PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türkiye'nin büyük bir girişimciyi kaybetmesi (TT Custom)



Mamba09
27 Haziran 2014, 16:46
Türk Markası TT Custom artık Suudi malı oldu.

Türk markası nasıl Suudi oldu? Fatih Altaylı yazdı…
Tarhan Telli adını duymuşsunuzdur. Galiba bir iki kere de ben bahsettim. Çılgın bir girişimci. 10 yıl kadar önce Türkiye’de dünyanın en şık motosikletlerini yapmak için yola çıktı. Başardı da. TT Custom Choppers diye, dünya çapında bir motosiklet üretti. Ama Telli’nin yaptığı işin asıl önemli tarafı, tüm üretimi için uluslararası lisansa sahip olmasıydı. Türkiye’de ürettiği motorlara Türk motor ve şasi numarası vurma hakkı olan bir üreticiydi. Lisans altında üretim yapmıyordu, yüzde yüz yerli bir marka yaratmıştı. Hollywood starlarından Rus oligarklara kadar herkes Telli’nin motorlarının peşindeydi. Tarhan Telli bununla da yetinmedi. Başbakan’ın “Yerli otomobil istiyorum” demesinin ardından “yerli bir otomobil” yapmak için harekete geçti. İmkânları sınırlı, hayalleri sınırsızdı. “Küçükten başlamak” istiyordu. Renault’nun, Opel’in ve neredeyse diğer tüm markaların yıllardır üzerinde çalıştığı “kişisel ulaşım aracı” üzerinde yoğunlaştı. Şehir içinde kullanılabilecek, iki ya da üç kişilik elektrikli bir otomobil geliştirdi. Buradan başlamak istiyordu.

‘BUNLAR TÜRK MARKASI’
Telli, Sanayi Bakanı Nihat Ergün’e iki TIR dolusu Türk yapımı olan motorları götürür. Sanayi Bakanlığı’nın önüne dizer. Sayın Nihat Ergün’e, “Sayın bakanım, şu anda Türkiye’nin ilk Türk üretimi, Türk markası olan vasıtasına bakıyorsunuz. Burada en önemli şey, şu şasinin üzerindeki NP9. İşte bu bizim Türklüğümüz ile gurur duymamız. Bunları Türk markası ve Türk ürünüyle dünyaya satıyor olmamız lazım” der. Beklediği desteği bulamaz. Tarhan Telli vazgeçmez. Bu sefer de Türkiye’nin çalışmalarıyla gurur duyduğu kurumuna gitmeye karar verir. TÜBİTAK’a çok önemli iki proje sunar. Projelerin birinde dünyada bir ilk olan motosiklette geri vites de yer alır. Yine kimse umursamaz. KOSGEB’e gider. Yine hiçbir sonuç alamaz. Daha da vahimi, “Bir Türk firması size yüzde 25 ortak olduğu için sizi KOSGEB üyeliğinden çıkardık” denilir kendisine. TT Motors’un KOSGEB’den atılmasına neden olan ise bir Türk yatırımcı firmanın yüzde 25 ortaklıkla TT Motors’a kaynak aktarmak istemesidir.

‘BURAYA FABRİKA KURAMAZSINIZ’
Bu firma TT Motor için bir fabrika kurmak ister. Ama İzmir Sanayi Odası bu firmanın fabrika kurmasına, aynı arazide aynı firmanın başka bir fabrikası olduğu gerekçesiyle izin vermez. Telli, Sayın Egemen Bağış’ın olduğu bir yemeğe davet edilir. Sayın bakana, “Biz Türk markasıyız. Dünyaya Türklerin neler yapabildiğini markamızla gösterelim, markamızı taşıyalım” der. Sayın Bakan, “Çok güzel. Biz Türkiye’ye katma değer katacak yeni girişimcilerle yeni markalar yaratacağız. İşte Sayın Başbakan’ımızın dediği markalaşma budur” cevabını verir. Ama başka bir sonuç alınamaz. Telli, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile bir görüşme yapar. Bakan Yıldırım, Telli’ye “Sen Türkiye’nin örnek girişimcilerinden biri olacaksın. Arkandayız” der. Ama lafta kalır. Telli’nin amacı, motosikletlerini dünyanın çeşitli yerlerinde satacak bir ağ kurmak ve bunun yanı sıra küçük elektrikli otomobille başlayıp yerli bir otomobil markası yaratmaktır. Küçük elektrikli otomobili öne çıkarmasının nedeni ise henüz kimsenin hâkim olamadığı ama geleceğin en önemli pazarı olan bu alanda çok daha iyi rekabet edebileceğini düşünmesi ve buradan başlayıp ortaya çıkaracağı bir yerli markanın güçlü olacağına olan inancıdır.

