Herkese merhaba,
Aranıza yeni katıldım, ismim Can. 28 yaşımdayım..
Bilişim sektöründe sistem destek uzmanı olarak çalışıyorum.
İstanbul'da yaşıyorum.Hepimizin bildiği üzere ; trafiğin en civcivli olduğu şehirlerden biri..
Konuya nereden dalsam bilmiyorum.Yazmayı seviyorum o yüzden affınıza sığınarak uzatımcam mevzuyu ve bilhassa 90 lara doğru bir geri gideceğiz.
Yıllar yılı önce bir Cır Cır'ı vardı babamın(sedefli fıstık yeşili bir mobylette)Zevk işi..Gerçi birçok motosikleti vardı kendisinin.
Haliyle kendi işi ancak; ne Yamaha'lar ne Kawasaki'ler,ne Honda'lar ne Bmw'ler, ne Aprilia'lar,Jawa'lar,MZ'ler,Vespa'lar Balkan'lar..
Hiçbiri o Cır Cır kadar mutlu etmezdi babamı..Ve dolayısıyla beni...Küçüklüğünden midir? renginden mi, bilmiyorum.Farklıydı.. bir karakteri vardı. Eğri gidonu,kurmalı farı, pedalları, nikelaj koruma demileri,cırcır sesi
Bilmiyorum...
İlk bisikletimi kendi param ile aldım, Topkapı'da eskiden motor pazarı kurulurdu. 35-40 yaş üzeri abiler daha iyi hatırlarlar.Eski zeytinburnu endüstri meslek lisesinin önünden geçen, topkapı eski minibüs duraklarına kadar uzanan kalabalık bir motor pazarı..Kasetçilerde olmazsa olmazımızdı.. Sokakta ki harbi arabesk ile büyüyen son neslin miçosuyum ben
Bu motor pazarında ekipmandan ziyade yedek parça,bisiklet ve bilimum motosiklet türevleri satılırdı.
Bendeniz de ; limonata hıyar... (Bildiğin hıyar
) satarak ilk bmx imi almıştım... Benim ilk iki teker maceram kendi kontrolümde böyle başladı.Sonradan kapattılar motor pazarını.."küçülmeye gittiler".Bir müddet bisiklet pazarı sonrası bende yok..
Bir gece babam geldi eve, sabaha doğru 03:00 civarı uyandırdı bizi sarıldı öptü anlamadım.. Ağlıyordu.. Çocuğuz.. Kaza yapmış beni de alacaktı yanına ,Sandıktan yeni çıkan Aprilia yı toplayım test turu atacaktık...Yanlış anlaşılmasın ekipman zilyon. Boyunluğuma kadar dizili ancak Annem izin vermedi o akşam...
Babamlar motosikleti toplamış, Erkut abi vardı kuşçu, babam onu da artçı almış.Tırın tırın giderlerken biranda olmuş herşey... Gırtlak dolusu diye tabir edilen eski kasa bir Honda CR-Z dört yol ağzında kapalı farlarla almış altına babamları.Yaklaşık 200 metre sürüklenme,Darbe anında artçının yola fırlaması, babamın motoru bırakmaması, şasinin, otomobilin ön takımında takoz etkisi yaratması mıcırlı yola savrulmanın ardından ,uyuşturucu etkisindeki otomobil sürücüsünün aracı durdurması ve olaylar..Motosikletin alev alması yani zilyon kaos senfonisi..Erkut abinin kol 3 yerden kırık.. Babamın solda 3 kaburga çatlak sağda 2 kaburga kırık.
Tövbe edilen 8 sene her 80-100 km hıza çıkıldığında kaburgaların açma yapması ve sızlaması... (Babam şuan 62 yaşında)
Belki de o kaza hiç olmasaydı , babam ile birlikte sürüyorduk endurolarımızı. Kilyos yapardık belki.. Belki belgrat..
Tövbe etti babam e haliyle siparişi verilen honda monkey bike ta yalan oldu
Motosikletin çok güzel bir şey olduğunu ama dünyanın çok tehlikeli bir yer olduğunu o gün ile başlayıp bu zamana kadar kademeli olarak öğrendim.
Dostlar uzatıyorum çünkü böyleyim. Konuşurum dilim döndüğünce.
Zaman geçti,büyüdükte büyüdük bisikletler de büyüdü.dağ,taş,asfalt derken iş hayatına atıldık. E okul bitti. Mesleğimiz var eve bakıcaz.
Hadi Can Bismillah...
Yıllar geçti, bütün bisikletletimi bıraktım babama ve çıktım evden...
