admin
16 Nisan 2014, 17:39
Dünyaca ünlü başarılı foto muhabiri Kerim Ökten’in ölümü yıldırımdan korunma yöntemlerini tekrar gündeme taşıdı. Prof. Dr. Özcan Kalenderli ‘Kendimizden yüksek bir cisim bulmalıyız’ dedi.
Türkiye’nin en başarılı foto muhabirlerinden Avrupa Basın Fotoğrafı Ajansı’nın (EPA) Türkiye temsilcisi foto muhabiri Kerim Ökten’in, kullandığı motosiklete yıldırım düşmesi sonucu hayatını kaybetmesi yıldırımdan korunma yöntemlerinin tekrar gündeme taşıdı. Yıldırımın, 42 yaşındaki Ökten’e bluetooth kulaklığının etkisiyle isabet ettiği öne sürülürken, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Kalenderli, Ökten’e muhtemelen çevresindeki en yüksek noktada olması nedeniyle yıldırım isabet ettiğini belirterek, “Bulunduğu alanda bir kamyon veya ondan daha yüksekte herhangi bir cisim olsaydı yıldırım o noktaya düşerdi” dedi. Kalenderli, “Bluetooth kulaklık, cep telefonu, bozuk para, anahtarlık gibi metallerin yıldırımı başlatma veya çekme gibi bir etkisi yok” dedi.
AKUT kurucu üyesi Memet Tanrısever ise metal yapılardan uzak durulması gerektiğini söylüyor. Tanrısever, “Arabalar ve otobüsler, elektrik akımını içeriye iletmez. Eğer Kerim Ökten bir arabada seyahat ediyor olsaydı yıldırıma maruz kalmayacaktı” şeklinde konuştu.
Kalenderli ve Tanrısever, yıldırım çarpmalarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
‘Telefon yıldırım çekmez’
İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Kalenderli, olay sırasında Ökten’in bulunduğu bölgenin en yüksek noktada olduğunu söyleyerek şunları söyledi: “Yıldırım yüklenmiş bulutun hareketi bazen bize doğru olabilir, bazen bizden uzaklaşabilir. Bulut kütlesinin en yakınına gelen nesne bulutun yıldırım yükünü boşaltacağı yer olur. Bu ağaç, ev, kule ve insan olabilir. Bulutla yer arası yaklaşık 2-3 kilometredir. Bu mesafede zik zak hareketleri çizerek akım hareket eder ve son 100-150 metrede nereye düşeceğine karar verir.
‘Motosiklet riskli’
Bu olayda arkadaşımız, bulunduğu bölge itibariyle belli ki en yüksek noktada. Çevresinde ağaç, direk, otobüs, Otomobil vb. nesneler olsaydı yıldırım buralara yönelecek ve kendisi bundan hiç etkilenmeden devam edecekti. Taşıtlar ve binalar çoğunlukla metal gövdeli yapılardır. Yıldırım çarptığında arabanın veya otobüsün gövdesinden akar, böylece içindekiler etkilenmez.
Motosiklet ve bisiklet gibi böyle bir korunağı olmayan taşıtlarda yolculuk edenler için durum risklidir. Çünkü akım kendi üzerlerinden akar. Kasların kasılıp kalbin durmasına ya da nefesin kesilmesine neden olur. Binlerce amper mertebesinde akımlardan söz ediyoruz. Bluetooth kulaklık, cep telefonu, bozuk para, anahtarlık gibi metaller ne yıldırımı başlatır ne de yıldırımı çeker. Arkadaşımızın kulağıyla kasığı arasındaki yanığın nedeni ise yıldırım akımının motorsiklet üzerinden toprağa erişmesiyle ilgili.
Korunmak için gök gürültülü ve yıldırımlı havalarda, açıklık alanlarda bulunmamak lazım. Seyahat ediyorsak kapalı taşıtlar tercih etmeliyiz. Kendimizden yüksek bir cisim bulmalı ve dikkatli olmalıyız.”