‘GEL SUUDİ MARKASI OL’
Ancak her girişiminde duvara toslar. Ama en sonunda hiç beklemediği bir gelişme olur. Suudi Arabistanlı bir yatırımcı grubu, Telli’nin kapısını çalar. “Gel bu işi Suudi Arabistan’da yap” derler. Hem fabrika kurulması için gereken kaynağı verecek, hem de uluslararası bir pazarlama ağı kurmak için gereken yatırımı yapacaktır Suudiler. Tek bir şartları vardır. Üretilen otomobil ve motosikletler “Made in Saudi” olacaktır. Telli teklifi kabul eder. Suudi Arabistanlı yatırımcılar Telli’yi özel uçağıyla aldırır. İki saat içerisinde Suudi Arabistan’da oturma izni verilir. Kendisine 35 bin metrekare arazi ve burada kuracağı fabrika için türlü imkân tahsis edilir. Genç yatırımcı ve marka yaratıcısı Tarhan Telli’nin bugüne dek Türk markası olarak ürettiği motosikletler ve bundan sonra üreteceği otomobiller artık Suudi markası olacak. Yıllar sonra çocuklarımız, torunlarımız bu araçlara “Bir zamanlar Türk markasıymış” diye binerse ben çok üzüleceğim.
DÜN bir Turk markasının, küçük ama kendi alanında uluslararası tanınırlığı olan, yüksek kaliteli bir Türk markasının ve bu markanın yerli otomobil planlarının Türkiye’deki ilgisizlik nedeniyle Suudi Arabıslan’a gitmek üzere olduğunu yazdım.
Yıllar süren çabalarına Türkiye’de karşılık bulamayan Tarhan Telli’nin Suudilerden gelen teklife “Evet” demek zorunda kaldığını ve Suudilerin bu yatırım için sadece “Made in Saudi” denilmesi şartını koştuğunu aktardım sizlere.

Habertürk’ün dünkü nüshası okurlarla buluşur buluşmaz hemen resmi tepkiler gelmeye başladı.
Önce TÜBİTAK, “Biz bu yatırımcıya talep ettiği desteği verdik ama o almadı” dedi.
TÜBİTAK’ın açıklaması doğru,ama yarı doğruydu.
Talep edilen desteğin 10′da biri verilmişti. 190 bin TL’lik talebe karşılık 20 bin lira.
TÜBİTAK’ın yazılarının bir kopyasını buraya koyuyorum.
Hemen ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı, sevgili dostum Nihat Ergün aradı.
Yıllardır tanıdığım Ergün’ün her olaya pozitif yaklaştığına defalarca tanık olmuştum. Bir kez daha öyle oldu.
“Evet Tarhan Telli bana geldi” dedi:
“İki TIR dolusu motosiklet getirmişti. Bana gösterdi. Çok beğendiğimi söyledim. Ancak benden açıkça bir talebi olmadı. Sanki biraz gösleri yapmak, biraz reklam yapmak için geldiğini düşündüm. Yatırım için bir şey söylemedi söylediyse de bana ulaşan bir şey olmadı.”

Bakan Ergün, TT Motors’un yaptıklarını bildiğini, gördüğünü, kalite çıtasını çok yukarı koyan, çok önemli bir yerli marka olduğunu ve büyümesi için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını aktardı.
“Yatırımını İstanbul’da yapacak bile olsa 5. bölge teşviklerinden yararlanma şansı var. Bana gelsin. Anladığım kadarıyla aklı var, fikri var ama bunları nasıl hayata geçirir, nasıl teşvik alır, nasıl ilerler bu konuda bilgisi eksik. Bizzat bana gelsin. Ben ona yol göstereyim. Biz en küçük yatırımcıyı bile kaybetmek islemeyiz. Bekliyorum. Organize sanayi bölgelerinde yer bulalım. Ortak yatırımcı arıyorsa yardım edelim” dedi.
Doğrusunu isterseniz keyiflendim.

TT Motors, o şahane motosikletlerini ama özellikle de elektrikli küçük otomobilini Türkiye’de üretip bir Türk markası olarak yoluna devam edebilirse, bundan gurur duyacağım.
Kaynak: Habertürk

Basın Açıklaması 26/11/2012
Suudi Arabistan Krallığı 35 bin metrekare üzerine TT Motor için dünyanın en teknolojik ve modern fabrikasını kuruyor. Denize sıfır olan fabrika arsası devlet tarafından TT Motor’a tahsis edilmiştir.
Bu alanda TT marka vasıtalar (polis, sahil güvenlik botları, TT motorlar, bisikletler, özel otobüs ve araçlar) üretilecek.
Bu konuda ön iyi niyet protokolleri imzalanmış
olup projenin detayları görüşülmeye başlanmıştır.
Şu an üretim yerinin Suudi Arabistan olması şartı üzerine görüşmeler sürüyor.
Basında Sayın Fatih Altaylı’nın kaleme aldığı haber sonrasında değerli basın mensubu dostlarımızın soruları üzerine bu bilgilendirilmesinin yapılmasını TT Motor adına uygun gördük. Gelişmeler hakkında sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Tarhan Telli
TT Motor A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı