Orhganize etcek baba yiğit nerd,, Adminlerrr ?
Ben diyom polis motoru çalalım diye, parçalayıp satarız f650gs'leri. Biriktirdiğimiz paralar ile önce İstanbul çetesini kurarız sonra zamanla Türkiye geneline yayılırız. Silahlı bir mücadele örgütü kuralım.
Müdafa-i Motorlu Seyyareler Millet-i Necat Ordusu
Sonra düşündüm de grubun ambleminde YBR mi olsun CBF mi derken yine kavga çıkar. O kavgada "nerdesin olm adres ver" atarına evinin sokağının adını verir birisi, burayı okuyan xxxxx ciğerli hırsızlar ev adresinide öğrenince yeni bir motor çalınır.
Arkadaşlar bu konuda bir rakam bilgisi var mı elimizde? Örneğin her gün kaç motor çalınıyor ya da son 1 yılda kaç motor çalındı gibi?
Ben Hürriyet Gazetesi'nde avukat olarak çalışıyorum ancak buradaki muhabir arkadaşlardan belki ilgilenen çıkar. Yardımcı olmak isterim. Aklıma ilk etapta yıllardır Hürriyet'te otomobille ilgili ekleri çıkartan, yazılar yazan, ulusal ve uluslararası fuarlara giden, Emre Özpeynirci geliyor. Motor kullanıcısı olsa aslında daha duyarlı olurdu. Birilerinin dikkatini çekmek lazım ancak gazetede yer alacak ufak bir haberle nereye gelinir bilemiyorum. Esasen doğrudan emniyeti ya da savcılığı harekete geçirmek daha mantıklı olabilir. Örneğin; daha önce savcılık şikayeti yapılmadıysa ya da yapılmış olsa dahi tekrardan topluca bir şikayet yapılabilir. Örgüte sokulduğu takdirde daha çok önemseneceği de kesin.
Bukadar büyük bir camiada, bukadar büyük bir sitede ve böyle imkanı olan güzel insanlar varken konunun özellikle de yöneticiler tarafından darılmasınlar bana ama ilgisiz bırakılması üzücü...Sayısız konu ve mesajın takip edildği bu ortamlarda bundan daha önemli bir konu olduğunu düşünmüyorum..
Toplu başvuruyla falan bir şey elde edilmiyor arkadaşlar. Kime başvurucan? Başvursan nolacak? İhbar şart.. Şüphelendiyseniz veya bildiğiniz duyduğunuz bir bilgi varsa bunu paylaşın. Bilgi paylaşımı sayesinde dün bir arkadaşımın motoru bulundu. Vicdanlı insanların içine sinmemiş görmüşler motorun şase motor numarası silik diye, ihbar ettiler polis te gidip motoru aldı. İhbar edilmeseydi polis bulduğu motoru yeddiemine koyacaktı ve 10 sene daha orada çürüyüp hiç bir zaman bulunamayacaktı. Hırsızların yerinin karakola olan mesafesini yazmıyorum moraliniz bozulur. İhbar şart.. İhbar şart.. İhbar şart..
karakola çalıntı bildirimine gittiğimde anladımki ordaki polisler evrak memurundan başka bişey değil. mersinde motor çalan çevreler ve bu motorların alıcısı olan tamirciler az çok bellidir. o çevreye yakın bi adam bana "motorunu buldururum ama yarı parasını adama vermen gerekir" diyosa, polis ise "geçenlerde bi motor bulunmuştu adam çarşıda motorunu görüp tanımış sende bak sağa sola" diyosa ne beklersin sen polisten? Hırsızlar için on numara bir memlekette yaşıyoruz. Reza zarrap niye Türkiye dışına çıkmıyo sanıyosunuz?
Motosiklet hırsızlarının mekanları var ve yerleri de belli herkes biliyor.Bu mekanlarda müşterinin siparişine göre motosiklet çalınıyor parçalanıp raflarında yerini alıyor yedek parça olarak satılıyor.Çalıntı motosikletlerin büyük bir kısmı bu şekilde parçalanarak bir kısmı da şehir dışı hatta yurtdışına özellikle İran'a götürülerek satılıyor .Durumu güvenlik teşkilatı ve motosiklet servisleri biliyor.Kanundaki zayıflıktan dolayı güvenlik teşkilatı hırsızlarla uğraşmak istemiyor bu onlara bir sürü bürokratik angarya iş olarak görünüyor.Motosiklet servisleri ise müşteri kaybetmemek için bu gibi yerlerden alışveriş yapmak zorunda kalıyorlar çünkü motosiklet parçaları vergilerden dolayı çok pahalı bol miktarda sipariş verip kenarda tutmak akılcı olmuyor.Bunun yanı sıra hırsızlıkların sebeplerine insanların alım gücünün düşüklüğünü de katmak lazım müşterilerin büyük çoğunluğu motosikletini,sınırları zorlayarak aldığından tamir ve yedek parça tutarının en az olması yönünde servislere baskıları oluyor(hangi birimiz parçaları orijinal alabiliyoruz saysak elin parmaklarını geçmez).Hırsızlıkla ilgili mevcut kanunların, vergi mevzuatlarının ve oranlarının değişmediği sürece motosiklet hırsızlıkları süregelecektir.Ne kadar dilekçe gönderilirse gönderilsin,ne kadar gösteri yapılırsa yapılsın,ne kadar bilinçlendirme kampanyası düzenlenirse düzenlensin,devleti yönetenlerin bu saydığım unsurlarda değişiklik yapması 50 seneye kadar mümkün değil gibi gözüküyor.Kolaycılık daha iyi değil mi?
Onun için bize düşen en mantıklı davranış, motosikletlerimizi mümkün olduğunca gözlerden ırak tutmak ve mümkün olan en üst güvenlik önlemi almaktır.Zamanımız şartlarında bu iki önlem dışında yapılabilecek fazla bir seçeneğimiz yok maalesef.
İyi sürüşler.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Evrenalpar adlı üyeden alıntı
