Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax

Shadow mu dragstar 1100 mü

    REKLAM ALANI
  1. #41
    DKN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ocak 2013
    yani buradan çıkaracağımız sonuç ölüsüde olsa harley mi bu arada dragstar 1100'ün olması gereken fiyat aralığı nedir temiz ise


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #42
    BlackGhost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Ocak 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL200 - Honda BlackWidow 2001 (Chaos MC)
    Alıntı DKN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    yani buradan çıkaracağımız sonuç ölüsüde olsa harley mi bu arada dragstar 1100'ün olması gereken fiyat aralığı nedir temiz ise
    Hayır,ben bu görüşe katılmam şahsen.Harley imkanlar ve şartlar çok yüksekse tercih edilebilir,bunun haricinde japonlar her şekil yeter türkiye şartlarında.
    Şahsi İnstagram Hesabım: _hayalet_ct.mc
    Chaos Turkey MC - instagram: chaos.turkey.mc
    Superlight Türkiye Facebook Sayfamız: slturkiye

  3. #43
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    Japon ve harley omur olarwk kiyaslanirsa harley acik ara farkla onde olacak. Sagligina ozen gosterilirse olumsuz motorlardir. Yeni nesilleri icin konusmuyorum acikcasi, ama bu isi babalarindan ogrenenler yerli motorlarini, harleylerini kullanirken km gostergesine dahi ihtiyac duymuyorlar. Anlayis olarak farklilik var. Revize edilmesi mumkun oldugu surece asir dahi gecmesi yuzbinlerce km yi devirmesi birsey ifade etmiyor onlar icin. Evolution motorlara kadar kullanilan celigin guzelligi bu. Hic bi motorun olusu yaramaz tabii. Harley davidson veya baska bi amerikani vt750 kullanan herkes kullanabilir bence cok ucuk paralwr kazanmaya gerek yok. Kendine has huylari olan bi motor, bu huylardan anlayan ustalarla muhatap olup rutin bakimlarina ozen gostetdikten, biraz da nazini cektikten sonra ben sahsen bir amerikana japondan daha gozum kara bel baglarim sahsen. Sanildiginin aksine de parcalari japonla kiyaslandiginda kafa kafaya hatta bazilari daha ucuzdur bile.

    Geleyim su hava sogutma mevzuuna. Enjeksiyon karburator tercihine.

    Performans oynamalari icin 30 40 dolara karburatoru ihtiyacin olan hale getirebilirken (rejet) enjeksiyonda once bi beyinden izin alman gerekiyor. Sonra kitlere bir ton para vereceksin. Aman ha el surme herseyi usta yapacak illa.. Yani esek olecek ters donecek gobegi gunes gorecek... Tekellesen aksesuarlar, daralan secenekler, ustalar... Herkes sirtindan para kazaniyor neymis efendim egzoz degistiricekmisiz... Bakiniz yamaha bolt 950. Piyasaya sunulmadan 1 sene once atolyelere dagitildi custom yarismalari duzenlendi star motorcycles tarqfindan. Yani custom a en cok tesvik eden hattq sirf custom ywpilsin diye motor cikaran yamahanin bile adam gibi yakisikli, guzel sesli bi cift egzoz ureten ucuncu parti ureticisi yok. Akrapovic bir tek. Oksijen sensoruydu falaniydi filaniydi, el surmek istemiyor kimse. Karburatorlu motorda oyle mi? Hava filtreni degistir egzozunu degistir. Baktin lean mi calisiyor karisim ayari yetmiyor, yapistir rejeti olsun bitsin.

    Eh simdi bu haliyle servis agini da etkiliyor. Karburator ureticileri belli misal mikuni, harleyi de kullaniyor bunu yamahasi da. Burdan kalkip fizana gittiginde bile eline alan ustanin tanimasi yuksek ihtimal. Ama enjeksiyon ve elektronik denetim birimleri arttikca servis agi daha da tekellesiyor. X ustaya gidiyorsun, adam eski kafa yapiyor makinayi, tamir ediyor ezbere. Ama elinde 1 diagnostic unitesi yok 2 senin y marka motorunun yazilimi yok 3 beyinden anlamiyor. Beynin hata kaydi silindi mi? Hayir. Hata kodu, ne hatasi verdi zaten bilinmiyor bakilmamis hic. Eh a kusuru duzeltilirken belki b c d parcalari patliyor pitir pitir hataya dusuyor. Motor belki 2 km sonra ateslemeyi kesecek ustadan ciktiktan sonra... Tabii ki bizim kullandigimiz motorlarda da beyin var da en azindan bu kadar mudahil degil...

