Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax

Anket: Motosikletinizin varolan gücünü ve ağırlığını ne kadar kontrol edebiliyorsunuz?

Katılımcı sayısı
11. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor
  • Motorunuzun gücü sizin için uygun mu?

    8 72.73%
  • Motorunuzun ağırlığı sizin için uygun mu?

    3 27.27%

Kendimize ve Çevremize Karşı Duyarlı Olmak

    REKLAM ALANI
  1. #1
    ZaferYangin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ocak 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Motosiklet, doga, Scuba, Kamp, Trekking vs.
    Sevgili Arkadaşlar,

    Daha önceden de bu konu ile ilgili bir yazım olmuştu. Rahmetli Raif Ağabeyin vefaatinde içinde bulunduğum duyguların etkisiyle oldukça saldırgan bir yazı yazmıştım. O günden bugüne fikirlerim halen değişti mi, hayır.

    Motosiklet, hepimizin hayatında oldukça önemli bir yere sahip ve hatta birçoğumuzun hayatının çoğunluğunu kapsayan bir hobby. Kimimiz için artık hobby den çok bir ulaşım aracı. Ancak gördüğüm o ki, genç yaşlı demeden bir çoğumuzu da aramızdan alıp götüren ve bizlere büyük acılar bırakan bir hobby olmaya başladı. Bunda suçlu, acaba motosiklet denilen araç mı, yoksa bizler mi? Evet motosiklet tehlikeli bir araç. Ancak içinde bulunduğumuz şu ortamda yürümek de, alışveriş mağazasından alışveriş yapmakta, bankaya gitmek de tehlikeli. Diğer seçenekler de alternatifler yaratabiliyoruz. Suçu, kana susamış canilere atabiliyoruz. Ölenlere rahmet ediyor, kalanlara başsağlığı diliyoruz. Aynı motosiklette olduğu gibi. Ama motosiklet kazalarında ne hikmetse hiç motosikletlere suç bulmuyoruz. Bu aletlerin suçu yok mu? Bence var. Ama onların suç teşkil ettiği konuyu aslında bizler yaratıyoruz. Nasıl mı?

    Yeni bir motosiklet modeli çıkıyor. Çok hoş, çok güzel.

    "İşte hayatımın motosikleti, bundan mutlaka edinmem lazım. Bu sayede hem kendi egomu tatmin eder, hemde çevreme bol bol hava atarım.."

    Yada,

    "İşte benim almam gereken, bana yakışan motor bu. Bundan başkasını alırsam, çevremdekiler ne der sonra? Klasıma yakışmaz diğerleri!"

    Yada,

    "Hayat tehlikelerle dolu zaten. Olacağı varsa olacak. O yüzden alayım anasını sattığımın motorunu. Hem bana birşey olmaz. Koca camiada beni mi bulacak kaza?"

    Gibi birçok sebepler üretiyoruz kendi kendimize. Henüz yeni motorcular (lütfen kimse alınmasın yeni motorcu dediğim için ama biraz çuvaldızı kendimize batırmanın zamanı geldi.) ki bunlardan kastım sene itibarıyla değil, km itibarıyla söylüyorum, motosikletini hemen büyütmenin yollarını arar oldular. Soruyorsun,

    - 10000 km yol yaptım. Artık motorumu büyütmenin zamanı geldi, hem diğerlerinde büyük motosikletler varken benim ki onların yanında oyuncak kaldı, diyerek savunmalarını baştan hazırlıyorlar.

    Yada,

    - 16000 km oldu, biliyorum daha erken motorumu büyütmek için ama aklım o motorda işte. Aklımda kalacağına altımda yol alsın. Hem ben hız yapmam.

    Arkadaşlar, kabullenmesek de motosikletini büyütmenin en büyük sebeplerinden biri, çevremize atacağımız "HAVA" dır. Altımızdaki motosikleti de aynı otomobilimiz gibi gösterişlisinden, en pahalı olanından, en güçlü olanından seçiyoruz. Hadi otomobilde bir şansımız var. Peki motosiklette var mı?

    Henüz yeni motosiklet sahibi olan arkadaşlarla tanışma fırsatım oluyorlar. İlk motosikletleri büyük hacime sahip motorlar oluyor.

    - 600 cc lik aldım ama gidip 1000 cc lik almadım. Biraz tecrübelenince onlardan alacağım.

    Savunmaya bak!!!! Size kısaca bir teknik açıklama yapayım.

