gelmesemmi acaba camlık felan tenha yerler tırstırmayın adamı yaw
azgurbuz adlı üyeden alıntı
abi ben 7:30 da gittim tenha yerlerde ögrenciler vardı ortada bir kaç amca kafayı çekiyordu bizimkiler ortada yokdu bende baktım üzerim ince hava soguk üşütmeyim diyerekten ortamdan tüydüm
tekrar geri dönmedigim için de çook pişmanım...
küçükken okuldan kaçınca içimde garip bir his olurdu bu gün de aynı hissi vardı bende
çamlık kafeye gittik.2 saat kadar oturduk ama,orada olmayacağına hepberaber karar verdik.adam tok satıcı.bize siz çarşamba gelmeyin,pazartesi,salı gelin,yok perşembe gelin diyor.niyeymiş çarşamba çok kalabalık oluyormuş.böyle birşey varmı?ben ne zaman istersem ozaman gelirim.senmi bana uyacaksın,yoksa benmi sana.fiyatlar da %10'luk bir indirim yaptırdık.o da pek birşey ifade etmiyor.oradan kalktık tekrar ademin oraya menderese gittik açık havada serin olmasına rağmen alışmışlığın vermiş olduğu bir duyguyla,oldukça keyif aldık.kısacası hala yeni,hesaplı biryer arıyoruz.
Arkadaşlar, dün akşam torun sevgisi depreşerek aniden gelen misafirler (baba-kayınbaba; valide-kayınvalide) sebebiyle evden çıkamadık, yoksa bu kez toplantıya ailecek katılmayı planlıyorduk. Tabii böylelikle de teklifte bulunduğum 29 Ekim toplu sürüşünü konuşmak imkanım(ız) olmadı. Acaba benim ortaya attığım fikir üzerine benim yokluğumda konu gündeme geldi mi, değerlendirme yapıldı mı, merak ediyorum.
Bu işleri nispeten rayına oturtmuş olan Mersin'den bir ağabey ile görüştüğüm kadarıyla ortaya konan kalabalık bir grup/katılım listesi varsa birilerinin gönüllü olup Valilik, Emniyet, Trafik olarak ayrı ayrı yerlere başvurması gerekiyormuş. Ancak Mersin grubu bizden biraz daha organize galiba, her yere gidecek, her işi yapacak ayrı ayrı altgruplar oluşturmuşlar, resmi başvurular, medya ilişkileri, gezi planları, kamp yeri tercihi, vb. gibi konular için, yani iş tek bir kişinin başına kalmıyor. Doğruya doğru, bizim şu an için böyle bir yönetimimiz yok, görev hiyerarşimiz yok, sevgili Birkan'ın geçen seneki girişimi de askere gitmesiyle dondu kaldı, kaçımızın bu gibi bir hazırlığa ayıracak vakti var, belli değil.
Biz şu anda aile gibi oluşmuş çekirdek bir grubuz, bu halimizle de oldukça mutluyuz. Olayı farklı bir yöne çekmek belki de grubumuzun sükunetine zarar verecektir. Ayrıca iş daha ciddi boyutlara taşınacaksa birdenbire "hadi, 29 Ekim'de çelenk koyalım, şehirde geçit yapalım" demekle olmayacak sanırım. Böyle bir yapılaşma ve organizasyonu zamana bırakıp yararını-zararını haftalık toplantı ve gezilerimizde sohbetini yaparak kararlaştırmak en doğrusu. Ancak buradan da beyan etmek isterim ki aradaki tüm farklılıklara, anlaşmazlıklara, kimi küslüklere, dargınlıklara rağmen motosiklet kullanan insanların yeni geldiğinde biraraya gelmeyi başarmaları gerektiğini savunan bir kişiyim.
İşin biraz kolayına kaçmak gerekirse şu anki alternatif düşüncem 29 Ekim günü sabahtan biraraya gelip Mersin'e yola çıkmak, oradaki organizasyona katılmak, ve bu arada da hem onlarla tanışmak, hem de çalışmaları hakkında bilgi edinmek. Bu bahaneyle biraz da yol yapmış, Mersin'i görmüş, kış gelmeden son bir kez deniz havası almış oluruz. Tabii Mersinli kardeşlerimize haber verip fikirlerini aldıktan sonra.
Not: Mersin'deki motorcular MersinMT dışında Mersin Motor Kulubü adı altında ayrı bir organizasyon içindeler ve oldukça aktifler. Ortak üyeleri olsa dahi lütfen iki grubu birbiriyle karıştırmayalım.
Gurubumuzun bu şekilde çok iyi olduğunu,kontrolsüz çoğalmanın sadece ve sadece problem yaratacağını düşünüyorum,ilerleyen zaman içinde aramıza girecek arkadaşlar karakterlerinin kaldırdığı ölçüde gurubumuzda kalıcı olabiliyorlar zaten...
Bu tür komplike bi organizasyonda bulunmak yada gerçekleştirmek güzel olur...
