gerektiğinde serseri de olmak gerek valla
ki biri benim motoruma çarpıp kaççsa bulur ağzını gözünü dağıtırım ki eminim siteden birçok kişi yapar bunu
Kaçmasan iyi olur.s3ns4t10n adlı üyeden alıntı
bence haklıı, öndeki hızımı kesmeden yol versin die adamı kortutarak dibine giriyombaktım yol vermiyo bi aragazı adam zaten direk en sola kırıyo
Vuruyorlar.
Şansın varsa ayağına denk getiren polise rastlarsın..
Hayat bu, ye kürküm ye devri her zaman için geçerli.
Bu anlatılan yaklaşımı hayatımızın her olayına uyarlamak mümkün.
Bu yaklaşım yanlış ama eleştirmek için kendimize de dönüp bakmamız lazım.
"Ben insanlara makamına, mevkiine, işine,arabasına, variyatına göre değil, insanlığına ve kalbine göre değer veriyorum"u ne kadar diyebiliyoruz?
Vicdanımıza bir soralım ve ondan sonra başkalarını eleştirelim.
Bencede yazan arkadaş oldukça haklı... Malesef ülkemiz gerçekleri... Ben mesela daha önceleri Honda Titan kullanırken;
"iki şeritli yolda sağa keskin virajlı" bir yolun sağından gidiyorum Fiat Doblo'lu amcamda sol şeritten gidiyor ama virajı sert almaya çalıştığı için benim üstüme çıkıyor, yani benim şeridime benim üstümden girmeye çalışıyor arabanın cant kapağı benim motor korumaya çarpıp parçalanıyor, az ilerde duruyoruz, adam bana ne demesin: Kendi yolundan gitsene! "kendi yolun" dediği yaklaşık 0,5-1 metre enindeki (emniyet şeridi tabir edebiliriz) sağdaki düz çizgi ile kaldırım arasındaki alan! Ben tabi şok oluyorum böyle bir lafı duyunca ŞAKA GİBİ e tabi asvalyalarım da gevşemeye başlıyor ha attı ha atacak! ama adam da 55-60 yaşlarında asvalyalarıda attırmamak lazım yani yaşına hürmeten o sebeple adam da beni delirtmek üzere olduğunu farkedip yola devam ediyor
Ey Güzel Allah'ım Trafikte Ne Canavarlar Var!!! Allah Korusun!!!
Yazıya kısmen katılıyorum kısmen katılmıyorum
"Serseri olun demiyorum" deniyor ama serseri olanlarda bazı şeylerden ötürü böyle gibisinden bir çıkarımda bulundum ben.
Küçük ve büyük motoru aynı anda kullandığım için bazı şeyleri bizzat gözlemleme şansım oluyor.
Küçük motora pek saygı yok hakkaten. Ama bu saygısızlık polislerden değil,zira 2 kere polislerle muhabbet ettim motor üstünde iken. Küçük motorla bir kaldırımdan atladım ve kestirme yolu kullanmak istedim. Suç bende idi ama bizi durduran polis ağabey tatlı bir dille bizi uyardı ve " sizin gibi gençleri severim aman dikkat edin" diyerek yanından ayrıldık.
İkincisinde ise İstanbul'da idim. Klasik "kaç basıyor" muhabbeti yapıyorduk. Hatta polis "ben bunla otobana çıksam beni kimse tutamaz" diye insanoğlunun fıtratının herkeste benzer olduğunu gösterdi. Bende kendisinden "2 metre ters yöne gidebilir miyim?" diye izin istemiştim. Benzinlikten 2 metre gerideki sokağa geçmem gerekiyordu 2 metrede olsa ters yön ters yöndür. Kontrollü bir şekilde geçtik.
Ama aynı şeyi taksi,minibüs,otobüs kullananlar için diyemem. Her iki tip motora da saygıları yok bence.
Büyük motora binincede "bassında ses dinleyelim" mantığı ile yol veriyor bazıları bence.(bazı beyefendiler var gerçek manada yol veren tabi)
Ama serseri olunur mu noktası ışıklarda yol vermeyen gıcık tiplere inat önden fırlamak ise evet bende serseriyim
Ankara'da genelde sıkıntı olmuyor şahsım adına ama İstanbul'da 1 gün motor kullandım ve illallah ettim!
Dediğim gibi yazının haklı yönleri var ama adamına göre ortaya çıkıyor galiba bazı şeyler
geneline katılıyorum adamın demek istediği ya büyük motora bineceksin saygı göreceksin ki bu doğru
yada ufak motorun varsa kötü muamele göreceğine serserilik yap sen kötü ol
aslında (buraya zaten adam sitem ediyor dikkat kimseye serserilik yap demiyorum filanda diyor)adamın bütün veryansını aradaki uçuruma ama herşeye rağmen hayatın uçurumları var en güzelide bunları kabullenmek gerek adam gerçekden samimi ve yalın anlatmış ...
Keşke her kadın sürücü senin gibi acar olsa be kardeşimAman kaç ha yeriz yoksa..
Evet bazen beni de deli ettikleri oluyor ama ne yapayim abi ? Zaten kadınların insan yerine konulmadığı şu toplum da bir de ben mi hem cinslerime laf atayim. Yapamam, yapana da eyvallah diyemem...
motora binen, bunun avantajı kadar dezavantajına da eyvallah demeli..
ben arı gibi vızvız aralardan geçiyor, kafestekilerin 2 saatte alabildiği yolu 1 saatte alıyorsam, bu gülün bir de dikeni olacak mutlaka..
motor tüysikletse sıkışık trafikte daha rahatsındır, az efor harcarsın, daha rahat yol alırsın..motorun büyükse zorlanırsın, yorulursun, daha zor yol alırsın..
küçük motora kimse aldırmaz çünkü çoğu zaman görmez..sen sessiz süzülen bir hayaletsindir..
büyük motora istemese de tepki verir..gazı açtığında canavar geliomuş gibi ses çıkarır..
ben genelde şehir içinde motoruma bindiğim için keyfini çıkarıyorum..çünkü baştan istenmeyen adam olacağımı ve gün boyu yapılan hataların hep bana denk geleceğini biliyorum ve bu biliçle kontağı açıyorum..
sonuç daha az stres..daha çok keyif..
Yani,evet benim yazımda biraz hassasiyet yaratacak tarzda olmuş.Ben senin gıyabında, önyargılı erkekler adına kadınlardan özür dilerim.
Aslına bakarsan toplum olarak arızalıyızya
Yani,evet benim yazımda biraz hassasiyet yaratacak tarzda olmuş.Ben senin gıyabında, önyargılı erkekler adına kadınlardan özür dilerim.
Aslına bakarsan toplum olarak arızalıyızya
Küçük motorluların durumu biraz zor ama büyük motorlular için yorumda bulunayım.
* İnsan ilişkileri özellikle hukuksal ve sosyal bakımdan geri kalmış toplumlarda orman kanununa dayanır. Yani güçlüysen, serseriysen veya korkutucuysan genellikle rahat edersin. Bu yüzden çocuklar, kadınlar doğu toplumlarında itilip kakılıp dayak yerler. Trafikte araba sürmek de aynı şeydir, çünkü insan ilişkilerine daynmaktadır. Kamyonlar arabaları, arabalar da motosikletlileri sıkıştırma gtücüne sahiptir. Batı toplumlarında bu biraz sıkar çünkü yakalanırsa ki büyük olasılıkla yakalanacaktır, adamı oyarlar.
* Saygı istemek için saygıyı hakedecek hareketlerde bulunmak gerek. Ben şehir içinde gayet normal bir sürüşle hız limitleri altında motosiklet sürerim. Yani tüm kurallara uygun sürerim. Gece bile ışıklarda dururum. Ama ne zaman yandaki araba üzerime gelmeye başlarsa külahları ANİDEN değiştiriveririm. Performans egzozumla 3-4 agresiv aragazı veririm ve aniden adama dönerim bakarım. Bazen de havaya doğru tekme savururum. Sıkıysa dursun. Her tarafım ful koruma. O da bunun farkında. 2 sn'de adam durumu kavrar ve kişiliğini ezerim, kös kös gider. Bu aynı sokakta yürürken karşıdan gelen veya duvarda oturan birinin sizi incelemesi gibidir. Normal biriyse dönüp baktığında gözünü çekecektir. Ben de o zaman hemen gözümü çekerim. Ama gene bakmaya başlamıştır, işte o zaman orman kanunları düğmesine basmanın zamanı gelmiştir ve 20 metre boyu adamın gözünün derinliklerine baka baka yürürüm (hala dayanabiliyorsa) ve tam yanından geçerken fısıldayarak "çok meraklısın" ya da "ne bakıyon" derim. Herkesle anladığın dilden konuşacaksın. Adam hayvansa, beklediği davranışı göstereceksin ve onu eğiteceksin, karakterini ezeceksin. WC yerine halıya kakasını yapan köpeğe yapıldığı gibi kakasına burnunu sürteceksin. Kavga etmeden en uzun stresi yaratan kazanır. Kavga çıkarsa da çıksın. Bu yüzdendir işte küçük motorun şansı azdır, korkutma faktörü yok denecek kadar azdır.
* Bir de ortada kalan davranışlarda bulunmamak gerek. Şerit bizimdir. Bunu arkadaki veya yandaki araba sürücüsüne kesin bir dille belirtmek gerek. En sağa falan yanaşırsanız, "Gel benim yanıma gir demiş" olursunuz. O da beklediğiniz hareketi yani sıkıştırma hareketini yapacaktır.
ÖZET: İngilizce bilenle İngilizce, Türkçe bilenle Türkçe, hayvanca bilenle de anladığı dilden konuşacağımız izlenimini vermeyen rahat etmez.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