    Tabii ki hava sogutma tercihimdir ama bu hava sogutmanin ilgili motora etkisi, yol actigi tepki nedir, kronigi var midir iyi arastirmak lazim. Dragstarin (650) subap sesi beni deli ediyor mesela. Artciyken bile rahstsiz oluyorum. Yani sadece sogutmasi fegil motorun kendisini arastirmak, csnli kanli vakit grckrmek gerekiyor. Sogutma konusuna doneyim, Turkiyenin trafigi, kullanim sartlarina elverisli mi?.. HD user manual de 35 km marsa basmak icjn minimum mesafe olarak belirtilmis misal. Bunun aksinin motora bir zarari var midir? Muhtemelen omurlu parcalar daha cabuk tukenir, debriyaj gibi, yag gibi, vs vs. Eh ben istanbulda evimden cikip 200 m sonra trafigin icine daliyorum dur kalki zaten keyfimi kaciriyor, hava sogutmali olup da isinmasi sivi sogutmaliya gore belki 3 kat daha zor olan motorum olsa, buz gibi celigi yormaya baslayacagim. İnsan bunyesi bile isinmamis vucutla iki yol kostu mu orasi burasi agriyor. Gundelik kullanim hava sogutmalida biraz dert tasa olabilir uzun vadede yani.
    eek ve BlackGhost bunu beğendiler.

  4. #44
    HAZZILHAR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ocak 2015
    Şehir
    Vancouver, BC
    Motosikleti
    Suzuki Boulevard M109R B.O.S.S.
    Alıntı masb adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    hazılhhhar ve mkail özel mesaj attım
    Selamlar, mailboxım dolduğundan mesajınız ulaşmamış. Tekrar yollarsanız ilgilenebilirim.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 00:40 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:48 ----------

    Alıntı DKN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    yani buradan çıkaracağımız sonuç ölüsüde olsa harley mi bu arada dragstar 1100'ün olması gereken fiyat aralığı nedir temiz ise
    Hayır. Etiket arıyorsanız, ayrıcalıklı hissetmek istiyorsanız, bir ekolün verdiği özgüvenle tatmin duymak istiyorsanız Harley-Davidson almalısınız. Konfor, teknoloji, yenilikçilik arıyorsanız Japon cruiserlarını tercih etmelisiniz.

    Benim kanaatimce temizden ziyade iyi bakılmış bir XVS1100A 20-25 bin TL aralığında olmalıdır.
    masb bunu beğendi.
    Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.

  5. #45
    shadowmaster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Nisan 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL 200
    Bu başlık, yapılan tüm yorumlar gerçekten hem yüksek standartlarda bilgi hem de gayet keyifli bir "okuma zevki" veriyor. Emeği geçen herkese teşekkür ederim kendi adıma

  6. #46
    capozzz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Nisan 2014
    Şehir
    İzmir, Güzelyalı
    Motosikleti
    Dragstar 1100 sport
    Harley'in ömrünün ülkemiz şartlarında uzun süredir kullanilmis ve artık kendini kanıtlamış Japon modellerinden çok çok çok daha uzun olduğunu düşünmüyorum. Uygun bakimla Japon cruiserlari da gayet uzun ömürlü. Mesela 150.000 km de saat gibi DS 650 görmüşlüğüm var. 20-25 yillik Japon cruiser ları yollarda geziyor.Gene de herhangibir motosikletin 100 yil ömrü olmasının da bir anlamı olmayacaktır. 100 yıl sonra hala benzin kullanılıyor olacak mı?

    Tüm bunlarla beraber Harleylerin aynı konfor klasindaki Japon'a nazaran makineleri çok büyük. 1.6 - 1.7 litrelik motorlar günlük kullanım için çok büyük dezavantaj getiriyor. Kısa mesafelere gidemezsin, akuyu yersin. Çok sikisik trafige girdiğin zaman 1.7 litre motorun hava soğutmalı olduğu için sıkıntı yaşarsın. Amerika ülke olarak koca kitayi kaplayan bir yer. Tüm motorlu araçları da geniş araziler-açık yollar için yapılıyor. Japonya kapladığı alan ve gidilecek yollar, daha sikisik alanda kurulmuş şehirler olarak bize daha çok benziyor. Japon cruiserlari günlük kullanımda daha avantajlı.

    Şahsi olarak Ds 1100 bile günlük kullanimda pratiklik için fazla büyük ve bunun dezavantajlarını yaşıyorum. Özellikle kısa yollar için mars basmanin akuye olumsuz etkisini yaşıyorum. Sarjina devamli dikkat etmek zorundayım. Sikisik trafikte ayağıma aşırı sıcak vermedi ya da şişmedi şimdiye kadar ama mutlaka cok az da olsa ekstra zararlar veriyorumdur. 1100 için bu böyle. Kim bilir 1.7 litre motorda neler olacak. Bence optimum cruiser 800-1000 cc arasında uzun yol konforu da verebilen makinedir.