‘Arabalar akımı içeriye iletmez’
AKUT kurucu üyesi Memet Tanrısever, arabalar ve otobüslerin elektrik akımını içeriye iletmeyeceğinin üstünde durdu. Tanrısever, “İnsana doğrudan yıldırım çarpması çok yüksek bir ihtimal değil. Ancak yaşandığında büyük oranda can kaybıyla sonuçlanıyor. Açık alanlarda tek tük sıralanan ağaçların altı yıldırım için riskli bölgelerdir. Yıldırımın düştüğü yerde toprak ıslaksa ve kişi de o ıslak bölgedeyse yıldırımdan etkilenir. Bu özellikle doğa sporlarıyla ilgilenenler için önemlidir. Bu tarz durumlarda bir çanta ya da herhangi bir nesne yere koyulur ve onun üzerine çıkılır. Metal yapılardan uzak durulmalı ya da metalleri uzak tutmalı. Doğada çalışan insanlar için bunlar hayati önem taşır. Arabalar ve otobüsler, elektrik akımını içeriye iletmez. Eğer Kerim Ökten bir arabada seyahat ediyor olsaydı yıldırıma maruz kalmayacaktı” yorumunda bulundu.
Kaynak: Milliyet
"Yıldırımdan korunmak için ayaklarınızı birleşik tutun"
Fizik Mühendisleri Odası (FMO) İkinci Başkanı Süreyya Çetin Tekin, bahar mevsiminin gelmesiyle, yağmurlu havalarda hareket etmek, koşmak ve motosiklet kullanmanın yıldırım çarpmalarına davetiye çıkarttığını belirterek, "Dışarıda bir yerde beklemek zorunda kaldıysanız ayakları mümkün olduğunca birleşik tutmalıyız. Ayaklar ne kadar açık olursa yıldırımın topraktan gelen etkisi o kadar artar" dedi.
Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, açık alanda yıldırımdan korunmanın zor olduğunu ancak alınacak birkaç basit önlemle yıldırım düşmesi sonucu meydana gelecek zarardan korunmanın mümkün olabileceğini kaydetti. Tekin, "Bilindiği gibi bahar aylarındayız. Bu aylar yağmurun çok yağdığı ve dolayısıyla yıldırım düşmesinin çok yaşandığı aylar. Yıldırımlı havalardan korunmak için bazı tedbirler uygulanır. Yapıların tesislerin korunması için paratoner dediğimiz cihazları kullanırız" diye konuştu.
Açık alanda bulunan kişilerin kendilerini yıldırıma karşı korumalarının son derece zor olduğunu ancak bunun için birkaç tedbir uygulanabileceğini vurgulayan Tekin şunları kaydetti:
"Yıldırımlı ve açık havada hareket etmek, koşmak, motosiklet kullanmak yıldırım çarpmalarına davetiye çıkartıyor. Yıldırımlı havada hareket halinde olmak koşmak hele motosikletle gitmek gibi hızlı hareket halinde olmak etrafta elektriksel yüklerin oluşmasına sebep olarak yıldırımı davet eden bir etki oluşturur. Yakın zamanda Kerim Şevket Ökten motosikletiyle giderkenyıldırım çarpması sonucu vefat etti. Onun gibi açık havada bulunan çobanlar askeri birliklerdeki askerlerimiz yıldırımdan zarar gördü."
Açık alanda ayaklar birleşik tutulmalı
Ağaç altında, saçak altında veya yıldırımın düşmesi muhtemel yerlerin yakınında bulunmanın da tehlikeli olacağına dikkati çeken Tekin, "Yıldırım düştüğü yerde belli bir alan içerisinde etkili olduğu için etki alanında bulunan canlılara da zarar verebiliyor. Yıldırımlı havalarda mümkün olduğu kadar kapalı alanlarda beklemek, yıldırımlı havanın etkisinin geçmesini beklemek en geçerli yoldur. Aksi takdirde açık alanda yıldırımdan korunmak çok zor olur. Zorunluluk halinde dışarıda olunması gerektiği durumlarda ise mümkün olduğu kadar ayak arasını açmamak gerekir. Dışarıda bir yerde beklemek zorunda kaldıysanız ayakları mümkün olduğunca birleşik tutmalıyız. Ayaklar ne kadar açık olursa yıldırımın topraktan gelen etkisi o kadar artar. Bu etkiden dört ayakları olduğu için hayvanlar çok zarar görür" diye konuştu.
Otomobil üzerine yıldırım düştüğünde ise içerisindekilerin herhangi bir zarar görmeyeceğini ifade eden Tekin, arabanın faraday kafesi şeklindeki yapısının üzerine düşen yıldırımı ıslak lastikler vasıtasıyla topraklandığını belirtti.
Binalarda kullanılan paratoner sistemlerinin de yüzde 100 yıldırıma karşı koruma sağlamayacağını kaydeden Tekin, "Bu sistemler, bina içerisindeki canlıların zarar görmesini engelleyebilir fakat oluşacak iç yıldırımdan elektronik eşyalar etkilenecektir. Elektronik eşyaları yıldırımın etkisinden korumak için elektrik devrelerine konan yıldırımın etkisiyle oluşan kötü enerjiyi tutup emen veya toprağa veren özel elemanlar kullanılır" şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Türkiye’nin en başarılı foto muhabirlerinden Avrupa Basın Fotoğrafı Ajansı’nın (EPA) Türkiye temsilcisi foto muhabiri Kerim Ökten’in, kullandığı motosiklete yıldırım düşmesi sonucu hayatını kaybetmesi yıldırımdan korunma yöntemlerinin tekrar gündeme taşıdı. Yıldırımın, 42 yaşındaki Ökten’e bluetooth kulaklığının etkisiyle isabet ettiği öne sürülürken, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Kalenderli, Ökten’e muhtemelen çevresindeki en yüksek noktada olması nedeniyle yıldırım isabet ettiğini belirterek, “Bulunduğu alanda bir kamyon veya ondan daha yüksekte herhangi bir cisim olsaydı yıldırım o noktaya düşerdi” dedi. Kalenderli, “Bluetooth kulaklık, cep telefonu, bozuk para, anahtarlık gibi metallerin yıldırımı başlatma veya çekme gibi bir etkisi yok” dedi.
AKUT kurucu üyesi Memet Tanrısever ise metal yapılardan uzak durulması gerektiğini söylüyor. Tanrısever, “Arabalar ve otobüsler, elektrik akımını içeriye iletmez. Eğer Kerim Ökten bir arabada seyahat ediyor olsaydı yıldırıma maruz kalmayacaktı” şeklinde konuştu.
Kalenderli ve Tanrısever, yıldırım çarpmalarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
‘Telefon yıldırım çekmez’
İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Kalenderli, olay sırasında Ökten’in bulunduğu bölgenin en yüksek noktada olduğunu söyleyerek şunları söyledi: “Yıldırım yüklenmiş bulutun hareketi bazen bize doğru olabilir, bazen bizden uzaklaşabilir. Bulut kütlesinin en yakınına gelen nesne bulutun yıldırım yükünü boşaltacağı yer olur. Bu ağaç, ev, kule ve insan olabilir. Bulutla yer arası yaklaşık 2-3 kilometredir. Bu mesafede zik zak hareketleri çizerek akım hareket eder ve son 100-150 metrede nereye düşeceğine karar verir.
‘Motosiklet riskli’
Bu olayda arkadaşımız, bulunduğu bölge itibariyle belli ki en yüksek noktada. Çevresinde ağaç, direk, otobüs, Otomobil vb. nesneler olsaydı yıldırım buralara yönelecek ve kendisi bundan hiç etkilenmeden devam edecekti. Taşıtlar ve binalar çoğunlukla metal gövdeli yapılardır. Yıldırım çarptığında arabanın veya otobüsün gövdesinden akar, böylece içindekiler etkilenmez.
Motosiklet ve bisiklet gibi böyle bir korunağı olmayan taşıtlarda yolculuk edenler için durum risklidir. Çünkü akım kendi üzerlerinden akar. Kasların kasılıp kalbin durmasına ya da nefesin kesilmesine neden olur. Binlerce amper mertebesinde akımlardan söz ediyoruz. Bluetooth kulaklık, cep telefonu, bozuk para, anahtarlık gibi metaller ne yıldırımı başlatır ne de yıldırımı çeker. Arkadaşımızın kulağıyla kasığı arasındaki yanığın nedeni ise yıldırım akımının motorsiklet üzerinden toprağa erişmesiyle ilgili.
Korunmak için gök gürültülü ve yıldırımlı havalarda, açıklık alanlarda bulunmamak lazım. Seyahat ediyorsak kapalı taşıtlar tercih etmeliyiz. Kendimizden yüksek bir cisim bulmalı ve dikkatli olmalıyız.”
‘Arabalar akımı içeriye iletmez’
AKUT kurucu üyesi Memet Tanrısever, arabalar ve otobüslerin elektrik akımını içeriye iletmeyeceğinin üstünde durdu. Tanrısever, “İnsana doğrudan yıldırım çarpması çok yüksek bir ihtimal değil. Ancak yaşandığında büyük oranda can kaybıyla sonuçlanıyor. Açık alanlarda tek tük sıralanan ağaçların altı yıldırım için riskli bölgelerdir. Yıldırımın düştüğü yerde toprak ıslaksa ve kişi de o ıslak bölgedeyse yıldırımdan etkilenir. Bu özellikle doğa sporlarıyla ilgilenenler için önemlidir. Bu tarz durumlarda bir çanta ya da herhangi bir nesne yere koyulur ve onun üzerine çıkılır. Metal yapılardan uzak durulmalı ya da metalleri uzak tutmalı. Doğada çalışan insanlar için bunlar hayati önem taşır. Arabalar ve otobüsler, elektrik akımını içeriye iletmez. Eğer Kerim Ökten bir arabada seyahat ediyor olsaydı yıldırıma maruz kalmayacaktı” yorumunda bulundu.
