Güzel bir paylaşım.
Fakat kimse kusura bakmasın ama teorik bilgiler hiç ilgimi çekmedi.
Uygulamalı sürüş tekniklerine ayrı bi ilgi duydum hep.
Bana göre boş iş bunlar. Uygulayacaksın, düşeceksin, kalkacaksın, kolunu kıracaksın, bacağını kıracaksın. 10-15 gün evde yatacaksın. Bu tür teorik bilgileri kafa karıştırıcı olarak değerlendiriyorum her zaman...
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
Ağır metal insanı...
Güzel paylaşım olmuş. teşekkürler.
Ötenazi hakkımı yaşayarak kullanıyorum. Z @ B ! T
Gideceği yeri bilmeyene hiç bir GPS yardımcı olmaz!...
[34 AY 0494] Büyükçekmece MT
Elbette iyi motorcu çok kırığa platine sahip motorcu değildir.
Elinden geldiği kadar vücudunu korumak için her türlü tedbiri almak gerekir.
Sadece motosiklet konusunda değil her konuda bu böyle.
Fakat benim düşünceme göre yukarıda gösterilen yatış pozisyonları zemin, lastik ve rüzgar kuvvetine göre değişir. Yani ne kadar teorik bilgiler üzerinden yola çıkarsanız çıkın mutlaka bir yerde size ögretilmeyen bir durumla karşılaşırsınız.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 18:55 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 18:53 ----------
Emrah bende neden seni bu kadar sevdiğimi düşünüyordum.
Hacı hacıyı mekkede, hoca hocayı tekkede, deli deliyi dakkada bulurmuş.
Bende az buçuk kafadan kontağım
Onun dışında sağ dizde bi ezilme var, başka bişeyim yok çok şükür
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
...eeeEee hangisinle viraja girmek gerekir
Siteyi takip etmemin en büyük sebebi olan paylaşımlardan biri daha. Çok çok teşekkürler. Bu arada, F4 yakışır
Çok güzel bilgiler..Tam da istediğim şekilde yatış miktarlarıv e oturuş pozisyonu bilgileri verilmiş..Tebrikler..Alfawings..
Sinan'cım, teoriyi öğrenmeden pratiğe geçilmesi doğru değil gibime geliyor yav..
Apache yatışı hangisi bunun ben ondan kullanıyorum
Bilinçli yatırmak için yukarıdaki pozisyonlar mutlaka uygundur.
Resimlerdeki viraj teknikleri kendi kullanım amaçları için doğrudur fakat sadece resmi koymak biraz eksik bilgi veriyor. Kalçanın, dizlerin ve ayaklıklara uygulanan baskının durumu da bu pozisyonlarda çok önemlidir. Ayrıca bu pozisyonların hangisini ne tür yerlerde kullanmak gerektiği de belirtilmeli ki bir anlam ifade etsin.
Kısaca:
Üst soldaki teknik genel kullanım tekniğidir. Her iki dirsek de hafif kırık olmalı, düzgün gaz hassasiyeti ve gidonun rahat dönebilmesi için kollar rahat bırakılmalı, motosiklete tutunma işini ise dizlere bırakmalıdır. Her koşulda dizlerle depo sıkılmalı ki kollar rahat kalabilsin. Bu teknikle bir ömür motor kullanabilirsiniz.
Üst-ortadaki teknik düşük hızda, çok dar virajları almak için uygun tekniktir. Örneğin dar çaplı bir göbekten düşük hızla dönmek gibi. Ya da u-dönüş yaparken. Kısacası dar dönüşlerde akıcı kullanım için son derece gereklidir. Dönüşün çok yavaş olduğunu resimdeki sürücünün bakışından da anlayabilirsiniz. Sürücü diğer tekniklerin aksine neredeyse önüne bakıyor. Viraj içindeki dirsek düz, dıştaki dirsek ise kırıktır. Ama gene kollar rahat kalmalı ve motora dizlerle tutunmalıdır. Yunusları trafikte ve ara sokaklarda sık sık bu teknikle dönerken görürüz. Daha da etkin kullanım için kalça biraz viraj dışına kaydırılabilir (hatta motokrosçular denge için ayağa kalkarak da yaparlar).
Üst-sağdaki teknik hepimizin yarışlarda gördüğü tekniktir. Virajları daha hızlı almak içindir. Diğer tekniklere göre daha az yatan motor lastiklerin daha iyi yol tutan orta kısımlarından faydalanma imkanı verir. Bu sefer viraj dışındaki kol düz, içerdeki kol kırıktır. Kalça ise viraj içine doğru iyice kaymıştır. Normal koşullarda güvenli kullanım için dizler bu teknikte de depoyu sıkar durumdadır fakat yarışlarda (ve üstteki resimde) viraj içindeki dizin açık hatta yere değdiğini görürürüz. Bu normal kullanım için gerekli değildir hatta tehlikelidir zira bu durumda kollara daha fazla yük biner, gaz hissiyatınız zayıflar. Fakat yarış pilotları bu tekniği maksimumda kullandıkları için dizleriyle yerden referans alma ihtiyacı duydukları için bu diz açma tekniği geliştirmişlerdir. Dizi açmak, dizi yere değdirmedikten sonra faydasızdır. Yani sadece yarış tulumu giymişseniz pistte işe yarar. Vücüt ağırlığı ise dışardaki ayaklık üzerine basar. Pist tekniğidir, gerçek hayatta çok adrenalin ve performans sürüşü seven, viraj yapan biri değilseniz çok da gerek yoktur, zira pist teknikleri güvenli değildir ve sağladığı hız gerçek hayatta çok anlam ifade edecek miktarda değildir fakat yarış koşullarında birinci ya da sonuncu olmak anlamına gelebilir. Üst-soldaki genel yatış tekniğiyle de, biraz daha yavaş olsa da, daha güvenli şekilde viraj alabilirisiniz.
Alttaki resimler ise pist tekniğinin değişik varyasyonlarıdır. Gene sürücünün başına bakarak içinde bulundukları viraj hakkında bilgi sahibi olabiliriz. Alt-solda sürücü uzun, sabit açıda ve hızlı bir viraj içinde rüzgar direncini en aza indirmek için motora kapanmış durumdadır fakata alt-sağda ise pistteki çok daha dar bir virajdadır ve bu virajı en hızlı şekilde alabilmek için vücudunu maksimum yol tutuşu sağlayacak şekilde konumlandırmıştır.
Şİmdi arkadaşlar gelelim sadede: Bir kere benim yaptığım iş bilgiyi açığa çıkarmaktır. Bunları dileyen dilediği oranda yeteneğine, tecrübesine göre alır ve değerlendirir. Değil mi? Teorik bilgi önemli olmasaydı okullara ne gerek vardı? Usta babasının yanında yetişen normal bir çocuk eğer sanat okuluna girmiş olsaydı belki de on yılda geleceği yere 3 yılda gelecekti ve mesleğinde daha da uzman olacaktı. Bu sebeple benim yaptığım işe yanlış diyenler kendileri yanlıştalar.
Şİmdi tabi teorik bilgiyi pratiğe dökmeğe başladığımız anda işin içine öğretme metodları girer ki bu benim alanım değil. Türkiye de bu işe soyunanlar ne kadar bilinçli valla onu da federasyon, sağlık bakanlığı olmadı karayolları düşünsün.
Yukarıda verdiğim foto ile ilgili olarak şimdi ben bu bilginin eğitmenliğe soyunsaydım sahada herhalde şunlara bakmam gerekirdi diyor içimden bir ses:
1. Dış taraftaki kolunuza yük biniyor mu?
2. Beden ekseniniz dönüş içine doğru motor ekseninden daha içerde kalıyor mu?
3. Bu eksen çizginiz ilk hamlenizle sabitlenip dönüş çıkışına kadar öyle kalıyor mu?
4. Bakışlarınız dönüşün olabildiğince içine, çıkışa doğru mu bakıyor?
5. İç ayağınız iyice içeri alınmış mı?
