tintinopsella
08 Mart 2007, 12:36
Evet arkadaşlar. Uzun süre F650GS kullandıktan sonra belki forumları takip edenler bilir F650GS Dakar’a (uzun uzun düşünme-taşınma turlarından sona) geçtim. Malum motosiklet olayı ciddi mali yük getiren bir olay ve iyi düşün taşın yapmadan bişey almamak lazım..
Dakar’a geçmeden önce aklımda XT660, X-trail ve KTM640adv,KLE650 versys hatta hatta V-strom vardı..
-V-strom direkt elendi…V-strom kim ne derse desin sonuçta gerektiğinde toprak yoldan geçebilen bir touring motoru ve mükemmel bir motosiklet olsa da benim işimi kesinlikle görmez.. Transalp v-strom dan daha yakın olsa da o da aynı konseptte olduğundan o da elendi..
-KLE650 Versys in ilk fotolarını görünce aynı GS ve Dakar da yada ne bilim pegasso strada pegasso X trail de olduğu gibi Versys in de yol lastikli olmayan bir modeli olacağını düşünmüştüm (hatta internette o şekilde spy fotoları vardı ama sonra fotoshop olduğu ortaya çıktı) ama maalesef o da multistrada türevi bir motor olarak çıktı. Yine mükemmel olmasına rağmen benim işimi görecek olmaktan uzaktı…
-X-Trail çok daha çabuk gitti aslında GS-GSD arası süspansiyonlu BMW 650 ile tamamen aynı şasi düşüncesi tam benim istediğim şeydi. Ancak. xt660 normalde performans olarak GS den çok çok daha iyi olsa da sebep motoru değil ağırlığı. Dolayısıyla o motoru GS şasisine takınca avantajı direk gidiyor…(testlerde öyle söylüyordu maalesef hem yakıt hem perf. Olarak XT yi bırak, GS den bile kötü idi..ikinci faktör de meşhur, forumları dolduran aprilla ve servis problemleri…
-XT 660 en güçlü rakipti…GS den oldukça hafif neredeyse 640adv ağırlığında olan xt kağıt üstünde direkt kazanandı…ve fiyatı inanılmaz idi..neredeyse bir Dakar yada 640 ın yarı fiyatına… Asfalt performansı son derece iyi idi..ancak kullanırken kötü-iyi yollara genelde arkamda kız arkadaşımla gittiğimden..(iki sene önce 6-7 saatlik kiralık xt 660 deneyimimde gördüğüm kadarıyla) iki kişi ile sürücüyü bir off road makinesindeki gibi depoya kitliyor..ki bu pozisyon (en azından benim için bilemiyorum belki off-road makinelerine alışık olanlar pek dert etmezler) bana çok rahatsız geliyor…gerçi aynı sele siz tek başınızayken öne arkaya hareket özgürlüğü verdiğinden tam tersi rahatlık veriyor..
Motor performansı ise tam istediğim gibi evet gaz verince çatır çatır önünü kaldıran GS le kıyaslanınca roket gibi bir motor..artı (zaten junior XT sahibi biri olarak biliyorum) özellikle Adana da yamaha nın son derece iyi-güvenilir ve ekonomik bir servisinin olması cabası…
Ancak..malesef toprakta-arazide XT aslında GS den çok çok hafif olmasına rağmen maalesef GS in meşhur ağırlık merkezi hikayesi nedeniyle bırak daha hafif olmayı sanki çok çok daha ağırmış gibi davranıyor..yine benzer sebeplerden dolayı virajlarda özellikle biraz zorladığınızda GS den aldığınız “dert etme kardeş hallederiz” sinyalleri yerine “ lan lan amanın amanın boo..” diyor…evet XT ile dakarı karşılaştırmıyorum XT ile normal GS i karşılaştırıyorum ve normal GS toprak kötü yol vs de XT den çok daha dengeli ve daha kontrollü…ve çok tartışılan ABS….bence XT nin frenleri mükemmel açıkçası XT alsaydım ABS yi çok fazla dert etmezdim…ilk xt denediğimde yaptığım ilk hareket arka ve ön frenleri kitlemeye çalışmak olmuştu (kusura bakma Mehmet abi )ve her iki frende hem geç kitleniyorlar hem de kitlenince kontrolu kaybetmemeyi başardım…ancak bu sonuçta çok “kolay” bir iş değildi (örneğin kardeşim xt660 a binse tedirgin olurdum..sonuçta abi olarak biraz evhamlılık lazım)…daha önce 3 kere abs ile kesin ciddi iş gelmesinden kurtarmış biri olarak kimsenin yok abs şöyle yok böyle falan filan demesini umursamayın derim..bir motoru marka ne olursa olsun abs siz ön - arka teker kitliyken kontrol edebiliyorsanız tamam ama edemiyorsanız size ABS şart derim..belki 1-2 yılda bir işinize yarayacak ama emin olun o işinize yaradığında başınızı ciddi beladan kurtaracak..
640 KTM…açıkçası gönlüm hep bunda idi..mükemmel süspansiyon canavar bir motor şahane ağırlık kendini defalarca kanıtlamış bir motor…. İlk bindiğimde dikkatimi çeken şey motorun bana çok kolay kullanılabilir gelmesi idi..biner binmez sanki çok uzun süredir motoru tanıyormuşsunuz gibi geliyor..malzeme kalitesi falan ise mükemmel…gaza biraz dikkat ederseniz motorun canavar performansının sizi korkutması diye bişey yok bence (açıkçası ilginçtir en şaşırtıcısı sele oturum olarak bana xt den daha iyi geldi) ama canavar motor size canavar titreşim olarak geri dönüyor…küt küt güç veren motor aynı zamanda küt küt motosikleti de sallıyor. hatta husaberg 450 gibi bir spesyal makine den daha titreşimli…tamam jel sele elcik elastik direksiyon tutacağı falan falan ama onlarla bitecek gibi diil…belki daha sıkı elemanlar 640ın titreşimine dayanır ama açıkçası benim için çok çok sert..kısa sürelerde keyifli ötesi ama uzun süre kullanılabilecek gibi diil…bu arada bindiğim 640 ın 2006 model ve çok az km de olmasına karşın kenardan yağ sızdırması ve (bu her ne kadar KTM için çok normal ve dert edilmeyecek bir şey olacak olsa da) biraz garibime gitti..
Her ne olursa olsun insanın kalbini çalacak bir motor..açıkçası benimkini çaldı diyebilirim ama maalesef mantığınıza vurunca çok geride kalıyor…
Tüm bu deneyimlerden sonra açıkçası biraz hevesim kırıldı…Dakar henüz denememiştim ama denediğim tüm motorlar bir şekilde beni sarıkızımdan ayırmaya yetememişti..eh dedim sevgili kızım daha seninle yıllarca beraberiz…ilerde sen yorulunca yeni bir 650GS alırız olur biter demeye başlamıştım…ta ki mesut un Dakar’ı gelinceye kadar…
İşte 650Dakar 650GS karşılaştırması….
Dakar kurdunu aklıma ilk mersinden çıkıp çöller aşan sevgili hocam düşürdü(gezi raporu unutulacak gibi değildi) ..borusan da bir toplantıda bana uzun süre 650GS den sonra motorunu bulduğunu, hiç düşünmeden almam gerektiğini söylemişti..(hatta bana long way round da Charley ve Evan’ın 1150adv yerine Dakarları olsa ne kadar rahat edeceklerini anlatıp ardından bu yaz aynı Sibirya yolculuğuna gideceğini istersem gelebileceğimi söyleyip beyin hücrelerimin yarısını işi bırak istifa et vs… düşünceleri ile kaybetmeme neden olmuştu..)
İlk kural….: ne olursa olsun her ne kadar sadece süspansiyon-lastik-koltuk farklı olsa da iki motor arasında dağlar taşlar fark var…
Negatif farklar: GS kesinlikle daha performanslı..virajlara ilk girdiğinizde fark ediliyor..artı sanki GS hızlı kullanılmayı çok daha seviyor virajlarda inanılmaz güven verici-ayakları yere çok iyi basıyor…Dakar diğerleri (XT DL TA vs) kadar dengesiz olmasa da bir GS olmadığını size hemen hissettiriyor..otoban kullanımında fark ciddi biçimde artıyor..GS de rüzgar koruması olmayan bir motordu ama Dakar da nerdeyse 2 kat fazla rüzgar rahatsızlığı var..ek olarak GS ile limitöre kadar dayayabilmenize rağmen Dakar da bu maalesef neredeyse imkansız..otobanda GS açık ara önde…şehir içi kullanımında da yükseklik sizi hemen etkiliyor…GS i mobilet yada YBR gibi kullanabilirken Dakar’ı daha bir Efendi kullanmanız gerekiyor..o kadar kolay oradan oraya atamıyorsunuz..
Tipi: açıkçası ben hala sevgili sarıkızımı çok seviyorum..her gördüğümde off ya diye içim geçiyor…zaten hiçbir zaman alacalı bulacalı yazılı boyalı şeyleri sevmedim..gerçi zevk meselesi ama bence normal GS beş kat daha şık…GS-D biraz “terbiyesiz-kendini beğenmiş” tipli geliyor (gerçi iki kez Dakar kazanınca biraz terbiyesiz olma hakkı var ama)..
Bu arada Dakar da orta sehpa olmaması gerçekten çok gıcık bişey…zincir yağlama felan işkence..
Pozitif yanlar: evet bu kadar laftan sonra “madem öyle idi niye sevgili sarı kızını değiştirdin..” ilk olarak alet abidik gubidik engellerden sanki yokmuşlar gibi geçiyor…arazi de o kadar dengeli ki bırak tek başıma, arkamda biri ile ayağa kalkmadan Pazar kahvaltısı yapar gibi birçok engeli aşıyor.. ve bu sırada siz ne yaptığınızı fark bile etmiyorsunuz..amortisörler KTM nin WP leriyle kıyaslanamaz belki ama zaten “performans” amortisörü olmadıklarından belki ciddi off-road’culara çok çok yumuşak gelseler de size sanki 50 model amerikan arabasındaymışsınız hissini veriyorlar…asfaltta yada stablize de olduğunuzu gözünüz kapalıyken fark etmeniz imkansız. Sadece sizin için değil artçınız bile ne kadar konforlu olduğuna şaşırıyor…işin garibi bu kadar yumuşak amortisörün sizi virajda rezil edeceğini düşünmeze rağmen GS den kötü olsa da rezillik felan alakası bile yok….kardeşim belki en doğru benzetmeyi yaptı “kötü yolların ve arazinin Rolls Royce’u“ bu arada çok düşük hızlarda, o viraj alışınızı hızlı gidişinizi bozan 21” ön lastik, nerdeyse durma hızlarında bile aşırı dengeli olmanızı sağlıyor…(mesut abi hatırlar belki ilk Dakar’ı sürerken max 10km de dengesine bakmaya çalışmıştım..ve Dakar benim motorum lafını etmeden önce 2. vitese bile atmamıştım)..kısaca arazi-trail-kötü toprak yol performansı GS ile kıyaslanamaz bile….. konforu da cabası…
Frenler ilginçtir aslında GS den kötü olmalarını bekliyordum ama farksız gibi geldi..(hatta mesut abi çok daha iyi olduğunu iddia ediyor ama bilemiyorum) belki değişen geometri bir fark yaratmıştır ama..ben daha ince ön tekerle aslında daha kötü olmasını beklerken aynı..
Sayılara vurduğunuzda Dakar GS den belki yüz üstünden 15 otoban perf. Az, 10 puan virajı az ise en az 40 puan trail perf artıyor..en az 50 puan konfor artıyor.. açıkçası ben uzun yolda otoban bile olsa sırf konfor nedeniyle Dakar’ı kesin tercih ederim….konforun artmasının en önemli sebebi değişik koltuk..koltuk aslında tüm GS serisinde aynı ama belli koltuklardan birini ücretsiz yada bazılarını(çok yüksek ve çok alçak olanı) küçük bir extra ücret ile alabiliyorsunuz.. aslında sıfır alacağınız GS’i isterseniz ücretsiz olarak yüksek koltukla sipariş edebiliyorsunuz yada Dakar’ı alçak koltukla….işin püf noktası koltukların “aynı” olması yani daha yüksek koltuk demek altınızda daha fazla sünger daha çok konfor demek..gerçi GS koltuğu da çok çok rahattır ama, eski motorumun koltuğunun üstüne fazladan 5cm sünger cidden çok büyük fark yaratıyor.
