Hakikaten yav,koptuk Tekirdağ MT den
geliyoruz gidiyoruz tık yok
Bi Trakya fıkrası yazayım bari
İstanbulda hayvanat bahçesinde Uzunköprülü Adem isimli biri çalışıyormuş,Köyden İstanbula gelenlere iş bulma konusunda çok hevesli bi adamcağız olan Adem'in akrabası olan Teyfik isimli zat ta İstanbula gelmiş bi süre sağda solda çalışmış ve sonra Adem buna hayvanat bahçesinde bi temizlik işi bulmuş.
Teyfik ilk gün hevesle işe gitmiş.Çıkmış hayvanat Bahçesi Müdürünün karşısına.
Müdür buna"bak oğlum" demiş"Sen keçilerin,kuşların,maymunların bi de aslanların kafeslerini temizleyeceksin,yemlerini vereceksin yapar mısın?
Teyfik "yaparım amirim demiş,"ben küyde ep hayvan güttüm zati".
Heyecanla işe girişmiş,Kuşlara"kışt"maymuşlara "hşt",keçilere"pürşt"diye diye kafesleri temizlemiş,yemleri sermiş.
Sıra aslan kafesine geldiğinde epey tırsmış ama sonra adem agasına koşmuş"aga yav" demiş,aslan kafesini nasıl temizliycem,
hayvan bana güzleri kanlı kanlı bakıyo"."kulay be" demiş adem agası."Bak beri şimdi sen aslan kafesine gircen,aslan sana "hır"yapacak,İçççç sesetmeycen,tınlamıycan.Sonra bi daha "hıır yapacak ve yattığı yerden duğrulacak,bakacan gözleri kanlanmış,beri bak burasını unutma yoksam yanarsın Marmara çırası gibi,hayvan duğrulur duğrulmaz hemen ona bok atçan.o da yatçak yerine.Bir iki böyle olur sonra hayvan sana alışır.büüle basit beya,biz de büüüle üğrendik.
Teyfik önce rahatlamış,sonra toparlanmış"iyi be aga,buku nerde bulcam o anda?.
Adem aga gülmüş,"Küçücük kafesin icinde aslan sana iki kere " hıırr " yaptığında er tarafın bok olacak zati,neyi bulamıycan