    Benim zevkim böyle, bana göre en yakışıklı ve sesi en güzel makine Harley diyen kişi Harley alir ve alması mantıklı da olur. Çünkü cruiser herseyden once gönül işidir. Teknik olarak söylemiş, hava ile sogutiyomus, radyatör varmış, yok enjeksiyon mu karburator mu bunlar çok da ilgilendirmez bizi. Daha kolay tamir bakim customize olacağı için karburator ve hava soğutma tercih sebebi olabilir.

    Neyse neticede ülkemiz şartlarında aynı şekilde kullanım ve bakım ile Harley'in mi yoksa Japon'un mu daha önce öleceğini soyleyebilmek mümkün değil. Ikisinin de artıları ve eksileri var. Tercih edecek kişinin zevkine kalıyor artık hangi artıları hangi eksileri kabul edeceği.

  7. #47
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    Alıntı capozzz adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Harley'in ömrünün ülkemiz şartlarında uzun süredir kullanilmis ve artık kendini kanıtlamış Japon modellerinden çok çok çok daha uzun olduğunu düşünmüyorum. Uygun bakimla Japon cruiserlari da gayet uzun ömürlü. Mesela 150.000 km de saat gibi DS 650 görmüşlüğüm var. 20-25 yillik Japon cruiser ları yollarda geziyor.Gene de herhangibir motosikletin 100 yil ömrü olmasının da bir anlamı olmayacaktır. 100 yıl sonra hala benzin kullanılıyor olacak mı?

    Tüm bunlarla beraber Harleylerin aynı konfor klasindaki Japon'a nazaran makineleri çok büyük. 1.6 - 1.7 litrelik motorlar günlük kullanım için çok büyük dezavantaj getiriyor. Kısa mesafelere gidemezsin, akuyu yersin. Çok sikisik trafige girdiğin zaman 1.7 litre motorun hava soğutmalı olduğu için sıkıntı yaşarsın. Amerika ülke olarak koca kitayi kaplayan bir yer. Tüm motorlu araçları da geniş araziler-açık yollar için yapılıyor. Japonya kapladığı alan ve gidilecek yollar, daha sikisik alanda kurulmuş şehirler olarak bize daha çok benziyor. Japon cruiserlari günlük kullanımda daha avantajlı.

    Şahsi olarak Ds 1100 bile günlük kullanimda pratiklik için fazla büyük ve bunun dezavantajlarını yaşıyorum. Özellikle kısa yollar için mars basmanin akuye olumsuz etkisini yaşıyorum. Sarjina devamli dikkat etmek zorundayım. Sikisik trafikte ayağıma aşırı sıcak vermedi ya da şişmedi şimdiye kadar ama mutlaka cok az da olsa ekstra zararlar veriyorumdur. 1100 için bu böyle. Kim bilir 1.7 litre motorda neler olacak. Bence optimum cruiser 800-1000 cc arasında uzun yol konforu da verebilen makinedir.

    Benim zevkim böyle, bana göre en yakışıklı ve sesi en güzel makine Harley diyen kişi Harley alir ve alması mantıklı da olur. Çünkü cruiser herseyden once gönül işidir. Teknik olarak söylemiş, hava ile sogutiyomus, radyatör varmış, yok enjeksiyon mu karburator mu bunlar çok da ilgilendirmez bizi. Daha kolay tamir bakim customize olacağı için karburator ve hava soğutma tercih sebebi olabilir.

    Neyse neticede ülkemiz şartlarında aynı şekilde kullanım ve bakım ile Harley'in mi yoksa Japon'un mu daha önce öleceğini soyleyebilmek mümkün değil. Ikisinin de artıları ve eksileri var. Tercih edecek kişinin zevkine kalıyor artık hangi artıları hangi eksileri kabul edeceği.
    cruiser/chopper dediğin gibi kesinlikle gönüş işidir. dizayn/yapı olarak aslen bu klasmandaki hiç bir motor bizim gündelik kullanımımıza elverişli değil ki... rakamları ve tecrübeleri baz alarak kıyaslamalar yapıyoruz yalnızca. amerikan üretiminin ve japon üretiminin en büyük farkı gözün dikildiği piyasayla ortaya çıkıyor. japonlar kendileri dışındaki ülkelere açılmak isterken amerikanlar ısrarla kendi toprakları ve koşullarıyla optimum çalışacak üretimde ısrar ettiler. kaldı ki harley davidson ın önce avrupa standartlarına ayak uydurma çabası sonra da ortadoğu hedefli street serisiyle kendini nasıl mahvettiğini canlı canlı izliyoruz.

