PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : hayabusa mı R1 mi hanigisini alayım?



qwertyuıop
19 Nisan 2007, 20:50
ya aklımda alıcam bi tane paramda nakit cebimde ama ne alayım onu bilmiyorum siz ne dersiniz 40 milyar nakit var yani 40.000 ytl canım :P siz ne dersiniz arkdaşlar kullananlar varmı acaba ???





kıskanma nolur çalış seninde olur:mrgreen: :mrgreen: :mrgreen:

Arthas
19 Nisan 2007, 20:56
Bu şaka mı ciddi mi şimdi? Eğer ciddi ise, daha önce race makina tecrüben yok sanırım. Çünkü olsa bu tarz bi soru sormazsın. İkisi farklı makinalar, ne istediğini bilirsin. İki 1000 lik makina arasında kalsan anlardım ama. Her neyse ben olsam R1 alırım. Yeni kasa, yeni teknolji ve 1000 lik makina. Tabi bu benim tercihim.

patriote
19 Nisan 2007, 21:03
ya aklımda alıcam bi tane paramda nakit cebimde ama ne alayım onu bilmiyorum siz ne dersiniz 40 milyar nakit var yani 40.000 ytl canım :P siz ne dersiniz arkdaşlar kullananlar varmı acaba ???





kıskanma nolur çalış seninde olur:mrgreen: :mrgreen: :mrgreen:

Hocam Hayabusa ile R1 ne alaka?
İkisi de ayrı tür motorlar.

Sorundan anladığım kadarıyla şöyle bir şey alsan iyi edersin.

http://www.motofaktor.cz/i/Image/Modely/YBR125/Barvy/ybr125_4.jpg

Ya da şundan;

http://www.bikez.com/pictures/honda/2006/22479_0_1_2_cbf%20250_Image%20credits%20-%20Honda.jpg

Ama Hayabusa türü bir motor alıp illa kendimi öldürücem diyorsan;
Şu aşağıdaki tercihe de bir göz at.


http://www.interbike.be/nieuwemodellen/kawa_jpg/zzr1400-full.jpg

http://www.asfujita.jp/backasfujita/haikei/zzr1400-3.jpg

Unutma motoru para ve ehliyet kullanmıyor. Sen kullanacaksın?

GeCe__
19 Nisan 2007, 21:15
d.. gecıyor bence:mrgreen: :mrgreen:

dostum harbı cıddıysen ama kesınlıkle hayabusa derım artı zaten 30 mılyarı gecmıyor sanırım gercı bos yere yazıyoruzda neyse:)

bahadinli
19 Nisan 2007, 21:19
abıcım sen o kırktırık mılyarı bana vir...ben sana motor surmeyıde ögreteyım sana bıtene hayabusada alıyım...ama gerı kalan para benım olur....
zaten ölecen o motorla netcenkı parayı mezaramı göturcen yanı....:queen: :queen:

frog
19 Nisan 2007, 21:19
walla kimin doğru kimin yanlış söylediğini anlayamıyoruz bu ara:pr:
bi soru soruyolar yapılan yorumlara bile cvp yazmıyorlar:pr:
inşallah bu soruda diğerlerine benzemez

Gökhan
19 Nisan 2007, 21:32
arkadaşım aşagıdaki yazıyı okumanı tavsiye ederim
(okuyacagından pek ümidim yok ama yinede ekleyim dedim. sen okumasanda okuyan birileri çıkar.::stretche ::stretche )

Alıntı:

Duyarlı Olmak,
Tarih: 14.12.2003 Saat: 19:20
Konu: Her Turlu Duyurular


Sevgili Arkadaşlar,

Daha önceden de bu konu ile ilgili bir yazım olmuştu. Rahmetli Raif Ağabeyin vefaatinde içinde bulunduğum duyguların etkisiyle oldukça saldırgan bir yazı yazmıştım. O günden bugüne fikirlerim halen değişti mi, hayır.

Motosiklet, hepimizin hayatında oldukça önemli bir yere sahip ve hatta birçoğumuzun hayatının çoğunluğunu kapsayan bir hobby. Kimimiz için artık hobby den çok bir ulaşım aracı. Ancak gördüğüm o ki, genç yaşlı demeden bir çoğumuzu da aramızdan alıp götüren ve bizlere büyük acılar bırakan bir hobby olmaya başladı. Bunda suçlu, acaba motosiklet denilen araç mı, yoksa bizler mi? Evet motosiklet tehlikeli bir araç. Ancak içinde bulunduğumuz şu ortamda yürümek de, alışveriş mağazasından alışveriş yapmakta, bankaya gitmek de tehlikeli. Diğer seçenekler de alternatifler yaratabiliyoruz. Suçu, kana susamış canilere atabiliyoruz. Ölenlere rahmet ediyor, kalanlara başsağlığı diliyoruz. Aynı motosiklette olduğu gibi. Ama motosiklet kazalarında ne hikmetse hiç motosikletlere suç bulmuyoruz. Bu aletlerin suçu yok mu? Bence var. Ama onların suç teşkil ettiği konuyu aslında bizler yaratıyoruz. Nasıl mı?

Yeni bir motosiklet modeli çıkıyor. Çok hoş, çok güzel.

"İşte hayatımın motosikleti, bundan mutlaka edinmem lazım. Bu sayede hem kendi egomu tatmin eder, hemde çevreme bol bol hava atarım.."

Yada,

"İşte benim almam gereken, bana yakışan motor bu. Bundan başkasını alırsam, çevremdekiler ne der sonra? Klasıma yakışmaz diğerleri!"

Yada,

"Hayat tehlikelerle dolu zaten. Olacağı varsa olacak. O yüzden alayım anasını sattığımın motorunu. Hem bana birşey olmaz. Koca camiada beni mi bulacak kaza?"

Gibi birçok sebepler üretiyoruz kendi kendimize. Henüz yeni motorcular (lütfen kimse alınmasın yeni motorcu dediğim için ama biraz çuvaldızı kendimize batırmanın zamanı geldi.) ki bunlardan kastım sene itibarıyla değil, km itibarıyla söylüyorum, motosikletini hemen büyütmenin yollarını arar oldular. Soruyorsun,

- 10000 km yol yaptım. Artık motorumu büyütmenin zamanı geldi, hem diğerlerinde büyük motosikletler varken benim ki onların yanında oyuncak kaldı, diyerek savunmalarını baştan hazırlıyorlar.

Yada,

- 16000 km oldu, biliyorum daha erken motorumu büyütmek için ama aklım o motorda işte. Aklımda kalacağına altımda yol alsın. Hem ben hız yapmam.

Arkadaşlar, kabullenmesek de motosikletini büyütmenin en büyük sebeplerinden biri, çevremize atacağımız "HAVA" dır. Altımızdaki motosikleti de aynı otomobilimiz gibi gösterişlisinden, en pahalı olanından, en güçlü olanından seçiyoruz. Hadi otomobilde bir şansımız var. Peki motosiklette var mı?

Henüz yeni motosiklet sahibi olan arkadaşlarla tanışma fırsatım oluyorlar. İlk motosikletleri büyük hacime sahip motorlar oluyor.

- 600 cc lik aldım ama gidip 1000 cc lik almadım. Biraz tecrübelenince onlardan alacağım.

Savunmaya bak!!!! Size kısaca bir teknik açıklama yapayım.

600 cc lik bir Racing, Motor Gücü 100-125 hp arasında. Bu gücü 11500 rpm ile 13000 rpm (Rpm = Devir/dk.) da sağlıyor. Yani, krank dakikada 11500 rpm dönüyor. Saniyede 191 defa dönüyor. Biraz düşündürücü dimi? Ve bu motorların 0-100 km/h hızlanma değerleri ise 2,4 - 2,9 saniye gibi oluyor. Şimdi bu gücü kontrol etmek sizce kolay mı?

Peki Racing değil de Enduro'dan bahsedelim. Aşağı kalır yanı mı var? Hayır.

650 cc lik bir Enduro, Motor gücü 45-55 hp arasında. Bu gücü 7500 rpm - 8500 rpm de sağlıyor. Yani krank dakikada 7500 devir dönüyor. Saniyede 125 kez dönüyor. Ağırlıkları ise 180 kg civarında oynuyor. Bunlarında 0-100 km hızlanma değerleri 4,5 - 6 saniyeler arasında değişiyor. Yani yukarıdakilerden çok da aşağı kalır değil. Evet bu gücü kontrol etmek, yukarıdaki bir racing ten daha kolay. Ama yeni başlayan biri için mi? Değil... Yada henüz birkaç bin km yapmış insan için mi? Yine hayır. 1000 cc likleri söylemeye gerek görmüyorum bile.

