Yağmur demem Çamur demem ama Karda da binmem.
Karda bile binerim , kayakçılarla yarışırım.
Sabunmuyum eriyeyim yağmurda da binerim
Hava sıcak olsun yağmurda da karda da 
binerim
Yağmurda binmem 1 haftalık hava durumunu takip ederim
Tatlı su motorcusuyum kuru zeminin hastasıyım
Olumsuz hava koşullarında ve gece olduğunda kullanmamaya çalışıyorum. Özellikle gece risk çok artıyor. Zaten yeterince riskli bir zevk.
Zorunda olmadığı halde kötü şartlarda motosiklet kullanmayı iyi bir şey zannedenlerden daha uzun süre motosikletten zevk alacağım muhtemelen. Fena da kullanmıyorum çok şükür. Hava güzel olduğu günlerde sabah evden çıkıyorum, on saat sonra eve geri geliyorum...
Yağmur,sağanak,adam götürmeyen sel,dolu,gece,gündüz,şiddetli rüzgar, +35 -10 derece,gizli buzada(sonradan fark ettim kaza olmus benden sonra), donda ama karda daha nasip olmadı :D
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:39 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:34 ----------
Gece yolculuğu iyidir geçen 03:45 de muğla merkez milas arası 65 km kadar yol yaptım gündüzden daha çok zevk aldım.hasmet adlı üyeden alıntı
Olumsuz hava koşullarında ve gece olduğunda kullanmamaya çalışıyorum. Özellikle gece risk çok artıyor. Zaten yeterince riskli bir zevk.
Zorunda olmadığı halde kötü şartlarda motosiklet kullanmayı iyi bir şey zannedenlerden daha uzun süre motosikletten zevk alacağım muhtemelen. Fena da kullanmıyorum çok şükür. Hava güzel olduğu günlerde sabah evden çıkıyorum, on saat sonra eve geri geliyorum...
Demek istediğim gece veya yağışlı havada motosiklet kullanmanın zevksiz olduğu değil. Gece yarısı da, sağanak yağışta da motosiklet kullanmak durumunda kaldım. Bir keresinde o kadar çok üşüdüm ki dişlerimin takır takır birbirine vurmasına engel olamıyorum, eve girdiğimde baldırlarım taş gibiydi resmen, direk küveti sıcak suyla doldurup içine yatmıştım... Zevkli olmasına zevkli. Ancak herkesin kendi başına cevaplaması gereken soru şu: "Aldığım risk, aldığım zevke değiyor mu?" Bu soruya dürüst bir cevap verdikten sonra bence sorun yok.
Bir keresinde gece çevre yolundayım. Bir virajdan sonra önümüze ölü bir geyik yavrusu çıktı. Bereket arabadaydik. Ezdik geçtik. O an motosiklet üzerinde olsaydım 130km hızla viraj dışına uçmuş olacaktım muhtemelen. Gündüz olsa görürdüm yoldaki hayvanı.
Motosiklet üzerinde on gözümüz olsa yine az. Ve gece sahip olduğumuz iki göz yarım göz haline geliyor. Bu yüzden benim için gece sürüş riske değmiyor. Mümkün olduğunca kaçınmaya çalışıyorum.
Aynı şekilde yağışlı havalarda da görüş mesafesi, yol tutuşu, fren ve gaz tepkisi, viraj kabiliyeti ciddi azalıyor; sadece bizim için değil, diğer sürücüler için de...
Gençken yağmur, çamur, kar demezdim. Mecbur tabi 25km diğer kasabadaki okula gitmem gerek.
Karda kullanmak için hususi yolu değiştirir ormana girer enduronun dibine vururdum.
En çokta motoru kapattıktan 10dk sonra oluşan sessizlikte, ayaklarının altında ezilen taze karın sesini dinlediğim, ağaç kütüğü üzerine bıraktığım marulu yemeye gelen anne ve yavru geyiği izlemeyi severdim.
Şimdilerde yağmurda kullanmayı sevmekle beraber, kar ve aşırı yağmurda kullanmayı sevmiyorum. Görüşüm çok bozuluyor.
Yağmurdan sonra yerler ıslakken kullanmayı seviyorum. Yolun üzerindeki toprak, kum, çamur gidiyor. Frenler daha iyi tutuyor. Tabi bunda yerler ıslak olduğu için yavaş ve temkinli kullanmanın etkisi büyük.
Kar, buz hariç gerekirse her hava koşulunda kullanırım. Yağmurlu havalarda ayriyeten ayaklara poşet geçiriyorum.
Yaradana şükürler olsun ki yaş 64. Bursa da oturuyorum ,çocuk ve torunlarım ise İstanbul'dalar. Yıl başını onlarla birlikte geçirebilmek için aralık
sonları gibi atlarım iki tekerime ,Yalova - Topçular, feribotta iki çay kahve içerim. Eskihisar - Ataşehir. İst. da yılbaşı sonrası 5 - 10 gün yaşadıktan
sonra aynı yol ile dönerim şehrime. 40 gün kadar Bursa'da kaldıktan sonra tekrardan İst. Henüz 2 yaşındaki torunumla güreşme sevişme. Ardından 10 senedir
hiç aksatmadığım şubattaki motosiklet fuarını ziyaret. 10 - 15 gün sonraysa Bursa'ya dönüş. Bizim yaşlıveacemi nikli , gerçek bir İstanbul beyefendisi İsmet kardeşim gibi çok soğuk + kar buz olmadığı müddetçe, neredeyse yılın 365 günü demir atımı kullanmazsam ruhen bir eksiklik oluşuyor.
Hepciğinize motosiklet dolu günler diliyorum.
Her türlü hava kosulunda sürdüm. Sürüyorum(kuryeyim), sapık bir fantezimi dersiniz yoksa delimi bilmem ama gece sağanak yağmurda sürmeye bayılıyorum. Sağlam bir yağmurlugum var tek hissetigim şey kaska carpan su taneleri oluyor yagmuru hissederek yol aliyorsunuz.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
kar yağmadığı, hortum çıkmadığı, yol yarılmadığı müddetçe sürmeye devam, gerekirse dolu tanelerine kafa ata ata gideriz
