tartışılamayacağına dair bir gerçek olsa da XVS 950 sahibi olmama rağmen size katılamayacağımı belirteyim. Bir Cruiser almak için tercih parametresi olarak sadece görüntüyü ele alıp, performans ve diğer belirleyici sebepleri göz ardı ederseniz, ilerleyen zamanlarda özellikle yolda iken o gözardı ettiğiniz her ne ise sizi rahatsız edebilir. Görsellik, seçim için elbette bir belirleyicidir. Özellikle Cruiser için. Ancak tek tercih maddesidir demek yanlış olur. Aslında herkesin tercihleri veya ilk istediği özellikler başkası ile uyuşmayabilir. Seçim kriterlerini alt alta yazıp bunlara pozitif yönde en çok cevabı aldığı markaya yönelmek daha isabetli olur.

Son olarak, daha önce XV950 mi XVS950 mi diye yukarılarda bir ara tartışma olmuştu. Yamaha müşteri hizmetlerini arayıp adının tam olarak ne olduğunu sordum. Bana tüm dünyada ve ülkemizde satış kodunun XVS950 olduğunu söylediler. Duyrulur

Not: Konuyu açan arkadaşımız hangi marka ve modelde karar kıldı, satın aldı mı almadı mı henüz bir bilgi edinemedik. Bizi bilgilendirirse seviniriz.

Yamaha'nın kendi resmi sitesi bu motor XV950 demiş.
1300cc midnight ise XVS1300 olarak isimlendirilmiş.

Müşteri temsilcisine söyleyin de siteyi düzeltsinler