Merhabalar,
Bir sigortacı olarak bu konuda sizlerle bazı bilgileri paylaşmak isterim. Gerçi bende dahil bir çoğumuz ödeyeceğimiz primlere odaklı olsak da, ilerleyen dönemde çıkabilecek afaki tutardaki primler karşısında sebebi bilerek trafik poliçesi yaptırmanız, maddi olarak olmasa da içsel olarak rahatlatacaktır.
https://www.tsb.org.tr/images/Docume...%20Genrlgr.pdf
Yukarıdaki linkte 10 nisan tarihinde yayınlanmış olan trafik sigortalılarına ilişkin 2017 yılında, sigorta şirketlerinin belirli kriterlere göre uygulayabileceği azami primler belirtilmiştir. 2018 yılı için, bizleri nelerin beklediğini görememekteyiz.
Sigortacılık temel olarak istatistiki verilerden para kazanmayı hedefleyen bir meslektir. Bu doğrultuda yukarıda belirtilmiş kriterler(@Uğur) temel veriyi oluşturmakta olup, serbest tarife uygulandığında yukarıdaki kriterlere ek olarak, çeşitli kriterler daha eklenebilmektedir. Plaka il kodunun yanı sıra, TCKN ile işlem gören kişinin ikametgah ili, araç yaşı, şahsın/şirketin bütün araçlarının sigortadan işlem görmüş hasar sayısı ve hasar bedeli, önceki hasar türü(maddi/bedeni), kötü niyetli açılan dosya sayısı gibi kriterler de primin belirlenmesinde etken rol alabilmektedir.
Şimdi gelelim hepimizi ilgilendiren primlerin neden yüksek olduğu konusuna; trafik sigortası zorunlu bir poliçe olduğu için trafik sigortasına ilişkin ruhsatı olan bütün sigorta şirketleri, konu poliçeyi düzenlemekle mükelleftir. Geçtiğimiz dönemde primlerin rekabetten dolayı (motosiklet için 80-100 TL, otomobil için 150-200 TL gibi) neredeyse taban fiyatlara inmesi sebebiyle, sektörde bir çok şirket 2013-2014-2015 yılında zarar açıklaması sebebiyle 2015 yılının sonlarından 2017 nisan ayına kadar primlerde artışa gitmiş ve zarar döngüsünde 2016 yılı sonu itibariyle neredeyse kar edecek düzeye gelmişlerdir.
Ancak nihai tüketicilerin uygulanmış olan primlere yoğun tepkisi sebebiyle, 2017 yılı için tavan fiyat uygulamasına geçilmiş, şirketlerin baskısıyla da konuya ilişkin bir zarar havuzu kurulmuştur.
Zararın temel sebebi maddi hasarlar gibi görünmüş olsa da, etkileyen en önemli kriter ölümlü/yaralanmalı kazalarda sigorta şirketlerinin ödemekle yükümlü olduğu teminat bedellerinin yüksek oluşu, ve sigorta şirketlerinin çoğu dosyanın geriye dönük ödenmesinden dolayı, ayırması gereken karşılığın 5 yıl olması zararın temel sebebidir.
Tabi ki değer kaybı dosyalarının da trafik sigortalarına eklenmesi, ahlaki olmayan hasar talepleri primleri arttırmaktadır.
Gelelim bu kadar uzun yazarak başınızı neden şişirmiş olduğuma, primler ne kadar bir tüketici olarak beni de etkiliyor olsa da, özellikle çevremizdeki "aman trafikten alırız" şeklindeki algısı ile sahte tutanak/evrak ile trafik sigortasından işlem yapmaya çalışan kişileri uyarmanız, ilgili plaka, yaş ve diğer kriterler de sizinde yüksek prim ödememenize sebebiyet verecektir.
Bireysel ahlak=toplumsal fayda prensibini trafik sigortası üzerinden anlatmak için bazen yukarıdaki gibi saçmalayabiliyorum
Esenlikler Dilerim.