Emrello ve Osbourne'un Kaçış Rotaları 8 - Yalova'nın Doğu Köyleri - İznik
-
Herkese tekrar merhaba!
Önceki kaçış rotalarının okuyanlar hatırlayacaktır, kaçış rotaları genelde İstanbul civarındaki günübirlik kısa mesafeli rotalardan oluşuyor. Genelde tek başına çıktığım bu rotalarda 100 ile 400 km arasında, çoğunlukla köy yolları veya hafif yol dışı/stabilize güzergahları paylaşmaya çalışmıştım.
Bu yıl ne yazık ki geçen seneki kadar kaçış rotası yok. Çünkü fark ettim ki zaten kaçılacak güzergahların çoğunu raporlamışım. Gezilere yine çıkıyorum/çıkıyoruz, ama gidilen yerleri tekrar tekrar yazmanın da bir anlamı yok. Bu yüzden bu sene raporlar az ama öz.
Bu sefer Osbourne (Engin) arkadaşımızla Yalova'nın Doğu köylerini keşfetmeye ve paylaşmaya çalıştık.
Emrello ve Osbourne'un Kaçış Rotaları 8 - Yalova'nın Doğu Köyleri - İznik
Yalova'nın doğu kısmında kalan yollar bir süredir gözüme batıp duruyordu. Fırsatını yakalayınca Osbourne'a (Engin) "gidip şuraları bir keşfedelim" şeklinde konuyu açtım. Sonuçta adam yeni motor almış, biraz tozlamak lazım.
Engin doğal olarak Venox'unu çok fazla taşa toprağa sokmak istemediğinden güzergahımız daha çok asfalt yollardan oluşuyordu (ya da biz öyle sanıyorduk!). Yalova'nın doğusundaki köy yollarına dalabileceğimiz şöyle bir güzergah belirledik:
Yeşil çizgi gidiş, pembe ise dönüşü gösteriyor.
Çiftlikköy'den güneye saparak, Gacık, Laledere ve Çukurköy üzerinden Sermayecik Köyü'ne ulaşacaktık. Yolumuz üzerinde toprak yol olmasını beklemiyorduk.
Engin'i epey dil dökerek kargaların kahvaltı zamanında Pendik-Yalova hızlı feribotuna binmeye ikna ettim (ama az daha ben kaçırıyordum feribotu o ayrı!)
Feribottan inip Çiftlikköy istikametine döndükten sonra yavaştan köy yollarına girmeye başladık.
Gacık'ta kahvedekilere Laledere yerine Laleli'yi soruyorum, ilk önce tuhaf tuhaf bakıyorlar, sonra da bana "biz burada yabancıları sevmeyiz" bakışı atıyorlar. Atları mahmuzlayıp, pardon gazı çevirip Gacık Köyü'nü terk ediyoruz. Laledere'ye varıyoruz. Çay molası vereceğiz.
Buradaki köylüler reflektif yelekler nedeniyle bizi Karayolları ekibi sanıyor. Öğrendiğimize göre buradan otoyol geçecekmiş. Üzgün görünüyorlar; biz de buraları son görüşümüz olduğu için üzülüyoruz. Engin o kadar üzülmüyor gibi, "otoban işte basar geliriz abi" şeklinde bir hassasiyetle yaklaşıyor konuya kendisi (yazarım hocam, soruşturmacı motorculuk yapıyoruz burada).
Laledere'yi arkamızda bırakıp Çukurköy'e doğru ilerliyoruz.
Bindik bir alamete...
Havuzu veya kuyuyu (her neyse) çok sevdik!
Bundan sonra yol ormanın içinden geçmeye başlıyor. Hava mis gibi. Sıcaklık oldukça yüksek olmasına rağmen ormanın içi serin, hatta yollar yer yer ıslak.
Köylerden birinde sevecen bir arkadaş ediniyoruz.
Çukurca Köyü'nden sonra ortalık daha da tenha ve vahşi bir hale geliyor. Yol hala asfalt ama kalite yavaştan bozulmaya başlıyor. Durduk yere dökülen mıcırlardan tedirgin oluyoruz.
