Motosiklette siyaset olmaz. Ama siyasete motosiklet lazım / Alpaslan Apak
Reklamlar
-
18 Ağustos 2014, 15:46
#1
Her zaman yeri geldikçe yazarız, çizeriz, anlatırız: Motosikletin dili, dini, ırkı, siyaseti olmaz diye… İki tekere sevdalı bütün gönüller aynı rüzgârda yan yana omuz omuza yollarda keyifle gaz açar. Kimse kimsenin adını bile merak etmez. Aynı maceranın coşkusuyla aynı yönde yol almak, dayanışma için fazlasıyla yeterlidir.
Türkiye’nin değişik bölgelerinde festivaller bayram sonrası ardı ardına düzenleniyor. Ramazan dolayısıyla ara verilen her türlü etkinlikler, tam anlamıyla gaz açmak üzere… Motorcunun gündeminde her zaman festivaller, fuarlar ve çeşitli motosikletle ilgili etkinlikler vardır. Ama Türkiye’nin gündeminde çok önemli bir mesele geri sayımını tamamlamak üzere; Cumhurbaşkanlığı seçimi…
Motosiklet tarihimin kısacık zaman diliminde yüzlerce buluşmaların hiç birinde, motorcu dostlarım benim siyasetle ilgili tek bir lafımı veya tek bir satır yazımı bulmazlar. Vicdan hürriyetinin başladığı hassas konulardan biridir. İnsanların birbirlerini kırmaktan çekinmeyecekleri çok ince çizgileri olan bir mesele.
Neden siyaset başlıklı bir yazıyı sizlerle paylaşma gereği duydum? Bugün meclis otoparkında kaç tane milletvekilinin motosikleti var? Kaç tane meclis üyesi, bizi temsil eden siyasiler motosiklet kullanıyor veya motosiklete bir kere olsa bile binmiş? Bu soruları çoğaltmak mümkün.
İşin ütopik tarafına gelince; motosiklete binen bir cumhurbaşkanımız olsa nasıl olur? Muhalefet partilerinin başkanları, diğer milletvekilleri, biz motor sevdalıları gibi hafta sonu bir kortej yapıp Gölbaşı’ba motorlarıyla pikniğe gitseler, önce iki teker sohbetler yapsalar, sonra da memleket meselelerini ele alsalar nasıl olur? Ben diyeyim;” MUHTEŞEM” olur.
Rusya devlet başkanı Putin, su kayağından, motosiklete, karateden at binmeye kadar pek çok halkın sevdiği sportif uğraşlarla ekranlarda yer aldı. Halkın içinden olmak, halkla aynı zevk ve derdi paylaşmakla olur. Hayata veda eden Venezuella Devlet Başkanı Hugo Cavez, Latin Amerika festivallerinde halkla beraber lambada yapar onlarla eğlenirdi. Efsane lider Ernesto Che Guevara, motosikletle turlayıp, halkının dertlerini yakından şahit olup sonra devrim hareketine girişti. Sayıları çok az da olsa; motosikleti hayatlarının bir yerlerinde yaşam tarzı olarak benimsemiş devlet adamlarına siyaset tarihinde rastlamak mümkün.
Seçim tarihi gelmeden önce bu mütevazı satırlarımızın üç aday arasından hiç olmazsa bir tanesinin dikkatini çekebileceğini düşünürsek, Türkiye’de çok farklı ve renkli bir siyasetin sayfası açılmış olacak. Meclis bahçesinde renk renk motosikletler, yine koruma görevlilerinin kortejde eşlik ettikleri güçlü motorlar ve daha nice detaylar.
Bir gün siyasetçilerimizin de bu güzellikten nasibini almaları dileğimizle, yolunuz, farınız ve şansınız açık olsun!
Motosikletli Yaşam - Alpaslan Apak - Motorcuların HULK abisi..
Kaynak: Milliyet Akdeniz
Reklamlar
-
18 Ağustos 2014, 17:41
#2
bisikletli bir milletvekili var; hangimiz seviniyoruz? ben cevap vereyim; neredeyse hiçbirimiz. çünkü bisikletten motosikletten önemli(!) konular var bir çoğumuz için... içi boş kavramlar...
bir diğer tarafı
hırsızların namusluları içeri attığı bir ülkede çok iyimser bir yazı olmamış mı? bunları arzulamak ve konuşabilmek için önce en temel insan haklarını, yaşama hakkı, ifade özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, haberalma özgürlüğü gibi hakları yerleştirmiş olmamız gerekiyor ki bunları yerleştirmeyi bırak konuşamıyoruz bile.
