Bugün çevre yolunda can sıkıntısından vakit öldürme modunda gezinmekteydim :
Birden karşıdaki tepe gözüme ilişti :
Acaba bu cbf150 ile o tepeye tırmanabilir miyim diye şeytan dürttü.Olm altındaki cross motor değil dellenme dediysem de kafaya koymuştum bir kere.Kim bilir o tepeden şehrin manzarası nasıldı?Bakalım şu bayrak tepeden ne kadar küçük görünecekti :
İleride tepenin olduğu yöne doğru giden bir yol gördüm.Acaba bu yol o tepeye çıkar mıydı?Çıkmazsa da geri döner başka bir yol bulurum dedim.Daldım yola :
Yol taşlık , toprak , berbat bir yol.Buraya enduro denilen motorlarla bile girilmez.O 200 kilodan fazla ağırlığı olan motorlar adamın canını çıkarır bu yollarda.Hele bide devrilirlerse , 220 kiloyu insan nasıl kaldırabilir.Oysa cbf150 130 kilocuk bi motor.Hem yumuşak amortisörleriyle yoldaki bozuklukları hiç hissettirmeden , adama böbrek taşı döktürmeden gidiyo.Neyse yol ilerledikçe tepeye daha da yaklaştığımı farkettim , ancak yolda git gide bozuluyodu :
Yol iyice berbatlaşmaya başladı.Belli ki uzun süredir buradan traktör geçmemiş.Çünkü otlar boyun kadar olmuş , yolu kaplamış :
Neyse ki tepeye iyice yaklaştım :
Ve sonunda şehir ayaklarımın altındaydı :
Tam tepeye çıkan bir yol bulmak imkansızdı.Bundan sonrası ancak yürüyerek 15 dakikada tepeye varılabilirdi.Ancak bu kadar sık bir ormanda yılan , ayı , her türlü tehlike olabilirdi.Bende tepenin biraz aşşağısında manzaranın keyfini çıkardım :
Dönüşte daha yeşil tepeler ilgimi çekti ancak bırakalım da oralara tırmanma işini de cross motorlar yapsın.Tamam cbf150 her yola geliyo da bu kadar abartmamak lazım.
Dönüş yolu da oldukça tehlikeliydi.Yoldaki toz toprak arka tekerin kitlenmesine sebep oluyo.Böyle durumlarda önce hafiften arka freni sıkıp birazda ön freni sıkmak lazım.Dengeli bir şekilde fren yapıldığında tekerleklerin kitlenip motorun yoldan çıkmasının önüne geçilebilir.Sadece arka fren kesinlikle yeterli değil.