Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

Kask ile ilgili merak edilenler....

    REKLAM ALANI
  1. #1
    Motosiklet Eğitmeni COQ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Ocak 2008
    Şehir
    France
    Motosikleti
    Honda
    Bu yazı tarafımdan çeşitli kaynaklardan yararlanılarak ve edindiğim tecrübelere dayanılarak yazılmıştır. Yazımdaki bazı bölümler, yabancı kaynaklardan birebir çevrilmiştir.

    KASK HAKKINDA MERAK EDİLENLER AYRINTILAR HANGİ KASKI ALMALIYIM? SORUSUNA CEVAPLAR

    Kaskın işlevi ve beynin tepkimeleri konusu orjinali
    http://www.motorcyclistonline.com/ge...iew/index.html
    adresinde bulunan bir makaleden fransızca bir forumu birlikte yönettiğimiz arkadaşım Laurent De Clarque tarafından 2005 yılında fransızcaya çevrilerek forumumuzda yer almıştır.Benim buraya aldığım kısım ise bu metinden anladıklarımdır. Cümleler birebir aynı olabilir ya da benzeşebilir.Fakat genel anlatım ve içerik bana aittir. Temennim iyi ingilizce bilen arkadaşların bu makaleyi Türkçeye çevirerek bir an önce Türk motosiklet tutkunlarının okumasını sağlamalarıdır.Kaskın seçimi ve kullanımı konusu da Nolan firmasının yayınladığı fakat bizim elimize İtalyancası geçen ve oradan fransızcaya çevirdiğimiz bir makaleden aklımda kalanlar ve benim eklediklerimden oluşmaktadır.Kullanılan resimlerden bazıları, Jim Brown ve daha önce bilgisayarıma aldığım ve kaynaklarını not etmediğim, çeşitli motosiklet sitelerine aittir.Sahiplerinin talebi halinde kaynakları da yazıya eklenecektir… Diğer resimler bana aittir. Bunun dışında faydalı bulunursa, yazı her türlü platformda kullanılabilir,çoğaltılabilir ve dağıtılabilir.Görüşlerimde hatalı olduğum ya da yanlış bildiğim yerler olabilir. Daha doğrusunu bilen arkadaşlar düzeltirlerse sevinirim. Amacımız faydalı olmaktan başka bir şey değildir. Bu nedenle bu yazının, düzeltilmesi ve geliştirilmesi konusunda ki her türlü fikre açık olduğumu bilmenizi isterim…Yazıyı hazırlarken, ben kask almaya gitsem nelere dikkat ederim sorusundan yola çıktım. Bu nedenle atladığım sorular olması da muhtemeldir.Bu konuda olası katkılarınız derhal yazıya eklenecektir….


    ----------------------

    Dünya üzerinde var olan ve motosiklet kullanılan hemen her ülkede kask takmak yasal zorunluluktur. Takdir edersiniz ki yasalar boşuna icat edilmemişlerdir. Kask konusundaki bu kural da öyle…

    Bu zorunluluğun iki nedeni var aslında.


    Birincisi sizin ölmenizi zorlaştırmak,ikincisi de bir diğer şahsiyetin veya durumun sizi öldürmesini engellemek.



    Önce ikinci olanı biraz açıklamaya çalışayım. Çünkü birinci durum zaten bu yazının ana konusudur ve oraya geleceğiz.

    Takdir edersiniz ki trafik kazaları her zaman tek taraflı olmaz. Yani siz motosikletle normal sürüşünüzü yaparken, bir başka araç ve ya yaya önünüze çıkabilir, yandan sizi biçebilir veya arkadan vurup sizi ezebilir. Örnekleri çoğaltmak mümkün tabii. Bunun için hayal gücünüzü zorlamaya da gerek yok. Bu güne kadar rastladığınız trafik kazalarını kabaca hatırlamak size yardımcı olacaktır…

    Bu tür kazalara karışan diğer şahsiyetlerin ölmeniz halinde alacakları ceza ve vicdan azabını düşünürseniz, ikinci nedenin önemini de kavramanız kolay olacaktır.

    Unutmayın, siz de birinin motosikletten düşmesine neden olabilirsiniz. Onun ölmesini istemezsiniz değil mi?

    Bunun dışında, kaza nedeniyle yapılacak kamu harcamasını da dikkate almak gerek…

    Neyse, bizim konumuz bu değil.

    Bizim konumuz kaskın kendimiz için önemini anlatmaya çalışmak ve kask seçerken nelere dikkat etmemiz gerektiğini kabaca açıklamak.

    Aslında motosiklet kullanırken üzerinizde bulunması gereken tek koruyucu ekipman kask değil ama konumuzu dağıtmamak için oraya girmeyeceğim. Bunu başka bir yazı konusu olarak not alayım.

