Aslında amaç bu yıl 2. si düzenlenen Artvin motosiklet festivaline cumartesi ögleden sonra gidip orda çadırı kurup pazar akşamına kadar takılmaktı. Bizim çakalaz efendiyi aradım gidelim edelim bak ortam var vs.. Adam taktı yola. "Abi biri otaraftan geldi yolda yamalar var çukurlar vs. vs." Artvin'de festivale giden tanıdıkları aradım durum nedir bizim motorlar gelebilir mi vs. . Yolda sorun yok rahat gelirsiniz dedi. Tekrar aradım çakalazı yok adam ikna olmuyor yol kötüymüş berbatmış yok çukurlar yok yamalar... Neyse uzatmayalım cumartesiyi bu şekilde yedik. En son akşam konuştuk kesin gelmiyorum deyince tek başıma gidicegim kesinleşti. Bu arada hava durumuna bakıyorum pazar günü saganak yagışlı diyor ama birdefa gitmeyi kafaya taktımya kar yagsada gitmem lazım.
Bu arada oraların yagışıda pis olur bu nedenle birazda olsa yusuflamıyoda degilim hani
Neyse efendim uzatmayalım sabah 10:00 gibi motorun başındayım. Kalkış için kuleden izin bekliyorum.
Km'yi sıfırlıyorum...
Veee marşa basıyorum ....
İlk mola yeri Arhavi
Arhavi'den sonraki ilçe Hopa.Hani şu açıklarında petrol bulunan ilçe
Hopa'dan içeri yani Artvin yoluna girecegim için pek fotoğraf çekme imkanım olmayacak bu nedenle ilçeye girmeden bir iki fotoğraf karesi aldım...
Hopa'dan çıktım artık Artvin yolundayım. Hopadan Artvin 70 km buna ek olarak gidecegim Festivalin oldugu kafkasör yaylasıda yaklaşık 15 km olsa toplamda 85 km'lik zorlu bir okadarda zevkli tırmanış başlıyor...
Baya baya tırmandıktan sonra viraj dönmekten basım döndügü bir ara mola vermeye karar verdim
Bulutların üstündeyim nakadar tırmandıgımı siz hesap edin artık
Bir başka mola...
Bu arada yoldaki en büyük tehlikelerden birisi sıgırlar.Virajı dönüyosun oda nee inek şeridi ortalamış yürüyo
Borçka ilçesinden sonra yolun büyük bir bölümü barajın kenarında devam ediyor.Tabiki fotoğraf çekmeyide ihmal etmiyorum. Her ne kadar fotoğraf makinası tırt olsada en azından buraların nasıl yerler oldugu hakkında size fikir verir Neyse uzatmayım buyrun fotoğraflar....
Artvin'e yaklaşıyorum. ( ee yaklaşıyım artık dön dön yol bitmiyo yahuu)
V2 viyadügü ve çevresi (1.sini uygun ortam olmaması nedeniyle fotoğraflayamadım)
Yol boyunca yaşadıgım olumsuzluklardan biriside tünellerdeki ışıksızlandırmalar.
Yahu tünele giriyorum farları açıyorum ama nafile içerisi zifiri karanlık uzunları yakıyorum cıks oda yeteri kadar aydınlatmıyor. İçerde büyük bir çükür olsa resmen bodoslama giricem o derece görüş kötü.
Yazmışlar "çalışmalar nedeniyle ışıklandırma yok" diye ama bu çalışma nekadar sürer Allah bilir. Umarım bu ışıksızlandırma uzun sürmek. Birde bu ışık sorunu sadece bir tünelde yok tüm tünellerde durum aynı. ( yol boyunca belki 10 tünel var ... )
Sonunda Artvin'e indim (şükür....)
Güzel yazı
Evvvettt Artvin'e geldik hazır gelmişken birde festival alanına çıkayım diyorum. Gerçi ben gelirken yaklaşık 20-30 motor geri döndü anlaşılan festival yavaş yavaş bitiyor ama olsun en azından o ortamı görmüş olurum düşüncesiyle gazı açıyorum.