Avrupa'da yeni başlayan bir motosiklet sürücüsü, ilk olarak 50 - 200 cc arasındaki motosikletleri en az 2 sene kullanmak zorunda. Ondan sonra yeniden sınava girip, yeterlilik sağladığı takdirde 2 sene de 200 - 400 cc arasındaki hacimli motosikletleri kullanıyorlar. Ondan sonra seneye göre motosikletlerini büyütüyorlar. Ancak her seferinde yeterlilik sınavına tabi tutuluyorlar. Eğer bu sınavlardan başarısız olurlarsa, küçük cc li motosikletleri kullanmaya devam ediyorlar. Taa ki eğitmenlerini ikna edene kadar. Ancak maalesef ki ülkemizde bizler kendi kendimize yeterlilik veriyor ve en kısa zamanda daha büyük motosikletleri almaya çalışıyoruz. Sonuç "GERİDE ACILI BİR AİLE, ARKADAŞLAR, TEHLİKELİ İMAJ"

Sevgili arkadaşlar, 10000 -15000 - 20000 km ler tecrübe kazandırmaz. Bu km'lerle sadece kullanmış olduğunuz motosiklete adapte olursunuz. Onunla bütünleşirsiniz. Ancak yeni bir motosiklete geçtiğinizde ki bu büyük bir motosikletse, siz çok acemisinizdir. Ne motorun özelliklerini, ne karakterini bilmiyorsunuzdur. O motosiklet, sizin için POTANSİYEL BİR TEHLİKE 'dir. Şunu sakın aklınızdan çıkarmayın, ister 4 teker, ister 2 teker olsun her aracın bir karakteristik sürüş tarzı vardır. Bu aynı marka, model olsun farketmez. Şöyle deneyin, aynı model, aynı km.lerde, aynı marka bir başka arkadaşınızın motosikletini kullanın, farklı gelecektir size. Yabancılık çekeceksiniz. Hareket ederken, viraja girerken, fren yaparken çok büyük farklılıklar hissedeceksiniz. İşte o size yabancı bir motosiklet. Ve siz ona alışıncaya kadar sizin katiliniz olmaya aday. O ana kadar yapmış olduğunuz km'ler, o an için tamamen resetlenmiş olacaktır. Siz artık acemi durumunda olacaksınız. Ne zaman ki yeni motosikletinizle birkaç bin km yaparsınız, o zaman alışacaksınız. Ha burda eğer sizin yapmış olduğunuz km, eğer 10 -15000 km değil de 25-30000 km olsaydı, alışma süreciniz daha kısa olurdu. Daha fazlası olsa çok daha kısa süreler olurdu. Dikkat edin, tehlikede olduğunuz süreden bahsediyorum.

Geçtiğimiz sene Yunanistan'dan gelen motosikletli dostlarımızla yapmış olduğumuz konuşmalarda, aynı motosikletle 100000 km ler yapanlar, bunu aşanlar vardı. Onlar bu işi gerçekten hobby amaçlı yaptıklarından altlarındaki motosikletlerin büyük yada küçük olması, onlar için birşey ifade etmiyordu. Sonuçta yine iki teker üstünde hareket ediyorlar ve hobby lerini gerçekleştiriyorlardı. Onlar bizden daha mı az tecrübelilerdi peki? Tabii ki hayır. Ama onlar bilinçli kullanıcılardı ve motosikletin onlar için tehlikelerini bertaraf etmenin yolunu biliyorlardı.

Şimdi büyük bir motosikletin tehlikesinden biraz bahsedelim.

Her insanın içinde adrenalin duygusunu yaşamak vardır. Bunun çeşitli yollarını arar. Elimin altında güç olsun ama ben bunu kullanmam diyen yalan söyler. Mutlaka o gücü kullanır.

- Ya, uzun yolda araç sollarken, düşük gücü olan bir motor beni tehlikeye sokuyor. Bastım mı geçmem lazım ki tehlikeden kaçayım.

Geçme o zaman kardeşim. Yol boşalınca geç sende. Niye riske atıyorsun ki kendini? Güç olduğu sürece risklerini de artırıyorsun. Nasıl olsa geçerim düşüncesi ile ona göre yol almaya başlıyorsun. Bunu bilinç altından yapıyorsun. Oysa gücünü bildiğin bir motosiklet olsa altında, risklerini en aza indirmeye çalışıyorsun. Yol boşsa geçiyorsun, daha düşük limitlerde gidiyorsun, daha yavaş virajlara giriyorsun. Yani tehlikeleri otomatikman minimuma indirgiyorsun. Gideceğin yere daha rahat gidiyorsun, yorulmuyorsun, etrafını görme fırsatlarını kaçırmıyorsun. Süre olarakta hızlı gidenden çok az bir farkla ulaşıyorsun gideceğin yere.

Bir diğer nokta ise tehlike anında, tehlikeden mi kaçayım, motorun gücünü mü kontrol edeyim derken kaza zaten oluşuyor. Sadece büyük hacimli motosiklet değil sorun, ebatsal olarak daha büyük, ağırlığı daha fazla motosikletler de tecrübesiz insanlar için büyük tehlike oluşturuyor. Altınızdaki kütle ne kadar büyük olursa, kontrol etmeniz de o kadar zorlaşıyor. Bunu en kolay kaygan bir yolda hissediyorsunuz. Kendi cüsseniz ile altınızdaki kütleyi kontrol etmenin ne denli zor olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yarış amaçlı üretilen motosikletlere dikkat edelim. Genelde çok hafif olurlar. Bunun sebebi sadece daha az ağırlık, birim kütleye düşen daha yüksek beygir gücü değil, kontrolü daha kolay bir kütle, daha az harcanan enerji, daha az yorgunluk vs. vs... Görüyorum ki 50 kg. olan bir bayan, 180 kg lık kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Sizce ne derece başarılı olabilir? Yada 70 kg olan bir adam, 240 kg lık bir kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Şöyle bir hesap vardı yanlış hatırlamıyorsam, bir insan, ancak kendi ağırlığı kadar olan bir kütleyi zorlanmadan kaldırabilir. Bunun üstündeki ağırlıkları, insan üstü bir çaba ile yapar. Ancak limitlerdir ve çok çabuk yorulur. (Halterciler hariç)

Bir de diğer bir konu sele yükseklikleri. Bacak boyu 75 cm olan bir kişi, 85 cm sele yüksekliği olan motosiklet kullanıyor. Tecrübesi ise zayıf. Ayaklarını yere koyma isteği sürekli var. Yavaşlamalarda hemen ayaklar yere iniyor. Yere değecek mi? Belki parmak uçlarında. Peki o kütleyi parmak uçlarında nasıl taşıyacak? Hasbelkader taşıyor. Ama en ufacık zorlanmada motosiklet yerde. Şanslı ise ayakları altında kalmaktan kurtuluyor. Diyeceksiniz ki Cross motosikletlerinde adamların ayakları bile yere değmiyor ama bu adamlar yarışıyor. Sizde de o tecrübe olsa, sizde binin. Adamların işleri. Yada uzun yıllardır artık motosikletin üstünde olduklarından, ayaklarını yere indirme gereğini pek duymuyorlar.

İşte arkadaşlar, yukarıda saymış olduğum bir çok sebep, motosikletleri kana susamış katillerden farklı kılmıyor. Ama bu cansız kütleler mi suçlu? Hayır. Buna sebep veren insanlar, yani yine bizler suçluyuz. Bu masum hobby amaçlı araçlarımızı, kana susamış cani yapan bizleriz, onlar değil. 1992 yılından beri bu motosiklet kullanıyorum. Toplam yapmış olduğum km, 300.000'e merdiven dayadı. Ama halen 650 cc bir motosiklet kullanıyorum. Bundan sonra alacağım da 650 cc olacak. Lütfen bu duyarlılığı sizlerde gösterin. Gösterin ki, artık bu mail guruplarında kaza haberleri, kaza sonucu ölüm haberleri olmasın.

Biliyorum yazı çok uzun oldu. Belki çok ukalaca bir yazı oldu. Ama eminim ki bir çoğunuz okuduğunda bana hak verecektir.

KONTROL EDEBİLDİĞİN GÜÇ HER ZAMAN GÜLDÜRÜR, KONTROL EDEMEDİĞİN GÜÇ İSE BİRGÜN ÖLDÜRÜR.

ÖLMEK İÇİN DEĞİL, ÖLENE KADAR MOTOSİKLETE BİNMEYİ DENEYİN.

Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.

Sevgiler

Zafer Yangın
Suzuki XF650 Freewind
İstanbul

frog
19 Nisan 2007, 21:43
ELINT helal olsun,iyi bir yazı.sorulan bu soruya verilebilecek en güzel cevap bu olsa gerek:cat:

rainboss
19 Nisan 2007, 21:46
Arkadaşın eğlenesi gelmiş. Gelmiş vede bizi bulmuş eğlenmek için :salut:

rayjay
19 Nisan 2007, 21:46
troll :farao:


225 trol karakteri

alp_tunay
19 Nisan 2007, 22:03
Ben de ismail y2k alıyım diyom...Ama yavaş kalıyo....F116 mı alsam ne?...:queen:

qwertyuıop
19 Nisan 2007, 22:06
ufak bir biyografi yapayım o zmn 11 yaşımda gilardoni 19-19 silindirli bir mobilet kullanmayı öğrendim daha sonra ilk scooter imi aldım ve viteslilere geçtim şu mz lere 2 zamanlı olanlardan şuanda 600 lük R6 kullanıyorum tokattayım yolu düşen olursa mutlaka beklerim sivas yoluna çıkarız beraber biri 1300 lük diğeri 1000 lik farkındayım ama insan gibi bi cvp yazsanız daa bi memnun olucam en azından +ları veya -leri ile ne dersiniz??

denizcimuzaffer
19 Nisan 2007, 22:10
Amerikalı bir çatlak Hayabusaya helikopter Gaz Türbini takmış, 400 Km yi rahat geçer diyor, 400 BHP gücünde, ondan al daha güzel:)

qwertyuıop
19 Nisan 2007, 22:12
Bİrde Devİr 17.500 GÖsterİrken Motor Dyno Da 16.500 Ü DoĞru DÜsgÜn GeÇemİyor R6 Da Deneyen Vea Bİlen Varmi BÖle BİŞİyİ

Arthas
19 Nisan 2007, 22:12
İnsan gibi yazdık zaten, hayabusa eski teknoloji kaldı, bana sorarsan hayabusa alınmaz, 6-7 senedir ufak değişiklikler haricinde birşey yapılmadı motora. Fuarda yeni R1 i inceleme fırsatım oldu, makina 10 numara olmuş. Benim hoşuma gitti, e kasa da yeni değişti, teknoloji desen o da yeni. Yine de sen bilirsin tabi.

qwertyuıop
19 Nisan 2007, 22:13
Amerikalı bir çatlak Hayabusaya helikopter Gaz Türbini takmış, 400 Km yi rahat geçer diyor, 400 BHP gücünde, ondan al daha güzel:)



EFET FORUMDA VERİLDİ AMA HAYABUSAMIYDI O :pale:

frog
19 Nisan 2007, 22:15
cevaplar insanca yazılmıştır
o para bende olsa ve bu iki motor arasında kalsam kesinlikle r1:cat:

ender99108
19 Nisan 2007, 22:16
ilginç bir konu ilginç bir soru ilginç cevaplar :d

qwertyuıop
19 Nisan 2007, 22:24
kawasaki ninja zzr1400 NE DERSİNİZ PEKİ O NASIL BİŞİ ARKADAŞ ÜSTTE TAVSİYE ETTİDE

YA HAYABUSANINDA Bİ GÖRÜNTÜSÜ YETİO ama harbi teknoloji çok geri ama R1 sanırım ama bu motoru alan tecrübsi olan vermı ya

Prometheus
19 Nisan 2007, 22:30
Lütfen başlık açmadan önce forum kurallarını okuyunuz. Birkaç maddeyi birden ihlali sebebiyle kilitlenmiştir.