6. Tüm yönlendirmeyi iç kolunuzla mı yapıyorsunuz?
7. Üst bedeniniz çok dik pozisyonda mı duruyor?
8. İç ve dış peglere doğru noktalarda geçiş yapılıyor mu?
9. Gaz doğru zamanda ve doğru şekilde mi açılıyor?
10. Fren maneti sıcak patates gibi mi bırakılıyor?
vs vs bakar ve ona göre talebemi vrsa yanlış tatlı sert ikaz ederek düzeltirdim.
Sen ne yapardın Sinan Aksoy kardeş? Gerçi ben artık motor kullanamayacağım ama bilmekten zarar gelmez senin bildiklerini de ben öğrenmek isterdim.
Hepinize teşekkürler arkadaşlarım. Bir garip alfa geldi işte sevabıyla günahıyla genç kardeşlerine yardımcı olmak istedi. Ama bende artık yoruldum ve bu sahadan tamamen çekilmek ve motosiklete dair herşeyi unutmak istiyorum çünkü bir daha hakkını vererek binemeyeceğim bir şeyi unutmam en mantıklı şey olacak. Aksi halde kafayı yiyeceğim.
Hiç kimseye kırgın değilim ama beni sevenleri gerçekten diğerlerinden elbette daha çok seviyorum.
Alpaslan Kuzucan. Kütahya 1955.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 02:46 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 02:36 ----------
Verdiğin bilgiler yerinde ama şunu söyleyeyim şampiyonların stilleri hiç biribirine benzemez. Konu hız ve yarış olunca en önde marjinal yetenekle doğmak gerekmektedir. Dönüşte sadece dönüş tekniği ve pozisyon değil ayrıca, yol durumu, hava şartları, dönüş keskinliği, trafiğin durumu, motorunuzun tipi, lastiklerinizin durumu, süspansiyon ve çöküş ayarlarınız, sizin haleti ruhi yeniz vs gibi faktörler girer. Şİmdi ters eğimli bir yolda nasıl dönersiniz desem yukarda ki hiçbir teknik tam uymaz. Ne yapmak gerekir? 1. Motoru ters eğime dik açı yapacak pozisyona getirmek gerekir 2. Olabildğince eğimi dik kesmek gerekir 3. Peki hızınız fazla ise ne yapacaksınız? 1. Düşeceksiniz 2. Şanslı bir günündesiniz 3. Frenlere taçı geçerken değilde geçtikten sonra dokunmak gerktiğini bileceksiniz vs uzar gider. Söylemek istediğim eğer her duruma göre özel bilgiye girilirse buna benim ömrüm yetmez. Genel olarak söyleyebileceğim tek şey ''Lütfen sınırlarınızın içinde kalarak sürüş yapınız.'' olacaktır.
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.
alfamotosiklet.blogspot.com
değerli bilgiler için teşekkürler
bu arada orçun usta ya uğruyormusunuz alfa bey
ÖĞRENMEDEN,ÇALIŞMADAN,YORULMADAN,RAHAT YAŞAMANIN YOLLARINI ARAMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİREN MİLLETLER;ÖNCE HAYSİYETLERİNİ, SONRA HÜRRİYETLERİNİ,SONRA İSTİKLALLERİNİ,KAYBETMEYE MAHKUMDURLAR. K.ATATÜRK
Alpaslan hocam,
motora niçin bir daha binemeyeceksiniz?
Saglik problemlerimi?
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Evet geçen kasım ayı kalp krizi geçirdim ve ameliyata alınmışım. Ameliyatta çok fazla komplikasyon olmuş, detaya girmeyeceğim sevgili kardeşim. Ameliyat sırasında ölmüşüm. Dört dakika sonra makinalarla beni yaşama almışlar. 20 gün komada kaldım ve 45 günde yoğun bakımda. Motora binmem kesinlikle yasaklandı zaten ayıptır söylemesi yarım adam gibi oldum. Ama buna da şükrediyorum çünkü benimle birlikte yoğun bakımda yatanların yarısından çoğu gitti. Sağlığınıza dikkat edin.
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.
alfamotosiklet.blogspot.com
Hocam geçmis olsun diyecegim ama belli ki geçmemis.
Yasadiginiza ve en önemlisi parlak bir zihinle yasadiginiza sukredelim en iyisi.
Sagliginiza dikkat edin cumlesi oldukça önem tasimasina ragmen herhalde bir motosiklet tutkununun en çok gozardi ettigi sey.
Cumleniz beni 30 yil kadar onceye goturdu.
Okuldan çikar çikmaz, solugu dayimin motosiklet tamirhanesinde alirdim.
Onceden çok zevk aldigim mopet beni kesmemeye baslamisti.
Dayimin dukkan komsunun bir Rus motosikleti vardi.
Simdi markasini hatirlayamiyorum.
Is için surekli saga sola gitmek zorunda olan bu amcanin motosikletini duz kontak yapip yuruturdum.
Bir gun beni yakaladi.
Ben korkudan tir tir titriyorum.
Yanima gelip montumun fermuarini açti.
Tamam dedim içimden,saglam sopa geliyor.
Soyle bir bakip, dudak bûktü.
Oglum dedi.
Sagligina dikkat et.
Sonra dukkana gidip bir gazete getirdi.
Ben hala saskin vaziyette motorun ustunde oturuyorum.
O gazeteyi montumun içine soktu.
Ruzgar böbreklerini hasta eder, bu gazete seni ruzgardan korur, ihmal etme dedi.
Sonrada hadi yurut bakalim su mereti, nasil kullaniyorsun gorelim dedi.
Hala her uzun yola çikisimda bir gazete sayfasina gozum takilir.
Okumak için degil ha!
Montumun içine sokmak için.
Sonra guler geçerim.
Zamaninda ne imkansizliklara ne gibi pratik çozumler uretmisiz.
Simdi her turlu imkan var.
Ama o motorunu yuruttugum adam gibi adamlar artik yok!!!!
Siz de kendinize dikkat edin Alpaslan hocam.
Belki o eski adamlar yok ama yetistirilmesi gereken yeni bir nesil ve gelecegin adam gibi adamlari var.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Alpaslan Bey öncelikle çok geçmiş olsun. Umarım yazılarınıza ve alfamotosiklete(bloğa) devam edersiniz. Sağlığınıza da en yakın zamanda kavuşmanızı dilerim.
Bu başlık çok içten ve duygusal bir başlık oldu bence. Bazı efsanevi anları içinde barındıran birşeylere tanıklık etmiş gibi hissettim kendimi.
Ayrıca eklemek istediğim birşey daha var. Her farklı duruma göre bunları anlatmaya ömrüm yetmez demişsiniz ya. Eğer tam da bu içeriğe sahip bir bilgi kaynağı yoksa, böyle bir kitap hazırlamayı düşünmezmisiniz? İlk ben alırdım. Hatta yorulmayın diye sizin söylediklerinizi gelip ben yazabilirim. Master/apprentice-Jedi Knight/Padawan-Prof/lisans öğrencisi ilişkisi tadında böyle birşeye yardımcı olmak isterdim. Hatta bu tip ilişkiler içinde yardımcı olmak isteyebileceğim tek şeydir herhalde Şaka yapıyormuşum gibi gelebilir ama gayet ciddiyim, yurtiçi/dışı ciddi bir alıcı kitlesi olur bence. (tam olarak bu içeriğe sahip bir kitap bilmiyorum çünkü)
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)