Bir süre sonra ikinci mola yerimiz olan Sermayecik'e varıyoruz. 40 km/s'yi çok nadir olarak geçtik. Genelde ikinci, nadiren de üçüncü vitesi kullandık. Kesinlikle sürat yapılacak bir güzergah değil.
Sermayecik çok şirin bir köy. Köy kahvesinde oturuyoruz. Kahvedeki köylüler çok sıcakkanlı insanlar. Bizleri masalarına davet ediyorlar. Sohbet ediyoruz. Bu köyün en önemli geçim kaynaklarından biri çilek tarımıymış. Önceki gün hal kurulmuşmuş. "Yetişseydiniz çilek alırdınız", diyorlar. Sermayecik nispeten yüksekte bir köy. Havası serin. "Akşamları ceketsiz oturamazsınız", diyorlar.
Biraz enerji depoladıktan sonra İznik'e doğru yola çıkıyoruz.
Sermayecik Köyü
İznik Gölü'nün ilk göründüğü noktada kendimi tutamayıp aşağıdaki toprak yola giriyorum. Amacım tepeye tırmanıp daha iyi bir manzara yakalamak. Engin'e de "dönmezsem gelirsin", diyerek kendimi güvenceye alıyorum. Ama yukarıda çok bir numara yokmuş. Anlaşılan oduncuların kullandığı bir yol. Aynen geri...
Artık göl kendini iyiden iyiye göstermeye başlıyor.
Yavaştan dağlardan ovaya doğru iniyoruz ama İznik yoluna ulaşamıyoruz bir türlü. Benim GPS bizi türlü türlü toprak yollara sokuyor. En sonunda tepeden tırnağa toza bulanmış şekilde zeytinliklerin arasından anayola giriyoruz. Demir atlarımız "benzine", biz ise "köftelere" ulaşmak için abanıyoruz gaza. Yol dümdüz, çok az trafik var. Ama uyarayım: Yolun sağı soğu zeytinlik ve hiç beklemediğiniz anda bir traktör çıkıveriyor.
Bu arada yolda bir düğün alayına rastlıyoruz, kornalarımıza mutluluk diyoruz yeni çifte!
Ve İznik!
İznik'te köftelere dalmaktan fotoğraf çekmeye fırsat bulamadık! Üzgünüz (aslında o kadar da üzgün değiliz)!
Sıcaktan dağılmış halde motorlara dönüyoruz. Dönüş yolumuz Boyalıca >> Yalakdere güzergahından olacak. Bu yol daha işlek, asfaltı da daha düzgün. Üstelik güzel manzaraları var.
Yol tehlikeli ve eğlenceli virajlarla dolu. Çok dikkatli olmak lazım. Aniden önüme çıkan yokuş aşağı bir keskin viraj birden tüm yorgunluğumu alıveriyor(!).
Tırmanışın tepe noktasında bir pınarbaşında meyve sebze satan teyzeler var. İki tane kocaman şeftali alıyoruz ve pınarın buz gibi suyunda yıkayıp doğrudan mideye... Bu iyi geliyor işte...
İnişin sonu Karamürsel, sonra da Yalova yönüne dönüyoruz. Biraz erken geldiğimizden feribota kadar zamanımız var. Yalova'da şehir içine giriyoruz. Bir teyze beni reflektif yelekten dolayı polis zannediyor. Şikayetlerini o kadar hararetli anlatıyor ki sözünü kesemiyoruz. En son "trafikçi değiliz ama biz" diyoruz; "nesiniz o zaman", diye soruyor. "geziyoruz", diyoruz. Çok gülüyor ve iyi yolculuklar diliyor. Ama ben gazımı almışım bir kere, kendimi polis zannediyorum bundan sonra! Hatta bir ara arkamdaki trafiği durdurup başka bir teyzenin karşıya geçmesine bile yardımcı oluyourm, o derece yani (devam et Reno, bekleme yapma!).
