Son günlerin yoğun çalışma temposundan sonra birkaç gün başımı alıp gitmenin zamanı gelmişti. Eşimin büyük incelik göstererek bana yılda bir kez motorla yalnız başıma bilinmedik bir yöne doğru gitmeme izin vermesi sayesinde 12 Haziran sabahı Erhan'ın (Vasco) kafesindeki soğuk sodanın ve sohbetin ardından İzmir'den yola çıktım. Çine'de köfte ve çöpşiş molasından sonra Sakar geçidinde Gökova'nın doyumsuz manzarasını seyretmek için durdum.
Fethiye Göçek rampaları ve virajları güzel geldi doğrusu. Yazın feci sıcağını henüz yememiş doğa yemyeşil ve taptaze her yanda hissediliyordu. Motosikletin en iyi yanı kendinizi bir kafesin içinde değil, doğanın kucağında hissedebilmeniz. Ne olduğunu anlamadan kendimi Kalkan'da buldum. İşte Yamaç evleri:
Buradaki küçük motorcu dükkanında zincirimi yağladım. Servis bekleyen motorların birçoğu "ij" veya "planet" marka rus/bulgar motorlarıydı. Bu cıvarda hep bunlardan var. Çok çalışkan duruyorlar. Meyve sepetlerini, teyzeleri, yavrucakları taşıyorlar.
Aşağıdaki resim Kaş yönünü gösteren levha, burada bir salkım üzümün verdiği enerjiyle hadi bakalım Kaş'a...
Kalkan iskelesine son bakış...
Burası da Kaş...
Kalkan'dan sonra dantel gibi Akdeniz sahilindeki müthiş zevkli virajlardan ve doyumsuz Akdeniz manzaralarından sonra Finike'ye ulaştım. Burada rastgele gsrturkiye.org sitesinden dostumuz bekirs07'nin kırmızı GSR'ını gördüm. Bana hemen ikramlarda bulundular ve iyi bir sohbet ardından dinlenmiş olarak Antalya'ya devam ettim. Keşke burada birlikte fotoğraf çekseydik..
Antalya'da Dedeman otelindeki odamın balkonundan Antalya körfezi gecesi...
Sabah erken kalkıp Alanya'ya vardım. Eski Alaiye tershanesi mevkiini hep çok sevmişimdir. Yine burada yarım saat oturup ailemle geldiğim eski gezilerimi hatırladım. Motoru koymak için emektarların arasını seçtim...
Burası Alanya'nın simgesi Kızılkule:
Alanya, benim Akdeniz sahilinde bugüne kadar görebilme şansını yakaladığım en doğu yerleşim yeriydi. Bundan sonrası haritalarda dümdüz görünmesine rağmen belki de Türkiye'nin en virajlı yollarına sahip. Alanya Gazipaşa arası çok fena sayılmasa da Gazipaşa Anamur arası bir felaket. Burada dağların denize paralel seyrettiğini düşünenler yanılıyorlar. Korkunç uçurumlar ve bakir ormanlarla dolu. Boş bir alanın yakalandığı yerlerde ise muz tarımı yapılıyor. İşte muz bahçeleri:
Sıcaktan ve virajlardan sıkılmış bendeniz...
Anamur geride kaldı. Yakacık-Silifke arası yol çalışması olduğunu öğrendiğim için ve biraz da Torosların içine dalma arzuma yenik düşerek Gülnar kasabasına yöneldim. Amacım oradan Silifke'ye inmekti. Gülnar yolu Toroslar için klasik orman ve dağ manzaraları ile nefisti. Türkiye'de bu kadar güzel doğayı az yerde bulabiliriz. Yolda karşılaştığım emektar eski motosikletin sahibi Osman'la sohbet ettik. Lise 1'e geçmiş. Dersleri iyiymiş. Bilgisayarının olmadığını öğrendiğim Osman'a evde kullanmadığım notebook bilgisayarımı bugün yolladım, umarım işine yarar.
Silifke önemli bir turizm ve tarım kenti. Burada güzel güneydoğu yemekleri ile doyduktan sonra Silifke-Mersin yoluna çıktım. Düz ve güzel bir yol. Burası herhalde Adana ve Mersin'in sayfiye yeri. Kızkalesini gördüm yolda ama geciktiğim için resimleyemedim. Aslında bu tip gezilerde bendeki büyük makinalardan ziyada cebe sığacak minik bir fotoğraf makinası çok işe yarar. İşte yorucu bir günden sonra Mersin Oteli'nden Mersin limanı ve "kordon'u". Burası İzmir Karşıyaka'ya çok benziyor. Mersin de Antalya gibi çok güzel bir şehrimizmiş. İlk kez görüyorum...
Sabah Adana'ya doğru yola çıktım. Otobandan Adana'yı şöyle bir uzaktan gördükten sonra, akşama eve varmayı kafama koyduğum için Pozantı'ya geri döndüm ve dönüş yolum burada başladı. Aşağıdaki resim ise Tarsus-Pozantı arasındaki Toroslar'dan. Bu yol da çok ama çok güzel.
Artık dönüşe geçmiştim ve fotoğraf çekmeyi bırakın, dinlenmek ve yemek yemek için bile zor durdum. Ereğli, Konya, Afyon, Uşak üzerinden asfaltı yırtarak, kilometreleri ezerek 11 saatte Adana'dan İzmir'e geri döndüm. Asfaltı yırttım desem de, inanmayın, Konya ovasındaki ıssız düzlükler dışında (!) trafik kurallarına harfiyen uyarak geldim. Toplam yaptığım km 2100. Yakılan benzin 340 milyonluk, yani hemen hemen 100 litre.
Okuyanlara teşekkürler...