THE_LANCET
07 Kasım 2008, 02:43
http://img528.imageshack.us/img528/7624/tmflogonq5.jpg (http://www.motosiklet.net/forum/guncel-haberler/53090-simdi-secim-zamani.html)
Aralık 27’de Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanlığı için seçim yapılacak. Bilenlerimiz hatırlayacaklardır, genelde her Yaz Olimpiyat Oyunları sonrasında spor federasyonları için seçimler tekrarlanır. Bu, bir bakıma ya yeni bir kan değişikliği veya atmosfer değişikliği olarak algılanabilir. Başkan seçildiğinde bu defa ona yeniden ve yeni yöneticilere yer verme şansı da gösterilmiş olur.
Sanıyorum 2006 sonunda, Ankara Gölbaşı’nda yapılan bir toplantıda seçim statüsü tartışıldı. Muhtemelen mali genel kurul idi. Önceki gün aldığım bir telefon haberinde nazik bir bayan federasyon seçiminin tarihini bildirirken birden heyecanlandım. Öyle ya, birkaç yazımızda sürekli olarak özellikle pist yarışlarında yaşanan olumsuzluklardan bahsettiğimiz için acaba bunları okuyan ve duyan var mıdır diye merak ediyordum. Oysa şimdi, sanıyorum genel kurulun yapılacağı gün içinde bunları tüm seçime katılanlar huzurunda daha açık ve net biçimde dillendirme şansını bulacağız.
Bir kere Türkiye Şampiyonası’nın bazı ayaklarının yurt dışında yapılmasını eleştireceğiz. Pistte yaşanan teknik sorunların çözümünde nasıl yeni önlemler alınabilir, bunu gündeme getireceğiz. Pistte kaybettiğimiz sporcumuz ve hala yoğun tedavisi sürmekte olan bir başka sporcumuzun haklarını savunacağız. Yarışlar esnasında yapılan anonslarda, “İsteyen yarışsın, istemeyen yarışmasın” şeklindeki rencide edici davranışların gerekçelerini araştıracağız.
Motosiklet Federasyonu, görünürde yalnızca çeşitli müsabakalar düzenleyen bir kuruluş özelliğine sahip. Oysa bu federasyonun sosyal ve kültürel sorumlulukları da olmalıdır. Sürücü belgelerinin alınmasında, yollardaki hız limitlerinin hâlâ komik sayılan düzeylerde kalmasında, motosikletlere OGS cihazının verilmemesinde (Bir arkadaşım almış ama Karayolları Genel Müdürlüğü’nden bana gelen bir e-postada ‘motosiklet hariç’ ibaresi yer alıyordu), disipline edilmiş sürücü eğitimlerinin düzenlenmesinde, çeşitli kategorilerde ulusal takımların oluşturulmasında çalışmalar yapmalıdır.
Yarışma sistemleri de çok ilginç olmaktadır. Sonradan motosiklet sevdalısı olmamız sebebi ile bazı noktaları anlamakta güçlük çekiyoruz. Telefonda yaptığım görüşmede, kulüplerin delege sayılarını öğrendiğimde bir başka şekilde şaşırdım. Yarışmalara katıldı iseniz bir kulüp olarak yalnızca 1 (Bir) oy kullanma hakkınız var. Eğer yarışma düzenledi iseniz bu defa oy kullanma sayınız 4’e çıkıyor. Bir başka yarış düzenlediyseniz bu defa 6’ya yükseliyor… Daha önce nasıldı diye sorduğumda ise, yarışmalara katılan kulüp takımlarına sanıyorum 6’şar oy kullanma hakkı veriliyordu gibi bir rakam telaffuz edildi.
Kuşkusuz bu konuya ilgili olanlarımızın çeşitli zamanlarda yayınlanmış seçime ilişkin statüleri izlemesi ve bilmesi gereklidir. Başkanlığa soyunacak veya yönetime aday olacaklar sanıyorum zamanında derslerine çalışmışlar ve bugünkü seçim sistemi yapısı ortaya çıkmış. Çünkü bizde, genelde var olan federasyonun varlığını sürdürecek operasyonel önlemler alınır ve bu da doğal karşılanır. Oysa motosiklet için çok daha fazla çalışmak gereklidir. Yönetimlerin çoğu bugün var, yarın yoktur. Asıl olan hizmet üretmektir. Gelecekte iyi anılar ve çalışmalarla anılmış olmak Türk Motosikletini onurlandıracaktır.
Dileğimiz, seçime tüm kulüplerimizin katılması, hedef konulmuş programları ile birlikte gelecek sezonlarda daha iyi bir sistemle çalışacak, vizyonu yüksek bir federasyonun göreve gelmesidir. Aksi halde bu spor bizim olmaktan çıkabilir, bu günleri ararız…
Kaynak: Motoron dergisi
Yavuz Taşkıran
Aralık 27’de Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanlığı için seçim yapılacak. Bilenlerimiz hatırlayacaklardır, genelde her Yaz Olimpiyat Oyunları sonrasında spor federasyonları için seçimler tekrarlanır. Bu, bir bakıma ya yeni bir kan değişikliği veya atmosfer değişikliği olarak algılanabilir. Başkan seçildiğinde bu defa ona yeniden ve yeni yöneticilere yer verme şansı da gösterilmiş olur.
Sanıyorum 2006 sonunda, Ankara Gölbaşı’nda yapılan bir toplantıda seçim statüsü tartışıldı. Muhtemelen mali genel kurul idi. Önceki gün aldığım bir telefon haberinde nazik bir bayan federasyon seçiminin tarihini bildirirken birden heyecanlandım. Öyle ya, birkaç yazımızda sürekli olarak özellikle pist yarışlarında yaşanan olumsuzluklardan bahsettiğimiz için acaba bunları okuyan ve duyan var mıdır diye merak ediyordum. Oysa şimdi, sanıyorum genel kurulun yapılacağı gün içinde bunları tüm seçime katılanlar huzurunda daha açık ve net biçimde dillendirme şansını bulacağız.
Bir kere Türkiye Şampiyonası’nın bazı ayaklarının yurt dışında yapılmasını eleştireceğiz. Pistte yaşanan teknik sorunların çözümünde nasıl yeni önlemler alınabilir, bunu gündeme getireceğiz. Pistte kaybettiğimiz sporcumuz ve hala yoğun tedavisi sürmekte olan bir başka sporcumuzun haklarını savunacağız. Yarışlar esnasında yapılan anonslarda, “İsteyen yarışsın, istemeyen yarışmasın” şeklindeki rencide edici davranışların gerekçelerini araştıracağız.
Motosiklet Federasyonu, görünürde yalnızca çeşitli müsabakalar düzenleyen bir kuruluş özelliğine sahip. Oysa bu federasyonun sosyal ve kültürel sorumlulukları da olmalıdır. Sürücü belgelerinin alınmasında, yollardaki hız limitlerinin hâlâ komik sayılan düzeylerde kalmasında, motosikletlere OGS cihazının verilmemesinde (Bir arkadaşım almış ama Karayolları Genel Müdürlüğü’nden bana gelen bir e-postada ‘motosiklet hariç’ ibaresi yer alıyordu), disipline edilmiş sürücü eğitimlerinin düzenlenmesinde, çeşitli kategorilerde ulusal takımların oluşturulmasında çalışmalar yapmalıdır.
Yarışma sistemleri de çok ilginç olmaktadır. Sonradan motosiklet sevdalısı olmamız sebebi ile bazı noktaları anlamakta güçlük çekiyoruz. Telefonda yaptığım görüşmede, kulüplerin delege sayılarını öğrendiğimde bir başka şekilde şaşırdım. Yarışmalara katıldı iseniz bir kulüp olarak yalnızca 1 (Bir) oy kullanma hakkınız var. Eğer yarışma düzenledi iseniz bu defa oy kullanma sayınız 4’e çıkıyor. Bir başka yarış düzenlediyseniz bu defa 6’ya yükseliyor… Daha önce nasıldı diye sorduğumda ise, yarışmalara katılan kulüp takımlarına sanıyorum 6’şar oy kullanma hakkı veriliyordu gibi bir rakam telaffuz edildi.
Kuşkusuz bu konuya ilgili olanlarımızın çeşitli zamanlarda yayınlanmış seçime ilişkin statüleri izlemesi ve bilmesi gereklidir. Başkanlığa soyunacak veya yönetime aday olacaklar sanıyorum zamanında derslerine çalışmışlar ve bugünkü seçim sistemi yapısı ortaya çıkmış. Çünkü bizde, genelde var olan federasyonun varlığını sürdürecek operasyonel önlemler alınır ve bu da doğal karşılanır. Oysa motosiklet için çok daha fazla çalışmak gereklidir. Yönetimlerin çoğu bugün var, yarın yoktur. Asıl olan hizmet üretmektir. Gelecekte iyi anılar ve çalışmalarla anılmış olmak Türk Motosikletini onurlandıracaktır.
Dileğimiz, seçime tüm kulüplerimizin katılması, hedef konulmuş programları ile birlikte gelecek sezonlarda daha iyi bir sistemle çalışacak, vizyonu yüksek bir federasyonun göreve gelmesidir. Aksi halde bu spor bizim olmaktan çıkabilir, bu günleri ararız…
Kaynak: Motoron dergisi
Yavuz Taşkıran