    NİÇİN KASK TAKMAK ZORUNDAYIZ?
    Bunun cevabı basitçe şöyle;

    “beynimizi korumak için”

    Eğer koruyacak bir beyniniz yoksa kaska ihtiyacınızın olmadığını düşünebilirsiniz. Fakat eğer korumak durumunda olduğunuz bir beyniniz varsa, kesinlikle kaska ihtiyacınız var…

    Beynimiz jöle kıvamında bir organdır. Koruyucu bir zar içerisinde kafatasımızda yüzer halde bulunur.



    Bu nedenle kafanız bir şeye çarparak durursa, beyin hareketine devam edecek ve kafatasınızın iç tarafına çarparak çalkalanacaktır. Çarpmanın şiddetine göre beyninizin hasar alma ihtimali yüksektir. Bu hasar,kanama ve iltihaplanma sonucunu doğurabilir. Bu durumda beyin, kafatasınız içerisinde şişer. Yeterli yer olmadığından, göz yuvalarınıza ve aşağı doğru basınç uygular. Bu başka organların da zarar görmesi anlamına gelir. Böyle bir durumu istemeyiz değil mi?

    Öyleyse kaskımızı takalım…


    KASK NASIL KORUR?

    Biz kafamıza tek parça olarak taktığımız halde,kasklar tek bir parçadan oluşmazlar. Şimdilik işin koruma kısmıyla ilgilendiğimiz için önce koruma katmanlarından biraz bahsedelim.

    Kasklarımızın dış yüzeyi yani koruyucu kabuk, güçlendirilmiş fiber veya geliştirilmiş polykarbon maddelerinden yapılır. Yani temel olan bu iki maddedir. Bir çok kask üreticisi bu maddeleri değişik karışımlarla destekler ya da desteklediklerini iddia ederler. Bu iki temel maddeden hangisinin daha iyi koruduğu konusunda bilim adamlarınca yapılan tartışmalar henüz bir sonuca varmadığından bir şey söylemek güç. Tartışma var çünkü eğer kaskınız çok sert ve güçlü bir maddeden yapılmışsa, başınıza gelebilecek kazaların çoğunda beyninizi yeterince koruyamayacaktır. Aynı şekilde çok yumuşak bir maddeden yapılmışsa yüksek enerjili çarpışmalarda hiçbir işe yaramayacaktır.Tabii siz kafanızı nereye çarpacağınızı biliyorsanız,bu tartışmanın dışındasınız demektir…
    Dış kabuk asfaltta sürüklenme durumunda aşınmaya karşı korur. Sivri şeylerin batmasını önler. Alınan darbeyi ilk olarak emecek ve dağıtacak şekilde tasarlanmıştır.



    Eğer bir kaza yapar ya da düşerseniz, kask yere vurduğunda hareketine derhal son verecek ve duracaktır.

    Fakat kafanız kaskın içerisinde hareketine devam edecek ve kaskın iç tarafına çarpacak,daha sonra duracaktır.

    İşte dış katmanın altında bulunan iç koruyucu katmanın görevi burada başlar. İç katman expanded polystyrene-EPS’den yapılır. Hani şu çocukken duvarlara sürtüp kar yağdırdığımız güzel oyuncak. Bildiğiniz gibi kırılacak nazik eşyalar da kutulanırken etraflarına bu madde sıkıştırılır. Tabii kaskımızın içerisindeki madde daha güçlendirilmiş ve sıkıştırılmıştır.



    Bunun en iyi tarafı geri tepme yapmamasıdır. Aksi halde kafanız birkaç kez dış çepere vururdu.Bu geri tepme olayını açıklamanın en iyi yolu sünger deneyidir. Bir süngerin üzerine parmağınızla basınç uygularsanız çöker. Fakat parmağınızı geri çeker çekmez tekrar eski halini alacaktır. İşte içteki polystyren kabuk bunun tam tersi bir etki gösterir. Yani parmağınızı sertçe bastırırsanız, içeri çökecek ve öyle kalacaktır.(Kaskınızda bu deneyi yapmayın) Kaskın dış katmanı olan kabuk da aslında bu şekilde davranış gösterir. Darbeyi ya esneyerek, ya da esneyip yarılarak karşılar. Sonuç olarak; kaskın koruma katmanını oluşturan bu ikili kafamızı koruyan asıl önemli etmenlerdir. Her şey de olduğu gibi bunun da belli bir standardı vardır. Araştırmacı abiler sağ olsunlar, kafamızı daha iyi koruyabilmek için çeşitli standartlar oluşturmuş ve bu standartlara uyan kasklara bir sertifika vererek, alacağım kask beni korur mu? Sorusuna bilimsel bir cevap bulmamıza yardımcı oluyorlar.Kask firmaları sahip oldukları bu sertifikaları belirterek, ne kadar sağlam bir kask yaptıklarını bize ispatlamaya çalışırlar. Çeşitli kask standartları var. Bunlar, DOT,ECE,Snell ,BS,As…..sayılabilir.Ülkemizde henüz böyle bir çalışma yapılmamakla beraber, bir çok ülke, kask güvenliği konusunda kendi standartlarını oluşturdu bile. Zaten yukarıda saydıklarımın çoğu ülkelere göre değişen standartlardır. Aralarındaki fark, kabul ettikleri sınır ve yapmış oldukları testlerin biçimi olarak söylenebilir. İşin bu kadar teknik ayrıntısına giremeyeceğim. İnce detayları merak edenler bu konuda yazılmış bir çok kaynağa rahatça ulaşabilirler. Sonuç olarak, ECE sertifikası almış bir kask Avrupa Standartlarına uygun bir kask demektir. (Bu diğer sertifikalı kaskların iyi korumadığı anlamına gelmez.)
    Ece sertifikalı kasklar çeşitli ülkelere göre farklı numaralara sahiptir.