Şehir merkezine inince festival alanını soruyom çık abi çık diyolar e çıkalım diyoruz 3-4 km gidiyorum yine birine soruyom abi şu yoldan çık diyolar tamam çıkalım 3-4 km sonra birine daha soruyom abi şöyle çık diyolar. Ulen çık çık nereye kadar.Festival alanı marstamı? Birazdaha çıkarsam bulutlara ulaşcam ...
Sonunda festival alanına ulaşıyorum. Tahmin ettigim gibi onlarda yavaş yavaş geliyorlar .12-13 motor anca kalmış.Fakat fotoğraf makinasında o an olan bir sorun nedeniyle hepsini çekemedim. Her geleni plakası telefonuna kadar kaydediyolardı. Benimle birlikte yanılmıyorsam 148 motor gelmiş ve 120 civarıda çadır kuruldu diyorlardı. Bu rakamlar ise geçen seneye göre çok çok iyiydi. İzmir,Samsun, Trabzon ve Rize'den gelenler vardı. Tabiki bu benim bildiklerim başka illerdende gelenler olabilir.
Makinada kalan festival alanı fotoğrafları....
Bu arada Rize'den gelenlerle tanışıyorum. Orda baya sohbet ettikten sonra hafiften yagmurun başlamasıyla ben yavaş yavaş dönüşe hazırlanıyorum.
Korumaları alıp motosikletin başına gidiyorum ve birisi sesleniyor. slm slm. Kendisini tanıtıyor festivalin yöneticilerindenmiş. Motosikletin plakasını yazdık ama ad soyad ve tel'inizie verirmisiniz diyor.Her gelen motosikletin bu tür bilgileri alınıyor.Neyse bilgileri verdim. Bu arada diger yöneticide gledi tanıştık bende kendimi tanıttım. Baya sıcak kanlı insanlar.Onlarda gitmeye hazırlanıyorlardı ben hiç talep etmeden ellerinde anahtarlık vs. kalmadıgını öyle utana sıkıla söylediler bende "tamam önemli degil seneye bir aklisik olmazsa çadırıda kapıp gelicem o zaman verirsiniz "desemde sagdan soldan baktılar bazıılarını kendilerinin bazılarınıda kıyıda köşede kalmış anahtarlık yagmurluk vs.. zorla verdiler.
Dürüst olmak gerekirse yagmurluk iyi oldu. Festival alanından sonra 20 km yağmurlu hava gitmek zorunda kaldım. Yagmurluk tamamen olmasada koruma sagladı.
Dönüş yolundayım
20 km lik mesafeden sonra yagmur kesti evet bu iyi ama bir rügzar başladıki srmayın. Cankurtaran diye bir yer var . Bu yeri size şöyle anlatıyım sahilde olan Hopa ilçesi ile 70 km içerde olan Artvin arasında büyük bir dag düşünün. Bu dagın zirvesi o cankurtaran dedigimiz yer. İşte tam ordan geçerken bir rügzar başladı resmen motosikleti savuruyor. Hatta bir defa nerdeyse motosikleti park edip rüzgarın geçmesini bekliycektim. Normalde rüzgar vardı fakat buna karşı hızımı düşürüp daha kontrollü bir şekilde gidiyordum fakat bir virajı döndükten sonra yandan öyle bir rüzgar geldiki nerdeyse yolun sag tarafındaki kayalara gircektim motoru birisi tutmuşta saga dogru kuvvetli bir şekilde çekiyormuş gibi motor saga kaymaya başladı tam durmaya niyetlenmiştimdi rüzgar şiddetini azalttı. bu arada bu cankurtaran dedigim her baya baya soguk. Bu yaz gününde bana resmen kışı yaşattı.
Artvin'deki festival alanı ve Cankurtaran'da en sevdigim şeyse dogası ve havası. İnsanın o havayı soluması o dogayı görmesi başka birşey.
Neyse sonunda sahile yani Hopa'ya iniyorum. Ohh be dünya varmış yukarıda yagmuru yedikten sonra üstüne birde o sogugu yedikten sonra hopa sahilindeki o sıcak hava çok iyi geldi.
hemen ısınma molası veriyorum.
Lastigin durumu...
Geceye kalmamak için Hopa'dan sonra mola vermiyorum...
Sonunda geldim. Yorucu bir okadarda zevkli bir geziydi.