Fakat o zaman Birkan'ın ve hasan abinin gündeme getirdiği konuyu desteklemiyorum....
Bence az olup samimi olmak çok daha akıllıca....
Dikkat ediyormusunuz bilmiyorum...
İlerleyen zamanlarda guruba katılacak kişiler,kalitesi ve karakteri ile gurubumuzda barınıp barınamayacığını kendileri belirliyorlar....
Bence şu anki aile sistemimiz ,kurulacak bi grup yada klup sisteminden daha iyi çalışıyo....
Aramızdaki samimiyet ,gruba dahil olacak samimiyetsiz arkadaşları,otomatik olarak egale ediyo....
Sözün özü...
50 yaşına geldiğimde bile aynı gurubu aynı kalitede insanlarla görmek isterim....
Arkadaşlar...
Bir çok grup ve kuruluşta( sadece motor değil,herşey ) ,aşırı fazlalık yada gereksiz samimiyet yüzünden,çıkan fitne ve fesatlara şahit olmuşsunuzdur...
İnsanlar birbirinin arkasından konuşur...
Çekememezlik diz boyudur...
Afra tafralar havada uçuşur...
Gereksiz atışmalar ve küslükler oluşur...
Ben o yüzden büyümenin bize zarar vereceğini düşünüyorum..( ki biz zatenn yeterince büyük bi gurubuz)
Gurubumuzdaki kişiler,tüm dış dünyalarını yaşayışlarını,soyutlayarak guruba gelip muhabbet ediyor ki bu çok hoşuma gidiyo....
Şu anki durumu ile dört dört kişilerden oluşan bi oluşum içindeyiz,zaman içerisinde mutlaka çok kaliteli insanlar gelecektir ama bırakalım onlar gelsinler...
Allah ağzımızın tadını bozmasınn....
Ben organisazyonlara katılamayalım demiyorum, mutlaka katılalım ancak grubumuzu büyütmeye veya küçültmeye gerek varmıki zaten aşağı yukarı hepimiz ailecek görüşüyoruz, varsa aramıza katılmak isteyen çarşamba toplantılara gelir, az çok hepimiz insan zarafı olmuşuz kimin kalıcı kimin gidici olacağı zaten baştan belli olur.
o nedenle grup kurma ve gruplaşma gibi derdimiz olmadığı için bence bu şekilde hem yeterli hem iyi.
Daha fazlasına gerek yok....
Mersine gidip katılmak için bence hava durumu çok önemli, eğer hava güzel olursa neden olmasın...
Ben organisazyonlara katılamayalım demiyorum, mutlaka katılalım ancak grubumuzu büyütmeye veya küçültmeye gerek varmıki zaten aşağı yukarı hepimiz ailecek görüşüyoruz, varsa aramıza katılmak isteyen çarşamba toplantılara gelir, az çok hepimiz insan zarafı olmuşuz kimin kalıcı kimin gidici olacağı zaten baştan belli olur.
o nedenle grup kurma ve gruplaşma gibi derdimiz olmadığı için bence bu şekilde hem yeterli hem iyi.
Daha fazlasına gerek yok....
Mersine gidip katılmak için bence hava durumu çok önemli, eğer hava güzel olursa neden olmasın...
aynen katılıyorum.bu arada 29 ekim çarşambaya geliyor.hafta içi.akşam mı mersine gidilecek?
İsmail'im sana katılmakla beraber konuyu biraz daha irdelemek gerektiği kanaatindeyim. Grup olarak büyümek üzerinde yoğunlaşmışsın, ben de dikkat edersen grubumuzun şu anki halinin daha sakin, daha sıcak, daha rahat, daha sağlıklı olduğundan bahsetmiştim. Büyümeyi konuşurken de küçük bir grup değil aslında ne kadar büyük ve kalabalık olduğumuzun farkına varmamız gerekiyor. Biz ailelerimizle birlikte rahatlıkla görüşebildiğimiz, aramızda motorlarımız veya kazançlarımız sebebiyle fark gözetmediğimiz, yeri geldiğinde eğlence değil dert de paylaşan ve kontrollü bir şekilde büyüyen, senin de dediğin gibi uygun olmayanların veya bizi kendine uygun görmeyenlerin (!) kendi kendilerini eledikleri sağlıklı ve başarılı bir grubuz. Bu şekilde devam ettiğimiz takdirde bizim de bir gün gelecek çok daha kalabalık bir grup oluşturacağımıza inanıyorum. Bunu yaparken de seçici bir büyüme yaşayacağımızdan bu büyüklük bizi rahatsız etmeyecektir.
Büyümekten bu kadar bahsettikten sonra asıl demek istediğime geleceğim, ki o da büyümekten ziyade organize olmak. Şu anki halimizle belki ihtiyaç duyulmadığı düşünülse de bu buluşma, gezi ve sohbet grubumuzun potansiyelinin de farkına varmalıyız. Bu grubu resmi bir çatı altında toplamak zor ve karmaşık, bir o kadar da gereksiz bir iştir. Ancak bizim gibi sosyal gruplaşmaların zaman gelip sınırlarının dışına çıkmaya başladığına her yerde şahit olmuşuzdur. Kimi siyaset yapar, kimi yardımlaşma; kimi eğitime, bilinçlendirmeye soyunur, kimi derdini paylaşır, ortak dertlerine çözümler arar.
Biz motosiklete sevdalı, onu bir araçtan çok bir hobi, ekmek parasından çok sosyal bir makine olarak algılayan insanların en alt kümesini oluşturuyoruz. Festivalleri saymazsak bu alt kümeler genellikle şehirler içinde sınırlı kalmakta, ki yine buna tek isnisnayı sanırım biz Güneyliler, Mersin'den Şanlıurfa'ya kadar katılımlı gezilerle oluşturuyoruz. Fakat dönüp baktığımızda Adana içinde çok farklı özellikler de, fakat yine sosyal amaçlı olarak motosiklet kullanıcısı olduğunu görmekteyiz. İsmail'im, senin de dediğin gibi, tüm bu kullanıcıları biraraya getirmek imkansız, anlamsız, gereksiz. Ancak bazen daha büyük amaçlar için belki bu altgrupların birbiriyle haberleşmesi, birarada hareket etmesi güzel neticeler doğurabilir, varlığımızı hissettirir, bazı anlamlar taşır.
Karşı tarafın da onayını alıp sabahtan gitmeyi düşünmüştüm, biraz güneş-deniz görürdük (hava müsaade ederse). Zaten Çarşamba'ya denk geldiğinden aklıma "acaba hem kutlama, hem toplantı, biraraya gelebilir miyiz" diye bir fikir geldiğinden düşünüp duruyorum. Hani önce biraz da erkenden buluşup sonra akşam karanlığında dörtlü sinyaller ve kornalar ile şehirturu atsak, sonra da gidip bir yerde çay içsek mesela (herzamanki olayımız yani). Mersin'e gidersek de Yürekçe bizi ağırlar herhalde...!?
Datlım, gıymetlim, estağfurullah (nasıl yazılıyordu bu kelime yahu), istediğin uzunlukta ve kısalıkta cümleler kurmaya hakkın vardır, biz ne motorlu motorcular biliyoruz, ama adam olamamışlar, efendi hiiiç olamamışlar...Abi motorsuz bi motorcu olaraktan, daha uzun cümleler kurmaya hakkımın olmadığını düşünüyorum...
Bu krizde nasıl bu kadar uzun cümleler kuruyorsunuz hayret valla
Akşama okurum artık...
Abi, elimizde kala kala bir insanlığımız, bir duygularımız, bir de dostlarımız kaldı, varsın cümleler uzun olsun, paragraflar dolu dolu, yarının ne getireceğini bilemeden saralım geyiğe bu gece...
DİLBER KAFE...!
ben büyüme olayına deyinmek istiyorum.
büyümek yada organize olmak gibi bir derdim ve isteğim yok kendi payıma.şu anki gurubumuzu ve tüm insanları, kendisiyle, eşiyle ve çocuklarıyla çok seviyorum.gerçekten çok seviyorum.
bir araya gelip oturduğumuzda gerçekten çok mutlu oluyorum(kendim ve ailem adına).yeni kişiler aramayın, zaten ortamımızı anlayan, ve uyabileceğini düşünen insanlar bi şekilde ortamımıza dahil oluyor.hepimizin telefonları var birbirimizde, ayrıcada oturup sohbet etmek, yada dertleşmek istediğimizde gönül rahatlığıyla birbirimizi arıyoruz.
bu açılımlar uzar gider.
sonuç olarak ben ve ailem şu anki gurubumuzdaki insanları çok seviyoruz ve ailemizden görüyoruz.
lütfen yeni kişiler katma çabasına girerek bu güzel aileyi bozmayın.
organizasyondu, bilmem kutlamalara katılmak yada benzeri olaylar bizim isteğimiz dışında aramıza katılmaya çalışan ve bize uymayacak kişilikler üretecektir.buna emin olabilirsiniz.
BİZ BİZE YETERİZ HEPİNİZİ SEVİYORUM
degerli arkadaşlarm gördüğüm lüzum üzerine şu açıklamayı yapmayı uygun gördüm ..NERDE ÇOKLUK ORDA B....K .KENDİMİ İFADE ETMİŞİMDİR .gezilerimiz şuana kadar şevkin şevkindedir..sizlerde buna katılıtorsunuzdur daha herkes birbirini yeni tanımaya çalışmışken bazı şeyleri zamana bırakın arkadaşlar.acele etmeyelim zaman herşeyin ilacıdır.ben bile sizlerle daha yakın olmayı istememe rağmen bazı şeyler olmıyabiliyor.yavaş ve emin adımlarla kendi bünyemizde saglamlaşalım gerisi zaten gelir...hepinize kucak dolusu sevgilerimle..
Şu an bu konu içerisinde 21 kullanıcı var. (0 üye ve 21 misafir)
BORA KARAKAŞ (BEN)
I]