Feribot'u beklerken chopper'cı birkaç arkadaşla muhabbet ediyoruz, fotoğraf vs.
Sonuç: Çok eğlendik, çok güzel gezdik, inanılmaz derecede su kaybettik. Su kaybının doğrudan dikkat kaybı anlamına geldiğini öğrendik. Yazın yolculuk yapıyorsanız yanınıza üç kişiye yetecek kadar sıvı alın, çünkü gerekiyor.
Yalova'nın doğusu harika bir güzergah ama yolların çoğu yerde stabilize yolu aratacak derecede bozuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın derim. Bazı yerlerde ise km'lerce süren yarı mıcırlı kesimler vardı (mıcırlı da değil, mıcırsız da değil, anladınız siz onu.).
Bir başka kaçış rotasında görüşmek üzere....
NOT: Bu gezi sırasında maalesef Osbourne'un MT üyeliğinden çıktığını öğrendim. Osbourne gibi içeriğe katkıda bulunan, paylaşımcı arkadaşların küsüp gitmesi motosiklet.net adına ciddi bir kayıp diye düşünüyorum. Bu konuda polemiğe girmeyeceğim; ama çok şey öğrendiğim, çok şey paylaştığım MT'deki bu kan kaybı üzücü, çok üzücü.
Eski rotaları merak ediyorsanız:
http://www.motosiklet.net/forum/etki...alari-1-a.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...alari-2-a.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...zi-gezisi.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...ollarinda.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...kefken-vs.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...ahil-yolu.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...ak-mevkii.html
Osbourne ile yaptığımız bir başka kaçış rotası:
http://www.motosiklet.net/forum/etki...a-armutlu.html
Reklamlar
-
'' Emrello ve Osbourne ''Temiz bir rota izlemiş , güzel manzaralarla süslü
fotoğraf kareleriyle gezinizi tamamlamışsınız. Paylaşım için teşekkür..
[B][COLOR="Purple"] Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok..[/COLOR][/B][B][COLOR="RoyalBlue"][COLOR="Blue"]Ne elbiseler gördüm içinde insan yok[/COLOR]..[/COLOR][/B]
-
Cok guzel bir gezi olmus tekerinize saglik orada olmak wardi
-
Elinize kolunuza lastiğiniz sağlık
Çok güzel bir gezi daha
Sizi izlemeye devam edicez.......
-
güzel rapor olmuş
engin saygın ve buralarda görmek istediğimiz bir arkadaşımız. gitmese iyiydi, döner inşallah.
"laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."
-
Teşekkürler arkadaşlar, beğendiğinize sevindim.
KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı
güzel rapor olmuş
engin saygın ve buralarda görmek istediğimiz bir arkadaşımız. gitmese iyiydi, döner inşallah.
Sonuçta Engin'le MT dışında da görüşüyoruz, ama umarım döner.
Kendi sebepleri de vardır tabii...
-
böyle gezileri görünce gözümüz gönlümüz açılıyor walla
-
-
güzel olmuş tekerlerinize sağlık.
sizinle gelmeyi çok isterdim ama kısmet değilmiş.
enginin kararı hakkında yorum yapmak doğru mu bilmiyorum ?
zira aklı başında bir eleman ne yaptığını bilir.
nazarımda üstü değil altı çizilecek bir arkadaşdır.
hoş olmadı.
can't be worried about that shit. life goes on man.
-
31 Temmuz 2010, 09:50
#10
güzel kaçış olmuş kardeş,tekerine
yüreğine sağlık....
Para her şeydir diyen, para için her şeyi yapabilendir...
Nasıl bir hayat yaşıyorsan, öyle ölürsünüz. Nasıl öldüyseniz, öylede dirilirsiniz.
http://gezginpardus.blogcu.com/
-
31 Temmuz 2010, 11:10
#11
her zamanki gibi güzel kaçışlarınıza yeni bir tanesini daha eklemişsiniz...