-
19 Ağustos 2014, 16:57
#3
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu var, bu yazı ile dolaylı yoldan alakalı olduğunu düşünüyorum. Motosiklet kullanan insanlar çoğu insana oranla insan hayatına ve doğaya daha duyarlılar, neden dersek, çünkü sürekli empati yapıyoruz, mesela bir kaza sonrası bi yerlerimizin kırılması ve ölüm riskimiz daha yüksek, dolayısı ile insan bedeninin ne kadar kırılgan ve değerli olduğunu (Beden bir bütün olmadan değersiz değil tabi ama en kaliteli yaşam için herkes bütün uzuvlarının vs tam olmasını diler ) biliyoruz. Zaman konusunda da pek bi sıkıntımız yok, trafikteki diğer araçlara göre daha özgür ve istediğimiz yere makul bir zamanda varabiliyoruz dolayısı ile sabırsızlığımızın kurbanı olup başka insanların haklarına tecavüz etme, ve canlarına kast etme gibi bir durum da bizim için söz konusu değil. İlk başta mecburiyetten doğan bu empati zamanla reflexe daha sonrada bir yaşam tarzına dönüşüyor motosikletli bireyler için, daha duyarlı insana daha saygılı bireyler haline geliyor kişi ister istemez. Siyasetçiler yaşadıkları o kapalı kutularda değil empati yapmayı, senin veya benim yaşam alanımızı, haklarımızı maalesef düşünmüyorlar çünkü seni beni görmüyor, empati kuramıyor, saygı göstermiyorlar.
-
19 Ağustos 2014, 17:47
#4
Emine Ülker Tarhan lisanslı hentbol ve basketbol sporcusu, üstelik scooter kullanıcısı.
Şu ÖTV, köprü /otoban ücretleri vs. konusunda kendisini sıkıştırmak lazım
-
21 Ağustos 2014, 09:37
#5
phradrel adlı üyeden alıntı
bisikletli bir milletvekili var; hangimiz seviniyoruz? ben cevap vereyim; neredeyse hiçbirimiz. çünkü bisikletten motosikletten önemli(!) konular var bir çoğumuz için... içi boş kavramlar...
bir diğer tarafı
hırsızların namusluları içeri attığı bir ülkede çok iyimser bir yazı olmamış mı? bunları arzulamak ve konuşabilmek için önce en temel insan haklarını, yaşama hakkı, ifade özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, haberalma özgürlüğü gibi hakları yerleştirmiş olmamız gerekiyor ki bunları yerleştirmeyi bırak konuşamıyoruz bile.
Bunlar çok ağır ve ciddi ithamlar, "bunları konuşamıyoruz bile" diyorsunuz ama "hırsızların namusluları içeri attığı bir ülkede" şeklinde gayet kışkırtıcı sözler yazabiliyorsunuz! Kim hırsız? Hangi namuslu haksız yere içeride? Ayrıca hangi temel insanlık haklarınızı kullanamıyorsunuz?
Lütfen yazdıklarımıza dikkat edelim!
-
21 Ağustos 2014, 10:32
#6
siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? bahsettiğim şey tam da bu. havuz medyasının yalan haberleriyle dolmuş bir zihinle gelip burada boş bir meydan okuma yapmadan önce keşke biraz zihin cimnastiği yapsaydınız.
kim hırsız? sorunuzun cevabı mecliste; fezlekeler usulsüz yöntemlerle bekletiliyor. montaj diyeceksiniz kusura bakmayın; altı ay sonra ankara hayvanat bahçesi müdürü tübitaka atandıktan sonra kurumdan çıkan montajdır yalanına ortak olamıyoruz.
hangi temel insan hakları?
söylüyorum yaz;
yaşama hakkı; licede, gezide, roboskide, reyhanlıda ve yüzlerce daha başka yerde bizzat devlet tarafından vatandaşların yaşama hakkı elinden alınmıştır. peki soruyorum hangisinin faili bulundu ve cezalandırıldı? hiçbirinin. katil aynı, yargılayan aynı.
seyahat hakkı; devlet istediği yerde hiç bir gerekçe olmaksızın belli bir alanı kapatıyor, yolları blokluyor, 1 mayıs gibi günlerde "köprüleri kaldırarak" acizliğini sergiliyor.