    600 cc lik bir Racing, Motor Gücü 100-125 hp arasında. Bu gücü 11500 rpm ile 13000 rpm (Rpm = Devir/dk.) da sağlıyor. Yani, krank dakikada 11500 rpm dönüyor. Saniyede 191 defa dönüyor. Biraz düşündürücü dimi? Ve bu motorların 0-100 km/h hızlanma değerleri ise 2,4 - 2,9 saniye gibi oluyor. Şimdi bu gücü kontrol etmek sizce kolay mı?

    Peki Racing değil de Enduro'dan bahsedelim. Aşağı kalır yanı mı var? Hayır.

    650 cc lik bir Enduro, Motor gücü 45-55 hp arasında. Bu gücü 7500 rpm - 8500 rpm de sağlıyor. Yani krank dakikada 7500 devir dönüyor. Saniyede 125 kez dönüyor. Ağırlıkları ise 180 kg civarında oynuyor. Bunlarında 0-100 km hızlanma değerleri 4,5 - 6 saniyeler arasında değişiyor. Yani yukarıdakilerden çok da aşağı kalır değil. Evet bu gücü kontrol etmek, yukarıdaki bir racing ten daha kolay. Ama yeni başlayan biri için mi? Değil... Yada henüz birkaç bin km yapmış insan için mi? Yine hayır. 1000 cc likleri söylemeye gerek görmüyorum bile.

    Avrupa'da yeni başlayan bir motosiklet sürücüsü, ilk olarak 50 - 200 cc arasındaki motosikletleri en az 2 sene kullanmak zorunda. Ondan sonra yeniden sınava girip, yeterlilik sağladığı takdirde 2 sene de 200 - 400 cc arasındaki hacimli motosikletleri kullanıyorlar. Ondan sonra seneye göre motosikletlerini büyütüyorlar. Ancak her seferinde yeterlilik sınavına tabi tutuluyorlar. Eğer bu sınavlardan başarısız olurlarsa, küçük cc li motosikletleri kullanmaya devam ediyorlar. Taa ki eğitmenlerini ikna edene kadar. Ancak maalesef ki ülkemizde bizler kendi kendimize yeterlilik veriyor ve en kısa zamanda daha büyük motosikletleri almaya çalışıyoruz. Sonuç "GERİDE ACILI BİR AİLE, ARKADAŞLAR, TEHLİKELİ İMAJ"

    Sevgili arkadaşlar, 10000 -15000 - 20000 km ler tecrübe kazandırmaz. Bu km'lerle sadece kullanmış olduğunuz motosiklete adapte olursunuz. Onunla bütünleşirsiniz. Ancak yeni bir motosiklete geçtiğinizde ki bu büyük bir motosikletse, siz çok acemisinizdir. Ne motorun özelliklerini, ne karakterini bilmiyorsunuzdur. O motosiklet, sizin için POTANSİYEL BİR TEHLİKE 'dir. Şunu sakın aklınızdan çıkarmayın, ister 4 teker, ister 2 teker olsun her aracın bir karakteristik sürüş tarzı vardır. Bu aynı marka, model olsun farketmez. Şöyle deneyin, aynı model, aynı km.lerde, aynı marka bir başka arkadaşınızın motosikletini kullanın, farklı gelecektir size. Yabancılık çekeceksiniz. Hareket ederken, viraja girerken, fren yaparken çok büyük farklılıklar hissedeceksiniz. İşte o size yabancı bir motosiklet. Ve siz ona alışıncaya kadar sizin katiliniz olmaya aday. O ana kadar yapmış olduğunuz km'ler, o an için tamamen resetlenmiş olacaktır. Siz artık acemi durumunda olacaksınız. Ne zaman ki yeni motosikletinizle birkaç bin km yaparsınız, o zaman alışacaksınız. Ha burda eğer sizin yapmış olduğunuz km, eğer 10 -15000 km değil de 25-30000 km olsaydı, alışma süreciniz daha kısa olurdu. Daha fazlası olsa çok daha kısa süreler olurdu. Dikkat edin, tehlikede olduğunuz süreden bahsediyorum.

    Geçtiğimiz sene Yunanistan'dan gelen motosikletli dostlarımızla yapmış olduğumuz konuşmalarda, aynı motosikletle 100000 km ler yapanlar, bunu aşanlar vardı. Onlar bu işi gerçekten hobby amaçlı yaptıklarından altlarındaki motosikletlerin büyük yada küçük olması, onlar için birşey ifade etmiyordu. Sonuçta yine iki teker üstünde hareket ediyorlar ve hobby lerini gerçekleştiriyorlardı. Onlar bizden daha mı az tecrübelilerdi peki? Tabii ki hayır. Ama onlar bilinçli kullanıcılardı ve motosikletin onlar için tehlikelerini bertaraf etmenin yolunu biliyorlardı.

    Şimdi büyük bir motosikletin tehlikesinden biraz bahsedelim.

    Her insanın içinde adrenalin duygusunu yaşamak vardır. Bunun çeşitli yollarını arar. Elimin altında güç olsun ama ben bunu kullanmam diyen yalan söyler. Mutlaka o gücü kullanır.

    - Ya, uzun yolda araç sollarken, düşük gücü olan bir motor beni tehlikeye sokuyor. Bastım mı geçmem lazım ki tehlikeden kaçayım.

    Geçme o zaman kardeşim. Yol boşalınca geç sende. Niye riske atıyorsun ki kendini? Güç olduğu sürece risklerini de artırıyorsun. Nasıl olsa geçerim düşüncesi ile ona göre yol almaya başlıyorsun. Bunu bilinç altından yapıyorsun. Oysa gücünü bildiğin bir motosiklet olsa altında, risklerini en aza indirmeye çalışıyorsun. Yol boşsa geçiyorsun, daha düşük limitlerde gidiyorsun, daha yavaş virajlara giriyorsun. Yani tehlikeleri otomatikman minimuma indirgiyorsun. Gideceğin yere daha rahat gidiyorsun, yorulmuyorsun, etrafını görme fırsatlarını kaçırmıyorsun. Süre olarakta hızlı gidenden çok az bir farkla ulaşıyorsun gideceğin yere.

    Bir diğer nokta ise tehlike anında, tehlikeden mi kaçayım, motorun gücünü mü kontrol edeyim derken kaza zaten oluşuyor. Sadece büyük hacimli motosiklet değil sorun, ebatsal olarak daha büyük, ağırlığı daha fazla motosikletler de tecrübesiz insanlar için büyük tehlike oluşturuyor. Altınızdaki kütle ne kadar büyük olursa, kontrol etmeniz de o kadar zorlaşıyor. Bunu en kolay kaygan bir yolda hissediyorsunuz. Kendi cüsseniz ile altınızdaki kütleyi kontrol etmenin ne denli zor olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yarış amaçlı üretilen motosikletlere dikkat edelim. Genelde çok hafif olurlar. Bunun sebebi sadece daha az ağırlık, birim kütleye düşen daha yüksek beygir gücü değil, kontrolü daha kolay bir kütle, daha az harcanan enerji, daha az yorgunluk vs. vs... Görüyorum ki 50 kg. olan bir bayan, 180 kg lık kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Sizce ne derece başarılı olabilir? Yada 70 kg olan bir adam, 240 kg lık bir kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Şöyle bir hesap vardı yanlış hatırlamıyorsam, bir insan, ancak kendi ağırlığı kadar olan bir kütleyi zorlanmadan kaldırabilir. Bunun üstündeki ağırlıkları, insan üstü bir çaba ile yapar. Ancak limitlerdir ve çok çabuk yorulur. (Halterciler hariç)

    Bir de diğer bir konu sele yükseklikleri. Bacak boyu 75 cm olan bir kişi, 85 cm sele yüksekliği olan motosiklet kullanıyor. Tecrübesi ise zayıf. Ayaklarını yere koyma isteği sürekli var. Yavaşlamalarda hemen ayaklar yere iniyor. Yere değecek mi? Belki parmak uçlarında. Peki o kütleyi parmak uçlarında nasıl taşıyacak? Hasbelkader taşıyor. Ama en ufacık zorlanmada motosiklet yerde. Şanslı ise ayakları altında kalmaktan kurtuluyor. Diyeceksiniz ki Cross motosikletlerinde adamların ayakları bile yere değmiyor ama bu adamlar yarışıyor. Sizde de o tecrübe olsa, sizde binin. Adamların işleri. Yada uzun yıllardır artık motosikletin üstünde olduklarından, ayaklarını yere indirme gereğini pek duymuyorlar.

    İşte arkadaşlar, yukarıda saymış olduğum bir çok sebep, motosikletleri kana susamış katillerden farklı kılmıyor. Ama bu cansız kütleler mi suçlu? Hayır. Buna sebep veren insanlar, yani yine bizler suçluyuz. Bu masum hobby amaçlı araçlarımızı, kana susamış cani yapan bizleriz, onlar değil. 1992 yılından beri bu motosiklet kullanıyorum. Toplam yapmış olduğum km, 300.000'e merdiven dayadı. Ama halen 650 cc bir motosiklet kullanıyorum. Bundan sonra alacağım da 650 cc olacak. Lütfen bu duyarlılığı sizlerde gösterin. Gösterin ki, artık bu mail guruplarında kaza haberleri, kaza sonucu ölüm haberleri olmasın.

    Biliyorum yazı çok uzun oldu. Belki çok ukalaca bir yazı oldu. Ama eminim ki bir çoğunuz okuduğunda bana hak verecektir.

    KONTROL EDEBİLDİĞİN GÜÇ, HER ZAMAN GÜLDÜRÜR; KONTROL EDEMEDİĞİN GÜÇ İSE, MUTLAKA BİRGÜN ÖLDÜRÜR.

    ÖLMEK İÇİN DEĞİL, ÖLENE KADAR MOTOSİKLETE BİNMEYİ DENEYİN.

    Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.

    Sevgiler

    Zafer Yangın
    Suzuki XF650 Freewind
    İstanbul


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    Admin Erhan Erdil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Nisan 2003
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    MT-09 Tracer
    Selam Zafer
    Görüşlerini bizlerler paylaştığın için çok teşekkurler.
    Sana katılmamak mümkün değil. Günümüz motosiklet sahibi olmak isteyenlerin çoğu çevrelerinden gördüğü bir hevesle hemen hayallerindeki motoru almaya çalışıyorlar. Dediğin gibi güçlü büyük hacimli ağır motorlar tecrübesiz kişilerin elinde çok tehlikeli olabilir. Ama bence bu tehlikenin ilk nedeni bu değil sonuçta ufacık bir scooter ile yapılabilecek bir kaza bile ölümle sonuçlanabilir.

    Güvenlik , dikkat ve ğitim en önemlisi. Motosiklet kullanmaktan zevk almayan ama başkalarına sırf hava atmak için motorla dolaşan tiplerden nefret ediyorum. Bu kişilerin yaptığı kazalar bütün camiayı etkiliyor motosikletin imajını zedeliyor insanların motosiklet kullananlara farklı bakmalarını saglıyorlar.

    Dediğin gibi bu sorunun çözümü eğitim bizim gibi scootera veya 125cc lik bir makinayı kullanığında bile büyük keyif alan gerçekten motor kullanmak isteyen kişi sayısı artacaktir. Hemen büyük cc'li bir makinaya binip caddelerde gazlayanlar 1-2 senelik uğraş verip istediği motoru almak izorunda kalacaklar bu sayede bu tipler ordan kalkacak gercek motorcular fazlalaşaktir.

    Ehliyet icin bu tur bir uygulamaya gecilecekti zaten iyisallah en kısa zamanda faliyete gecer.
    mopedsmile:

    Bu arada Zafer bu suzuki Xf650 biraz ufak değilmi ya
    senin artık bir GSX 2500 R :toothy7: :tongue1: alma zamanın gelmiş

  3. #3
    banro - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Aralık 2003
    Şehir
    MUGLA
    Motosikleti
    CGL125-CBX250-XL700-CBF150-GW250
    selam zafer

    Çiçeği burnunda bir motorsikletçi olarak tafsiyerini kulaklarıma küpe yapacağım.Maalesef bulunduğum bölgede minicik mobiletlerle bile etrafa dehşet saçan,egzozlarını bozup uçak misali gürültü ile ortalığı birbirine katan bi sürü çocuk var,ve maalesef sıklıkla kaza oluyor.Motoru ilk aldığımda hemen bütün iş arkadaşlarım bana çılgın gözüyle bakmaya başladı.Bu hobby'nin imajı çok bozuk.Bana öyle geliyorki daha uzun süre düzelemeyecek.

  4. #4
    ZaferYangin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ocak 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Motosiklet, doga, Scuba, Kamp, Trekking vs.

    Motosikletin imajının değişmesi çok zor. Ama imkansız değil.

    3. şahıslar ancak uyarılarla, örneklerle etkilenebilir. Ancak o da bir yere kadar. Yapacak çok fazla birşey yoktur. Ama toplumun gözünde serseri imajını yenebilmek için öncelikle kendimize çeki düzen vermeliyiz. Tavrımızla, yaptıklarımızla, söylemlerimizle diğer arkadaşlarımıza örnek olmalıyız. Ya ben ne yapsam da o öyle gidiyo zaten ne diyebilirim ki? dersek ve gaza basarsak, diğeri de bunun doğru olduğunu düşünüp, o ana kadar yaptıklarının doğru olduğunu düşünerek devam edecektir. Ama senin doğruyu yapman, onun kafasında bir soru işareti doğruacaktır.

    Neyse ben GSX R 2500 değil de bir tane DL650 V Strom alıyorum... Bu daha uygun bana. Haa GSX R 3000 çıkarsa düşünürüz...