Umarım tekeriniz hep düz basar
-
31 Temmuz 2010, 23:55
#12
çok güzel bu kaçışlara katılmak isterim
TECRÜBE GÜZELDİR AMA PAHALLIYA MALOLUR
-
01 Ağustos 2010, 17:43
#13
-
01 Ağustos 2010, 17:57
#14
sıcak samimi bir gezi olmuş....
Fuzuliye sormuşlar "sevmek mi daha güzel sevilmek mi?" Sevişmiyorsanız ikisi de fuzuli demiş... SEMTİN HAYLAZI
-
01 Ağustos 2010, 18:35
#15
-
01 Ağustos 2010, 18:40
#16
evet geri gelsin siteye bekliyoruz
kişisel neyimiz varki iletimiz olsun...
-
02 Ağustos 2010, 01:06
#17
Arkadaşlar birkaç gündür internete girme fırsatım olmadı; mesaj yazan herkese çok teşekkürler!
The Dude adlı üyeden alıntı
güzel olmuş tekerlerinize sağlık.
sizinle gelmeyi çok isterdim ama kısmet değilmiş.
enginin kararı hakkında yorum yapmak doğru mu bilmiyorum ?
zira aklı başında bir eleman ne yaptığını bilir.
nazarımda üstü değil altı çizilecek bir arkadaşdır.
hoş olmadı.
Aynen katılıyorum
Ayrıca Engin'in üzerinde çizik falan da yoktu gördüğüm kadarıyla, gayet iyiydi arkadaşımız
Ama durum can sıkıcı tabii ki... MT'nin yavaş yavaş motosiklet kültürü forumundan geyik forumuna dönüşmesini izlemek üzücü. Motosiklet.net en fazla motosiklet tutkununa ulaşan site sanırım, ama içerik konusunda maalesef bazen çoğunlukla vasat kalıyor. Kaliteyi artırmak için ne yapılabilir bilemiyorum, açıkçası fazla kafa da yormuyorum. Ama düzgün adamları bıktırıp geyik yaklaşımını pompalamak ne kadar doğrudur onu da bilemiyorum.
-
02 Ağustos 2010, 01:37
#18
emrello adlı üyeden alıntı
Arkadaşlar birkaç gündür internete girme fırsatım olmadı; mesaj yazan herkese çok teşekkürler!
Aynen katılıyorum
Ayrıca Engin'in üzerinde çizik falan da yoktu gördüğüm kadarıyla, gayet iyiydi arkadaşımız
Ama durum can sıkıcı tabii ki... MT'nin yavaş yavaş motosiklet kültürü forumundan geyik forumuna dönüşmesini izlemek üzücü. Motosiklet.net en fazla motosiklet tutkununa ulaşan site sanırım, ama içerik konusunda maalesef bazen çoğunlukla vasat kalıyor. Kaliteyi artırmak için ne yapılabilir bilemiyorum, açıkçası fazla kafa da yormuyorum. Ama düzgün adamları bıktırıp geyik yaklaşımını pompalamak ne kadar doğrudur onu da bilemiyorum.
güzel gezi olmuş tekerinize sağlık osbourne ile ilgili bi şey sölemiycem ama yaptığı yanlışdan dönücektir bence
-
02 Ağustos 2010, 01:58
#19
harika bir gezi olmuş Karamürselmizin köylerinden geçmişsiniz
Fikirlere Kurşun İşlemez .
-
02 Ağustos 2010, 03:30
#20
güzel bir gezi daha tekerinize sağlık,anlatım yine güzel bu sefer resimler biraz az gibi,o da sıcaktandır galiba.
bu arada Engin gibi bir sürü arkadaş var siteden ayrılan insan üzülüyor kaliteli,paylaşımcı arkadaşların MT ortamından ayrılmasına.bende bakıyorum son zamanlarda hep geyik dönüyor konular.hiç araştırma yapmadan konu açılıyor bir sürü.insanın cevap veresi yorum yapası bile gelmiyor,kendi adıma tabiki...
Hızlı bir Rider olmak için hızlı bir motor yetmez! o hızı yapabilecek (g..) yürek te lazım..
GHOST RİDER
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)