haberalma özgürlüğü; havuz medyası malum. onu geçtim başbakan meydanalrdan gazetecileri hedef gösteriyor, küfrediyor sonlarının hrant dink gibi olacağını ima ederek satın alamadıkalrına göz dağı veriyor. bugün sözde muhalif gazetelerde bile gerçek muhalif yazar kalmadı. hepsi işlerindne atılıyor. ne sanıyorsunuz baskı olmadığını mı?
ifade özgürlüğü; gezide öldürdüklerinin ailelerini yaptıkları açıklamalarla terörist ilan edip haklarında soruşturma başlatıyorlar, 301. madde gibi nazi almanyasından bile kötü şartlar barındıran bir kanunla herkesi yargılayıp içeri atıyorlar.
sayısız örnek var. ülkenin nasıl peşkeş çekildiğinden nasıl fakirleştiğimizden bahsetmiyorum bile. biraz kafanızı çalıştırmanız yeterli. havuz medyasının son iki senede yaptığı haberler doğru olsa bugün uzaya insan gönderiyorduk.
din, milliyetçilik kisvesi altında size ne veriliyorsa alıyorsunuz, yalan doğru bakmıyorsunuz bile. kafanızı soktuğunuz o kumdan çıkarın. ışidin elindeki rehineler ne oldu ondan bahsedin.
ya da bahsetmeyin burası siyasi başlık değil. süleymanşah türbesi hakkında dedikleri doğru mu? her neyse... limonun kilosu da on lira olmuş tüh... biz hala motosiklet...
ben hala sorumun cevabını alamadım. bisikletli milletvekilini bisiklet kullanıyor diye seviyor muyuz yoksa elhadülillah türküm diyerek küfür mü ediyoruz? hangisi sizin için öncelikli?
-
21 Ağustos 2014, 11:10
#7
phradrel adlı üyeden alıntı
siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? bahsettiğim şey tam da bu. havuz medyasının yalan haberleriyle dolmuş bir zihinle gelip burada boş bir meydan okuma yapmadan önce keşke biraz zihin cimnastiği yapsaydınız.
kim hırsız? sorunuzun cevabı mecliste; fezlekeler usulsüz yöntemlerle bekletiliyor. montaj diyeceksiniz kusura bakmayın; altı ay sonra ankara hayvanat bahçesi müdürü tübitaka atandıktan sonra kurumdan çıkan montajdır yalanına ortak olamıyoruz.
hangi temel insan hakları?
söylüyorum yaz;
yaşama hakkı; licede, gezide, roboskide, reyhanlıda ve yüzlerce daha başka yerde bizzat devlet tarafından vatandaşların yaşama hakkı elinden alınmıştır. peki soruyorum hangisinin faili bulundu ve cezalandırıldı? hiçbirinin. katil aynı, yargılayan aynı.
seyahat hakkı; devlet istediği yerde hiç bir gerekçe olmaksızın belli bir alanı kapatıyor, yolları blokluyor, 1 mayıs gibi günlerde "köprüleri kaldırarak" acizliğini sergiliyor.
haberalma özgürlüğü; havuz medyası malum. onu geçtim başbakan meydanalrdan gazetecileri hedef gösteriyor, küfrediyor sonlarının hrant dink gibi olacağını ima ederek satın alamadıkalrına göz dağı veriyor. bugün sözde muhalif gazetelerde bile gerçek muhalif yazar kalmadı. hepsi işlerindne atılıyor. ne sanıyorsunuz baskı olmadığını mı?
ifade özgürlüğü; gezide öldürdüklerinin ailelerini yaptıkları açıklamalarla terörist ilan edip haklarında soruşturma başlatıyorlar, 301. madde gibi nazi almanyasından bile kötü şartlar barındıran bir kanunla herkesi yargılayıp içeri atıyorlar.
sayısız örnek var. ülkenin nasıl peşkeş çekildiğinden nasıl fakirleştiğimizden bahsetmiyorum bile. biraz kafanızı çalıştırmanız yeterli. havuz medyasının son iki senede yaptığı haberler doğru olsa bugün uzaya insan gönderiyorduk.
din, milliyetçilik kisvesi altında size ne veriliyorsa alıyorsunuz, yalan doğru bakmıyorsunuz bile. kafanızı soktuğunuz o kumdan çıkarın. ışidin elindeki rehineler ne oldu ondan bahsedin.
ya da bahsetmeyin burası siyasi başlık değil. süleymanşah türbesi hakkında dedikleri doğru mu? her neyse... limonun kilosu da on lira olmuş tüh... biz hala motosiklet...
ben hala sorumun cevabını alamadım. bisikletli milletvekilini bisiklet kullanıyor diye seviyor muyuz yoksa elhadülillah türküm diyerek küfür mü ediyoruz? hangisi sizin için öncelikli?
Siz neye inanmak istiyorsanız ona inanmışsınız. Ülke tarihimizde ekonominin en yüksek seviyede olduğu dönemde bu kadar mutsuz iseniz, bu kadar şikayet edebiliyorsanız, halkın fakirlik ve yokluk içinde yaşadığı, toplu iğne üretiminin bile yapılmadığı, ekmeğin, yağın, benzinin karneyle satıldığı, başına şapka takmanın zorunlu olduğu, anarşinin, terörün, darbelerin bitmediği, -ki çok daha fazlasını babalarımız, dedelerimiz yaşadı, asıl konuşamadığımız şeyler bunlar!- iyi ki o dönemlerde yaşamamışsınız.
Bu arada yazınızın sonunda çok tuhaf bir söz var, "elhadülillah türküm diyerek küfür mü ediyoruz?" böyle bir hal üzere olan bir arkadaşımız varsa Allah'tan akıl sağlığı ve şifa diliyorum.
-
21 Ağustos 2014, 22:37
#8
Oecd ulkeleri icerisinde son siradasiniz, sosyal adalette 2002 den bu yana her sey kotuye gitti zengin daha zengin fakir daha fakir, son bes yillik buyume afrikanin buyumesi kadar, benzin 5 tl, limon 10 tl, asgari ucret 800 tl: istanbulda bir aylik kira etmiyor, turk parasi gecen yilin en cok deger kaybeden ikinci parasi... Hepsi gercek.
Onu bunu birakin isidin eline 50 vatandasimizi rehine veren adami bas taci yaptik. Motosiklet konusmaktan bahsediyor bu yazi. Hangi yuzle motosiklet konusacagiz???
-
22 Ağustos 2014, 10:05
#9
phradrel adlı üyeden alıntı
Oecd ulkeleri icerisinde son siradasiniz, sosyal adalette 2002 den bu yana her sey kotuye gitti zengin daha zengin fakir daha fakir, son bes yillik buyume afrikanin buyumesi kadar, benzin 5 tl, limon 10 tl, asgari ucret 800 tl: istanbulda bir aylik kira etmiyor, turk parasi gecen yilin en cok deger kaybeden ikinci parasi... Hepsi gercek.
Onu bunu birakin isidin eline 50 vatandasimizi rehine veren adami bas taci yaptik. Motosiklet konusmaktan bahsediyor bu yazi. Hangi yuzle motosiklet konusacagiz???
Oecd ülkeleri içerisinde ilk sırada olsan ne olur, son sırada olsan ne olur? Avrupa'da ekonomik kriz, işsizlik, dini, ahlaki, kültürel çöküntü almış gidiyor. Ben ülkemdeki istikrara bakarım. Ülkemiz her alanda geri ve kötüye gidiyor öylemi? Yalan yanlış istatistikler karamsar hayalgücünün de etkisiyle edilen sözler bunlar.
İşidin eline rehine veren adamı baştacı yapmışız !!?? Bu kimin uydurması? Kim rehineleri vermiş? Kim baştacı yapmış? Yapmayın lütfen elbette hiçkimse hiçbir yönetim kusursuz değildir, muhalefet gereklidir ama muhalefet ederken de lütfen garabet yalanlarla saçmalamayalım.
-
22 Ağustos 2014, 10:29
#10
phradrel adlı üyeden alıntı
siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? bahsettiğim şey tam da bu. havuz medyasının yalan haberleriyle dolmuş bir zihinle gelip burada boş bir meydan okuma yapmadan önce keşke biraz zihin cimnastiği yapsaydınız.
kim hırsız? sorunuzun cevabı mecliste; fezlekeler usulsüz yöntemlerle bekletiliyor. montaj diyeceksiniz kusura bakmayın; altı ay sonra ankara hayvanat bahçesi müdürü tübitaka atandıktan sonra kurumdan çıkan montajdır yalanına ortak olamıyoruz.
hangi temel insan hakları?
söylüyorum yaz;
yaşama hakkı; licede, gezide, roboskide, reyhanlıda ve yüzlerce daha başka yerde bizzat devlet tarafından vatandaşların yaşama hakkı elinden alınmıştır. peki soruyorum hangisinin faili bulundu ve cezalandırıldı? hiçbirinin. katil aynı, yargılayan aynı.
seyahat hakkı; devlet istediği yerde hiç bir gerekçe olmaksızın belli bir alanı kapatıyor, yolları blokluyor, 1 mayıs gibi günlerde "köprüleri kaldırarak" acizliğini sergiliyor.
haberalma özgürlüğü; havuz medyası malum. onu geçtim başbakan meydanalrdan gazetecileri hedef gösteriyor, küfrediyor sonlarının hrant dink gibi olacağını ima ederek satın alamadıkalrına göz dağı veriyor. bugün sözde muhalif gazetelerde bile gerçek muhalif yazar kalmadı. hepsi işlerindne atılıyor. ne sanıyorsunuz baskı olmadığını mı?
ifade özgürlüğü; gezide öldürdüklerinin ailelerini yaptıkları açıklamalarla terörist ilan edip haklarında soruşturma başlatıyorlar, 301. madde gibi nazi almanyasından bile kötü şartlar barındıran bir kanunla herkesi yargılayıp içeri atıyorlar.
sayısız örnek var. ülkenin nasıl peşkeş çekildiğinden nasıl fakirleştiğimizden bahsetmiyorum bile. biraz kafanızı çalıştırmanız yeterli. havuz medyasının son iki senede yaptığı haberler doğru olsa bugün uzaya insan gönderiyorduk.
din, milliyetçilik kisvesi altında size ne veriliyorsa alıyorsunuz, yalan doğru bakmıyorsunuz bile. kafanızı soktuğunuz o kumdan çıkarın. ışidin elindeki rehineler ne oldu ondan bahsedin.
ya da bahsetmeyin burası siyasi başlık değil. süleymanşah türbesi hakkında dedikleri doğru mu? her neyse... limonun kilosu da on lira olmuş tüh... biz hala motosiklet...
ben hala sorumun cevabını alamadım. bisikletli milletvekilini bisiklet kullanıyor diye seviyor muyuz yoksa elhadülillah türküm diyerek küfür mü ediyoruz? hangisi sizin için öncelikli?
Altına imzamı atarım. Kalemine sağlık..
Halen 1950'li 1960'lı yıllarda savaştan çıkmış bir milletin durumunu günümüz ile karşılaştırarak, mevcut durumdan memnun olanlara anlam veremiyorum. Ama onlarda haklılar. Soma Faciasında bunlar FITRAT diyerek, nerdeyse 1800 yılların avrupa ve amerikasındaki maden faciasını örnek gösteren bir başbakanları var. Ve Kör gözleri ile bu adamın bir tarafının kılı olmayı onur sayıyorlar... Zaten bu kafa ile sadece orada kıl olabilirler.
YAŞ 35 YOLUN YARISI DEDİLER. BENDE KALAN YOLU MOTOSİKLET İLE GİTMEYE KARAR VERDİM.
Keeway Superlight 150 - (2006) / Kawasaki ER-5 - (2005) / Suzuki V Strom DL650 - (2007)
-
22 Ağustos 2014, 11:16
#11
orbues adlı üyeden alıntı
Altına imzamı atarım. Kalemine sağlık..
Halen 1950'li 1960'lı yıllarda savaştan çıkmış bir milletin durumunu günümüz ile karşılaştırarak, mevcut durumdan memnun olanlara anlam veremiyorum. Ama onlarda haklılar. Soma Faciasında bunlar FITRAT diyerek, nerdeyse 1800 yılların avrupa ve amerikasındaki maden faciasını örnek gösteren bir başbakanları var. Ve Kör gözleri ile bu adamın bir tarafının kılı olmayı onur sayıyorlar... Zaten bu kafa ile sadece orada kıl olabilirler.
Sizlerle karşıt görüşlüyüz, ikimiz de en doğru tarafın kendi yolumuz olduğunu savunuyoruz. Biz inandığımız doğruları savunmaya ve o yol üzere yürümeye devam edeceğiz. Siz de devam edin! Mahşer günü karşılaştığımzda hangimizin doğru yol üzere olduğunu elbette göreceğiz. Hangimiz uyulması gereken kitaba, uyulması gereken yola, tabi olunması gereken liderlere, önderlere tabi olmuşuz, hangimiz nefsinin arzu ve heveslerinin esiri olmuş ve yoldan çıkmışız, kesin olarak öğreneceğiz. Bilmemek mazaret değildir! Hakkı hakkikatı arayıp bulacak kadar ömür, akıl ve imkan varsa insan sorumludur, öğrenmekle mükelleftir.
