Merhaba Arkadaşlar
Pazartesi günü başladığım ve tek başıma yaptığım gezimi dün bitirdim. Belki benzer bir gezi yapmak isteyenler olur diye yaşadıklarımı paylaşmak istedim.
Pazartesi sabahı saat 10 gibi yola çıktım. Otabandan çıkmadan 100 kilometrede bir dinlerek Sapancaya kadar gittim. Bu yol için ve diğer duble yollar için şöyle bir uyarım var: Yolda sanki üzerinden paletli iş makinesi geçmiş gibi tırtıklı bozuk bölümler var. Bu kısımlar bazen bir kaç yüz metre uzunluğunda. Mucur kadar kadar tehlikeli. Buralardan geçmeden önce hızınızı düşürün. Buralardan geçerken benim motor inanılmaz derce sallanıyoruz. Bunun sebebi lastiklerimin eskimiş olmasıda olabilir. Şansıma fren yapmak zorunda kalmadım gaz kesip hızımı düşürdüm.
Sapancaya vardığımda bir kamp alanı aradım (duşu vs. olan) fakat bulamadım. Bunun üzerine ucuz bir otel aramaya başladım. Göl kenarındaki oteller pahalı olacağından ve dağ otelleri bana cazip geldiğinden onları araştırdım. Sapancaya çok yakın Kırkpınar diye bir yer var, buraya vardığınız hemen sola dönen bir yol var. Yol üzerinde Natur Köy resarunt ve Yayla oteli var. Sorarak bulunurabilir. Ben Yayla otelde geceliği kırk liraya kaldım, kahvaltı dahil. Dediğim yerden girince 7-8 kilometre içerde orman içinde sakin bir yer. Etrafında ormandan başka hiç bir şey yok. Tam benim istediğim gibiydi. Yalnız buraya kalabalık genç bir grupla giderseniz göze batarsını belki alınmazsınız çünkü genellikle ortadoğulu çoluk çocuk sahibi ailelerin kaldığı bir yer. İşletmecileride ona göre insanlar. Evli olmayan çiflerin alınmayacağı bir yer.
Ayrıca sapanca içersinde istanbuldere diye bir köy var. Yolu bozuk motorla çıkması biraz zor ama değiyor. Buraya çıkan yolda Yayla otel gibi orman içinde güzel oteller var. Bunlar gençlere daha uygun. Fiyat aldığım bir yer haftaiçi tek kişi oda için 60 TL istedi. Haftasonu 100 lira alıyoruz. dediler. Otel ismini Aşina Otel. http://asinamotel.com/ Otelin bahçesi çok güzel. Birkaç gün kalacak olsam burada kalırdım.
Ben akşam yemeği için internette biraz araştırma yaptım. En çok tavsiye edilen yer istanbuldere köyü içindeki istanbuldere alabalık evi. Albalıkları gerçekten çok lezletli. Bahçeside çok gok güzel.
Sabah sapancadan çıkıp ankaraya arkadaşımı görmeye gittim. Bir gecede ankarada kaldım. Söyleceğim iki şey var birincisi şöferleri motorculara karşı istanbuldan bile daha saygısız. Trafikte sanki siz hiç yoksunuz gibi davranıyorlar. İkincisi rock müzik seviyorsanız canlı müzik yapılan barları önceden araştırın. Benim tavsiyem Nefes bara gidin. Ben 2005'e kadar üç yıl ankarda yaşadım, en çok özlediğim anakaranın canlı rock müzik barları.
Sabah ankardan yola çıktım Tuz gölünde durup biraz takıldım fakat gölün kuru geniş beyaz kısmını bulamadım sanırım bunun için nevşehire giden sağ tarafından değil gölün soluna gitmek gerekli. Tuz gölü tesislerini geçtikten sonra şereflikoçhisarda şu an yol çalışması var. Bu kısım biraz sıkıntılı. Bazı yerler vıcık vıcık zift.
İlk önce ıhlara vadisine gittim gerçekten çok güzel bir yer. Vadideki insanlardan geldiğim yerden dönmeden Kapadokyaya gidebileceğim bir yol olduğunu öğrendim. Bu yol çevre yoluna göre daha sakin ve manzarası çok güzel. Yolda yeni yapılmış baya iyi durumda.
Akşam saatlerinde nevşehire vardım. Sorarak Göreme yolunu buldum. Yol ayrımı nevşehirden çıktıktan 10 kilometre sonra, öncesinde bir uyarı yok, birden Göreme tabelası çıkıyor bu yüzden yavaş gidin yoksa benim gibi geri dönersiniz Göremeye varmadan sorduğum ilk kişinin gösterdiği kamp yerine gittim. Linkleri aşağıda veriyorum. Ufak bir yüzme havuzu olan sevimli bir yer. Buradan geceliği 15 liradan çadır kurdum. Duşları ve yemek yapabileceğiniz bir mutfağı var. ben gittiğimde sakindi sadece iki karavan vardı. Tek kötü tarafı Balonların buranın yanında kalkıyor sabahın beşinde kompasör gürültüsü ile uyanabilirsiniz. Araştırırsanız belki daha iyi bir yer bulabilirsiniz.
http://www.goremecamping.com/index.html
https://maps.google.com/maps?q=38.64...6621,34.839889
Gezilmesi gereken yerleri gitmeden öğrenin, haritada işaretleyin yoksa zor oluyor. Ben böyle yapmadığıma çok pişman oldum. Motorla bir çok görülecek yere kolayca gidiyorsunuz. Eğer çok müze gezecekseniz 30 liraya müze kartı çıkarttın toplamda daha ucuza geliyor. İmkanınız varsa bir action kamera alın yoldaki manzaları ölümsüzleştirin. Benim gibi sıcakta gidecekseniz yanınıza şapka almayı unutmayın Ayrıca yazlık fileli mont götürmek mantıklı olur.
Göremeden Üçhisara giden yol yer yer mucurlu buna dikkat edin.
Ben yemek için araştırma yaparken bir blogta Avanostaki Bizim Ev Restaurant tavsiye edilmişti ama hiç beğenmedim. Az pişmişti. Başka bir yerde güzel bir testi kebabı yemenizi tavsiye ederim.
Dönüş yoluna sabah altıda çıkıp öğlen dörtte bitirdim. Başımdan geçen iki ilginç olay oldu, Birincisi: Duble yolda kamyonu sollyacakken kamyon durup dururken önüme geçti zor yavaşladım. Yol tamamaen boştu çukur falanda görmedim sanırım pislik olsun diye yaptı. İkincisi şereflikoçhisara varmadan yol çalışması vardı. Yolu dubalarlar ikiye ayırmış karşıdan gelenler sol şeritten gidiyor. Bir baktım karşıdan kocaman otobüs geliyor Hayvan trafik sıkışık diye diğer tarafa geçmiş birde utanmadan selektör yapıp çekil diyor. Yol geniş olduğu içindan sağdan rahat geçtim. Sonra baktım aynı şeyen otomobillerde var fakat onlar beni görünce kendi şeritlerine girdiler. Yani kimin ne yapacaüı belli olmuyor her zaman dikkatli olun
Yolun geri kalanında bahsettiğim bozuk kısımlar ve bir çok çukur hariç bir sıkıntı yok. (Otabanda çukur var yahu, nasıl bir ülke burası ) Ankarada paralı yola girmeden önce benzin alın ve dinlenin çünkü ilk başlarda park alanı yok.
Güzel bir gezi oldu. Aklımda kalanlar bunlar...