    Sevgiler

    Zafer
    Zafer Yangın

  5. #5
    invent - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Ocak 2004
    Şehir
    Istanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 600RR 05
    Zafer görüşlerine bende katılıyorum.
    Bencede eğitim almak önemli, ben ilk kullanmaya başladığımda almıştım ve faydasını çok gördüm.

  6. #6

    Üyelik
    16 Nisan 2003
    bende hayabusa ile başlayayım daha sonra uzay mekiği falan kullanırım diyordum ama vaz caydım.neyse artık mecburen r 1 falan alacaz

    şaka bir yana ölümlü kazalara bir nedeni de ben hatırlatmak istiyorum.ölümden korkmamak!böyle bir şeyin varlığını gençlik yılları geride kalmış olanlara hatırlatmak isterim.18 yaşındayken ölümden korkuyormuydunuz?

  7. #7
    nx4_falcon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Aralık 2003
    Şehir
    Adana
    Motosikleti
    crossrunner
    Motorsiklet Almaya ilk karar verdiğimde Choper arıyordum. Yeni başlıyacağım için 2. el virago 250 nin bana uygun olduğunu düşünüyordum. Çevremdeki çoğu insan özelikle motorsiklet satan insanlar Büyük hacimli motorlar öneriyorlardı bahaneleride sana yetmez 1 ay sonra mantığıydı. Daha sonra 2. el almakdan vaz geçdim. Ve fiyat olarakda uygun olan nx4 falconu aldım Sanırım en doğru kararı verdim bu 4. ayım ve 400 km yol yapdım. 150 Kilo 30 hp lik bir motorsiklet. Sanırım 650 lik bir endroda alsam bukadar zevk alabilirdim. Şu anda neden racing almadın diyenlere neden dahabüyük bir motor almadın diyenlere. Hatda motorsikletime'genel olarak endrolara' Eşek diyenlere sadece gülüyorum Umarım motorsikletimle güle güle 2 sene ve 10000 km yaparım . Ondan sonra sırf uzun yolda 2 kişi ve hafif yükle daha rahat etmek için'Rüzgardan biraz etkileniyor' Transalp veya başka bir 650 lik endro alırım. Şu kısa motorsiklet hayatımda anladımki Motorsiklet nekadar hafif olursa okadar kulanışlı oluyor.
    Ne Mutlu Turkum Diyene...
    2003-2005 NX4 FALCON
    2006 CBF600S ABS

  8. #8
    muRRat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Aralık 2003
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    CBR1000RR
    Ya ukalalık etmek istemem ama motorun gücü ile kazanın hiç alakası yok. Yani bence önemli olan ağırlık. Ama kardeşim ben 65kg olan biri olarak ne alırsam (racing olarak) bana gücü fazla gelecek. Ama güce alıştıkça arkanıza binen birinin bile torku nasıl etkilediğini farkedebiliyorsunuz. Olay dikkatli olmak ve ölümden korkmak. Hepsi bu ne cc ne ağırlık çok önemli değil artık. Profesyonel olmak da fazla binme değil, deneyim olayı. Neyse olay budur kısaca
    DBTYSG

  9. #9
    nx4_falcon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Aralık 2003
    Şehir
    Adana
    Motosikleti
    crossrunner
    Bence her insan hayatında en az bir kere delilik yapmak ister 280 le giderken veya 3 sn de 100 yaparken aldığın risk Normal bir seğirden çok daha fazla Unutmamak lazım risk tecrübeyle ve eğitimle kontrol altına alınır. Oyüzden cc ağırlık ve motor gücü bence çooook önemli.
    Ne Mutlu Turkum Diyene...
    2003-2005 NX4 FALCON
    2006 CBF600S ABS

  10. #10
    anaconda84 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Ocak 2011
    Şehir
    Akhisar/Manisa
    Motosikleti
    Mondial Z-One S 180
    hort oğlu hort
    TAKARIM KASKIMI GİYERİM MONTUMU VERİRİM GAZIMI ALIRIM YOLUMU

  11. #11
    cbr1100 xx - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Mart 2011
    Şehir
    şişli
    Motosikleti
    SUZUKİ HAYABUSA 2021 BLACK EDİTİON
    Alıntı anaconda84 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    hort oğlu hort
    ı agree............güzel bir konu.....
    Büyük aşklar yolculuklarla başlar ama önce güvenlik....

  12. #12
    anaconda84 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Ocak 2011
    Şehir
    Akhisar/Manisa
    Motosikleti
    Mondial Z-One S 180
    TAKARIM KASKIMI GİYERİM MONTUMU VERİRİM GAZIMI ALIRIM YOLUMU


Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler