sıralı silindir nc kullanıyordum
sonra v motor transalp a bindim dedim ki motor bu his var duygu var zevk var
sıralı silindir motor tüü kaka
ya v motor olacak yada tek silindir
sıralı silindir nc kullanıyordum
sonra v motor transalp a bindim dedim ki motor bu his var duygu var zevk var
sıralı silindir motor tüü kaka
ya v motor olacak yada tek silindir
V twini bende hiç bir şeye değişmem onun yeri ayrı ama sıralınında hakkını yememek lazım.. Nc pek sıralı paralel çift silindirde kıyaslanıcak bir motor değil .. onun olayı misyonu çok farklı onla normal bir paralel çift silindir bence kıyaslanamaz..
bendede integra vardı kısa bir süre zevk almadığım motorlardan biridir onu diyim nc iyi güzel motordur lafım yok ama ben pek keyif almadım..nc yi o konuda klassman dışı tutmak lazım..
tek silindirde çok keyif aldığım bir motor değil ben onu arabadaki dizel motora benzetiyorum motorsikletin dizel motoru gibi .. düşük gücü bir dert vibrasyonu ayrı bir dert gazı açarsın tır tır tır hızlanır tek avantajı az yakar ama oda hepsi değil belli başlıları.. ama çok ilginçdir nedendir bilmem düşük hacimde yüksek hacime göre tek silindir daha atak ve daha güzel gidiyor..
şimdi Sıralı çift silindire gelelim... sıralı çift silindirli motorun iyi yanı tek silindirli gibi tork üretir, hafiftir ve neredeyse iki kat devir üretir ve aynı zamanda beygir gücü ve hızı yüksektir. İki pistonu olması ve piston güçlerinin vuruş gücünü karşılamak için kontra balansları bulunması tek silindirli motorlara göre daha düzgün çalışmalarını sağlar. işte ondan diyorum nc yi bunun dışında tutmak lazım diye..
Bende yıllar önce en500 vardı aşırı sürüşünden keyif aldığım hala tadı damağımda kalmış motorlardan biridir şimsi desen tabi almam yaşı çok geçdi artık en500 lerin ama gidişi falan harikaydı nc ile falan kıyaslanmaz..
estetik açıdan v motor tabi ki haa yukarı bakacak bir ve öyle çapraz değil
zevkler ve renkler meselesi diyelim
tek silindir kullanıyorum pata pata pata gidiyor 660 ın gözünü seveyim veriyorum kırbacı hem nc den 40 kg hafif hem aynı güc e sahip
bunu satsam ya f 800 gs alırım ya tiger 800 yani makina hem hafif olacak hem güçlü
afrika twin mantıklı seçim ama bizde mantık olsa motora 50 bin vermeyiz gidip arabaya bineriz
v twin başka bi dünya olsa da 4 silindir tuning hayal ediyorum ama v twin hiç düşünmedim
güzel ama hayallerime bile giremiyor fahriye evcen gibi bananeee
hayat bir savaştır tek silahın aklın ve inancındır
bu işler birazda mühendislik işleri markaya görede değişiyor ben kawasakiyi çok severim yaptıkları bütün motorlardaki mühendislik harika .. 2000 lilerin ortasına kadar bir 500c.c ürettiler kle de, gpz de , en500 de er5 de kullandılar kaç yaşına geldi motorlar daha memnun olmıyan insan ben çok az duymuşumdur oda onuncu sahibinden almışdır önceki sahipleri hor kullanmışdır motor adamın elinde patlamışdır falan..
otomatik dersen ben piaggioyu tek geçerim şu anda bende x10 350 var adamlar bu işi çözmüş bu işin mercedesini üretiyor.
africa twinin yenisi harika ama eskisi bana daha çok çekici geliyor birde dakar edition olucak off off o 750 lik kasanın öyle ahım şahım yakıtıda yok temiz bakımlı ise..
Soruyu "chopper" değil de "cruiser" olarak düzeltecek olursak cevap bence kesinlikle evet. Honda Valkyrie ve Triumph Rocket gibi gayet kaliteli istisnaların bile başarısızlıkları da büyük çoğunluğun aynı fikirde olduğunu gösteriyor.
Harley dışında Yamaha, Honda, Kawasaki, Suzuki, Triumph gibi belli başlı tüm markaların orta ve büyük boy cruiser'larının ezici üstünlüğünün V2 olması da tesadüf değil tabii ki.
Hem estetik, hem ses, hem tork ve güç karakteristiği, hem de motosiklet yapısı ile uyum açısından V2 silindir konfigürasyonu, cruiser tipi motosikletler için biçilmiş kaftan.