Kaynak: Milliyet
"Yıldırımdan korunmak için ayaklarınızı birleşik tutun"
Fizik Mühendisleri Odası (FMO) İkinci Başkanı Süreyya Çetin Tekin, bahar mevsiminin gelmesiyle, yağmurlu havalarda hareket etmek, koşmak ve motosiklet kullanmanın yıldırım çarpmalarına davetiye çıkarttığını belirterek, "Dışarıda bir yerde beklemek zorunda kaldıysanız ayakları mümkün olduğunca birleşik tutmalıyız. Ayaklar ne kadar açık olursa yıldırımın topraktan gelen etkisi o kadar artar" dedi.
Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, açık alanda yıldırımdan korunmanın zor olduğunu ancak alınacak birkaç basit önlemle yıldırım düşmesi sonucu meydana gelecek zarardan korunmanın mümkün olabileceğini kaydetti. Tekin, "Bilindiği gibi bahar aylarındayız. Bu aylar yağmurun çok yağdığı ve dolayısıyla yıldırım düşmesinin çok yaşandığı aylar. Yıldırımlı havalardan korunmak için bazı tedbirler uygulanır. Yapıların tesislerin korunması için paratoner dediğimiz cihazları kullanırız" diye konuştu.
Açık alanda bulunan kişilerin kendilerini yıldırıma karşı korumalarının son derece zor olduğunu ancak bunun için birkaç tedbir uygulanabileceğini vurgulayan Tekin şunları kaydetti:
"Yıldırımlı ve açık havada hareket etmek, koşmak, motosiklet kullanmak yıldırım çarpmalarına davetiye çıkartıyor. Yıldırımlı havada hareket halinde olmak koşmak hele motosikletle gitmek gibi hızlı hareket halinde olmak etrafta elektriksel yüklerin oluşmasına sebep olarak yıldırımı davet eden bir etki oluşturur. Yakın zamanda Kerim Şevket Ökten motosikletiyle giderkenyıldırım çarpması sonucu vefat etti. Onun gibi açık havada bulunan çobanlar askeri birliklerdeki askerlerimiz yıldırımdan zarar gördü."
Açık alanda ayaklar birleşik tutulmalı
Ağaç altında, saçak altında veya yıldırımın düşmesi muhtemel yerlerin yakınında bulunmanın da tehlikeli olacağına dikkati çeken Tekin, "Yıldırım düştüğü yerde belli bir alan içerisinde etkili olduğu için etki alanında bulunan canlılara da zarar verebiliyor. Yıldırımlı havalarda mümkün olduğu kadar kapalı alanlarda beklemek, yıldırımlı havanın etkisinin geçmesini beklemek en geçerli yoldur. Aksi takdirde açık alanda yıldırımdan korunmak çok zor olur. Zorunluluk halinde dışarıda olunması gerektiği durumlarda ise mümkün olduğu kadar ayak arasını açmamak gerekir. Dışarıda bir yerde beklemek zorunda kaldıysanız ayakları mümkün olduğunca birleşik tutmalıyız. Ayaklar ne kadar açık olursa yıldırımın topraktan gelen etkisi o kadar artar. Bu etkiden dört ayakları olduğu için hayvanlar çok zarar görür" diye konuştu.
Otomobil üzerine yıldırım düştüğünde ise içerisindekilerin herhangi bir zarar görmeyeceğini ifade eden Tekin, arabanın faraday kafesi şeklindeki yapısının üzerine düşen yıldırımı ıslak lastikler vasıtasıyla topraklandığını belirtti.
Binalarda kullanılan paratoner sistemlerinin de yüzde 100 yıldırıma karşı koruma sağlamayacağını kaydeden Tekin, "Bu sistemler, bina içerisindeki canlıların zarar görmesini engelleyebilir fakat oluşacak iç yıldırımdan elektronik eşyalar etkilenecektir. Elektronik eşyaları yıldırımın etkisinden korumak için elektrik devrelerine konan yıldırımın etkisiyle oluşan kötü enerjiyi tutup emen veya toprağa veren özel elemanlar kullanılır" şeklinde konuştu.
Kaynak: AA