3 silindirli motorların üretim zorluğundan, dayanıksızlığından kısacası hep sorunlarından bahsetti üreticiler. Hep bu yüzden 3 silindirli motorları üretmekten vazgeçip, 2 ya da 4 silindir üretmeye yöneldiler. Bir tanesi dışında...
Büyük Britanya'nın soğuk ikliminde, hala tamamiyle öz sermayesiyle üretim yapmaya devam eden Triumph dışında her motor üreticisi firma 3 silindirli motor üretiminden dezavantajları yüzünden vazgeçti. Belki de yaptıkları tercih hem kendileri hem de Triumph için en iyisiydi. Çünkü, arada bir 4 silindirli motor üretmeyi düşünen fakat üretim aşamasında vazgeçen Triumph kendi ticari simgesi haline getirmeyi başardığı ve "The Triple" adını verdiği 3 silindirli motorlarıyla, hem de diğer üreticilerin bahsettiği dezavantajları yaşamadan, üretim yapmaya devam ediyor. Üstelik son yıllarda yükselttiği standartlarıyla da büyük prestijli ödülleri toplayıp, diğer 4 silindirli rakiplerine gözdağı vererek.
İlk önce geçtiğimiz sene SS klansmanındaki saf sporcu Daytona 675 ve şimdi klansmanında son derece başarılı bir all rounder olan Tiger' ı tamamiyle elden geçirip, 2007'yi Tiger fanatikleri için büyük bir yıl ilan ettiler.
Model tarihine bakıldığında bu yıl geçirdiği değişimi tamamiyle evrimsel bir gelişim olarak düşünülmesi gereken bu yaratığın kalbi, enjeksiyonlu, sıvı soğutmalı 1050cc Triple (üçsilindir), eğer Daytona'daki 675'lik güç ünitesinden öğrendiklerimizi baz alarak beklentilerimizi düzenlersek, ilgi çekici olacağı kesin.
Bir önceki 955cc lik versiyon ile kıyaslanacak olursa; bu motor kullanılabilir torkun atmasına katkı sağlayacak daha uzun bir strok (71mm/ eski versiyonda 65mm) sunuyor. 95cc lik ekstra hacim ile öncesine göre daha hızlı ve daha kullanışlı bir yöntem sağlanmış oluyor. Ve zaten bu özellikler bir önceki versiyonda da yeterince tatmin ediciydi. Bu motorun bağımlılık yapan karakteri, arka bagajların tamamı dolu iken bile yüksek miktarda tork ve etkileyici yükseklikte beygir gücü sağlayabilmesidir.
Motorun güç ünitesi 114 hp (115ps) lik maksimum gücünü 9400rpm'de, 100Nm'lik torkunu da 6250rpm'de sağlar.
Bu küçük, çirkin Triple'ı tamamiyle yenilenmiş şase, dış görünüş, süspansiyon ve frenaj ekipmanları çevreliyor. Bu motorun dışından bakıldığında selefinin boru şasesinin yerini alan alüminyum şase ve başarılı Daytona ile aynı ve benzer parçaları kullanan salıncak kolu inanılmaz görülmektedir. Bu motorda sunulan 83,312cm yüksekliğinde bir koltuk, tamamiyle ayarlanabilir 43mm'lik ters bir çatal ve yine tamamen ayarlanabilir tek kollu amortisör hedeflenen daha iyi sürüş deneyimini gösteren bir çok noktadan sadece birkaçı.
İleri derecede konforlu çift karakterli gezinti motoru; yalnız eğlenceli sporcu ya da etkileyici hatlara sahip, stil sahibi bir şehir motoru ve "All-rounder" olarak adlandırılmayı hak eden bir kaç motordan biri.
Ve teknik özellikleri:
Ön lastik ebatını bile düşürmüşler. Çıkmış enduro'luktan.
Prometheus adlı üyeden alıntı