    Türkiye E37 numarasına sahiptir.

    Ek olarak şunu da söylemek gerekiyor. Yapılan araştırmalar,kaza yapıp ölen sürücülerin ölüm nedenlerinin tek başına kafadan aldıkları darbe olmadığını söylüyor.

    Yani kafanızda güvenlik testlerini geçmiş bir kask bulundurmanız,ölmeyeceğiniz anlamına gelmez. Fakat ölürseniz de bu aslında kaskınız kalitesizdi,demek değildir.

    Hurt raporuna göre, başka yarası olmadan sadece kafa yaralanması nedeniyle ölen bir motosiklet kullanıcısı yok!

    Yani kaskınız sizi koruyamayacak hale gelebilecek bir kazada muhtemelen vücudunuzun başka bölümleri de parçalanacaktır. Bu kadar güvenlik testinden geçmiş bir kaskın parçalanıp da vücudunuzun sağlam kalacağına inanıyorsanız, siz bir biyonik adamsınız demektir.

    HANGİ KASK?

    Geldik asıl can alıcı soruya. Bizim için uygun olan kask hangisi?

    İşin dış kabuk kısmını göz önünde bulundurmadan bir cevap vermek mümkün bu soruya.

    Yani dış kabuk hangi maddeden yapılmış olursa olsun kafamızı koruyacağını kabul ederek (güvenlik sertifikası bulunan kasklar için geçerlidir) ve yine içte bulunan darbe emici katmanın da işini tam yapacağını varsayarak hangi kaskı alacağımıza karar vermek mümkün.

    Tabii bunun için alacağımız kaskın yukarıda saydığımız standart çalışmalarına uygun üretilmiş bir kask olması gerekiyor. Yani en azından bizim için üzerinde E37 numarasını aramakla işe başlayabiliriz.

    Yani satır aralarını ana başlıkta numaralandırmak istersek,

    1. Kaskımız güvenlik sertifikalı bir kask olacak.

    Şimdi alacağımız kask çeşidi seçmeye geldi sıra…

    KASK ÇEŞİTLERİ
    Kasklar,ihtiyacınıza,kullanım alanınıza ya da motosiklet sürüşünüze göre farklı tiplerde üretilirler.

    Fakat değişmeyen bir gerçek vardır ki en güvenlileri tam kapalı kasklardır. Bu kasklar kafayı tam olarak sararak her tarafı korurlar.

    Ayrıca ses ve rüzgar yalıtımı konusunda da en etkili sonuç veren kasklar bunlardır.



    Tam kapalı kasklar iyi korur dedik ama bazı dezavantajları vardır. Özellikle sürekli motosikletten inip binmek durumunda olanlar için hiç de pratik değillerdir. Bu gibi kullanıcılar için geliştirilmiş, yine tam kapalı ama çenesi açılabilen kasklar da mevcuttur. Kaskınızı çıkarmadan çene kısmını yukarı kaldırabildiğinizden, kısa mola veya konuşmanız gereken durumlarda oldukça kolaylık sağlarlar.




    Hele kaskınızı çıkarmadan sigara molası verebileceğinizi düşünürseniz oldukça pratiktirler. Haklarında kaza anında çene kısmının sabit kalmaması nedeniyle koruma görevini iyi yapamadığı yolunda rivayetler olmasına rağmen,çene kapalı konumda yağacağınız bir kazada tam kapalı kasklar kadar koruma özelliği olacağına inandığım bir kask türüdür.

    Bu bile beni sıkar diyen motosiklet kullanıcıları için üretilmiş açık kasklar da mevcuttur.



    Bu kaskların çene koruması yoktur. Küçük kısa gezintiler için tercih edilebilir. Bu kaskların vizörlü ve vizörsüz tipleri vardır. Eh takdir edersinizki sağlam bir düşmede çene ve yüz bölgenizde sağlam hasar bırakabilirler.

    Bir de nazi kaskı diye tabir edilen açık kasklar vardır. Bu kasklar sadece kafatasınızı ve kulak bölgenizi korurlar. Daha çok cruiser kullanıcı tarafından, yaylana yaylana hafif gezinti yapılacağı zamanlarda kullanılırlar.



    Bir de krosçuların kullandığı bir kask tipi vardır. Bu kasklar çene kısmı daha önde konumlandırılarak, daha rahat nefes alınabilecek şekilde tasarlanmışlardır. Genellikle vizörsüzdürler.



    Böylece 2 numaralı kuralımızı da anlamış olduk.

    2. Mümkünse tam kapalı bir kask alacağız…

    DOĞRU BEDEN ÖLÇÜSÜ

    Alacağımız kask hangi türde olursa olsun kafamızı tam olarak sarmalı ve kafa tipimize uygun olmalıdır. Kask kafamıza tam oturmalıdır. Yukarıda içteki koruma katmanının kafamızı nasıl koruduğunu anlatmıştım. Bu katmanla kafatasımız arasında ki mesafe ne kadar çok olursa, çarpma şiddeti de o kadar fazla olacaktır. Bu nedenle kaskın kafamıza tam olarak oturması hayati önem taşır diyebiliriz.

    Kaskın kafamıza uygun olup olmadığını nasıl anlarız?

    Almak istediğiniz kaskı takın ve kayışını bağlayın. Çok sıkı ya da gevşek bağlamayın. Tam ayarı tutturmaya çalışın.

    Kaskı taktığınızda yanaklarınıza hafif bir basınç uyguluyor olmalıdır.

    Kaskı iki elinizle tutarak, kafanızı içinde döndürmeye çalışın.Kafanız sağa sola dönmemelidir.

    Yine aynı şekilde kafanızdan bağlıyken çıkartmaya çalışın. Eğer çıkıyorsa bırakın o kaskı.

    Her şey normal görünüyor ve kaskın kafanıza uygun olduğuna karar verdiyseniz, çene kısmına elinizle hafifçe bastırın. Çenenize değmemelidir. Aynı şekilde vizörde burnunuza değmemeli. Çünkü motosiklet üzerindeyken rüzgar aynı şekilde kaska suratınıza doğru basınç uygulayacak, bunu unutmayın.

    Eğer tüm bu testleri geçtiyse, kaskı alınabilecekler tarafına koyun. Bakın alabilirsiniz demiyorum. Henüz test bitmedi çünkü..

    Unutmadan kafamızın ölçüsünü nasıl alabileceğimizden de biraz bahsedelim.

    Kask ölçümüzü bulmak için kafamızın çevresini en geniş bölgeden ölçeriz. Bu bölge genellikle kaşların hemen üstüdür. Yine de farklı denemeler yapmanızı tavsiye ederim. En yüksek bulduğumuz değer bizim kask ölçümüzdür.




    Ölçüm sonucunda bulduğunuz rakamın karşılığı da şudur.



    Tabii bu ölçüler kask markalarına göre farklılık göstebilirler. Bu nedenle farklı kask markalarını denerken, farklı etkilerle karşılaşmanız olasıdır. Zaten yukarıdaki deneyleri de bunu bildiğim için yaptık. A markasının kalıbı B markasının kalıbını tutmayabilir. Bunun dışında hepimiz standart kafalara sahip değiliz. Kimimiz köşeli,kimimiz yuvarlak,kimimiz sivri kafa yapılarına sahibiz.Yani kafatasının ve yüz hatlarımızın belli bir standardı yok. Benim için de maalesef durum böyle. Her marka kask kafama uymuyor. Bazen bir marka çok hoşuma giden bir kask üretiyor. Fakat bu modelin benim kafama tam uyanını bulamadığım zamanlar çok olmuştur. Bu nedenle yukarıda yazdığım kontrolleri çok önemseyerek yapmanızı öneririm. Kafaya uygun olmayan bir kask, hem yeterince koruyamayacak, hem de kullandıkça sıkıntı verecektir.

    Yani kaskta,

    “büyük alayım, seneye de giyerim” mevzusu olmaz.

    Buraya kadar en çok dikkat etmemiz gereken kısımları anlattım.

    Şimdi yine çok önemli birkaç noktadan daha bahsetmek istiyorum…

    Üçüncü maddemizde böylece oluştu.

    3.Kafamıza uygun bir kask alacağız..

    Kask Kayışı:

    Gittiniz en sağlam, en iyi koruyan,en kaliteli ve en afili kaskı aldınız. Fakat o kaskın sizi koruyabilmesi için kafanızda olması gerekiyor.

    Kafanızda olmasından kastım, kaskınızı hep takın değil.

    Zaten motosiklete binerken, kontak anahtarını almayı nasıl unutmuyorsanız, kaskınızı takmayı da unutmamanız gerekiyor.

    Benim bahsetmek istediğim şey, kaskınızı kafanıza bağlayan şey,yani kayışı..

    Kaskınızın kafanızda olması gerek ama eğer kayışı bağlamamışsanız, varlığı ile yokluğu arasında muhtemelen bir fark olmayacak ve kafanızdan uçup gidecektir.

    Benim bildiğim kadarıyla 3 çeşit kayış tipi vardır.

    Bunlardan bir tanesi bildiğiniz kemer gibi bağlanan,yani bir tokası bulunan kayışlı kasklardır. Son zamanlarda üretilip,üretilmediğini bilmiyorum ama bir zamanlar vardı. Hatta ilk kaskım bu tür bir kilide sahipti.

    Bir diğer ve çok yaygın olan bir dil ve onun içine girdiği bir yuvadan oluşan ve bu şekilde kilitlenen kask kayışlarıdır.Yine şu an cadde kullanımında tercih ettiğim kaskım bu tür bir kilide sahip.




    Bildiğim son kayış tipi ise D tipi kilide sahip kayışlardır. Kullanması biraz çetrefilli gibi görünsede el alışkanlığı oluşunca çok basit olan bu kilit tipi için neredeyse tüm uzmanlar, en iyi kilit tipi olduğu konusunda hem fikirler. Bu kilide sahip bir kaskın asla açılmayacağı söyleniyor. Evet benim pistte kullandığım kaskım bu tip bir kilide sahip.

    Fakat ben diğer kilit tipleri kaza anında açılabilir, ya da asla açılmaz gibi net bir görüşe sahip değilim.

    Her kilit tipiyle kaza yaptım ve kaskım kafamdan çıkmadı.

    Ama bu çıkmayacağı anlamına gelmez. Bu nedenle ben yine de bu işin uzmanlarını dinleme taraftarıyım. Yani dördüncü maddemiz de oluştu.

    4.Mümkünse D tipi kilit sistemine sahip bir kask alacağız.

    Vizör:

    Vizör dediğimiz şey kaskın önünde bulunan cam ya da benzer şeylerden yapılmış, görmemizi sağlayan ya da uzun soluklu sürüşlerde görüşümüzü engelleyen parçalar.




    Aslında sürüş esnasında kaskın en önemli işlevini bu kısım taşıyor. Neden? Diye soracak olursanız, hep kaza yapacak değiliz ya! derim bende..

    Çoğunlukla mutlu ve mesut bir biçimde sürüşümüzü tamamlar, gideceğimiz yere varırız. İşte bu sürüş esnasında bizi tehlikeye atacak en önemli unsurların başında, görüş alanımızın kısıtlı olması ve çeşitli sebeplerle vizörün görüşümüzü engellemesidir.

    Öncelikle görüş açısı geniş bir kask seçmekte fayda var –ki genelinin görüş açısı fena değildir.

    Vizör buğu yapmama özelliğine mutlaka sahip olmalıdır. Bu ilk arayacağınız özelliklerden biri olmalı.

    Tabii yağmur suyu tutmayacak biçimde imal edilmiş vizörler, yeme de yanında yat şeklinde vizörlerdir. Kasklarımızın otomobiller gibi silecekleri yok biliyorsunuz…

    Her ne kadar temiz tutsanız da bakımını yapsanız da zamanla vizör çizilir kırılır.

    Yine kendimden örnek vereyim. Bir otoyol üzerinde kaskıma Kerkenez çarptı ve vizör çatladı. Nasıl olur? Dediğinizi duyar gibiyim. Olayı kendi açımdan anlatabilirim ama kerkenezle bir röportaj yapma olanağı bulamadığım için onun açısından olayı değerlendirebilme olanağım yok maalesef. Ama böyle şeyler olabiliyor. Ya da önünüzde giden bir araç koca bir taşı tam kafanıza nişan alabiliyor.(Evet.. Bahtsız deveyim. Kabul ediyorum.)

    Kaskların tek vizöre sahip olanları olduğu gibi güneş için çift vizörlü olanları da mevcut. Fakat sonuçta varmak istediğim nokta, alacağınız kaskın vizörünün değişebilmesi ve hatta vizörün bulunabilmesi önemli bir özelliktir. Tabii daha sonra, satıcının sipariş ettik mi 24 saat içinde elinizde sözlerine kanıp, 24 gün beklemek istemiyorsanız, beğendiğiniz kaskı alırken yedek vizör isteyin. Almayacaksanız da isteyin. Böylece ellerinde olup olmadığını da kontrol etmiş olursunuz.

    “ Valla bu model yeni çıktı, henüz elimize geçmedi.Haftaya geliyor. Bu model 2 yıl garantili.”

    Satıcı cümlelerine kulak asmayın.

    Bu arada bir çok kask için öğüt veren doküman da vizörün UV ışınlarını tutması yani güneş ışınlarından koruyucu olması salık verilir. Doğrusu ben de aksini iddia edemediğim için iyi olur diyeceğim. Fakat bu standarda sahip kasklar kullanıyorum ve güneş için ayrı vizör kullanmadıkça işe yaradığını söyleyemeyeceğim.Tabii şahsi görüşümdür. Siz yine de üstündeki yazıları iyi okuyup ne olur ne olmaz diye bu standardıda isteyin…

    Neyse diğer maddemiz de böylece oluştu.

    5.Buğu yapmama özelliği olan,kaliteli ve kolayca değişebilen, kolaylıkla yedeğini bulabileceğimiz bir vizöre sahip kask alacağız.

    Konfor:
    Kaskımızın içerisinde kafamızın direkt temas ettiği bölüme astar deniyormuş. Ben de şimdi öğrendim. Daha önce kaskın içi diye bahsediyordum. Bundan sonra astar diyeceğim.



    Bu kısım çok önemli. Özellikle yazın kafamız terlediğinden kaskımızda kötü kokular oluşmaya başlar. Daha da önemlisi zamanla kirlenir. Temizlemenin çeşitli yolları var ama işin pratik bir şekilde hallolmasını istiyorsanız bu astarın sökülüp, takılabilir olmasına dikkat etmelisiniz.

    Çoğu kaliteli kaskın içi(pardon astar diyecektim.) sökülüp yıkanabilir ve tekrar yerine takılabilir. Cümle biraz tuhaf gibi oldu ama bu cümleyi özellikle kurdum. Çünkü her kaskın içi sökülebilir. Ama hepsi yerine takılamaz.

    Sökülüp takılabilen astarlar genellikle çeşitli çıt çıtlar vasıtasıyla kaska tutturulmuşlardır. Kolayca sökülüp takılabilirler. Tabii bu kolayca temizlenebilirler anlamına da geliyor. Bu işlemin bir diğer faydasıda iç katmanın deforme olup olmadığını kontrol edebilme imkanı vermesidir.Yani astarı söküp, içindeki köpük dediğimiz maddenin sağlamlığını kontrol edebilirsiniz.

    Bir maddemiz daha oldu..

    6.İçi(astarı) sökülüp tekrar monte edilebilen ve tabii temizlenebilen bir kask alacağız.

    Bir de hava kanalları mevzusu var tabii. Kaskımızın ön tarafında,üstünde ve hatta yanlarda hava girişleri bulunur. Bunların ne şekilde olduğundan çok, havalandırma işlemini düzgün yapıp yapmadığı ve arka tarafta bir hava çıkışı bulunup bulunmadığını kontrol etmekte fayda var.




    Bunun dışında uzmanlar kaskın ayrodinamik yapısının önemi de vurgularlar. Fakat bu yapı biz normal fanilerin bir bakışta anlayabileceği türden şeyler değil maalesef. Tabii ki stabil bir şekilde hızlanmanızı engellemeyecek ayrodinamik yapıda bir kask almak lazım ama kaska bakarak bunu anlayabilecek insan sayısı yeryüzünde kaç tanedir sormak lazım. Bu nedenle almak istediğiniz kaskın erişebilirseniz ayrodinamik test sonuçlarına ulaşmanız bilgi sahibi olmanız açısından önemlidir. Aslında ne kadar önemli olduğu da tartışmaya açık bir konu. Yani kafanızı ne şekilde tuttuğunuz bile rüzgar direncinin artması ve azalmasında etken bir faktördür. Bu nedenle en sona bıraktığım bir özelliktir.

    Neyse, bu maddeyi de yazalım.

    7.Hava kanalları olan ve ayrodinamik yapısı iyi olan bir kask alacağız.

    Son dedim ama bunların dışında kalan bir konu daha var. Kaskımız iyi bir ses yalıtımına sahip olmalı. Ve tabi rüzgar geçirmeme özelliği olması da çok iyi olur. Dışarıdaki sesi olduğu gibi içeri veren ya da kafanızda fırtınalar kopartacak kadar rüzgarı içine alan bir kask tabii ki kullanışsız olacaktır. Oldu bir madde daha.

    8.Rüzgar ve ses yalıtımı olan bir kask alacağız.

    Tabii yukarıda saydığım bir çok özelliği deneme şansımız yok. Bir satıcıya gidip,

    “şu kaskı birkaç gün deneyeyim”

    deme şansımız olmadığından bu konularda çaresiziz.

    Kasklar hijyenik malzemeler olduğundan aynı iç çamaşırı gibi deneme şansımız yok. Bu konuda kullanıcı yorumlarına bakmak da bir çözüm değil. Çünkü genellikle objektif olamıyorlar.

    Objektif olunsa da yanılma payları çok büyük. Çünkü kesin bir kanaate varmak için kullanmış olmak gerekiyor. Örneğin ben A firmasının ürettiği kaskı çok sessiz buluyorum ama B firmasının ürettiği kaskı hiç kullanmadığım için karşılaştırma yapma olanağım yok.

    Gerçek şu ki zamanla sese de rüzgara da alışıyorsunuz. Bu da yanılgıya düşmemizdeki en büyük etken oluyor. Bir discoya girdiğinizde kulakları sağır eden bir gürültüyle karşılaşırsınız. Bir zaman sonra o gürültü yok olur.Bir fabrikada çalışıyorsanız, olumsuzlukları saymanız istendiğinde gürültü aklınıza en son gelen olumsuzluk olur. Çünkü alışmışsınızdır.

    Benim tavsiyem, kaskınız ne kadar iyi olursa olsun, beraberinde kulak tıkacı da kullanmanızdır. Hatta maske….
    Maske kullanmanız, kaskınızın kötü kokmasını ve kirlenmesini de oldukça geciktirir. Tabii yüz kaslarınız için olan faydası da ayrı…

    Buraya kadar kısaca özetlemek gerekirse, kask alırken dikkat etmemiz gereken ana noktalar şunlardır

    1.Kaskımız güvenlik sertifikalı bir kask olacak.

    2.Mümkünse tam kapalı bir kask alacağız…

    3.Kafamıza uygun bir kask alacağız..

    4.Mümkünse D tipi kilit sistemine sahip bir kask alacağız.

    5.Buğu yapmama özelliği olan,kaliteli ve kolayca değişebilen, kolaylıkla yedeğini bulabileceğimiz bir vizöre sahip kask alacağız.

    6.İçi(astarı) sökülüp tekrar monte edilebilen ve tabii temizlenebilen bir kask alacağız.

    7.Hava kanalları olan ve ayrodinamik yapısı iyi olan bir kask alacağız.

    8.Rüzgar ve ses yalıtımı olan bir kask alacağız.


    Bütün bunlara ek olarak bir de bütçe meselesi var.

    Fiyatı arttıran en önemli unsurlar, marka ve konfor etkileridir. Tabii kaskın üzerindeki desene kadar farklı faktörler etkin olurlar.

    Bunun dışında aynı özelliklere sahip iki kask arasında tercih yapmak zorunda kalırsanız, ben ucuz olanı almanızı tavsiye ederim. Bir diğer husus da kaskınızın rengi. Görünebilir olmanın ne kadar önemli olduğunu asla unutmayın. Bu nedenle açık renkli dikkat çekici tarzda kasklar almanızı öneririm…

    Yukarıda saydığım maddeleri bir de önem sırasına göre yazmak gerekirse..

    Şu üç maddeyi ısrarla arayınız.

    1.Kaskımız güvenlik sertifikalı bir kask olacak.

    2.Mümkünse tam kapalı bir kask alacağız…

    3.Kafamıza uygun bir kask alacağız..


    Önem sırasına göre diğer madde şudur.

    4.Buğu yapmama özelliği olan,kaliteli ve kolayca değişebilen, kolaylıkla yedeğini bulabileceğimiz bir vizöre sahip kask alacağız.

    Bundan sonraki maddeler genellikle konforla ilgilidir.

    Önemsizdir demiyorum ama öncelikli bakacağınız şeyler ilk 4 maddedir.

    Kask kafanızı korur. Bu nedenle çok önemlidir. Fakat kaza sonrası ölümler sadece kafadan olmamaktadır. Bunu daha önce yazmıştım ama tekrar etmekte fayda var.

    Hurt raporuna göre ölümcül kazalarda sadece kafadan darbe alarak ölen hiç kimse yoktur.
    Ölümlü kazaların hepsinde vücutta da yaralanmalara rastlanmıştır.

    Bu nedenle güvenliğiniz için kask tek başına yeterli değildir.

    Diğer güvenlik ekipmanlarını da başka bir yazıda işlemeye çalışacağım….

    Saygılarımla..
    FatihC, ferdinandd, erkolali ve 57 diğerleri bunu beğendiler..
    Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
    Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    Gültekin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Haziran 2005
    Motosikleti
    BMW F650FB
    Tüm motorseverlere ışık olacak faydalı bir konuyu işlemiş, üşenmeden, titizlikle hazırlamış ve sunmuşsun.

    Faydalı bilgiler bölümüne yapıştırılmalı, herkesin kolayca ulaşabilmesi sağlanmalı.

    Ellerine, emeğine sağlık.
    Teşekkürler Coq
    mehmetenis bunu beğendi.
    Ülkemde hiçbir iyilik cezasız kalmaz.

  3. #3

    Üyelik
    10 Eylül 2008
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    kawasaki cr125
    çok faydalı bilgiler teşekkürler

  4. #4
    ennginn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Nisan 2007
    Şehir
    S.Cedid
    Motosikleti
    Süper Yamaha K12
    Teşekkürler coq,
    AYNI DİLİ KONUŞANLAR DEĞİL, AYNI DUYGUYU PAYLAŞANLAR ANLAŞABİLİR

  5. #5
    Osmaniye İl Temsilcisi
    Üyelik
    03 Ekim 2007
    Şehir
    OSMANİYE
    Motosikleti
    YAMAHA WR 426 F - SUZUKI GN 125
    Hocam elinize emeğinize sağlık, güzel bir çalışma olmuş, benim kafamdaki kasklarla ilgili bir takım sorulara cevap oldu, eminim diğer arkadaşlar için de öyledir. Paylaştığınız için teşekkürler.
    YuSuF - YuZuF - YZF:wiinkk:

  6. #6

    Üyelik
    14 Eylül 2008
    Verdiğiniz emeğe sonsuz teşekkürler.Benim gibi yeni başlayanlar için çok değerli bilgiler.Kafamdaki bir çok soru işareti kayboldu.tekrar teşekkür ederim.

  7. #7
    Baltassar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Ağustos 2008
    Şehir
    Izmir
    Motosikleti
    Cbf 250
    Allah Bu Satırları Yazan Ellerinize Dert Vermesin. Her Istediginiz Istediginiz Gibi Olur Insaallah. Her Motosiklet Kullanan Kişi Icin Ekmek Su Kadar Gerekli Bilgileri Hiç Usenmeden Tek Tek Yazmışsınız
    Imza mi?? Nereye Atayım

  8. #8
    Birkannn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Mayıs 2008
    Şehir
    İstanbul
    verdiğin bilgiler çok faydalı çok teşekkürler emeğine sağlık....
    Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

  9. #9
    caracalstar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Nisan 2008
    Şehir
    normalde izmirim tam 35 şimdilik istanbul...
    Motosikleti
    honda cbf 1000fa
    birde bu kadar pahalı olmasalr 400 ytl dıo güzel bi kaska adam :(

  10. #10
    cousinecruis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Ekim 2008
    Motosikleti
    Bmw R 1150 GS
    Son günlerde böyle üzücü haberleri gösterip, ibret almayı amaçlayan bir dizi haberden çok daha mantıklı ve bilgilendirici olmuş. Teşekkürler.
    Evindeki muhabbet kuşunu, bebe şampuanı ile yıkayan insanlardan zarar gelmez

  11. #11
    VaScO1925 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Aralık 2007
    Şehir
    -------- i Z M i R --- İsim:£.я.h.α.η
    Emeğine Sağlık eline koluna sağlık abi, Gerçektem işte budur denilecek bir sunum olmuş.. çok tşkler tekrar
    Drift Religion, iZMiR ŞußeSi

  12. #12
    mczaga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Şubat 2005
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    henüz yok.
    güzel bilgiiler.

  13. #13
    GKN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Mart 2006
    Şehir
    İstanbul-Hasanpaşa
    Motosikleti
    R1
    çok teşekkürler.. oldukça faydalı bir yazı.. eline emeğine sağlık coq ..
    GKN MOTORS

  14. #14
    DARKDIAMOND - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Ocak 2006
    Şehir
    üsküdar/istanbul
    Eline emeğine sağlık Horoz abi! Gayet yararlı bir yazı olmuş.
    3 gün oldu motorumu sattım ve 2 ay öncede gidip schubert C2 kask aldım.Daha kaskımı hiç takmadım çünkü yeni motora saklıyorum.Hep aklımda,"kafan ne kadar değerliyse o kadarlık kask al!" lafı vardı ve kıydım paraya aldım kaskı.Bence yapılması gerekende motordan önce mutlaka güzel bir kask almaktır.Zira benim eski kaskım 2 kere düştü ve içinde bende vardım.Birebir asfaltı yüzümün 5 cm önünde hissettim.
    Tek koruyucumuz var,O'da bizi çok sevdiği için birer birer yanına alıyor.
    Oğuz

  15. #15
    Gökhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Haziran 2006
    Şehir
    Rize
    Motosikleti
    F 650 GS
    Eline sağlık coq. Sayende kask hakkında merak edilen birşey kalmadı

  16. #16
    boy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Eylül 2003
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    2016 Aprilia RSV4 RF
    coq eline sağlık güzel ve faydalı bir yazı olmuş..
    Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.

  17. #17

    Üyelik
    13 Eylül 2008
    Şehir
    K.Maraş
    Motosikleti
    Hyo GT250R
    Güzel,faydalı bir paylaşım olmuş teşekkürler,klavyene sağlık

  18. #18
    < iLk@yy > - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Ağustos 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    '01 CBR600F4i(2011-?) / '07 Burgman400(2018-?)
    baştan sona okudum süper bi yazı olmul bilmeyenler için =)
    Hayat çok küçük bir olasılık ile gerçektir...
    Bunu size kanıtlayabilirim !

  19. #19
    teknoali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Mayıs 2008
    Şehir
    Fethiye
    Motosikleti
    Tudey Gsr pcx
    çok güzel bilgiler ellerine sağlık.mutlaka bana faydalı olacak şeyler vardır...
    08 Mondial 100 UKH(44.000) > 11 CBR 125R(3500) >11 CBR 125R( 24.000) >11Ninja 250R (15.000)>Spacy 110 (11.000)>XT660R(10.000)>CBR600RR(8.000)>CBR250R(5. 000)>Suzuki GSR 600(5.000) >Yamaha RS (500)>Tudey50 (2.000) >Honda PCX 125(150 KM)

  20. #20

    Üyelik
    26 Eylül 2008
    Şehir
    manisa
    Motosikleti
    bisan
    Paylaşım için çok teşekkürler okumak uzun surdu ama ıyı oldu
    [B][I]DENGESİZ MOTORA BİNMEK ORGANLARINI BAĞIŞLAMAK DEMEKTİR...[/I][/B]


1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler