Büyük soru: 2 teker mi, 4 teker mi?
Reklamlar
-
26 Ağustos 2010, 04:24
#1
Super Moderator
Trafiğe ilk kez 2 teker üzerinde çıkan ve uzunca bir süre de yaz- kış, kar kıyamet demeden motosiklet dışında başka hiç bir araca binmeyen biri olarak bu soruya kendimce cevaplar vermeye çalışacağım ama aslına bakarsanız pek çok motor sevdalısı için bu sorunun cevabının net bir şekilde “2 TEKER” olduğunu da yine kendimden biliyorum.
OTOMOBİLE MAHKUM OLMAK
Motosikletsiz geçen bir dönemin ardından tekrar binmeye başladığınızda aklınızdan mutlaka geçen bir soru bu. Pek çoğunuzun bildiği üzere, Rüzgarın Kızı’nın kızı sebebi ile bir süre ben de motosikletimle mecburen yollarımı ayırdım. Onu öpüp koklamak,” geri döneceğim sık dişini, bekle..” demek dışında bir şey yapamadım. Kocaman bir karınla, ya da minicik bir bebekle binmeye pek elverişli olmayan motosiklerimle bir süre imkansız aşk yaşadık. Ve verdiğim sonuç, Allah kimseyi 4 tekere MAHKUM etmesin.
Otomobilciler hiç darılmasın, alınmasın, valla öyle kolay değil 4 teker mahkumiyetine dayanmak. Bu demek değil ki 4 teker, yani otomobiller “tüüü, kaka”. Ama yıllardır motosiklete binmeye alışmış, otomobil kullanma hissinden uzak bir bünye için motosikletsiz, mecburi otomobilli geçen aylar bir süre sonra ızdıraba dönüşmeye başlıyor. Bu otomobillerin rahatsız araçlar olmasından değil bilakis motosiklet sevdalılarının yani mesela benim rahatsız bir insan olmamdan kaynaklanıyor olmalı. Yoksa pek çok kişi için inanılmaz lüksler var otomobillerin içinde.
MOTOSİKLETİMLE İMKANSIZ AŞK YAŞIYORUZ
Belki de şuradan başlamam gerekiyor anlatmaya? Bundan yaklaşık bir yıl önce dünyaya gelen minik kızım sebebi ile şehir trafiğinde yoğun bir şekilde otomobil kullanmaya başladım. Öncesini zaten hepiniz biliyorsunuz. Daha önce yaz- kış kullanmaya hiç ihtiyaç duymadığım otomobiller kızımla beraber hayatımın tam da ortasına oturdu. Yılın nerdeyse 365 gününü beraber geçirdiğim zavallı motosikletim ise, kapının önünde ben kızımla her eve girip çıktığımda özlemle karışık gözyaşları döktü. Hayat mı dersiniz, kader mi dersiniz bazen en önüne geçilmez sevdaların, sevdalıların arasına bile ket vurabiliyor.
Tabi bir süreliğine, motosikletten otomobile geçme dönemimde kendime ve ihtiyaçlarıma uygun bir otomobil bulana kadar da eper zorlandım. Motosikletimin yerine gelen ilk otomobil, hani motorumu da çok aratmasın diye, oldukça seri, spor bir otomobildi. Aman Allah’ım o neydi öyle, dev gibi 4 tekerle (motosiklete göre en küçüğü bile dev gibi) trafikteki diğer otomobillerin aralarına girmeye çalışıyorum. Motosikletten geçme bir alışkanlık. Sonra yere o kadar yakın oturuyorum ki sanki otomobilin tavanı tepeme tepeme geliyor..Ve Allah Allah, içerde sanki nefes alamıyor gibi hissediyorum kendimi. Biraz vizörümü pardon yan camları açıyorum ama yok nedense sanki kendimi hapis gibi hissediyorum?
KAFES İÇİNDE YOLCULUK
Otomobildeki bu hapis kalma hissini hala atamadım? Bu spor otomobilin ihtiyaçlarımı karşılamadığını düşündüğüm için kendisini biraz daha yüksek mini bir jip ile değiştirdim. Evet daha yüksek olması beni bir nebze rahatlattı. Ama içerdeki klostrafobik durum neredeyse panikatak olmama sebep olacaktı ki bu otomobilden de kurtuldum. Velhasıl çok da uzatmak istemiyorum ama hayatıma giren türlü türlü 4 tekerin hiçbiri motosikletimin verdiği özgürlük hissini, rüzgar tüm vücuduma vurduğunda hissettiğim duyguyu, park ederken yer bulma konusundaki lüksümü, cebimden çıkan benzin parası miktarını, havayı, çevreyi, yolları daha az kirletiyor olduğum için duyduğum mutluluğu uzaktan bile hissettirmedi. Hissettirmiyor? Amaaaaa?..
Otomobİlİn avantajları yok mu?
Olmaz olur mu canım onun da kendine özgü bambaşka avantajları var. Mesela?
1) Her ne kadar kendini hapise, bir kafese kısılmış gibi hissediyor olsan da, bu kafeste yalnız kalmayabiliyor, sevdiğiniz insanları, torunu torbayı, eşi dostu da bu kafese yanınıza kilitleyebiliyorsunuz. (Tabi motosiklette, “Aaaa valla benim motora sığmayız deyip tek başınıza takıldığınız, kafayı dinlediğiniz zamanları özletmiyor mu? Bazen özletiyor!)
2) Motorla gittiğiniz alışveriş merkezlerinden, ancak motora sığacak miktarda ekonomik harcamalar yaparken, otomobille gittiğinizde, dev bagaj hacmi ile dünyaları sığdırabiliyorsunuz. (Şimdi paylaşınca bu iyi bir özellik mi kötü bir özellik mi emin olamadım?)
3) Yağmur-Çamur olduğunda yanınızda donunuza kadar yedek kıyafet taşımak zorunda kalmıyorsunuz.
4) Kırmızı ışıkta en önde durmuş beklerken, arkadan gelenler sizi çoğunlukla görüyor. Hasbelkader görmez ise de en fazla içerde küçük bir sarsıntı geçiriyorsunuz. (Motorda çoğunlukla uçuyoruz. Şanslıysak da sağ olarak yere konuyoruz.)
5) Diğer otomobillerden atılan sigaralar sizi yakmıyor. Sert cisimler canınızı yakmıyor.
6) Şeridinizde giderken arkadan gelen araçlar selektör yapıp, kornaya basıp, el işareti ile “çıksana önümden” demiyor?
7) Pencereniz açık bile olsa, sinekler, böcekler, ağzınıza gözünüze girmiyor.
8) Kullanmak için saatlerce giyinmeniz gerekmiyor?İsterseniz bikini-mayo ile bile kullanabiliyorsunuz.
9) Trafikte bir araç tam siz yanından geçecekken kapısını açtığında olan size değil kapıya oluyor?
10) Yaptığınız meslek konusunda türlü varsayımda bulunabiliyor insanlar. (Motora binerken özellikle de kışın, herkes sizi kurye sanabiliyor da?)
Ayşe Şule BİLGİÇ
ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr
Rüzgarın Kızı - Ayşe Şule Bilgiç'in Yazıları Her Çarşamba Hürriyet Gazetesi Otoyaşam Ekinde Yayınlanır
motosiklet kullanmak şeytanla kumar oynamaya benzer ,hep sen kazanırsın ama o kazandığında oyun biter
Reklamlar
-
26 Ağustos 2010, 04:31
#2
Motosiklet Eğitmeni
Arkadasim, çok uzun yazmissin.
Okumadim ama +1
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
26 Ağustos 2010, 04:36
#3
özetle;
araba beni bunaltıyor. "çok hakiki bir motorcuyum ben" mesajı vermiş.
bende yukarda özetle demişimki;
niye bilmiyom, sevmem bu kadını
"laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."
-
26 Ağustos 2010, 04:36
#4
Rüzgarın kızı, artıları ve eksileriyle güzel bir kıyaslama yapmış !..
2 çocuğu olan , anne veya babaya '' hangi çocuğunu daha çok
seviyorsun ? ''
Ya da çocuğa, annenimi babanımı daha çok seviyorsun? sorusuna
verilecek cevabın zorluğunu yaşıyor insan..
Bana göre; her ikisinin yeride ayrıdır..
[B][COLOR="Purple"] Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok..[/COLOR][/B][B][COLOR="RoyalBlue"][COLOR="Blue"]Ne elbiseler gördüm içinde insan yok[/COLOR]..[/COLOR][/B]
-
26 Ağustos 2010, 04:45
#5
Eger secim yapmak zorunda kalmis olsam..
Tek kelimeyle araba derim...
Motor benim icin sadece üzerine binilip zewk almak icindir...
Sadece zewk isi motor...
Benim icin..
Hayatin icin bir saniyeni harca.
Hayatini bir saniye icin harcama.
-
26 Ağustos 2010, 05:06
#6
-
26 Ağustos 2010, 05:10
#7
vay be remzide tırt* motorcuymuş!
(*:unwahrhaftig)
"laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."
-
26 Ağustos 2010, 05:16
#8
ya ben şimdi almanca (ya da nece ise ondan) bilmiyorum..ne olacak şimdi????
Biliyorsan konuş,ibret alsınlar...
Bilmiyorsan sus ki,seni ADAM sansınlar...
-
26 Ağustos 2010, 05:20
#9
kanucan adlı üyeden alıntı
Olmadı üstad yakışmadı sana bu.
(Şaka yapıyorum lütfen kızma abi.
)
Yahu neden kizayimki...
Sizde yasiniz ilerleyince bunu anliyacaksiniz...
Motor zewk isi...
üzerine bineceksin zewk alacaksin...
Eziyet olmiyacak..
Eziyete dönüstümü hicbirsey zewk vermiyor...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 01:20 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 01:18 ----------
Silvester Stalone adlı üyeden alıntı
vay be remzide tırt* motorcuymuş!
(*:unwahrhaftig)
Yahu ben sicak su motorcusuyum...
Öyle diyordunuz degilmi?
Hayatin icin bir saniyeni harca.
Hayatini bir saniye icin harcama.
-
26 Ağustos 2010, 05:22
#10
remzi_39 adlı üyeden alıntı
Yahu ben sicak su motorcusuyum...
Öyle diyordunuz degilmi?
yok, o masaj salonlarında kullanılan bir deyim, editle bence
tatlı su motorcusu diyoruz senin gibi tırt motorculara
"laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."
-
26 Ağustos 2010, 05:28
#11
KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı
yok, o masaj salonlarında kullanılan bir deyim, editle bence
tatlı su motorcusu diyoruz senin gibi tırt motorculara
Yahu sen beni anladin...
Ben onlardanim iste..
Tatli su motorcusu...
remzi_39=tatli su motorcusu
Hayatin icin bir saniyeni harca.
Hayatini bir saniye icin harcama.
-
26 Ağustos 2010, 06:16
#12
kadrinin goturdugu yere gidin arkadaslar
-
26 Ağustos 2010, 18:52
#13
remzi_39 adlı üyeden alıntı
Yahu sen beni anladin...
Ben onlardanim iste..
Tatli su motorcusu...
remzi_39=tatli su motorcusu
ben biliyorum o tatlı suyu almanyadan istanbula kadar getirdin o tatlı suları tepende (=
seçim yapmak zorunda kalsam motosiklet derdim...
tabi seçimler zamanla değişebilir
Hayat çok küçük bir olasılık ile gerçektir...
Bunu size kanıtlayabilirim !
-
26 Ağustos 2010, 19:07
#14
Tabiki 4 teker,
Dragstar ve hayalim goldwing 2x2=4
İkinci el Dragstar alacaksanız bknz: http://www.motosiklet.net/forum/motosiklet-modelleri/44545-yamaha-dragstar-xvs-650-kullanicilari-bilgi-paylasim-basligi-12.html#post2100035
-
26 Ağustos 2010, 19:28
#15
-
26 Ağustos 2010, 20:17
#16
mümkünse bi 2teker bide 4teker lazım herkeze
https://www.youtube.com/alifeyizoglu
-
27 Ağustos 2010, 00:37
#17
Her ikiside güzel...
önemli olan, teker sayısını doğru seçebilmek..
''özgür olmak'' tekerden geçmiyor..
-
27 Ağustos 2010, 01:15
#18
İlerleyen senelerde,kendime bir dört teker almak istersem,''işte ozaman bir motosiklet daha alırım''
"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz" A. Şerif İZGÖREN
-
27 Ağustos 2010, 18:39
#19
abı allaha sukur hamd olsun ıkısınıde kullandım ıkısıde buyuk nımet bence !!!
-
27 Ağustos 2010, 19:56
#20
Kedi ciğer hesabı olmuş bu :D
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)