Sonra hep iki ayak tek tabanca tabanvay
Motosiklete binmek için bile boş zamanı bırak, düşünmeye hayal kurmaya fırsatım (daha doğrusu imkanım yoktu)
Param vardı ancak önceliklerimin öncelikleri farklı odaklara dayalıydı.
Uzun lafın kısası yoktur uzar o aga
Altımızda taka tuka bir araç bakıyoruz eski kasa klimalı falan.. Kimi arasam yalancı kime sorsam sahtekar..
Pert kayıtlı mı dersin, dolandırıcısı mı dersin eyvahlar olsun...
Yalanı seven bir herif olamadım ben. Bu sebepledir ki yalancı tüm tanıdıklarımı (ailem dahil) uzaklaştırdım kendimden.
Dürüst insan kalmamış değilde, bana denk gelmemiş diyelim. İyiki de gelmemiş..
Çünkü evlenmeden baba olmak hiç hesapta yoktu
Velhasıl bakıyorum sitelerde ; ulan dedim madem girdik bir yola,zaten herkes almış yürümüş ne tövbesi kalmış ne yemini.
Alıcam bi motosiklet..
İnanır mısınız? ilk baktığım mobylettelerdi
bulamadım cırcır gibisini.. Herşey çok değişmiş. Anlamsız aksesuarlar garip icatlar falan.
Arada bakardım ama iş ciddiye binince kararsızlık daha beter.
Ne yaparsam yapayım motosiklet için ehliyet almam lazımdı.
Otomobil için kredi çekecektim, ancak aynı parayı motosiklet için düşünemezdim.(Kişisel sebepler yüzünden) (yoksa bende isterim bi Cbf 500 alıp çiçek yapmak
bütçe 5000 tl yi geçmeyecekti (Aştı bile :D) ve ekipmanlar tam olacaktı, e ehliyet vs. derken yok olmayacaktı..
Tesadüfen; "B Sınıfı Ehliyet ile Kullanılabilen Motosikletler" Diye bir ilan çarptı gözüme daldım içeri..
Scooter kavramı küçüklüğümden beri alışkın olmadığım bir alet,yani alafranga pozisyonda seyretmek benim garibime gidiyor. Çevremde çok kullanan var saygı duyarım sever sayarım.Ayrıca cüssemizde 50cc lik oyuncaklarca epeyce komik duracağından,Yuki,Mondial ve Arora Markalarına gözüm ilişti.
Aradım taradım baktım düşündüm taşındım.. Vazgeçecekken düşünme dedim..YÜRÜ
3500 TL Kredi çektim Gittim 1 Adet Arora AR 50-50 Kasırga aldım...Neden Arora inanın bilmiyorum ancak biraz ilk görüşte aşka inananlardanım. Arora AR 50-50 Kasırga bi miktar daha kaslı geldi gözüme diğerlerine nisbeten. Öyle bi karambole geldim ki, kasksız izmite gittim, uydurma bi kaskla (mecburen) izmitten motosikleti teslim alıp ,İstanbula geldim tapagaz :D (şaka şaka rodajım kadar bastım
Makina hiç 50 lik gibi kaçmıyordu. Hayır ben 110 kilo ve 183 boyunda bir herifim.Buna rağmen o rüzgarlı havada kopuk uçurtma gibi 70-75 gördüm çokta kasmadım ve gps ilede ölçtüm 2-3 km fark ediyor hızda..Tebessüm ettim yola devam.. İlk kullanımlarımda 170 km tek depo ile gidiyordum...
Haşa ölümsüzlüğü bulmuştum, iş yeri servisini 5 dakika ile kaçırınca 1,5 saat gecikmek tarih olmuştu, avcılardan sefaköye kralı gelse 19 dakika hadi taş çatlasın 24 dakika..
Amaç ve araç birbirine girdi. rodajdan sonra ilk bakıma gidildi, servis ilgisizdi.
Hayır anlamıyorum. Bir firmanın yetkili servisi olmasına rağmen sadece 1000rr ustasıymışçasına benim motosikletime sümük gözüyle bakacak ustaya vereceğim paraya acırım, ayrıca o motosiklete o ustaya giden 1000 rr ada acırım...
Kimse kusura bakmasın ki ben japon döneminin tam ortasında büyümüş biri olarak; çin malı motosikletler olmasaydı bu millet mobiletlere bile 5000 lira verirdi inanın.
burada avrupa japon macar kore kısaca dünya ürünlerine tü kaka demiyorum..Bu bizim memleketimiz ile alakalı bi konu ki siyaset yapmayacağım sevmem.Herneyse..
Ustamı değiştirdim gittim başka yetkili servise,Furş boşluğu olduğunu söyledim ve ustam ver bi tur atayım dedi.
Benim jenerasyonda "tecrübeye çıkmak" önemli bir kavramdır. Verdim anahtarı, usta geldi tamamdır çözeriz dedi.
Sonra bi önceki serviste yaşadıklarımı anlattım.Yeni ustamın cümlesi birebir buydu;
"Herkesin 1 lirası kendine kıymetlidir. Herkes gücü yettiğini alır ve onun için en iyisi budur. Zamanında bisiklet tamiri yapan veledlere servislik verirsen olacağı budur.Motosikletin çok güzel kardeşim kazasız belasız kullan, sorunlarını çözeriz kafana takma."
1000 kilometre bakımı gelmeden ,lastikleri değiştirdim ve tubeless lastik aldım (Anlas mb34) bu motosikletler için asfaltta biçilmiş kaftan. Daha iyisi var mı? EVET. Ancak f/p ve yerli üretim Budur dedim.
1000 kilometre bakımınna 100 kilometre kala motosiklet arka saplama kırdı(1 adet) gittim tornacıda kırılan civatayı söktürdüm, yeni saplama takımı ve pullarla yola devam.
Ayrıca 32 cm olan arka amortisörleri muadili 38 cm yarı kapalı amortisörlerle değiştirdim. Çünkü istanbulda trafikte bazen artçı ile seyir halinde olduğumdan, ben 110 ortalama artçılarımda 80-90 kilo olduklarından ihtiyaçtı, kasislerde ve bozuk yollarda yoruyordu.Biraz daha yükseltmek istedim, çokta güzel oldular.Birçok motosikletteki gibi bu motosiklette de dörtlü yoktu, onuda yaptım çok güzel oldu
Aynalar maliyet hesaplamasından olsa gerek hem çok küçük hemde çok dar açılıydı, 250cc chopper aynalarıyla değiştirdim ferah ferah. elcikler plastik olarak iyilerdi ama görüntüleri içime sinmedi yarı spor elcik +cbf 150 denge topuzu aldım. gidon avuçlarımda kaybolmasın diye
ve ön tur camı.
ilk 1500 kilometre tur camsız kullandığım yolda yediğim rüzgar beni buna mecbur etti ve aldım muadili bir tur camı. Pratik ayna bağlantısına paralel takılıyor çiçek mübarek.
Maxem 46 lt port bagaj, ön koruma demirleri, orta boşluğu kapatan yurt dışından gelen özel port bagaj ve egzoz...
Hemde YOSHIMURA :dd
Yine yurtdışından Muadili.. Yoksa egzoz motordan pahalı
Kaskı montu dizliği ayakkabısı buffu balaklavası eldiveni sırtlığı derken makina oldu 7000 lira :D
Sonu yok inanın olamaz da zaten.
2500 kilometredeyken artık, 80-85 km son hız pek beni kesmiyordu
(insanoğlu işte)
internetten zincir ön arka dişli komple set sipariş ettim..
Orjinal dişliler ön 14t arka 38T idi
Ben önü 15 yapıp arkayıda aynısıyla değiştirecektim, şans mı desek, talihsizlik mi bilemedim arka dişli 36T geldi.
Ertesi sabah yolcuyuz mecbur, ustam dedi al hız istiyordun son hızın artar rahat gidersin dedi ama rampalarda küfür edeceksin dedi :D
aynen öyle oldu fakat bu set ile ben;
Çevremdekibütün arkadaşlarım (Annem dahil) o motosikletle o kadar yol gidilmez, perişan olacaksın. rezil olacaksın, yorulacaksın değmez vs.
"Bekara Karı Boşamak Kolaydır"...
Kafama koydum gideceğim...
2 kez kocaeli,1 kez çanakkale,balıkesir,izmir,istanbul arasında gidip geldim. (7-8 gün içinde)
Yanıma yedek benzinimi aldım fıtı fıtı devam...Çanakkale turunda haftalardır delik olan depom iyice açılmıştı (Tüm cubların olmasada, 100 kilo üzeri kullanıcıların ortak sorunu sanıyorum)önce şanzımandan akan yağ gibi görünsede, benzin deposunun zincire damlaması oradanda yere akmasından ötürü oluşan o siyah akıntıyı herkes keçeden sanıyor.Zinciri değiştirdikten sonra temiz yağın renki şeffaf olduğundan zemindeki sarılığı görünce.. Dedim aha evlat kaçırıyor altına
Zımpara+ mucizevi iran yapıştırıcısıyla yine yola devam...karenaj civatalarından bazıları yoğun titreşimde düştü bu yolculukta.Nalburdan yerli malı uyduruldu,takılmadan orta sertlikte civata sabitleyiciyle birlikte, plastik conta artı metal pul ile daha stabiller artık.Kendi civataları karenaja çap olarak küçük geldiği için yuvadan kırılma yapıyordu. büyük pulla tüm yuvalar fixlendi.
şu an 5400 km de şirin mi şirin (isteyince ortalığı ayağa kaldıran :D)(ciddi ciddi ayağa kaldıran) isteyince fıtı fıtı seyir sürdüğüm,
100 KM hızda uzun yolda(düz) zırıldamadan masaj yapmadan tiremeden giden.Gazı verince kaçan kesince duran. Efsane model Cub motosikletin en yeni çin torunlarından birine sahibim... 4 aydır keyfi masraflar dışında (ben biraz keyfime düşkün olabilirim
)beni üzmeyen çiçek mi çiçek bir çin motosikletim var...
Çin malları hususuna gelecek olursak..
Hangi marka olursa olsun; Bakarsan Bağ,Bakmazsan Dağ Olur..
He çin malı biraz çabuk Dağ olur o ayrı
..
Motosikletim ile pardon :D (Motorlu Bisikletimle) yaşadığım tüm sorunları ve masraflarımı sıralayacak olursak.
-Arka port bagajın ve ayak basamaklarının bağlandığı kuyruk profili, civata yerlerinden kaynak kırdı(ince kaynak yüzünden+20 tl)
-Sert yan ayak açma,benzin akıtması sebebiyle tek puntoluk kaynak kopması (sadece yan sehpanın kaynak yerinden koptu sebebi ince kaynak+20 tl)
-Elektrik tesisatında direnç veya limitör konmadığı için, yüksek hızlarda arka park farı ve ön kısa far kesmesi(çözüm bulacağım)
-Arka zincir muhafazasının yine ince kaynak yüzünden sabitleme somunun kopması(3tl bişey)
-Ağırlığım ve kullanıma bağlı olduğunu düşündüğüm(teker yapmadım yapmamda) arka saplama civatası kesmesi(30 tl ye hallettim)
-Yine ağırlığım ve depo kalitesinden kaynaklı(ince sac) deponun kaynak yerlerinden açma yapması ve benzini sızdırması(zımpara ve iran yapıştırıcısı çözümüdür 13tl ye çözüldü)
-4 lü butonunun olmaması(5tl ye çözüldü)
-Selenin 5000 kilometre sonunda tahtalaşması(jel pedle çözüldü 60 tl+ işçilik benden..)
-Ayrıca terlemeye karşın file kılıf alındı(+20tl)
-Karenaj civatalarının kalitesiz olması ve karenaja tam oturmadığı için karenaja zarar vermesi( tüm civata grubu değişti 6 tl)
-Kendi ayağımıza sıkarak ön tur camına 2 numara aynalı film çektikten sonra karşıyakada çarşıya 5 saat güneşin altında bırakılması sonucu, aynalı flimin yansıma etkisi yaptığı güneş ışığı km saati ve km saati tablasını eritmesi (birazcık yamuldu:D)
Bunu fırsat bilip, yine yurt dışından devir göstergeli ve yol bilgisayarlı-7 farklı renkli ledle kişiselleştirilebilir digital kilometre saatini sipariş verdim (185tl)
ÖNEMLİ NOT:Bu motosikleti yasal olarak kullanabilmeniz için yeni nesil ehliyetinizin olması şart.
ÖNEMLİ NOT2:Tüvtürk Sigorta yapılması zorunluluğu olmadığını belirtti.
Vergisiz,sigortasız,az yakan az kaçan.Çirkin karizmalı bir yavruya sahip olmak istiyorsanız
neden olmasın...
Amacım reklam değildir, her markanın benzer modelleri var ben kendi motosikletim ile ilgili olanları olmayanları söyledim şimdilik bu kadar Fotoğrafları Ayrıca ekleyeceğim...
ÇOK ÖNEMLİ NOT!:Tazyikli suyla yıkarsanız aküdeki sigorta kesebiliyor.(Kurumadan Kontak Açmayın) ve telaş etmeyin( sigorta kutusunda 1 adet daha yedek koymuşlar) elektrikçilerde cam sigorta 25 kuruş..
O kadar önemli not değil:egzoz değişiminden ve eklenen ekipman ağırlıklarından sonra(port bagajlar,turcamı,koruma demirleri)1 depoyla 120-135-140 km aralığında menzillere düştü.(depo sızdırdığı için net veri yakında)
Saygılarımla..
Tekeriniz Düz Bassın Dostlar..
Ekarademir adlı üyeden alıntı