    herşeyden öte kullanılan hammaddenin farkı kesinlikle var son dönemleri tenzih ederek düşündüğümde. amerikanın kapitalleri, avrupanın nadir şehirleri haricinde istanbuldaki ya da türkiyenin yoğun araç trafiği olan diğer şehirlerindeki trafik koşulları dünyanın hangi ülkesinde, şehrinde var allasen? istanbulda bir rogar kapağı yüzeyin 25 30 cm derinliğine inebiliyor. dahiyane belediyelerimiz sağolsun üst üste üst üste asfaltı döktükleri için. üst geçitlerin yerden yüksekliği bile tabelalarıyla örtüşmüyor. 1 damla yağmur yağsa bile anında kilitlenen bir trafikten bahsediyoruz. şehrin genelinde mesai 6 da biterken iş çıkış saati trafiğinin saat 10 lara 11 lere kadar sürdüğü bir şehirden... bana sorarsan bu şehir için 800-1000 cc ye de yazık, 250 cc ye de.

    bu koşullarda ne motorun ciğeri kalır ne çeliği, ne amortisörü ne şasesi uzun vadede. o zaman vaz mı geçelim cruiser sevdasından?

    100 sene ömürlü bir motorsiklet demek kendine haslığıyla nesilden nesile aktarılacak miras demek. dünya üzerinde benzin kalmasa dahi karşısında içki yudumlanacak bir manzara demek. ayrıca bütün insanlık kendi çöküşüne kürek çekiyor, ufukta distopya var. 100 sene sonra karaborsa benzin de olur, benzinli motora da binilir bir şekilde ayak uydururuz dert değil ilerici görüşlerimiz varsa iki uçlu bir değnekten bahsettiğimizi de göz önünde bulunduralım

    neyse işin fantazi boyutundan plaza katımıza inecek olursak... her motorun kendine has avantajı, dezavantajı var. revizyon zamanı geldiğinde üç aşağı beş yukarı aynı koşullarda kullanılmış bir amerikan ve bir japon kıyaslandığında farkı anlaşılır. verdiğin örneğe ben de ekleyeyim, 350bin km de kaymak gibi tıkır tıkır çalışan vn800 görmüşlüğüm de var. ama sen 150bin den ben 350bin den bahsederken s*dik yarıştırıyorsak, insanlar okurken "vaov" diyorsa bu, bahsettiğimiz rakamların istisnai olduğu anlamına gelir; milyon km yi deviren amerikanlara karşılık.

    ha söylediklerinin bi çoğuna katılmıyor muyum? katılıyorum. zaten 1.4 - 1.7 litrelik bir makinam olursa gündelik kullanacağım düşük hacimli bir motorum da olur... büyük konuşmamak lazım tabi de bu şehirde gündelik ulaşım için ne toplu taşıma ne dört teker kullanmaya niyetim var zira...

    akü vesaire gibi ömürlü parçalara değineyim. akü çok pahalı birşey değil. kaldı ki aslan besleyen yemine bakmaz. yeter ki ds 1100 deki gibi akünün güçsüzlüğü konjektöre, marş rölesine vesaire geri tepmesin...

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 12:55 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:43 ----------

    ha bu arada, Harley'i örnek alarak onların pazarına yani amerika pazarına giren ve kendini kabul ettirmiş motorlar da var. özellikle yamahanın cruiser klasmanında star motorcycles olarak amerikaya bu kadar oynamasının sebebi, artık yapı ve standartları baz alındığında yeni üretim amerikanlarla kıyaslanabilir olması, hatta teşvik ve elverişlilik olarak yer yer öne geçmesi. hacim çıtasını biraz düşürüp, karbüratörlüye karbüratörlü, amerika topraklarında kullanılmış japon ve amerikanları kıysalarsak - karbüratörü baz alıyorum çünkü geçtiğimiz 8-9 sene içerisinde getirilen enjeksiyon zorunluluğu oyunu bozmuş - farkı zaten görürüz. çıkma yedek parçalar japonların ölülerinden çıkarken harleylerin hala OEM ya da aftermarket üretimleri zaruri bir şekilde devam ediyor ya da proje motorlarından çıkıyor (azınlık olarak). bu da yedek parçaya ayrılan motor sayısıyla doğru orantılı. ne kadar ekmek o kadar köfte. sandık motor bloğu olarak bakarsak silindir hacmindeki farklılık fiyatlara aynı oranda yansımıyor. en doğal, akla yatan örnek 120 kiloluk bir sporcuyla 120 kiloluk bir obezin örneği olacaktır - organizmanın iç organ kalitesinden, uçların arasını açarak bahsediyorum tabi.

    yanlış anlaşılmasın amerikan manyağı sömürülmüş biri değilim. bundan 1 sene öncesine kadar yeni nesil amerikanlarla japonlara bakıp, japon candır boşver amerikanı diyen biriydim. fikrim değişti, tecrübe ederek değişti. bu demek değil ki bundan 10 sene sonra aynı fikire saplanıp kalıcam.

  8. #48
    capozzz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Nisan 2014
    Şehir
    İzmir, Güzelyalı
    Motosikleti
    Dragstar 1100 sport
    Ben de senin söylediklerinin çoğuna katılıyorum. Ama demek istediğim şu idi, neticede 100 yıl yaşayacaksa bu alet biz bunu görmeyeceğiz. Senin ifade ettiğin gibi, torunumun evine çok güzel dekorasyon olur, koleksiyon parçası olur Normal kullanım amacındaki bir kişi için Japon'un ömrü hayli hayli yeterlidir. Akü ile olan problemde esas can sıkıcı olan aküyü değiştirmek zorunda kalmak değil. Dediğin gibi aslan besleyen katlanır, ama şarjına devamlı dikkat etmezsen hiç beklemediğin bir anda böyle saçma sapan bir yerde kalıp marş basmama ve neticesinde bütün keyfinin piç olması riski var. Ben bunu maalesef yaşadım. Sonra aküyü sök, motoru orda bırak, şarj et geri gel vs, bir sürü keyif kaçırıcı işle uğraşmak zorunda kalıyorsun. Paranla rezillik yani. Ds 650 de, 3 ay yatsa ilk marşta alıyordu. 100 metre için bile marş bassam ve bunu çok defalar yapsam hiç böyle sıkıntılar olmuyordu. Tahminimce Shadow'da da yoktur bu dert. Ama makine büyüdükçe bu şekilde kullanım imkansız oluyor.

    Hem kısa mesafede şarj sıkıntısı yaşatmaması açısından, hem de uzun yolda konfor olarak yeterlilik açısından 800-900 cc cruiser (uzun yol için yapılmadığından İron falan hariç burada, Japonları kast ediyorum) optimum diye düşünüyorum. Yani sadece 1 motor alabilecek ve cruiser keyfi yaşamak isteyenin en sıkıntısız kullanacağı motor bu ölçülerde olur. Cruiser a has diğer dezavantajlar ve hantallıklar vs zaten konumuz dışı, onlar ne alırsak baki kalacak.

    Ama en dipte sonuca bakıp işi bağlarsak, Harley almak isteyen de bu büyük makine olmasından doğan eksilere katlanacaktır. Çünkü onun gözünde o eksilerden çok daha fazla artıları var. Şarjına da bakar, garaj da yapar, ikinci üçüncü motoru da alır yanına koyar. Mesela ben Ds 1100 ün eksilerine katlanıyorum çünkü bana göre çok yakışıklı makine, seviyorum yani Cruiser da gönül işi işte hepimiz diyoruz

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 13:17 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:15 ----------

    Haa kıta Amerikası'na gelirsek, orda yaşayan adam Harley almalı. Adamın en kısa mesafe yolculuğu belki İzmir-İstanbul arası kadar Buna 800-900 cc dayanmaz zaten Koca kıtayı geçecek adam kafasına eserse, ona büyük hacim lazım. Üstelik büyük hacimde deneyimli üretici olması lazım ki adam gibi oturtsun tüm komponentleri. Amerika'da yaşasam asla Amerikan malından başka araç almam.
    mikail_6 bunu beğendi.

  9. #49
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    babadan kalma vurdurma yöntemi var yahu, gideceğin yere gidersin en azından aküyü sök şarj et gel sol kulağı sağ elle kaşımakmış :D

    neyse aşağıdakini düzenleme olarak yazıyordum da forum kuralları izin vermedi, 10 dakikayı geçmişim

    yorumlarımdaki kıyaslamaları yaparken çok da dar açıdan bakmamam ya da anlatmamam lazım tabi. sanayi devrimiyle gelen evladiyelik üretim anlayışınının kısa ömürlü ama seri üretim anlayışına geçmesi ve dünyanın 6 kıtasına yayılmış olmasından, totalde bu kıstasları dünyaya empoze edip de kendi yaşam standartlarından yüzyıla yakın ödün vermemiş, kendi kazdığı kuyuya düşen bir kıtadan bahsediyoruz menşei amerika derken. eh alışkanlıklardan vazgeçmek kolay olmuyor. farkını kendi yaratıp da sonra çıtasını mecburen düşürünce de artık çok bir farkı kalmıyor. motosiklet sanayisine bunun yansımasından bahsediyorum tabi.

    her milletin kendini tarihe kazıdığı üstünlükleri vardır. mimaride, tekstilde, mekanikte, ahlaki değerlerde... maddi ve manevi her konuda. üstünde durduğumuz konuda da olduğu gibi.

    ömürlük motosiklet diye düşündüğüm motorların da bir ömrü var elbette ama daha önce dediğim gibi daha gözüm kara bel bağlayabileceğim malzemeler söz konusu. daha ilkel, daha içi dışı bir dizayn söz konusu. aşina, bilgili birisinin bir amerikan motorun sorunlarını dinleyerek, turlayarak - tabii ki şecere dökmesinden bahsetmiyorum - hissetmesi mümkün çünkü tahriğinden ciğerine, şanzımanından primerine her biri birbirinden ayrı birim. birini kasıklarında birini sağ bacağında birini sol bacağında birini kıçında birini başında hissediyorsun zaten. japonlar modernizmle birleştirdikleri motorlarını daha komplike hale getirdikleri için bir çok sorun malesef açılıp bakılmadan kendini belli etmiyor, o garaj anlayışı, DIY, "built not bought" kafaları ortadan kalkıyor (mekanik problemlerden bahsediyorum, krankı kolu pistonu silindiri...) onun yerine debriyaj teli koptu ver elini servise, yolda hiderken ateşleme kesti, ara çekiciyi var artık.

    Bir çok açıdan avantajları - dezavantajları yazılır, liste uzaaaar gider... belli başlı konularda yaratacakları burun farkları dışında da belki büyük resimde denk bile görülebilir iki menşeinin farklılıkları.

    velhasılkelam ben ilkellikten, kolay müdehaleden, uzun ömürden, hissiyattan ve tatminden yana biri olarak kendi sonumu bir amerikan olarak görüyorum. benimle hemfikir insanlara da bunu öneriyorum. forumda modernizmden, elektroniğin, enjeksiyonun iyiliğinden bahseden insanların hiçbiriyle tartışmaya girmedim girmem. tercihler değişir, bu konular göreceli.


    https://www.youtube.com/watch?v=dMc0BXNGNj4
    capozzz bunu beğendi.

  10. #50
    capozzz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Nisan 2014
    Şehir
    İzmir, Güzelyalı
    Motosikleti
    Dragstar 1100 sport
    velhasılkelam ben ilkellikten, kolay müdehaleden, uzun ömürden, hissiyattan ve tatminden yana biri olarak kendi sonumu bir amerikan olarak görüyorum. benimle hemfikir insanlara da bunu öneriyorum. forumda modernizmden, elektroniğin, enjeksiyonun iyiliğinden bahseden insanların hiçbiriyle tartışmaya girmedim girmem. tercihler değişir, bu konular göreceli.
    Ben de ilkelciyim. Kara düzen eski sistem. Karbüratörlü mis bana göre de Ama başkası başka şey bekler, herkesin kendi keyfi kendi zevki evet. Aslında Harley'in kendisine de bişi dediğimiz yok ha, baktığında adamlar haklı en büyük motosiklet pazarı Amerika yani. Adam da bana göre mi yapacaktı motoru kalkıp da

  11. #51
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    öyle deme şimdi, amerikada , sıfır harleye karşı bakarken sıfır stryker , raider a(yamaha)göz kayar kesin misal. zaten bu bahsettiğim farklılıklarda artık arayı kapatmışlar. honda fury ye bi dönüp bakılır mesela ne istendiğine göre değişir tabi. o eski tadı yok artık...
    capozzz bunu beğendi.

  12. #52
    DKN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ocak 2013
    o zaman konuya özel bir video paylaşayım. iyi gelir

    ..

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 14:22 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:16 ----------

    ogzcngdk bunu beğendi.

  13. #53
    capozzz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Nisan 2014
    Şehir
    İzmir, Güzelyalı
    Motosikleti
    Dragstar 1100 sport
    Bu el vitesi de garip iş ya

  14. #54
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    Suicide shift isini son 1 aydir kara kara fusunuyorum cift debriyaj koysam biri topuzda biri gidonda diye. O da biraz akraba evliligi oluyoe yapilmis ornekleri var da... Cok tahrik edici, istiyorum uzun yolda en azindan kullanabilecegim sehir icinde standarda kolay gecebilecegim bir sistsm nasil olur dusunuyorum... İyi seneler bu arada

  15. #55
    BlackGhost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Ocak 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL200 - Honda BlackWidow 2001 (Chaos MC)
    @tanertc arkadaşımızın VN800 motorunu komple söküp topladığı ve adım adım ilerlediği güzel çalışması.

    http://www.motosiklet.net/forum/mt-k...uzeltildi.html

    Bu başlıkda kesinlikle gözden kaçırılmaması gereken bir çalışma yapmış arkadaşımız.Kawasaki'nin VN800 ve VN900 ile aralarındaki farklar nelerdir bu arada? parça ve servis durumlarına göre bu iki modelden birisini tercih edebilirim.
    Şahsi İnstagram Hesabım: _hayalet_ct.mc
    Chaos Turkey MC - instagram: chaos.turkey.mc
    Superlight Türkiye Facebook Sayfamız: slturkiye

  16. #56
    DKN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ocak 2013
    birşey sorucam, bu açılan konu ve yazılan yazıların "kalitesinde" sadece chopper cruiser'a özel zevkle takip edebileceğim bildiğiniz forum yada gruplar var mı ? 2. sorum da konuyla alakalı; uzun süredir dragstar 650 istiyorum ve hakkında şimdiye kadar açılan tüm konuları okudum. şaft'ın çok hassas olduğunu söyleyenler var ama herhangi bir kronik sorundan bahsedilmiyor ve 1100 de olduğu gibi akü sorunu da yok sanırım. bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz ? teşekkürler sanada iyi seneler mikail_06

  17. #57
    shadowmaster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Nisan 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL 200
    @DKN ; DS650 benim de ilgilendiğim bir motor, yabancı forumlardan da okuduğum kadarıyla şaft problemi 80-90.000 km sonra ortaya çıkıyor. Şaft kutusu ve aktarma elemanları kaliteli bir yağ ile yağlanıp periyodik bakımları yapılınca bence daha fazla gider. Asıl problem ülkemizdeki ustaların Honda sempatisi. Her nedense Yamaha ve Kawasaki custom onlar için Honda'ya göre daha zor bir motor servis anlamında. Ancak hem VN800 & 900 hem de XVS650 görünüm olarak Shadow'a göre daha estetik. Şahsen konu hakkında iyi bir usta arayışındayım. Temel parçalar dışında bir çok yedek parça Brezilya'dan getirtilebiliyor. Dragstar için bu güne kadar hava soğutmalı olmasından kaynaklanan bir silindir sorunu da duymadım. Ancak 1100'de ciddi bir startör ve marş rölesi ve dişlisi sorunu çıkıyor akü yüzünden.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 12:54 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:31 ----------

    @Ghost ; kawasaki'ler için yıl yıl teknik özellikleri aşağıdaki linkten okuyabilirsin. Bunlara detaylı bakmak doğru olur bir karşılaştırma yapmak için çünkü yıllara göre özellikler çok farklılaşabiliyor. Birine karbüratör diğerine enjeksiyonlu demek oldukça yüzeysel bir yorum olur. Genel olarak söylenebilecek şey şu, VN900'ler, silindir sıkıştırma oranları nedeniyle VN800'lere göre daha düşük devirlerde daha yüksek güç üretiyorlar. Bu da elbette uzun yolda daha konforlu bir sürüş anlamına gelir. VN900'lerin daha düşük sele pozisyonu gereği kullanımı biraz daha uzun yola yatkındır. Ancak tüm bunlar için sürücünün fiziksel özellikleri ve tecrübesi ama en önemlisi motoruyla bütünleşmesiyle en doğru analiz yapılabilir. Yani tecrübesi az bir VN900 sürücüsünün yanında tecrübeli bir VN800 kullanıcısı daha verimli ve keyifli sürüş yapıyor olabilir. kaldı ki tüm bu faklar aslında test pilotlarının anlayabileceği farklılıklardır. Standart kullanımlar için motorların kronik sorunları dışındaki diğer her türlü fark bir anlamda keyfe keder ve görece değerlendirilir tüm dünyada

    http://www.motorcyclespecs.co.za/bikes/Kawasaki%202.htm

  18. #58
    DKN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ocak 2013
    Alıntı shadowmaster adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    @DKN ; DS650 benim de ilgilendiğim bir motor, yabancı forumlardan da okuduğum kadarıyla şaft problemi 80-90.000 km sonra ortaya çıkıyor. Şaft kutusu ve aktarma elemanları kaliteli bir yağ ile yağlanıp periyodik bakımları yapılınca bence daha fazla gider. Asıl problem ülkemizdeki ustaların Honda sempatisi. Her nedense Yamaha ve Kawasaki custom onlar için Honda'ya göre daha zor bir motor servis anlamında. Ancak hem VN800 & 900 hem de XVS650 görünüm olarak Shadow'a göre daha estetik. Şahsen konu hakkında iyi bir usta arayışındayım. Temel parçalar dışında bir çok yedek parça Brezilya'dan getirtilebiliyor. Dragstar için bu güne kadar hava soğutmalı olmasından kaynaklanan bir silindir sorunu da duymadım. Ancak 1100'de ciddi bir startör ve marş rölesi ve dişlisi sorunu çıkıyor akü yüzünden.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 12:54 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:31 ----------

    @Ghost ; kawasaki'ler için yıl yıl teknik özellikleri aşağıdaki linkten okuyabilirsin. Bunlara detaylı bakmak doğru olur bir karşılaştırma yapmak için çünkü yıllara göre özellikler çok farklılaşabiliyor. Birine karbüratör diğerine enjeksiyonlu demek oldukça yüzeysel bir yorum olur. Genel olarak söylenebilecek şey şu, VN900'ler, silindir sıkıştırma oranları nedeniyle VN800'lere göre daha düşük devirlerde daha yüksek güç üretiyorlar. Bu da elbette uzun yolda daha konforlu bir sürüş anlamına gelir. VN900'lerin daha düşük sele pozisyonu gereği kullanımı biraz daha uzun yola yatkındır. Ancak tüm bunlar için sürücünün fiziksel özellikleri ve tecrübesi ama en önemlisi motoruyla bütünleşmesiyle en doğru analiz yapılabilir. Yani tecrübesi az bir VN900 sürücüsünün yanında tecrübeli bir VN800 kullanıcısı daha verimli ve keyifli sürüş yapıyor olabilir. kaldı ki tüm bu faklar aslında test pilotlarının anlayabileceği farklılıklardır. Standart kullanımlar için motorların kronik sorunları dışındaki diğer her türlü fark bir anlamda keyfe keder ve görece değerlendirilir tüm dünyada

    http://www.motorcyclespecs.co.za/bikes/Kawasaki%202.htm
    aslında vn800 ve vt600 de güzel ama ds 650 istiyorum. fabrikadan çıktığı şekilde orjinal kullanıcam sadece gidon yapmayı planlıyorum. shadow 750 karakterimi hiçbir şekilde yansıtmadığı için onu hiç düşünmüyorum. enjeksiyonlu oluşu,su soğutma, parça bulunabilirliği gibi etkenler 2.elini kuvvetlendiriyo ama mantık evliliği yapmıcam.
    anılbel bunu beğendi.
    Kurt Ölümüne Yakın Yalnız Olur

  19. #59
    capozzz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Nisan 2014
    Şehir
    İzmir, Güzelyalı
    Motosikleti
    Dragstar 1100 sport
    Alıntı DKN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    aslında vn800 ve vt600 de güzel ama ds 650 istiyorum. fabrikadan çıktığı şekilde orjinal kullanıcam sadece gidon yapmayı planlıyorum. shadow 750 karakterimi hiçbir şekilde yansıtmadığı için onu hiç düşünmüyorum. enjeksiyonlu oluşu,su soğutma, parça bulunabilirliği gibi etkenler 2.elini kuvvetlendiriyo ama mantık evliliği yapmıcam.
    Ya işte o iş, "sadece şurasına şunu ..." diyerek başlıyor, sonra da bilinmeze doğru gidiyor İnan bana, gidon yaparsan diğer yerlerine de dokunursun. Motoru alıp içine sindirirsen de sadece şurasını diye kendini kısıtlama bence. Madem mantık evliliği yapmıcan, her sene bir-iki yerine dokunsan her sene yeni motor almış hissi de yaşarsın. Üstelik de önünde ömür boyu uğraşacağın bir proje olur. Ama yok içine sinmezse makine, aradığın tadı bulamazsan o zaman gidona da girişme. Naçizhane tavsiyemdir

  20. #60
    HAZZILHAR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ocak 2015
    Şehir
    Vancouver, BC
    Motosikleti
    Suzuki Boulevard M109R B.O.S.S.
    Alıntı capozzz adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bu el vitesi de garip iş ya
    Adana'da bir abimizin 1963 Harley-Davidson Panhead'ini kullanma şerefine nail olmuştum. İnan çok zor. Hele de sol ayak debriyaj olduğundan, durunca sağ ayağı yere koymak biraz işi bulandırıyor. 1-N-2-3-4 diye gidiyor vitesler. Sağ elde ise sadece gaz var. Solda da hiçbir manet yok. Fren sağ ayak. Stop ettirmemek için ciddi ustalaşmak gerekiyor durduğunda.

    Bu da bir Panhead sürüş videosu, örnek maiyetinde:

    Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.


Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)