Açıkçası neden dünya gezginlerinin %75 inin Dakar tercih ettiğini anlamak zor değil..uzun süre üstünde oturabildiğiniz, engelleri dert yaratmadan aşan..(tamam bir KTM gibi üstünden zıplamasa da sakin sakin aşıyor) güvenirliği yüz defa kanıtlanmış inanılmaz ekonomik sorunsuz ve yumuşak Rotax motor, kaliteli işçilik sağlamlık …
Bence GS-D direk alınacak bir motor değil…açıkçası ben ilk önce GS alın kullanın eğer size GSD nin kapattığı eksiklikleri gerçekten eksiklik olarak geliyorsa gidip GSD alın…bu motorun huyuna suyuna önce GS ile alışın sonra GSD’ye geçin derim…
Gelelim esas noktaya tamam bu aletler sınıflarında gerçekten açık ara en iyi AMA ….fiyatları çok çok daha açık ara …..
İşte problem burada yatıyor…gerçekten şu an sıfır bir XT yi pazarlıkla 12-13 e alabiliyorken..bir DR 650 KLR650 10 civarındayken hele bir de yurt dışında BMW ikinci ellerinin hiç değer kaybetmemesi dolayısıyla BMW nin “yatırım” olarak mantıklı olması ve BMW servislerinin aşırı iyi, kaliteli, servis vermesi gibi bir durum Türkiye’de hiç mi hiç yokken..alınır mı…?? Valla bilemiyorum….ben aldım (emin olun öyle çok zengin bir adam değilim) Çünki diğerleri ile aradaki o küçük fark benim için önemliydi…yine burada kardeşimin söylediği bir laf var onu aktarayım “BMW her sınıfta, sınıfın diğer motorlarından “biraz” daha iyi bir motor yapıyor ama hep aynı sınıf motorlardan “çok” daha pahalıya satıyor, eğer sizin için o “birazcık” fark önemli ise el mecbur gidip seve seve değil ama s..s… BMW alıyorsunuz”
İşte kısa süre testi sonucu budur…biraz düzensiz dağınık konu sık sık dağıldı kusura bakmayın..ama kısa bir sürede yazabildiğim kadar çok yazmak istedim o nedenle….bir de gerçekten bu sınıf motorlar ülkemizde en çok tutulan motorlar olduğundan malum bizlerin de maddi gücü bissürü motoru deneme yanılma yapmamıza izin veremediğinden insanlara mümkün olduğunca faydalı olmak istedim…
Sizlerde katkıda bulunursanız sevinirim
Dakar’a geçmeden önce aklımda XT660, X-trail ve KTM640adv,KLE650 versys hatta hatta V-strom vardı..
-V-strom direkt elendi…V-strom kim ne derse desin sonuçta gerektiğinde toprak yoldan geçebilen bir touring motoru ve mükemmel bir motosiklet olsa da benim işimi kesinlikle görmez.. Transalp v-strom dan daha yakın olsa da o da aynı konseptte olduğundan o da elendi..
-KLE650 Versys in ilk fotolarını görünce aynı GS ve Dakar da yada ne bilim pegasso strada pegasso X trail de olduğu gibi Versys in de yol lastikli olmayan bir modeli olacağını düşünmüştüm (hatta internette o şekilde spy fotoları vardı ama sonra fotoshop olduğu ortaya çıktı) ama maalesef o da multistrada türevi bir motor olarak çıktı. Yine mükemmel olmasına rağmen benim işimi görecek olmaktan uzaktı…
-X-Trail çok daha çabuk gitti aslında GS-GSD arası süspansiyonlu BMW 650 ile tamamen aynı şasi düşüncesi tam benim istediğim şeydi. Ancak. xt660 normalde performans olarak GS den çok çok daha iyi olsa da sebep motoru değil ağırlığı. Dolayısıyla o motoru GS şasisine takınca avantajı direk gidiyor…(testlerde öyle söylüyordu maalesef hem yakıt hem perf. Olarak XT yi bırak, GS den bile kötü idi..ikinci faktör de meşhur, forumları dolduran aprilla ve servis problemleri…
-XT 660 en güçlü rakipti…GS den oldukça hafif neredeyse 640adv ağırlığında olan xt kağıt üstünde direkt kazanandı…ve fiyatı inanılmaz idi..neredeyse bir Dakar yada 640 ın yarı fiyatına… Asfalt performansı son derece iyi idi..ancak kullanırken kötü-iyi yollara genelde arkamda kız arkadaşımla gittiğimden..(iki sene önce 6-7 saatlik kiralık xt 660 deneyimimde gördüğüm kadarıyla) iki kişi ile sürücüyü bir off road makinesindeki gibi depoya kitliyor..ki bu pozisyon (en azından benim için bilemiyorum belki off-road makinelerine alışık olanlar pek dert etmezler) bana çok rahatsız geliyor…gerçi aynı sele siz tek başınızayken öne arkaya hareket özgürlüğü verdiğinden tam tersi rahatlık veriyor..
Motor performansı ise tam istediğim gibi evet gaz verince çatır çatır önünü kaldıran GS le kıyaslanınca roket gibi bir motor..artı (zaten junior XT sahibi biri olarak biliyorum) özellikle Adana da yamaha nın son derece iyi-güvenilir ve ekonomik bir servisinin olması cabası…
Ancak..malesef toprakta-arazide XT aslında GS den çok çok hafif olmasına rağmen maalesef GS in meşhur ağırlık merkezi hikayesi nedeniyle bırak daha hafif olmayı sanki çok çok daha ağırmış gibi davranıyor..yine benzer sebeplerden dolayı virajlarda özellikle biraz zorladığınızda GS den aldığınız “dert etme kardeş hallederiz” sinyalleri yerine “ lan lan amanın amanın boo..” diyor…evet XT ile dakarı karşılaştırmıyorum XT ile normal GS i karşılaştırıyorum ve normal GS toprak kötü yol vs de XT den çok daha dengeli ve daha kontrollü…ve çok tartışılan ABS….bence XT nin frenleri mükemmel açıkçası XT alsaydım ABS yi çok fazla dert etmezdim…ilk xt denediğimde yaptığım ilk hareket arka ve ön frenleri kitlemeye çalışmak olmuştu (kusura bakma Mehmet abi )ve her iki frende hem geç kitleniyorlar hem de kitlenince kontrolu kaybetmemeyi başardım…ancak bu sonuçta çok “kolay” bir iş değildi (örneğin kardeşim xt660 a binse tedirgin olurdum..sonuçta abi olarak biraz evhamlılık lazım)…daha önce 3 kere abs ile kesin ciddi iş gelmesinden kurtarmış biri olarak kimsenin yok abs şöyle yok böyle falan filan demesini umursamayın derim..bir motoru marka ne olursa olsun abs siz ön - arka teker kitliyken kontrol edebiliyorsanız tamam ama edemiyorsanız size ABS şart derim..belki 1-2 yılda bir işinize yarayacak ama emin olun o işinize yaradığında başınızı ciddi beladan kurtaracak..
640 KTM…açıkçası gönlüm hep bunda idi..mükemmel süspansiyon canavar bir motor şahane ağırlık kendini defalarca kanıtlamış bir motor…. İlk bindiğimde dikkatimi çeken şey motorun bana çok kolay kullanılabilir gelmesi idi..biner binmez sanki çok uzun süredir motoru tanıyormuşsunuz gibi geliyor..malzeme kalitesi falan ise mükemmel…gaza biraz dikkat ederseniz motorun canavar performansının sizi korkutması diye bişey yok bence (açıkçası ilginçtir en şaşırtıcısı sele oturum olarak bana xt den daha iyi geldi) ama canavar motor size canavar titreşim olarak geri dönüyor…küt küt güç veren motor aynı zamanda küt küt motosikleti de sallıyor. hatta husaberg 450 gibi bir spesyal makine den daha titreşimli…tamam jel sele elcik elastik direksiyon tutacağı falan falan ama onlarla bitecek gibi diil…belki daha sıkı elemanlar 640ın titreşimine dayanır ama açıkçası benim için çok çok sert..kısa sürelerde keyifli ötesi ama uzun süre kullanılabilecek gibi diil…bu arada bindiğim 640 ın 2006 model ve çok az km de olmasına karşın kenardan yağ sızdırması ve (bu her ne kadar KTM için çok normal ve dert edilmeyecek bir şey olacak olsa da) biraz garibime gitti..
Her ne olursa olsun insanın kalbini çalacak bir motor..açıkçası benimkini çaldı diyebilirim ama maalesef mantığınıza vurunca çok geride kalıyor…
Tüm bu deneyimlerden sonra açıkçası biraz hevesim kırıldı…Dakar henüz denememiştim ama denediğim tüm motorlar bir şekilde beni sarıkızımdan ayırmaya yetememişti..eh dedim sevgili kızım daha seninle yıllarca beraberiz…ilerde sen yorulunca yeni bir 650GS alırız olur biter demeye başlamıştım…ta ki mesut un Dakar’ı gelinceye kadar…
İşte 650Dakar 650GS karşılaştırması….
Dakar kurdunu aklıma ilk mersinden çıkıp çöller aşan sevgili hocam düşürdü(gezi raporu unutulacak gibi değildi) ..borusan da bir toplantıda bana uzun süre 650GS den sonra motorunu bulduğunu, hiç düşünmeden almam gerektiğini söylemişti..(hatta bana long way round da Charley ve Evan’ın 1150adv yerine Dakarları olsa ne kadar rahat edeceklerini anlatıp ardından bu yaz aynı Sibirya yolculuğuna gideceğini istersem gelebileceğimi söyleyip beyin hücrelerimin yarısını işi bırak istifa et vs… düşünceleri ile kaybetmeme neden olmuştu..)
İlk kural….: ne olursa olsun her ne kadar sadece süspansiyon-lastik-koltuk farklı olsa da iki motor arasında dağlar taşlar fark var…
Negatif farklar: GS kesinlikle daha performanslı..virajlara ilk girdiğinizde fark ediliyor..artı sanki GS hızlı kullanılmayı çok daha seviyor virajlarda inanılmaz güven verici-ayakları yere çok iyi basıyor…Dakar diğerleri (XT DL TA vs) kadar dengesiz olmasa da bir GS olmadığını size hemen hissettiriyor..otoban kullanımında fark ciddi biçimde artıyor..GS de rüzgar koruması olmayan bir motordu ama Dakar da nerdeyse 2 kat fazla rüzgar rahatsızlığı var..ek olarak GS ile limitöre kadar dayayabilmenize rağmen Dakar da bu maalesef neredeyse imkansız..otobanda GS açık ara önde…şehir içi kullanımında da yükseklik sizi hemen etkiliyor…GS i mobilet yada YBR gibi kullanabilirken Dakar’ı daha bir Efendi kullanmanız gerekiyor..o kadar kolay oradan oraya atamıyorsunuz..
Tipi: açıkçası ben hala sevgili sarıkızımı çok seviyorum..her gördüğümde off ya diye içim geçiyor…zaten hiçbir zaman alacalı bulacalı yazılı boyalı şeyleri sevmedim..gerçi zevk meselesi ama bence normal GS beş kat daha şık…GS-D biraz “terbiyesiz-kendini beğenmiş” tipli geliyor (gerçi iki kez Dakar kazanınca biraz terbiyesiz olma hakkı var ama)..
Bu arada Dakar da orta sehpa olmaması gerçekten çok gıcık bişey…zincir yağlama felan işkence..
Pozitif yanlar: evet bu kadar laftan sonra “madem öyle idi niye sevgili sarı kızını değiştirdin..” ilk olarak alet abidik gubidik engellerden sanki yokmuşlar gibi geçiyor…arazi de o kadar dengeli ki bırak tek başıma, arkamda biri ile ayağa kalkmadan Pazar kahvaltısı yapar gibi birçok engeli aşıyor.. ve bu sırada siz ne yaptığınızı fark bile etmiyorsunuz..amortisörler KTM nin WP leriyle kıyaslanamaz belki ama zaten “performans” amortisörü olmadıklarından belki ciddi off-road’culara çok çok yumuşak gelseler de size sanki 50 model amerikan arabasındaymışsınız hissini veriyorlar…asfaltta yada stablize de olduğunuzu gözünüz kapalıyken fark etmeniz imkansız. Sadece sizin için değil artçınız bile ne kadar konforlu olduğuna şaşırıyor…işin garibi bu kadar yumuşak amortisörün sizi virajda rezil edeceğini düşünmeze rağmen GS den kötü olsa da rezillik felan alakası bile yok….kardeşim belki en doğru benzetmeyi yaptı “kötü yolların ve arazinin Rolls Royce’u“ bu arada çok düşük hızlarda, o viraj alışınızı hızlı gidişinizi bozan 21” ön lastik, nerdeyse durma hızlarında bile aşırı dengeli olmanızı sağlıyor…(mesut abi hatırlar belki ilk Dakar’ı sürerken max 10km de dengesine bakmaya çalışmıştım..ve Dakar benim motorum lafını etmeden önce 2. vitese bile atmamıştım)..kısaca arazi-trail-kötü toprak yol performansı GS ile kıyaslanamaz bile….. konforu da cabası…
Frenler ilginçtir aslında GS den kötü olmalarını bekliyordum ama farksız gibi geldi..(hatta mesut abi çok daha iyi olduğunu iddia ediyor ama bilemiyorum) belki değişen geometri bir fark yaratmıştır ama..ben daha ince ön tekerle aslında daha kötü olmasını beklerken aynı..
Sayılara vurduğunuzda Dakar GS den belki yüz üstünden 15 otoban perf. Az, 10 puan virajı az ise en az 40 puan trail perf artıyor..en az 50 puan konfor artıyor.. açıkçası ben uzun yolda otoban bile olsa sırf konfor nedeniyle Dakar’ı kesin tercih ederim….konforun artmasının en önemli sebebi değişik koltuk..koltuk aslında tüm GS serisinde aynı ama belli koltuklardan birini ücretsiz yada bazılarını(çok yüksek ve çok alçak olanı) küçük bir extra ücret ile alabiliyorsunuz.. aslında sıfır alacağınız GS’i isterseniz ücretsiz olarak yüksek koltukla sipariş edebiliyorsunuz yada Dakar’ı alçak koltukla….işin püf noktası koltukların “aynı” olması yani daha yüksek koltuk demek altınızda daha fazla sünger daha çok konfor demek..gerçi GS koltuğu da çok çok rahattır ama, eski motorumun koltuğunun üstüne fazladan 5cm sünger cidden çok büyük fark yaratıyor.
Açıkçası neden dünya gezginlerinin %75 inin Dakar tercih ettiğini anlamak zor değil..uzun süre üstünde oturabildiğiniz, engelleri dert yaratmadan aşan..(tamam bir KTM gibi üstünden zıplamasa da sakin sakin aşıyor) güvenirliği yüz defa kanıtlanmış inanılmaz ekonomik sorunsuz ve yumuşak Rotax motor, kaliteli işçilik sağlamlık …
Bence GS-D direk alınacak bir motor değil…açıkçası ben ilk önce GS alın kullanın eğer size GSD nin kapattığı eksiklikleri gerçekten eksiklik olarak geliyorsa gidip GSD alın…bu motorun huyuna suyuna önce GS ile alışın sonra GSD’ye geçin derim…
Gelelim esas noktaya tamam bu aletler sınıflarında gerçekten açık ara en iyi AMA ….fiyatları çok çok daha açık ara …..
İşte problem burada yatıyor…gerçekten şu an sıfır bir XT yi pazarlıkla 12-13 e alabiliyorken..bir DR 650 KLR650 10 civarındayken hele bir de yurt dışında BMW ikinci ellerinin hiç değer kaybetmemesi dolayısıyla BMW nin “yatırım” olarak mantıklı olması ve BMW servislerinin aşırı iyi, kaliteli, servis vermesi gibi bir durum Türkiye’de hiç mi hiç yokken..alınır mı…?? Valla bilemiyorum….ben aldım (emin olun öyle çok zengin bir adam değilim) Çünki diğerleri ile aradaki o küçük fark benim için önemliydi…yine burada kardeşimin söylediği bir laf var onu aktarayım “BMW her sınıfta, sınıfın diğer motorlarından “biraz” daha iyi bir motor yapıyor ama hep aynı sınıf motorlardan “çok” daha pahalıya satıyor, eğer sizin için o “birazcık” fark önemli ise el mecbur gidip seve seve değil ama s..s… BMW alıyorsunuz”
İşte kısa süre testi sonucu budur…biraz düzensiz dağınık konu sık sık dağıldı kusura bakmayın..ama kısa bir sürede yazabildiğim kadar çok yazmak istedim o nedenle….bir de gerçekten bu sınıf motorlar ülkemizde en çok tutulan motorlar olduğundan malum bizlerin de maddi gücü bissürü motoru deneme yanılma yapmamıza izin veremediğinden insanlara mümkün olduğunca faydalı olmak istedim…
Sizlerde katkıda bulunursanız sevinirim