Benide sadece jandarma oda grupça durdurdu, Dragstarı aldığım günden beri her çevirmede polisin geç geç işaretini görüyorum, Nasreddin hocanın ünlü fıkrasına dönmüş olay, "ye kürküm ye"..Khutuck adlı üyeden alıntı
Benide sadece jandarma oda grupça durdurdu, Dragstarı aldığım günden beri her çevirmede polisin geç geç işaretini görüyorum, Nasreddin hocanın ünlü fıkrasına dönmüş olay, "ye kürküm ye"..
Ankaranın İstanbuldan hiçte aşşağı kalır yanı yok. Sağolsunlar alt geçitler ile ve hayali(havadan gidiyor bunlar, yer altından değil) metrolar ile rahatlatılan trafiğin sonuçlarıdır bunlar. Bu durum ülkenin hangi şehrinde olsa aynı sonuç çıkar ortaya. Sıkışık, yoğun, yerine göre fazla hızlı akan ve bu hıza ayak uydurulmak zorunda bırakılan yollar ve olmayan park yerleri...Üstüne şehirin TAM GÖBEĞİNDEN geçen 6 şeritli bir koskoca cadde... Ne yayalarda ne de sürücülerde sabır, dikkat, nezaket ve insaf bırakmıyor.
Ben araba sürerken yayalara, motorlara ve bayan sürücülere karşı epey düşünceli ve "yol verici" davranıyorum. Gerçekten. Ama bazen anlık olaylar ve kişiler ile karşılaşıyorum ve babamdan öğrendiğim tüm DOLMUŞÇU taktiklerini uyguluyorum. Bırakın arabaları yayaların üzerine mi direksiyon kırmadım, yada inadına inadına 2 şeridi birden kapatmadım...Daha neler neler...
Daha dün arkadaşım 5 dakikada kriz geçirdi trafikte. İş çıkışı Atatürk bulvarı ve Tunalı civarlarını bilenler bilir. "Olum arabaların üzerine doğru direksiyonu kırmazsan, sürmezsen kimse sana yol vermez..." diyordum ki sağ tarafımızdan bir taksici ışık hızıyla nerden geldiyse freni ve kornayı kökleyip önümüze geçti...Zaten o andan sonra arkadaşım tamamen iptal oldu. "Ulan ben olacaktım ki direksiyonda..." diye düşünmekten alı koyamadım kendimi. Gerçekten insan dayanamıyor. Sadece şoförler değil yayalar da inanılmaz şeyler yapıyor...
Ankara çok fena...
katılmadan edemeyeceğim. Aynen yazıda olduğu gibi istisnalar vardır tabi. Ama polisinde bu tepkisine neden olan sürücülerde vardır diye düşünüyorum.bu tür durumlar etki tepki meselesidir
haklı veya haksız bu tavırlar varsa bunlara da sebebiyet veren etkenler de vardır muhakkak
Birçok noktada isyan etmekte haklı, Her gün yaşanan olaylar bunlar. :(
Polis gerçekten duruma göre muhamele yapıyor.
Gerçi benim ki jandarma ve farklı bir durumdu. Cezaevinde akraba ziyareti yapmış. Geri dönüyordum. Arabada arkadaşın serseri arabasıydıModifiyeli falan. Gece vardiyasından çıktığım için gözler kan çanağıydı. Birazda uykum vardı. Ancak araç sürerken uyuyup kalcak kadar değildi.
Jandarma başçavuş.
Sağa çek diye bağırdı. Ehliyet ruhsat dedi.
Ruhsatı verdim. Ruhsata bakmadan suratıma baktı.
Gözler kan çanağı, uyku mu uyumadın. yoksa esrarcı mısın dedi.
Ben sigara içmiyorum ne esrarı dedim.
Adam bırak bu ayakları ehliyeti ver dedi.
Bende dayanamadım. Ne ayağı kardeşim. Cezaevinden çıktım gidiyorum.
Varsa yasağa karşı bir durum müdahale et. Yoksa beni oyalama dedim.
Yanlız ziyaret demeyi unuttum
Ehliyet ve ruhsata bakmadan geri verdi, bekleme yapma devam et dedi.
Çok güzel tespitler.Paylaşım için teşekkürler.
küçük motosikletlerin görünebilirlik olayı gerçekten öyle.yanınızdan geçsin önünüzde takla atmadığı sürece farketmek çok zor. küçük cc motosiklet kullananlarda kendilerini görünmez olarak kabul edip o şekilde kullanmalılar bence yoksa sen beni görüceksin diye inatlaşırlarsa çok kaza geçirirler
hatta bununla ilgili bi vidyo vardı yabancı motosiklet sürücüsü ne yaparsa yapsın kimse onu görmüyodu
Bu yazıyı okuyanlar; satır aralarında kendilerinden de birer parça bulacaklardır..
Mevlüt kardeşimizin yorumuna; Ayşe Şule hanım'da kalemiyle destek vererek
konuyu gündeme taşımış!..
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Etrafımda motosiklet ve motosiklet sürücülerine karşı cephe almış, sığ görüşlü veya olumsuz düşünen her tipteki insan itinayla bastırılır, yıldırılır, görüşlerinin olumlu yönde değişmesi için var güçle konuşulur. 
