V.I.P (ing.): Kelime anlamı itibariyle "çok önemli patates" olarak dilimize çevrilebilir. Dün, MotoGP'de, bir kez daha gördük ki VIP kelimesinin önemi hayatımızın tamamı ile orantılandığında büyük yer (hacmen) kaplamaktadır. VIP gruplarına mensup arkadaşların, daha doğrusu yüce insanların (dostdark gibi ) yapabileceği şeylerin bir haddi, bir sınırı bulunmamaktadır. Yüreğinizin en yüksek mertebesinde rezerve edilmiş localara kurulmayı kendilerine vaziye saymakla beraber, bu arkadaşlar bu locaları bizzat onların isimlerine rezerve edeceğiniz konusunda hiç şüphe duymamaktadırlar.
Kısaca herhangi bir organizasyonda V.I.P mensubu arkadaşların (pardon yüce insanların), yapabileceği ya da yapamayacağı noktaların bir kısmını sıralayalım isterseniz:
* VIP, üşümez. Koltuktan ısıtılır.
* VIP, terlemez. Koltuktan havalandırılır.
* VIP, acıkmaz. Açık büfe tas kebabı yedirilmiştir.
* VIP, susamaz. Açık büfe bol buzlu az viski ile susuzluğu alınmıştır.
* VIP, özel olarak yetiştirilmiş hekim kontrolünde yetiştirilir.
* VIP, özel olarak yetiştirilmiş hekimlerin kontrolüyle ithalat yetki belgesi aldırılmış, seçilmiş firmalar aracılığıyla ihtal edilmiş yemlerle beslenir.
* VIP, her şeyi görür. Daha doğrusu iddia eder (kulede ayakta dikilmenin vermiş olduğu psikolojik bir rahatsızlık olsa gerek) ama yarışta kimin birinci olduğunu, bırakın yarışın bittiğini bile bilmez.
* VIP, kulededir. Her yere girip, çıkabilme hakları olduğu için yarışları sürekli kulede ayakta izleme gibi bir lüks(!)leri vardır. Hatta koltuktan havalandırıldıkları için hiçbiryerde oturamazlar
* VIP, helikopterle fotoğraf çektirir. VIP' ler çok çok öenmli oldukları için helikopterlere sarılıp, hatıra fotoğrafı çektirmelerine müsaade vardır.
* VIP, akrobasi pırpırını en yakından görür. Pilotun özel olarak göz kırptığını iddia etme haklarına da sahip olsalar da uçağın tüm tozunu dumanını onlar yutar.
* VIP, her fotoğrafta yer alır. Organizasyon sonrasında türlü maskaralıklara konu olacaklarını bildiklerinden her kadrajın içine alınırlar. (Şekil I-a)
* VIP, saygı görür. Öyle ki, garsonlar Viaypi Abi diye seslenirler ve VIP'nin bulunduğu masanın hiçbir mensubunun para üstünü getirmezler (Harbiden, dün dodo beach'te para üstü alan var mıydı? )
* VIP, eğlencelidir, eğlendirir. Kendisi olmasa da etrafta yapılan esprilere konu olmayı başararak bulunduğu ortamı şenlendirebilir.
* VIP, bir sonraki organizasyona arabası ile kesinlikle katılamayacağının farkındadır. (4 tane istisna var, onlardan kiloları müsait olanları ben artçı olarak kabul etmeye gönüllüyüm )
* VIP, bir sonraki organizasyona kendilerine zaten sağlanmış olan açık büfe motorlardan birini alarak katılır.
* VIP, ayaklarını uzatmaz. Daha doğrusu uzatamaz, zaten koltuktan ısıtılıp, havalandırılırken tas kebabı yanında bol buzlu viski içtikleri için bağırsak enfeksiyonuna (modlar kızar diye bilinen adını yazamadım ) tutulmuş olan VIP ayaklarını uzatmak için yer bulamaz (açık alan gibi ), bulsa da bağırsak enfeksiyonu (bkz: motoru bozmak) fobisinden dolayı uzatamaz.
* VIP, çekirdek çitlemez. Çitleyemez yani, çünkü kabuklarını özgürce savuracak yer bulamaz. Zaten bağırsak enfeksiyonu olmuştur, korkudan ağzına süremez.
* VIP, sigarasını kül tablasında söndürmek zorundadır. Çünkü, nam-ı diğer ebo gibi izmaritini doğada özgürce savuramaz.
* VIP, uslu uslu yarışı seyreder. Çünkü, yukarıda bahsedilen arkadaş gibi çimler üzerinde güreş tutamaz.
* Son olarak; VIP, kim ya da ne olursa olsun. Eninde sonunda, geç de olsa gelen patates tava masa üstüne konduğu anda unutulur gider.
Şekil I-a (Net olan arkadaşımız, yüce insan, bir VIP'dir.)
Eklemek istediklerinizi lütfen ekleyiniz