Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
2. sayfa BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu

Shadow mu dragstar 1100 mü

    REKLAM ALANI
  1. #21
    BlackGhost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Ocak 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL200 - Honda BlackWidow 2001 (Chaos MC)
    suzuki vz800 ile vl800 arasında fark varmıdır peki? aynı motor bloğumu var yoksa devir-tork anlamında değişikliklermi var?
    Şahsi İnstagram Hesabım: _hayalet_ct.mc
    Chaos Turkey MC - instagram: chaos.turkey.mc
    Superlight Türkiye Facebook Sayfamız: slturkiye


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #22
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    http://www.motorcyclespecs.co.za/mod...i_vz800_97.htm
    http://www.motorcyclespecs.co.za/mod...truder_vol.htm

    spec olarak ufak farklılıklar var. krank silindir gibi ana parçaların kodları farklı... cc olarak aynı ama blok farklı dizayn anlaşılan. vl800 hakkında çok bilgim yok. suzukiler çekici gelmiyor, çevremde de yok o nedenle ekstra çaba sarfetmedim vl800 ü araştırmaya açıkçası.

    ya illa ki shadow demiyorum. tabii ki daha iyileri var, ya da selefi olarak tercih edilecek makinalar. gözüm kesen temiz bir makina olsaydı da VN800 alsaydım bir kere acaba demezdim mesela. onun da marş rublesi kronik gerçi de TR de 280tl çok sorun değil ) bir de VT600CD var spor kasa. kimse göz önünde bulundurmuyor da hondanın ölümsüzlerinden. 100.000 bakımına yeni soktuğumuz bir makinamız var. haliyle egzantrik zincirlerinin yaşı geldi tabii.. ağır bakım esnasında şanzumanla yatıp kalktım.. 100.000 km nin neticesi: şanzumanda çizik dahi yok. amerikan 4 ileri kasadan bahsediyorum, sınırları zorlarak son 60.000 kmsini geçirmiş bir motordan bahsediyorum... amerikan çeliği bambaşka... net. kaldı ki VT600 amerikanların da ölümsüz diye nitelendirdiği projelerde vazgeçilmezleri bir motor...

    artıparantez: VT600CD nin fabrika verileri (HP) Kawasaki VN900'le kafa kafayadır VT750'yi tokatlar, dragstarla taştaş geçer nitelikte... biraz cüsse ve zevk meselesi, benim altımda kelebek... gibi kalıyor.
    eek bunu beğendi.

  3. #23
    BlackGhost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Ocak 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL200 - Honda BlackWidow 2001 (Chaos MC)
    Birde genel bir kanı var chopper modellerde,denirki 10 yaş ve üzeri motorlarda parça sıkıntısı yaşanma riski olduğundan genelde 5 -6 yıllık makineler tercih ediliyor.

    Aslında burda chopper arenasındaki genel sıkıntı yıllardan beridir orta segment dediğimiz 500-800cc aralığında 4 büyükler makine getirmiyor.
    Piyasada hangi model olursa olsun ikinci elde makinelerde fiyat aşşağı inmiyor.ya 19 yada 20 bine alıcı buluyor bu aletler.

    Elbette bu noktada motor yükseltmek isteyen arkadaşlar otomatik olarak yaşı genç bir makine arıyorlar.Sizin gibi tecrübeli pilotlar zaten motora binmeden ilk bakışta bişeyler anlar ama konuya yeni hakim olmaya başlayanlar için 10 yaş ve üstü makinelere mesafeli yaklaşım oluyor ister istemez.
    Ben mesela fiziki yapımdan ötürü (1.69 - 80kg)intruder makinelere biraz eğilimliyim ama motordaki spesifik sorunları ancak işin içinde olanlar bilebilir.Söylemiş olduğunuz ayrıntılar neticesinde zaten yaşı büyük ve km si çok motorlara bende mesafeli yaklaşırım.

    ülkemiz şartlarında iyi kullanılmış motor bulmak zor,sıfır almak istesek seçenekler sınırlı.İkinci el piyasası düşmüyor yeni modeller getirilmediği için buda cüzdanı çok zorluyor.Yani 10 yıllık makineleri 22-23e satıyorlar.Oysaki 31000e sıfır vn900 custom alıyorsunuz.Dolayısı ile piyasa ortamı ikinci el alacaklara kabus gibi şuan.Yeni orta segment chopper modeler gelse ikinci el piyasasıda makul değerlere inebilir ama bu bir teselli sadece.
    Şahsi İnstagram Hesabım: _hayalet_ct.mc
    Chaos Turkey MC - instagram: chaos.turkey.mc
    Superlight Türkiye Facebook Sayfamız: slturkiye

  4. #24
    shadowmaster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Nisan 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL 200
    10 yıl meselesi, Avrupa standartlarında yedek parça üretim yılından geliyor aslında. 10 yıl sonra fabrika kesiyor üretimi, elbette yan sanayii ve stoklar bir süre daha idare ediyor kullanıcıyı.

    Ben de bu güne kadar hangi usta ile konuştuysam "shadow" diyor. Shadow'u bir şekilde yürütürüz, ama Kawasaki ve Suzuki'lerde parça elimizi kolumuzu bağlıyor düşüncesindeler. Dragstar problemleri son 7-8 yıldır yabancı forumlarda da bolca konuşulur durumda zaten...

    @mikail_6 ; öncelikle ufuk açıcı yorumlarınız için teşekkürler. Peki sizce VT750'nin selefi nedir ?

  5. #25
    HAZZILHAR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ocak 2015
    Şehir
    Vancouver, BC
    Motosikleti
    Suzuki Boulevard M109R B.O.S.S.
    Alıntı mikail_6 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Valla Kawa gözlemediğim kadarıyla VN750 de büyük s*çmış, vn800 ve vn900 de prestij yapmış. VN1600 ü kullandım 2009 modelini, yaklaşık 300-400 km yaptım. ivmelenme vs sürekli tahrik ediyor çok performanslı ve cüsseli makine, acayip hantal aman diyim zıpırlık yapmaya gelmiyor... bir konu vardı suzuki, kawa, dragstar kıyaslamıştım bildiğim kronik sıkıntılarını yazmıştım da bulamadım şimdi yorumumu. kopyala yapıştır yapardım da, iş güç şimdi daha çenemi düşüremiyorum )

    edit:vz800 suzukiyi alan iflah olmuyor artıparantez...

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 13:41 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:26 ----------

    Aşağıdaki yorumu yazmışım... Eklemeyi unutmuşum. Dragstar 650 - VT 750 selefleri makinalarda yağ haznesi 2,6-3 lt gibi yağ alırken, VZ800 1,7 lt (yanlış hatırlamıyorsam) yağ alıyor. AŞağıdaki su kaçırma, yüksek devir gibi sebeplerden zaten bir avuç olan yağ daha çabuk deforme olunca uzun vadede yatak sarma, hatta kol çıkarma sorunları işten bile değil. daha önce temelde yatak sarma kol çıkarma problemlerinin kronik olduğunu düşünüyodum, ama kronik olan makinenin mühendisliği vesselam.
    ---------------------------------------
    Suzuki VZ800 malesef kronik sıkıntılı bir motor. mekanik aksamında meydana gelen sıkıntıları görmezden gelir ilgilenmezseniz konu yatak sarma, kol çıkarmaya kadar gidebiliyor (krank milinin bağlı olduğu ana yataklar krankı zaptedemeyecek kadar aşınuyor, silindir kollarının yatakları kuru kaldığı ya da bozuk yağa maruz kaldığı için aşınıyor ve bir süre sonra bu kollar kırılıyor vs...)

    peki bunların sebebi? yapı olarak VZ800 yüksek devir kullanılan, gücü seleflerine göre daha yüksek devirde üreten bir motor.

    bkz...

    Honda VT750C4
    Max Power
    33.7 kW @ 5500 rpm

    Max Torque
    64.2 Nm @ 3000 rpm

    Suzuki VZ800
    Max Power
    36.4 kW / 50 hp @ 6500 rpm

    Max Torque
    65 Nm / 6.63 kgf-m / 47.9 ft.lb @ 5000 rpm

    Kendi motorum VT750C4, maksadım üretilen güçleri değil bu güçlerin hangi devirlerde üretildiğini kıyaslamak.

    Gelelim sonuçlarına... Halihazırda motorun su devridaim pompası fabrikasyon olarak sıkıntılı. Bir süre sonra contaları su salmaya, yağa su karıştırmaya başlıyor. Soğutma için antifriz/saf su kullanılmazsa zaten içi "bok" bağlıyor pompa iş görmez hale geliyor.

    Nispeten yüksek devirde kullanılması, daha fazla basınç, daha fazla ısı, daha fazla aşınma demek. Bu da özellikle üst kapak contalarının nispeten daha çabuk aşınmasına sebep oluyor, bir süre sonra aynı devridaim pompasında olduğu gibi, pistonların içine soğutma sıvısının karışmasına sebep oluyor. yağı bozuyor, mekanik aksamı haşat ediyor...

    Sebebini bilmiyorum da servislerde ya da çevremde ne kadar VZ800 gördüysem hepsinde eksantrik zincir sorunu var... Eksantrik gergileri sorun çıkarıyor, zincirler bollaşıyor... Dolayısıyla kranktaki dişlilere yükleniyor, dişlileri sıyırıyor ya da kırıyor.

    Ekstra özen gösterilmemiş bir VZ800 50-60.000 km ye geldiğinde motorun kalbinde krank haznesinde sorunlar göstermeye başlıyor. Kırılan subapları, sürekli kaçan karbüratör ayarını, teke düşmeleri vs saymıyorum bile, şu sorunlara göre ufak problemler bunlar...

    Honda ise VT750'nin motor bloğu için, kitapçığındaki bakım çizelgesi takip edildiği ve yetkili serviste bakımları yapıldığı takdirde motor bloğuna 350.000 km garantisi koyuyor avrupada...

    bunları anlatma sebebim canınızı sıkmak, motorunuzdan soğutmak değil de... bu sıkıntılardan herhangi birisi baş göstermeden, maddi ve zaman olarak imkanlar dahilinde elden geçirin motoru... ileride sıkıntı çıkarmasın, önlem alın.
    Selamlar, Shadow hakkında ben de epey bilgi sahibi oldum sayenizde. Ancak bir M800 sahibi olarak birkaç yazım hatanızı düzeltmek istiyorum:

    Öncelikle bahsettiğiniz problemler 2010 yılında yenilenen kasa VZ800 Intruder M800'lerde giderildi. Bu sorunlar karbüratörlü makinelerde sıkça görülüyordu. Bu sebeple ben de yeni kasa bir VZ800 tercih ettim.

    Yağ tankı 3,5 litredir. 1,7 litre değil. Olamaz : ) Daha yeni kendim doldurdum 2 hafta önce.

    Güç değerlerini nereden buldunuz bilmiyorum ama üretim kitapçığı değerlerini paylaşıyorum:

    53 hp 39 kW @ 6000 rpm
    65 Nm @ 5000 rpm

    Bu veriler 2011 üretim yılına aittir. Internette pek çok veriyi bulmak mümkündür.

    Ben sizin gibi rakamsal verilere dayalı konuşamam belki ama sürüş zevki ve aldığım tat ile alakalı yorum yapmak isterim;

    Geçmişten bugüne sahip olduklarım dışında her motosiklete heves edip denerim. Bunların çoğunluğunu arkadaş ortamım oluşturur. Bugüne kadar 4 Japon'un pek çok cruiser'ını sürme fırsatım oldu ki şu anki motorumu almadan önce 2014 VN900, 2008 VT750-C'yi de sürme fırsatı elde ettim. Shadow'da beni mutlu etmeyen ne oldu onu paylaşayım. Motosikletin çok içindesiniz ve çok alçaktasınız. Bu beni çok rahatsız etti. Kontrolü sağlayamama hissiyatı zaten önyargılı olduğum bu makineden nefret etmemi sağladı. Görüntüsü zaten hoşuma gitmiyordu ama belli başlı sorunları olmaması beni cezbetmişti. Virajda ise ister istemez eski motorlarımla kıyasladım. GV250'nin viraj dalgalanması ile XVS1100A'nın viraj çizgisinden kopmaması arasında bir yerde. Huzursuz edici. Ha bir de sürekli dik gitmeye çalışıyor. Yatışı gerçekten çok hantal. Arkadaşın bahsettiği kendi kendini virajdan toplama hissiyatı olabilir bu. Ancak beni rahatsız etmeye yetti. Son olarak kalkış ve vites aralıkları. GV250'nin, XVS1100A'nın aynı naiflikte ama daha seri kalkması müthiş. Hele şu an kullandığım M800. Ancak Shadow devri dengeli artırıyor. Diğerleri gibi çabuk ateşleyip çabuk tükenmiyor. Geç ateşleyip ağır tükeniyor.

    Şimdi ben denemelerim sonucu bir motosiklette karar kıldım. Zaten spor bir görüntü istiyordum. Temiz işçilik ve malzeme, detay kalitesi arıyordum. Bunları Kawasaki ve Suzuki'de bulabildim. Klasikten yana tercihim olsa VN900'ü değerlendirmelerim sonucu alırdım kesinlikle. Yamaha ve Honda'nın dümdüz motosiklet yaptığını görmek hoş değildi. Kötü demiyorum yanlış anlaşılmasın, ekstra hiçbir hoş detay bulamadım. Ondan bahsediyorum. Ancak bu detay ve kalitenin elbette bir de maddi bedeli var.

    VT750-C ile XVS1100A arasındaki konfor farkı sorulmuş. İkisini de kullanan biri olarak uzun yolda açık ara XVS1100A diyorum. Şehiriçi VT750-C ağırlık farkından ötürü daha ideal olabilir. 1.76 benim boyum ve VT750-C'de iki büklüm oluyorum. Dizlerim fazla yukarıda kalıyor ve depo kontrolü imkansıza yakın. Ama sele ve oturuş gayet güzel. XVS1100A için ise kusursuz postür diyebilirim. Çok ileride olmayan pegler, dik ama hafif öne uzanarak sürüş. Standart heel-toe shifter + floorboard XVS serisinin kusursuz şaft tahrikli şanzımanı ile buluşunca sürüş çok daha keyifli ve konforlu oluyor elbette.

    Frenlemeye gelecek olursak Yamaha XVS1100A'yı çok rahat durduruyor ki VT750-C'nin frenlerine kıyasla inanılmaz başarılı. Arkada kampana olduğundan Shadow kötü duruyor olabilir ama XVS650A'ya kıyaslarsak fren performansları aynı gibi. Bu konuda çuvaldızı kendime batırıyorum ve M800'ü en kötü duran, pardon duramayan motor ilan ediyorum.

    Kusura bakmayın ben arkadaşımız kadar teknik verilerle değil hissiyatla ilgili konuştum. O kadar veriyi didikleyecek kadar bilgi birikimim de zaten yok. Arkadaşımızı bu bilgilendirmeler için tebrik etmek lazım. Sağolsun fazlasıyla aydınlatıcı yazmış. Böyle insanları çok takdir ediyorum.
    eek bunu beğendi.
    Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.

  6. #26
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    Vz800 un karburatorlu, '9x-2002 arasi uretimi serisinden bahsediyordum zaten. En basinda idrak edememisim pardon. Ama ben sahsen M800 u yapi olarak bu kiyaslamaya dahil etmiyorum tipki bir en500 u etmeyecegim gibi. Vtwin adledilen ama cift pimli, altinda calistigini hissettirmeyen bir motor. Kisa sure kullanma imkanim oldu, cok da hakkinda arastiracak yorum toplayacak ilgiyi duymadim acikcasi. Ben deli tecrubeli bir motor ustasi degilim, otomotiv okumadim, mekanik bilgim veya bahsettiklerim de kullanici tecrubem/cevremin tecrubesi ve arastirmadan. Velhasilkelam dusuncelerimi mumkun mertebe rakamlarla, gerceklerle zemine oturtmaya calisiyorum, hatali bilgim varsa da dogrusunu ogreniyorum. Yazdiklarim kati suretle dogru kabul edilmesin ahali rake/trailden bahsederken mesela, neden ben shadowu parmagimda oynatiyorum da bu dragstarla manevra yaparken zorlaniyorum arkadas diye sorup ederken eselediklerimi yazdim. Bir cok yorumum icin de benzeri tecrubeler gecerli. Shadow dedigim gibi ilahi bir makine degil artilari eksileri tabii ki var. Selefi ne olabilir? Bunu dusunmedim hic ama kawasaki beni uzmezdi sanirim. Parcalar dogru arandigi surece bulunabilir. Kimi zaman shippingini beklemek disinda parca bulma konusunda problem yasamadim henuz-shadow icin degil sadece soyledigim. Ayrica su boy kilo konusuna deginmek istiyorum. Bence motosikletin agirligini kontrol etmek icin fiziki guce, boya posa ihtiyacin oldugunu dusunuyorsan citirdan ileri surus egitimi alabilirsin once ya da en azindan "twist of a wrist" i izleyip rahat hissettigin motorunda uygulayabilirsin anlatilanlari. Cunku benim ogrendigim, kabiliyetli surucu bileginin hareketiyle kullanir motoru. Yaris, offroad vs tekniklerinden degil cadde surusunden bahsediyorum tabii. Bence hic bir cruiser motorun fabrikasyon gidonuyla rahat kullanim mumkun degil. Orijinal gidonuyla gaz elcigini dizime yaslayip yatmaktan son anda kurtulmuslugum da vardir. Dragstarin orijinal gidonu icin de gecerli. Hele ki dragstar boy olarak shadow a nazaran daha tiknaz oldugundan daha rahatsiz edici de olacaktir. Bunca safsatamdan sonra soyleyebilecegim herkesin hayal ettigi keyif aldigi asik oldugu makina baskadir. Benim motorumun kozmetik olarak fabrikasyon haliyle alakasi yok. Chopper-cruiser klasmani icin, orijinal boyasi bozulmasin aman orijinalligi bozulmasin. Motora anahtar degmedi soylemleri endiseleri bence dejenere bi mentalite. Keske param yetseydi de bi lucky fucker depo koyaydim. Bileydim muayeneden gececek springer on takim koyaydim rigid yapaydim vs vs vs... Motorumu satabilecek olmam umurumda degil. Motorumuz ne olursa olsun, artisi eksisi ne olursa olsun hic satmayacakmis gibi bakmak, en ozel hatunmus gibi suslemek lazim bence. Bir de kronik sorunu olmayan nankorluk etmeyecek tercihler onemli :D shadow un, vn serisinin, dragstar in ve benzeri senelerdir uretimi devam ediyorsa basa buyuk belalar acmadigi icindir. Ureten zati muhteremler hala o muhendislige guveniyordur da ondandir diye dusunuyorum zira shadow 750 nin cigeri, bakalit ust kapaklarina kadar hala aynidir 11 senedir avrupanin sacma diretmesi yuzunden yakit sistemi disinda degisen dogru durust birseyi yoktur. Dragstara da istedigini verin, neyse ihriyaci karsilayin, mis gibi evladiyelik kalir. Ama ben 96 model bir tane vz800 gormedim sorunsuz binilsin, kanser olmadan 80-90bin km yi gormus olsun... mobilden yaziyorum, uyku oncesi yaziyorum. Karman cormanligin kusuruna bakmayin.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 01:07 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:04 ----------

    Hah 96 marauder demisim 2004 shadow la kiyaslamisim. Aciklik getireyim vtXXX serisi tabii ki degisikliklere ugrayarak 80 li yillardan beri uretilen bir seri... 400 cc si de 750 cc si de dahil...
    eek bunu beğendi.

  7. #27

    Üyelik
    27 Aralık 2014
    herkese cevapları için çok teşekkür ederin shadow da karar kıldım. Motor aramaktayım alınca projemi gerçekleştirdiğimde fotoları paylaşırım

    herkese tekrar teşekkür ederim
    Cavalry bunu beğendi.

  8. #28
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    İyi aksamlar dostum. Ben motorumu satmayi dusunuyorum. Artik bir amerikan zamani geldi.. mesaj atarsan ayrintilari konusuruz.

  9. #29
    DKN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ocak 2013
    Alıntı mikail_6 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İyi aksamlar dostum. Ben motorumu satmayi dusunuyorum. Artik bir amerikan zamani geldi.. mesaj atarsan ayrintilari konusuruz.
    tam olarak hangi modeli düşünüyosun üstad

  10. #30
    shadowmaster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Nisan 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL 200
    @mikail_06 ; size mesaj attım ...

  11. #31
    eek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Nisan 2014
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Tracer 9
    Cbr1896 mı mt987 mi başlıklarının arasında süper bir konu olmuş, elinize sağlık.
    www.capitalcitychoppers.org

  12. #32
    HAZZILHAR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ocak 2015
    Şehir
    Vancouver, BC
    Motosikleti
    Suzuki Boulevard M109R B.O.S.S.
    Alıntı masb adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    5 bin anlaştım bir yerde ama makina da kararsızım
    Anlaştığın yeri paylaşır mısın ? Umarım düşündüğüm yer değildir.
    Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.

  13. #33
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    Acikcasi dyna veya softailden baskasini dusunmuyorum. Roadking sahane olur ama sehirici hem bana hem o bebege zulum olur o nedenle gundelik icin ikinci bi motorum olmadan dusunmem. Maddi durumumun elverisliligine gore davranirim o halde. Performans/kozmetik ruh halim neysr ona gore karat vericem eger dyna veya softail e yurursem. Dynanin performansi cok cezbediyor ki muhtemelen custom a yatkinligi ve piyasadaki temiz motorlara bakacak olursam karburatorlu bir super glide cazip duruyor su an icin. Wide glide a hayrandim kozmetik olarak ama motorun uzunlugundan dolayi gundelik kullanimde cok rahat edemeyebilirim kuskudayim. Softail de de kesinlikle heritage classic tercihim olur. Da onu da istedigim hale getirmek icin harcayacagim paralar su an gozumu korkutmuyor degil. Roadking konusuna deginmiyorum zaten ona el uzatabilecek kivamda olursam paranin gozunun yasina bakmam... )

  14. #34
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    17 Ağustos 2015
    Şehir
    tekirdağ
    Motosikleti
    TVS 150>Pulsar NS200 ve CBR500R
    Esasen chopper tarzı motorları ilgi alanımda değil ,merakta etmiyorum öylesine giridiğim başlığı sonuna kadar okudum o kadar güzel yazışma olmuş ki, Son zamanlarda gördüğüm hatta forma üye olduğumdan beri okuduğum en düzeyli , en bilgi verici , en kaliteli,en medeni,en ....en ..... topiğini okudum .İşte işin ehli bu topcik de yazı yazan kişilerdir,dedim ..

    Hepinizin kalemine sağlık,
    mikail_6, ogzcngdk ve capozzz bunu beğendiler.

  15. #35
    BlackGhost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Ocak 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL200 - Honda BlackWidow 2001 (Chaos MC)
    Alıntı mikail_6 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Acikcasi dyna veya softailden baskasini dusunmuyorum. Roadking sahane olur ama sehirici hem bana hem o bebege zulum olur o nedenle gundelik icin ikinci bi motorum olmadan dusunmem. Maddi durumumun elverisliligine gore davranirim o halde. Performans/kozmetik ruh halim neysr ona gore karat vericem eger dyna veya softail e yurursem. Dynanin performansi cok cezbediyor ki muhtemelen custom a yatkinligi ve piyasadaki temiz motorlara bakacak olursam karburatorlu bir super glide cazip duruyor su an icin. Wide glide a hayrandim kozmetik olarak ama motorun uzunlugundan dolayi gundelik kullanimde cok rahat edemeyebilirim kuskudayim. Softail de de kesinlikle heritage classic tercihim olur. Da onu da istedigim hale getirmek icin harcayacagim paralar su an gozumu korkutmuyor degil. Roadking konusuna deginmiyorum zaten ona el uzatabilecek kivamda olursam paranin gozunun yasina bakmam... )
    Genel olarak chopper arenasında siz karbüratörlü motorlarımı yoksa enjeksiyonlu modellerimi tercih edersiniz? (ve sebebi)
    Genelde harley dünyasına girildiği zaman çıkılmaz,chopper kültürü zaten başlı başına bir hayat biçimi ve buna birde harley eklenince elbette cüzdanlar boşalmayla kalmıyor,borçlanmada katlanıyor Hiç unutmam gis akademideki sürüş hocam (ki kendiside çok sağlam bir harley kullanıcısıdır) ara sohbetlerde hep bize şunu derdi " bir gün herkes harleye binecek"
    Belki bir gün bu hayali gerçekleştiririm...kim bilir

    İşin gerçeği ekonomik durumum harleye yükselmeye elverişli değil,ben tarz olarak dyna tarafındayım Her zaman.Birde chopper tarzında her zaman "forward control" stilini benimsediğim için 883 iron bana uzak kalan bir model kalıyor mesela( gerçi o makineyide forward control ünitesi ekleyerek değiştiriyorsunuz ama maliyet durumu söz konusu)

    Aklımda suzuki vl800 varken bir tarafdanda bekleyip shadow sprit alsammı diye düşünüyorum.Klasik shadow ile sprit modeli arasında ne tür farklar var bilmiyorum,burada maksat doğru tercih yapmak,ben her zaman resimlerden görme ile değilde motorun başında motora bindiğiniz an hissetiğiniz duygu neyse o duygu ile hareket etmenin doğru olduğunu düşünenlerdenim,yani o seleye oturup gidonu elime aldığım zaman alet içime siniyor ise zaten gerisi bir şekilde ilerliyor.Dolayısı ile şimdi bu iki model arasında gidip gelmekteyim.




    Alıntı serkany adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Esasen chopper tarzı motorları ilgi alanımda değil ,merakta etmiyorum öylesine giridiğim başlığı sonuna kadar okudum o kadar güzel yazışma olmuş ki, Son zamanlarda gördüğüm hatta forma üye olduğumdan beri okuduğum en düzeyli , en bilgi verici , en kaliteli,en medeni,en ....en ..... topiğini okudum .İşte işin ehli bu topcik de yazı yazan kişilerdir,dedim ..

    Hepinizin kalemine sağlık,
    Şİmdi bu adamlar hangi modellerden bahsediyor,inmidir cinmidir diye düşünmeyeseniz diye konuştuğumuz modellerin resimlerini paylaşalım chopper tarzı dışında kalıpda takip edenler için,hem başlıkda gözlerimiz şenlenir biraz


    Standart Sporstter 883 iron



    Harley DYNA Modeli


    Suzuki intruder VL800


    Honda Shadow Spirit



    Harley Breakout - Bİliyorum hayal ama benim karekteristik tarzımı yansıtan 2-3 motordan birisi hatta en tepedeki diyebilirim.Uzun makine şöyle makine böyle makine belki ama hayalinide kurmuyor değilim belki bir gün...
    Şahsi İnstagram Hesabım: _hayalet_ct.mc
    Chaos Turkey MC - instagram: chaos.turkey.mc
    Superlight Türkiye Facebook Sayfamız: slturkiye

  16. #36
    mikail_6 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Şubat 2013
    Motosikleti
    Honda Shadow VT750 C4
    Spirit olarak koydugun fotograf shadow phantom, amerika ve avrupada olan model buarada. Spiritle arasinda en buyuk farklilik on takim. Aero yani klasik kasanin sportif versiyonu diyebiliriz on lastigin ebatlari. Kovanli on amortisor vs goz onunde bulundurulunca. TR de olmayan bir model.

    Gelelim harley e. Tabii ki karburatorlu tercihimdir. Her zaman mumkun mertebe ilkellikten yanayim motor tercihinde. Son yillarda hd o kadar elektroniklesti ki irite ediyor. Breakout misal hic bir sekilde hd ye bindigini hissetmiyorsun, oturus pozisyonu olmasa cruiserligini bile hissettirmeyecek. altinda hayvani bir vtwin, varligiyla yoklugu bir... Sportster in enjwksiyonlusu zaten kuduz kopek gibi. Yaglamayi yetistirecem diye oldugu yerde tepiniyor kendi kendine. Velhasilkelam sportster ne zaman cok param olur, saseden on takima herseyiyle oynayacak yetkede olurum o zaman bir 1200 luk proje motoru olarak dusunebilirim, buyuk konusmayayim tabii de hiiic ama hic cezbetmiyor. Tek seksi modeli 72, o da yine enjeksiyon yine full elektronik... Low ride spor bir kasanin serseri durusu, bobber a yatkinligi ayri cezbediyor, klasik mandalarin agir basliligi heybeti ayri cezbediyor. Custom konusunda bir cekincem yok. Bir yaptigimdan sikilirsam bir daha yaparim zira ama onemli olan tercih edecegim motorun muhtemel yapmak isteyeceklerime elverisliligi. Breakout da basit devre korna bile yok, saka gibi. Kornaya basiyorsunuz, yarim saniye sonra bilmemkac milisaniyelik sabit bir ses cikariyor. Hd daha dogrusu amerikan celigi evladiyelik, bu bi gercek. Honda ve benzeri ozellikle avrupa ve ortadogu gudumlu uretilmis japon makinalara zarar vereceginiz efor bir hd yi ancak gidiklar vt600c serisi icin de aynisini soyleyebilirim. Yapi farkliliklari var, butunlesik sanziman, ayri sanziman gibi. Kam sistemi gibi... Bir cok unsur amerikani daha saglam yapiyor. Fakat yeni modellerde malesef avrupa dikteleriyle amerikan klasikligi bir arada yurumemis, mekanik olarak da yapisi bozulmus hdlerin. Civata kirmalar sensor bozmalar neler neler. Yabanci forumlarda bir cok konu var, hd'm kafayi yedi rolantisi 3000 seyrediyor vs diye. Bigtwinlerde yani yuksek hacimli hdlerde malesef hacmiyle beraber sorunlari da buyuyor. Ama uzun vadede gercek bir klasik - elektrik tesisati, mekanigi, kozmetigi gibi bilesenlerinin nispeten simarik bakim istekleri karsilandikca - bir japona gore daha az basa bela olur bu da yadsinmaz bir gercek. Bu yuzdendir babamizdan yasli panheadler hala cayir cayir asfalt eskitiyor..

    Bir cok insanin hd de sorun olarak algilayacagi unsurlar var. Halbuki zor begenen karakterli makinalae, suyuna gitmek gerek )

    Gel gelelim bizim burada evladiyelik gordugumuz japonlar, vt750 olsun vn vl 800ler olsun amerikada giris seviyesi motorlar olarak aniliyor, surmeyi ogrenmek icin aliniyor. En yuksek kaza orani da bu makinalarda, cikma parcasinin orada bu kadar cok olmasinin sebeplerinden biri de bu heralde :D neyse giris seviyesi olmasi tamamen duygusal tabi. Biz burada is bilmeyen musvette ustalarin kucaginda gezerken onlar garajlarinda oyuncak gibi oynuyor motorlariyla..

    Bizim zihniyette sikinti. Biz cizigine lokal boya attirmiyoruz orjinalligi bozulmasin diye, bi de nazarlik olsun kalsin bisey olmaz diyoruz. Ben istiyorum ki memleketimde motorlarinin umugunu sikan motorcular olsun. Sahipleri motorlarina degil motorlari sahiplerine yetmek icin biryerlerini yirtsin...

  17. #37
    HAZZILHAR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ocak 2015
    Şehir
    Vancouver, BC
    Motosikleti
    Suzuki Boulevard M109R B.O.S.S.
    Söylenenlere eklemek istediğim bazı şeyler var:

    İnsanlar karbüratör + hava/yağ soğutma ikilisiyle elektronik enjeksiyon + sıvı soğutma ikilisi arasında. Şimdi bu ayrım ve taraftarlık nereden geliyor ? Şöyle ki motosikletin atası diyebileceğimiz tek bir tarz vardır ki o da cruiser. Sebebi ise tarihteki ilk seri üretim motosikleti üreten Heinrich ve Wilhelm Hildebrand ile Alois Wolfmüller'in 1894'teki "Motorrad" isimli motosikleti üretmesidir. Bu motosiklet aşağıdaki resimden de anlayacağınız üzere seleden daha öndeki pedallarıyla, diagonal ana şasisiyle, geniş açılı ve yüksek gidonuyla kelimenin tam anlamıyla safkan bir cruiser motosiklet olarak kabul edilmektedir. Size biraz hikaye tadında olayı aktarmaya çalışayım:

    Efsane Motorrad:


    Bu Almanların geliştirdiği motosikletten feyz alan Amerikalılar, ilk Amerikan motosiklet markası olan Indian'ı 1901'de kurar ve Motorrad'a gönderme olarak bir bisiklet üzerinde prototip çalışmalarını sürdürürler.

    Oscar Hedstrom'un ilk prototip Indian'ı:


    Bu dönemlerde üretilen motosikletler ve öncesindeki buhar motorları hep su ile soğutuluyordu. Çünkü yüksek süratlere ulaşamıyorlardı. Oscar Hedstrom bu prototip geliştirerek 56 mph hıza ulaştığı zamanlarda (1903) kendilerine çok büyük bir rakip edinmişlerdi: Harley-Davidson. 1. Dünya Savaşı öncesinde H-D bu sürat rekorunu 60 mph'e çıkarıp maliyetleri kısarak Indian ile satış yarışına girme amacıyla hava soğutmalı modellere resmen geçmiş oldu. Bu işin temelinde motosikletin sabit belli bir süratle giderken gelen hava ile soğutulması esası uygun görülür. Aşağıdaki resimde gelişiminden önceki ilk H-D prototipini görebilirsiniz:

    Harley-Davidson Monocylinder Prototype:


    1. Dünya Savaşı'na gelindiğinde Harley-Davidson orduya mühimmat motosikletleri üretmeye başladı ve inanılmaz satış rakamlarına ulaştı. Bu süreçte ise Indian uçak motorları gibi daha ağır sanayi ordu işleriyle uğraşmıştır. Bundan dolayı Harley-Davidson satışları Indian'ı geçip; ordu personelinin de savaş sonrası motosikletlerine sahip çıkması ile bir ekol halini almıştır. O dönem savaş sonrasında evlerine dönen veteranlar, makinelerin orijinalliğini bozmadan kuşaklarca motosikletlerini aktarmak istemiştir. Bunun sonucunda da Harley-Davidson sahipleri kendilerince bazı katı çerçevelerle "olması gereken motosiklet"i betimlemişlerdir: V şeklinde çift silindir, hava soğutma ve kalın lastikler. Bu 3 özellik bu tarihlerden sonra günümüzde "OLD-SCHOOL" yani eski kafa olarak kalmıştır. Ama aslen old school olan buhar motorlarının su soğutmasıdır.

    Dolayısıyla günümüze dek eski kafa, ekol, değişmez özellik, ne derseniz deyin; bir cruiser'ın olmazsa olmazı V motor ve hava soğutma artık ikonik bir olaya dönüştüğünden günümüzde bunun savunucuları da haliyle oldukça fazladır.

    Ben şahsım adına teknolojik olumlu gelişmeleri savunurum. Nasıl ki o eski kafa motosikletlerin görüntüsü günümüzde modernleşmesine rağmen herkes tarafından kabul gördüyse enjeksiyonlu ve konfora yönelik gelişmeler sürüş kalitesini artıracak ve eski teknolojiyi yavaş yavaş silecektir. Daktilodan klavyeye geçiş gibi düşünün bunu. Kaldı ki Harley-Davidson sıvı soğutmalı V-Rod'u çıkardığında kıyamet koptu ama şimdi bütün iri gezi motorlarında sıvı soğutma kullanmaktadır ve kullanıcıları da giderek artmaktadır. Hatta H-D'ın ABS'yi pek çok modelinde standart sunması gibi düşünürseniz, adamların teknolojiye uymak isteyip de müşteri kitlesini kaybetmeme adına yavaş yavaş evrildiğini fark edersiniz. Indian mı ? Sıvı soğutma ile şaheserlere devam.

    Birkaç fotoğraf daha ekleyip yazımı tamamlamak istiyorum:

    Indian 1911 ve günümüz Indian'ın amiral gemisi modeli Roadmaster:


    Kanada ordusu için tasarlanan Harley-Davidson Liberator ve görüntüsü efsaneleşmiş sıvı soğutmalı Harley-Davidson Night Rod:



    Bunların yanında sport-cruiser görüntüsüyle benim gariban ama alımlı motorum Suzuki VZ800 Intruder M800:


    Eski motorlarımdan Yamaha XVS1100A Dragstar Classic (simple is the best mantalitesinin motoru):


    Son olarak günümüzün yeni akımı sport-cruiser veya muscle cruiser tarzının en öne çıkan motosikletleri:
    1. Ducati XDiavel:


    2. Suzuki VZR1800R Intruder:


    3. Yamaha VMax:


    Sonuç olarak hava soğutma Harley-Davidson ekolünün yarattığı bir "kökenlere sadık olma" prensibidir. Sıvı soğutma ise günümüz şehiriçi + şehirdışı kullanımı için "en ideal konfor" prensibidir. Benim gönlüm hep gelişim ve yenilikten yana, elbette abese kaçmadığı sürece. Yeni gelenin eskileri bir anı olmaktan daha öteye götüremeyeceği aşikardır.

    Umarım cruiser seven-sevmeyen herkesin ilgi ile okuyabileceği bir yazı olmuştur.
    ogzcngdk ve computeus bunu beğendiler.
    Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.

  18. #38
    BlackGhost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Ocak 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL200 - Honda BlackWidow 2001 (Chaos MC)
    @HAZZILHAR

    Valla yazı,sunum çok güzel olmuş eline sağlık.

    Bende teknolojik anlamda azda olsa yenilikçi akımda olanlardanım ancak karbüratörlü sistemlere karşı benimde eskiden gelen bir sempatim var.Enjeksiyon sisteminde işin içinde elektronik beyinler,devreler girince işin "kontrol etme" duygusu elden gidiyor.
    @mikail_6 'in dediği gibi hayvan gibi motor bloğu olupda bu yenilikçi özelliklerde "eli kolu bağlanmış" bir vaziyet çalışan motor kullanmakda cazip gelmez bana göre.Tabi işin içinde olan,daha eski makine kullanıp tecrübe etmiş kişiler bunun duygusunu çok iyi bilir.Yinede tercih meselsesidir tabi.Ben motor sistemine değilde gösterge paneliydi,fren sistemiydi gibi bileşenlerin teknolojik anlamda motorumda görmeyi tercih ederim.Yurtdışında m109 olarakbilininen suzuki m1800 motorununda gösterge paneli beni hep cezbetmiştir.Tabi bu bir ayrıntıdır,ben bile Sl200 makineme aliexpresden dijital gösterge paneli alıp taktım kullanıyorum ama vites ve depo göstergesi desteklemediği için ancak devir,km sayaç,sinyaller ve hız göstergelerini kullanıyorum.Yani teknolojik anlamda bu tip şeyler hoşuma gidiyor.@mikail_6 'in teknolojik anlamdaki çekincelerine bende katılıyorum ama enjeksiyonlu olupda müdahelesi nispeten daha kolay makinelerede hayır diyemem ancak çok teknoloji iyi değil bencede.


    @mikail_6

    Söylemiş olduğunuz model buydu,doğrudur.Verdiğim resim açı dolayısıyla sprit modeline çok benzyeen phantom modeli ve ülkemize getirmiyorlar maalesef
    Şahsi İnstagram Hesabım: _hayalet_ct.mc
    Chaos Turkey MC - instagram: chaos.turkey.mc
    Superlight Türkiye Facebook Sayfamız: slturkiye

  19. #39
    ogzcngdk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Temmuz 2012
    Şehir
    Bursa/Erdek
    Motosikleti
    Kuba Dragon 50 - Hero X Pulse 200 - Puch Maxi S
    HAZZILHAR büyük keyifle okudum abi, teşekkürler

  20. #40

    Üyelik
    27 Aralık 2014
    hazılhhhar ve mkail özel mesaj attım


2. sayfa BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)