Bu arada 90 derece açılı V motora L diye isim uyduran Ducati'nin pazarlama bölümünün yatacak yeri yok. sanki inovasyon fakiri firma. Ayıp ayıp.
Olaya Amerika merkezli ve o zihniyette bakarsanız dedikleriniz doğru .. Ama avrupa biraz bizim memeleketin tarafdan bakarsanız mantığınız tabiki yanlış.. bende v twin severim ama bu dediğiniz amerika bakış açısı tabiki avrupada böyle bir zihniyet yok ..
honda kawa yamaha gibi markaların v2 olan makineleri zaten öncelikle amerikan pazarına yönelik o stratejide üretilen makineler zaten çoğuda indian harleydavidson kopyası kasalar benzeri yada türevi diyelim..
1700cc lik yada 900cc lik vulcanı avrupa pazarında kim alır yada türkiye pazarında zaten satışa bile çıkarmıyorlar.. yada yamahanın 1300cc lik,1900cc lik ,950cc lik bunları avrupa pazarında kim alır yada türkiye pazarında tabiki kimse yada minumumun minumumu..
işin gerçeğine gelirsek şu anda honda dahil bütün büyük markalar cruiser pazarında amerikaya oynamakda hondanın v twin bütün cruiserlarına bakın furyler,shadowlar hepsi amerikan piyasasına yönelik hem tasarlanıyor hemde amerikalının beğeniceği şekilde pazarda satılıyor..
şu an dünya devi markaların avrupa pazarında bile çok cruiserı yok size şöyle diyim benim bir ayağım almanyadadır almanyada bile şu anda cruiser olarak honda sadece rebel 300 ve 500 satıyor oda tahmin edin biri paralel çift silindir diğeri tek silindir.
avrupa pazarında sattıkları bu modeller..
yani kusura bakmayında bu dediğiniz 800,900,1200,1300,1700 c.c lik v twinler türk aliye ahmete yada alman hansa üretilen motorlar değil alan ilaki vardır avrupa pazarında ama dediğim gibi minumumun minumumudur ... bu motorlar esasen amerikalı michaellara johnny lere üretilen motorlar ..
yakıt ve vergiler azken eskiden amerikaya satılan cruiselar türkiyeyede satılıyordu zaten türkiyeye gelen motorların zamanında çoğuda amerika ithalatı seriler ilanlara bakarsanız çok denk gelirsiniz amerikan versiyon diye eski cruiserlarda.. ama o devirde kapandı artık..
bende v twin hastasıyım çok severim görüntüsü bile apayrı güzeldir ama gerçeklerde başka şimdi avrupa pazarı paralel çift silindir ve tek silindir etrafında döner bu hep böyleydi yeni bir şey değil .. şu andada çoğu motorlar öyle..
bunun en başlıca nedeni bir yakıt tasarrufu iki maliyet giderleri hem sürücü hem üretici için... ne yazık ki herkes yakıtta amerikalılar kadar şanslı değil..
bir ekleme daha yapıyım avrupa pazarıyla ilgili daha doğrusu bir hikaye kawasaki avrupa pazarı için küçük hacimli 1985 yılında 450 c.c lik bir cruiser üretme kararı alıyor .. 90 a kadar üretiyor çok beğeni ve satış elde edince o yıllarda gpz lerde falan kullandığı 500cc motorunu aynı kasaya entegre edip aynı kasada bir 3 sene daha üretme kararı alıyor yani 93 de üretimi kesme kararı alıyor ama satışlar ve beğeni öyle bir artıyorki en 500 modeli 90 yılından 2009 yılına kadar üretiliyor .. en500 paralel çift silindirli bir motordur..
bunun bir farklı versiyonunuda şöyle diyim yamaha avrupa pazarına virago 535 üretti sonra us versiyonunuda üretti amerika pazarına..
amerikan havası katıyım dedi çok güzel şık düşük hacim v twin makineyi koydu o kocaman güzel motora cücük kadar bir kasa yerleştirdi motorun ergonomisi bir tuhaf görünüyordu 250c.c lik kasaya sanki zorla 500c.c lik motor sıkışıtrılmış gibi.. üstüne yakıtıda o zamanlarda bile fazla idi arafda modellerden biri olarak kaldı ne çok beğenildi ne çok tutuldu nede çok kötü dendi.. yani amerikan dna sı avrupa pazarında tutmadı..
Eski konu da olsa cevap veriyorum: Evet!
Bazı durumlarda "gelenekler" pek çok şeyin önüne geçer. Cruiser'ların V-Twin olma sebeplerinin en başında gelenek algısı gelir. Geri kalanları ses, estetik, vs diye gider. Artık bu bir karakteristik özelliktir.
Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.
Evet. Ama cruiser'in asıl vatanı ve pazarı olan Amerika'nın bir cruiser'in nasıl olması gerektiği konusunda son sözü söylemesi makul bence.
Şahsen yeterince pratik bulmuyorum cruiser'ları, özellikle büyük olanları. Ağır, oturuş pozisyonu çok farklı. Ancak kendine has bir çekiciliği kesinlikle mevcut. 1 seneden fazla kullandım. İkinci bir motosiklet alacak olursam kesin bir cruiser olur.
Patlayan V2 sesini, evdeki koltukta otururmuşçasına ergonomisini, gazı ilk verişteki torkun hissini, aşırı yumuşak süspansiyonun rahatlığını, klasik görüntüsünü, ve metal kokusunu özlüyorum.
Ama aklımdaki ilk Cruiser bir V2 değil, Valkyrie Rune. Hareketli bir heykel, üzerine binilebilen bir sanat eseri.
valla ben yeterince cruisera bindim istihkakımı doldurdum xv535 de oldu kısa süreliğine , en500 ümde oldu, vulcan 900 ümde oldu.. bana o kadar cruiser yeter arkadaşlarında çok cruiserlarını sürdüm türkiye piyasasında sürmediğim cruiser azdır..
sürdüklerim içinde en keyif aldığım intruder800, vt750, en500 dü..
şu anki makinamdan gayet memnunum yürüyen padişah koltuğu piaggio x10..
Adettendir, çapırlar v2 motor olur. V4 yaparsan patpatların arası kısalır aynı ses vermez. Sıralı 4 sişindir yapsan dikiş makinası sesli bir çapırın olur. Hatta eskiden sadece hava soğutmalı yapılırlardı sonra harley su soğutmalıya geçince bu kural da yıkıldı.
adet diye bir şey yok arkadaşlar bu insanların uydurması .. yazılı bir beyanat varmı resmi bir belge varmı bir manifesto varmı bu konuda yoksa şayet öyle bir adet gelenek görenekde yoktur..
ilk seri üretimi ona bakarsanız arabada ford yapmışdır ama şu anda dünyanın en iyi arabalarını almanlar en iyi egzotik arabalarını italyanlar üretir.. buzdolabını amerikalılar icat etmişdir ama dünyanın en iyi buzdolabını avrupalılar yapıyor şu anda hatta amerikalılara satıyorlar..
V twini harley yapdı kuralı o koyar gibi bir şey yok.. diğer firmalarda böyle yapıyor diyede bir şey yok.. şu anda zaten cruiser üretimi yukarda yazdım a dan z ye hemen hemen bütün markalar amerika için üretim yapıyor.. bu yüzden bütün motorlar yüksek hacim ve amerikalıların alışageldikleri v motor formunda yapılıyor.. olay bu..
yoksa büyük firmalar gene avrupa pazarına cruiserler da tek silindir yada sıralı çift silindir makine yolluyorlar almanyada hondanın iki cruiserı satılıkda biri rebel 300 tek silindir biri rebel 500 sıralı çift silindir..
bunlar satış strateji ve teknikleri.. başka bir şey değil tamamen algısal oyunlar.. kaldıki bende v motoru çok severim altını kalın kalın çiziyim..
Avrupa pazarında Adamlar tek silindir yada sıralı çifti niye koyuyor... avrupada yakıt pahalı türkiye kadar öyle amerika gibi sudan ucuz değil. avrupada garage kültürü yok amerikalılar gibi garajıma motorumu sokıyım arkadaşlar gelsin orasıyla burasıyla oynıyalım modifiye custom bir şeyler yapalım bakımını kendimiz yapalım kültürü yoktur. adamlar götürür resmi servise motoru verir bakımı yaptırır alır..
o yüzden sıralı çift yada tek silindir motorlar fabrikalar ve sürücüler içinde maliyeti düşük yüksek tork performans ve az yakıt tüketimi eşiğiyle çok güzel avrupa pazarına konsalize olmuş motorlardır.. ondanda bu tip motorlar bu pazarda çok üretilir ve çok satar..
şaftlı lı bir V twin bir de yüksek hacimse 900c.c ve üstü 1300c.c 1600c.c falan emin olun 2.0 - 2.5 araba kadar yakar..
Türkiyede v motor ancak düşük hacimde paklar 250-300c.c hacimde.. onda bile bir, iki tık piyasadaki tek silindirli akranlarına göre fazla yakar..
misal gv250 daystar250 den iki tık fazla yakar..
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)