Sizin tarafın değişmez bir adeti de yazılarınızda konuşmalarınızda edepsizlik yapmadan duramıyorsunuz. Bu tutumunuz bizi küçük düşürmez.
Selametle!
-
23 Ağustos 2014, 16:36
#12
Hangimiz uyulması gereken kitaba, uyulması gereken yola, tabi olunması gereken liderlere, önderlere tabi olmuşuz, hangimiz nefsinin arzu ve heveslerinin esiri olmuş ve yoldan çıkmışız, kesin olarak öğreneceğiz.
Sizin tarafın değişmez bir adeti de yazılarınızda konuşmalarınızda edepsizlik yapmadan duramıyorsunuz.
Bu ifadeler birbiriyle çelişiyor. Hem konu bu değil ki. Siyasette motor/bisiklet niye yok, konu bu.
Kürşat Tüzmen AKP'li bir bakandı. Siyasi olarak ne kadar doğru bir adamdır yeri burası değil ama yüzmeden dalmaya, motordan ralliye tanıtımını yapmadığı, içinde olmadığı spor yok.
Siyasetçilerimiz arasında bu tarz insanlara ihtiyaç var. Nerden vergi alır da açık kapatırız adamları fazla fala var zaten.
-
25 Ağustos 2014, 12:39
#13
ALPEROSMANLI adlı üyeden alıntı
Sizlerle karşıt görüşlüyüz, ikimiz de en doğru tarafın kendi yolumuz olduğunu savunuyoruz. Biz inandığımız doğruları savunmaya ve o yol üzere yürümeye devam edeceğiz. Siz de devam edin! Mahşer günü karşılaştığımzda hangimizin doğru yol üzere olduğunu elbette göreceğiz. Hangimiz uyulması gereken kitaba, uyulması gereken yola, tabi olunması gereken liderlere, önderlere tabi olmuşuz, hangimiz nefsinin arzu ve heveslerinin esiri olmuş ve yoldan çıkmışız, kesin olarak öğreneceğiz. Bilmemek mazaret değildir! Hakkı hakkikatı arayıp bulacak kadar ömür, akıl ve imkan varsa insan sorumludur, öğrenmekle mükelleftir.
Sizin tarafın değişmez bir adeti de yazılarınızda konuşmalarınızda edepsizlik yapmadan duramıyorsunuz. Bu tutumunuz bizi küçük düşürmez.
Selametle!
Yukarıdaki yazım şekliniz, her ne kadar sizinle ayrı fikir ve düşüncede olmasak bile, karşılıklı konuşarak kimi zaman tartışarak ama bel altı vurmadan, incitmeden konuşabileceğim karakterde birisi olduğunuzu simgeliyor. Sırf bu paragraftaki uslup, en azından seçimini araştırarak ve kendine göre doğruları bulan, birilerini putlaştırmayan, doğru ve yanlışı kendi terazisinde tartarak karar veren birine ait olabilir. Bu yüzden senin ve senin gibilerin seçimine #her ne kadar bana yanlış gelse de# saygı duyuyorum.
Senin gibilerini küçük düşürmek gibi bir tavrım, haddim ve yetkim zaten olmaz. Ancak derdim doğruyu yanlışı ayırt edemeyecek, sadece birkaç menfaat uğruna fikir yürüterek değil, başkalarının diretmesi ile seçim yapanlara. Ne yazık ki ülkemin direksiyonuna oturacak kişiyi belirleyenlerin yaklaşık %20'si bu şekilde. Benim derdim onlarla, benim derdim kıl olmak isteyenlerle, benim derdim kömüre-makarnaya ülkeyi satanlarla, benim derdim körü körüne fikir yürütmeden putlaştıranlarla...
Seninle tartışmam. Sen kendi bildiğin ve fikir yürüterek inandığın yoldasın. Dedim ya saygı duyarım. Umarım terazinde 9 yıl önceki ustanızın mal varlığı ile şimdiki malvarlığının nasıl oluştuğuna dair dengeyi de oturtmuşsundur.
Saygılar..
-
eline kolune diline sağlık kardeşimmm.. alperosmanlı
-
Ben hep istemisimdir makam arabasi yerine motorla gitsin gelsin bir bakan veya miletvekili olmadi ben milletvekili olursam lyle yapaacagim
-
25 Aralık 2018, 21:29
#16
Ağzına sağlık, çok güzel bir yazı.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler