Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Emrello’nun Kaçış Rotaları - 3 (Mudanya-Trilye-Gölyazı Gezisi)

    REKLAM ALANI
  1. #1
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Tekrar merhaba,

    Belki biliyorsunuzdur, daha önceki birkaç gezimi iki ayrı konu başlığında “Emrello’nun İstanbul’dan Kaçış Rotaları” adı altında toplamıştım.

    Geçen hafta sonu yaptığım Mudanya-Trilye-Gölyazı gezisinin notlarını ve fotoğraflarını yine benzer bir başlık altında toplayıp sizlerle paylaşmak istedim. Arada yararlı olabileceğini düşündüğüm yer ve yol bilgilerini de elimden geldiğince eklemeye çalıştım. Eski yazılarımı okuyanlar hatırlayacaktır; önceki gezilerim daha çok keşif ağırlıklı olmuştu. Bilinmeyen köy yolları ve pek tercih edilmeyen rotaları kullanmıştım. Bu sefer de yine ana yoldan sapma anlayışı var, ama hedefler biraz daha turistik.

    Merak edenler için önceki rotalarımın linkleri aşağıda:

    http://www.motosiklet.net/forum/etki...alari-1-a.html

    http://www.motosiklet.net/forum/etki...alari-2-a.html

    Neyse, lafı çok uzatmayıp gezi notlarına geçelim:



    MUDANYA-TRİLYE -GÖLYAZI GEZİSİ

    Bu rota uzun zamandır isteyip de bir türlü gerçekleştiremediğim bir gezi planıydı. Kimi zaman hava durumu kimi zaman da işlerden bir türlü fırsat bulamamıştım. Ama artık zamanı gelmişti işte…

    Bu geziye çıkmadan birkaç gün önce kendime bir kontrol listesi hazırladım ve gerekli tüm malzemeleri/işleri tek tek not aldım. Yola çıkmadan önceki gece listeyi tekrar gözden geçirip benzin, lastik havası gibi son işleri de hallettim.

    Ertesi sabah 8:15 Pendik-Yalova feribotuna yetişmek üzere kalktığımda, itiraf edeyim, “sabahın bu saatinde deli misin, hem de Cumartesi günü” diye kendime kızmadım desem yalan olur. Ama yolda olmanın zevki bambaşka…

    Rotam aşağıdaki şekilde olacaktı (görüldüğü gibi günübirlik bir gezi için hiç de fena bir mesafe sayılmaz):


    Yeşil çizgi gidişi, mor ise dönüşü gösteriyor.

    9:30 gibi feribot Yalova’ya yanaşıyor. Yol pek kalabalık değil. Sanırım artık tatile gidişler bitmiş. Gemlik’in hemen girişindeki Kurşunlu tabelasından sağa sapıyorum. Yolumun üzerindeki ilk yerleşim merkezi burası olacak.




    Bizim Turan Emeksiz vapurunu otel yapmışlar, fena da görünmüyor.

    Denizin hemen yanında ilerleyen karayolunda deniz manzarasının keyfini çıkarıyorum. Genelde zeytinliklerin arasından ilerliyorum. Hafif virajlı bir yol, yol kalitesi de fena sayılmaz. Yer yer mıcır var ama büyük bir problem yaratmıyor. Denizde çok sayıda amatör balıkçı teknesi var. Verimli bir deniz olmalı. Ama denize girmek açısından açıkçası çok da çekici görünmüyor. Marmara’nın genel sorunu olan yosunlar ve bulanıklık burada da göze çarpıyor. Koca denizi bitirmişiz!






    Bu güzel yolun sonunda Mudanya’ya varıyorum. Biraz mola vermek iyi olacak.

    Mudanya denizle iç içe şirin bir ilçe. Denizle iç içe derken edebiyat olsun diye demiyorum, gerçekten bütün sokakların sonunda denize varıyorsunuz. İlginç bir sokak planı var Mudanya’nın.





    Mudanya, tarihimizde taşıdığı önemin yanı sıra evleriyle de meşhur bir yer. Bölgeye özgü ahşap mimariden bazı örnekleri aslına uygun biçimde korumayı ve restore etmeyi başarmışlar. Eski mahalleleri gezmekten hoşlanıyorsanız buranın sokaklarında boş boş dolaşmaktan sıkılmayacaksınız.










    Mudanya demişken, bu ilçenin tarihimizdeki yerinden de bahsedelim biraz. Büyük Taarruz’un başarıyla tamamlanması üzerine işgalci devletlerle Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanarak Türkiye’nin kuruluşundaki en önemli adımlardan biri atılmış olur. Mudanya Ateşkes Antlaşması sonucunda Kurtuluş Savaşı resmen sona erer. Bu antlaşma ile Trakya Bölgesi de savaşsız teslim alınmış olur.

    Mudanya’ya gelip de Mütareke Evi’ni görmemek tabii ki olmazdı. Mütareke Evi Mudanya’nın tam merkezindeki bir meydanda, deniz kıyısında yer alıyor. Müze niteliğindeki bu konağı ücretsiz gezebiliyorsunuz. İçeride orijinal eşyalar duruyor ve mankenler kullanılarak canlandırmalar yapılmış. Maalesef içeride resim çektirmiyorlar.






    İsmet Paşa heykeli

    Bir milletin kaderinde bu kadar büyük rol oynayan bir mekânın bu kadar mütevazı olması beni gerçekten şaşırttı. İmza salonu dedikleri oda, çoğumuzun oturma odasından küçüktür herhalde.

    Mudanya’da çayın yanında bir şeyler atıştırdıktan sonra yine yollara düşüyorum. Bu sefer hedef Trilye. Deniz kıyısından giden yol daha kıvrımlı bir hal alıyor. Arada yokuşlar da var. Mıcırlı kısımlara da dikkat etmek gerekiyor.





    Nispeten kısa olan bu etabı tamamlamaya yakın bir mevkide yokuşun tepesinden Trilye (ya da Zeytinbağı) görünüyor. Yokuş doğrudan Trilye’nin merkezinde son buluyor.



    Burası aslında benim düşündüğümden küçük bir yerleşim. Niyeyse daha büyükçe bir yer olduğunu sanmıştım. Eski bir Rum köyüymüş Trilye. Bu şirin beldede yine eski yapıyı mümkün olduğunca korumaya çalışmışlar.









    Sahilde balıkçı lokantaları ve bir köylü pazarı var.



    Dikkatimi çeken başka bir şeyse bol miktarda kahvehane olması. Ana caddede herhalde beş altı tane kahvehane görmüşümdür. Zaten yola çıkmadan önce bunlardan birine oturup (Orta Kahve) kahve keyfi yapmayı da ihmal etmedim. Kahvenin sahibinin dediğine göre bu mekan Rumların zamanından beri kahvehaneymiş, o zamandan beri işlevi değişmemiş.



    Kahvemi bitirip Xmax’la Gölyazı’ya doğru gaz açıyorum. Güneye dönük bu rota Hürriyet Köyü üzerinden Ulubat Gölü kıyılarına ulaşacak. Son derece sakin ve düzgün bir köy yolu. Yer yer orman içinden, çoğunlukla da tarlaların arasından gidiyorsunuz.





    Bir süre sonra Ulubat Gölü kendisini gösteriyor. Fakat tuhaf bir şeyler var. Kulaklarımda fısıltı benzeri sesler duyuyorum. Çok tuhaf… Motoru bir noktada durduruyorum. Böyle bir şey ilk defa başıma geliyor. Motoru kapatıp etrafı dinliyorum. Rüzgârın bir oyunu olmalı…



    Yola devam ediyorum. Bir süre sonra rüzgârın ne demek istediğini anlayacağım!

    Yolun göle yakın bir mevkide bitip Balıkesir-Bursa yoluna bağlanıyor. Artık dönüş istikametindeyim. Çok yoğun bir trafik var. Tatil bitmiş galiba. Anayola çıkıyorum, “biraz rüzgârlı sanki” derken 60 km/s’ye ulaşır ulaşmaz öyle bir savruluyorum ki, emniyet şeridinde motoru güç bela kontrolde tutuyorum. Sol tarafımdan korkunç hızda rüzgâr yiyorum, üstelik “darbeli” bir rüzgâr! Zamanında yamaç paraşütüne merak sarmıştım; darbeli rüzgâr tehlikeli kabul edilirdi. Motosiklette de farklı değilmiş! Tam rüzgâra göre kendimi ayarladım derken aniden kesiliyor ve sonra daha kuvvetli bir darbe daha! Çareyi birkaç kilometre boyunca mobilet formatında emniyet şeridinde 40-50’yle gitmekte buluyorum… Çevredeki ağaçlar yıkılacak gibi eğiliyor.

    Neyse ki yolum kısa. Bir süre sonra Gölyazı sapağından sağa sapıyorum. Biraz ilerleyince uzaktan Gölyazı görünüyor.



    Burası bu gezide en çok merak ettiğim yerlerden biriydi. Gölyazı ya da eski adıyla Apollonia çok eski bir yerleşim. Aslında karaya köprüyle bağlanan bir ada. Tarımın yanı sıra balıkçılık da geçim kaynakları arasında.



    Motoru girişte bir yerlere park edip Gölyazı’yı gezmeye başlıyorum. Bu arada aşağıdaki kareyi yakalıyorum (hayır o espriyi yapmayacağım):



    Dar sokaklar, iç içe evler. Ortaçağın kale şehirlerini anımsatıyor bana, ki zamanında öyleymiş, ama surlardan geriye pek bir şey kalmamış. Sokakta bir teyze salça yapıyor, selamlaşıyoruz.

    Bir sokakta aşağıdaki ilginç heykeli görüyorum. Hangi ekole ait olduğunu bilmiyorum ama böyle bir heykel görmedim hiç. Kim, niye yaptı belli değil ama çok sarsıcı bence… Çok hoşuma gitti; dalga geçmiyorum. Çok güzel.



    Gölyazı, leylek dostu olarak bilinen bir yerleşim. Leylekler için yuva kuruyorlar ve koruyorlar.





    Bir süre daha dolaştıktan sonra adaya girdiğim yere geliyorum. Artık acıktım ve yoruldum. Buranın göl balıkları çok taze, yemeden gitmeyin derim. Pehlivan Restoran’a giriyorum. Ustanın tavsiyesi üzerine turna balığı yiyorum. Çok lezzetli!



    Merak edenler için fiyatlar aşağıda:





    Sonra bir çay içip dönüş yoluna koyuluyorum. Rüzgâr yine çok sert. Hele otobana çıktıktan sonra tam kafadan geliyor, trafik de çok yoğun. Feribota ulaşana kadar gerçekten çok yorucu bir sürüş oluyor.

    Bu tür gezilerde hava durumunu dikkatle takip etmekte fayda var. Rüzgar hızı 4 kuvvetin üzerindeyse (ya da 30-35 km/s), zorlu bir sürüş sizi bekliyor demektir. Ayrıntılı rüzgar bilgileri için www.windguru.com adresi pek çok kıyı bölgesi hakkında detaylı bilgi veriyor. Yararlı olabilir.

    Akşam yorgun ama mutlu şekilde İstanbul’a varıyorum. Tam 300 km yol yapmışım. Xmax 250 ise tam 10 lt benzin yakmış. Gayet iyi bir oran bence.

    Bu rota bence İstanbul’dan motosikletle gidilebilecek en iyi günübirlik gezi rotalarından biri. Feribottan sonra trafik rahat sayılır, yollar hiç fena değil, rüzgâr haricinde ciddi bir olumsuzluk da yaşamadım. Benim için çok eğlenceli bir gün oldu. Umarım siz de okurken keyif almışsınızdır.

    Bir sonraki gezide görüşmek üzere…
    Ağır metal insanı...


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    mitmuallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Mart 2005
    Şehir
    İzmit /Kocaeli
    Motosikleti
    Mondial RX3i EVO
    Çok güzel, anlamlı bir anlatımla yazılmış bir rota okurkrn keyif aldım doğrusu teşekürler ...
    "Yolculuk bir fersahda olsa cehennemden bir parçadır" ..... seyyah pirimiz Evliya Çelebi

  3. #3
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Alıntı mitmuallim adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Çok güzel, anlamlı bir anlatımla yazılmış bir rota okurkrn keyif aldım doğrusu teşekürler ...
    Teşekkürler, beğendiğinize sevindim.
    Ağır metal insanı...

  4. #4
    protdeaf - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Temmuz 2009
    Şehir
    Karşıyaka / İzmir
    Motosikleti
    Kşın inşallah..
    Çok güzel, çok keyifli bir gezi. Paylaştığınız için teşekkürler.

  5. #5
    Osbourne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Mart 2009
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Var
    emrello takip ediyorum seni..Bu da keyifli olmuş..birde rüzgar olmasaymış..

  6. #6

    Üyelik
    22 Şubat 2009
    Keyifli bir gezi olmuş.

    Paylaşım için teşekkürler

  7. #7
    Moderatör Lucas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Haziran 2006
    Şehir
    Yalova
    Yine güzel bir gezi olmuş, nice bol km'ler kazasız belasız
    Legends may sLeep.. But they never diE..!

  8. #8

    Üyelik
    31 Temmuz 2009
    Şehir
    BURSA
    Motosikleti
    KIRMIZI BİBER-SUZUKI BURGMAN 400-
    Ben bir bursalı olarak bu gezi yazı we fotograflarını çok güzel buldum emeklerine sağlık...
    Motor için sahil şeridi biraz tehlikeli olduğunu unutmayalım..! Arkadaşlar...ama herkesin motorla geziye çıkabileceği nacizane bir güzellikte rota olduğunu unutmayalım...

    Xmax yollarda sorun çıkarttımı hiç arkadaşım ?
    Yakıt 300 km de 10 lt benzin çok iyi

  9. #9
    Adana İl Temsilcisi adanalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Ekim 2006
    Şehir
    ADANA
    Motosikleti
    YAMAHA XJ6 DİVERSİON F, YAMAHA BW'S 100
    güzel bir gezi,güzel bir paylaşım,teşekkürler.
    DÜNYADA ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN. BORA KARAKAŞ (BEN)
    KİMSEYE KİN DUYMAM,DÜŞMANIM KİNDİR BENİM.....YUNUS EMRE

  10. #10
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Alıntı adanalı adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    güzel bir gezi,güzel bir paylaşım,teşekkürler.
    Sevgili Adanalı, Osbourne, Symali, Protdeaf ve Lucas arkadaşlarım, yorumlarınız için çok teşekkürler. Beğendiğinize sevindim.

    Eylemlerim sürecektir!

    ---------- Mesaj ekleme zamanı: 13:56 PM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 13:50 PM ----------

    Alıntı CAGDAS16 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ben bir bursalı olarak bu gezi yazı we fotograflarını çok güzel buldum emeklerine sağlık...
    Motor için sahil şeridi biraz tehlikeli olduğunu unutmayalım..! Arkadaşlar...ama herkesin motorla geziye çıkabileceği nacizane bir güzellikte rota olduğunu unutmayalım...

    Xmax yollarda sorun çıkarttımı hiç arkadaşım ?
    Yakıt 300 km de 10 lt benzin çok iyi
    Merhaba, beğendiğine sevindim.

    Aslında sahil şeridinde pek tedirgin olmadım. Abartılı süratlere çıkılmadığı sürece hiç fena bir güzergah değil. Ben zaten bu tür yollarda 60'ın üzerine pek çıkmıyorum. Gezmeye gidiyoruz, acelemiz yok...

    Ama Gölyazı ile Orhangazi arası gerçekten kâbus gibiydi. Rüzgâra karşı denge sağlayacağım diye bileklerim tutuldu valla.

    Xmax ile ilgili hiçbir sorun yaşamadım, hatta bu geziden sonra 600 km'lik bir Trakya gezisine çıktım. Orada bayağı bir otoban kullanımı da oldu. Maşallahı var desem yeridir.

    Benzin tüketimi gerçekten iyi, ama doğal olarak otoban veya şehir içi sürüşlerinde biraz daha artıyor tüketim.
    Ağır metal insanı...

  11. #11
    TORAMAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Kasım 2008
    Şehir
    KOCAELİ
    Motosikleti
    Aprilia Scarabeo 200 ie
    Gezilerini keyifle takip ediyorum arkadaşım.

    Yine sunumun fotoğraflarına diyecek yok turna balığı en güzel tatlısu balıklarındandır afiyet olsun.

    Yeni eylemlerini bekliyoruz.

  12. #12
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Alıntı TORAMAN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Gezilerini keyifle takip ediyorum arkadaşım.

    Yine sunumun fotoğraflarına diyecek yok turna balığı en güzel tatlısu balıklarındandır afiyet olsun.

    Yeni eylemlerini bekliyoruz.
    Teşekkürler, inşallah bir gün beraber de bir gezi yaparız... Turna balığını da ilk kez yedim. Tam da mevsimiymiş ustanın dediğine göre. Valla süperdi.
    Ağır metal insanı...

  13. #13
    Deryali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Şubat 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Yamaha MT-09
    koskoca gezide sadece 1 kere motorunu çekmişsin
    "Özgür yaşayanların bakış açısı" Motojektif

  14. #14
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Alıntı Deryali adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    koskoca gezide sadece 1 kere motorunu çekmişsin
    Evet valla, aslında motoru bırak kendimi de çekmemişim o da ayrı bir konu
    Ağır metal insanı...

  15. #15
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    15 Ekim 2008
    güzel olmuş

  16. #16
    muratkesim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Haziran 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Satıldı
    Çok güzel gezi ve fotoğraflar... Anlatımınıza da diyecek yok. Bu gezi raporu tadında başka gezilerinizi dört gözle bekliyorum.
    CBR 125 R' 05, BANDIT GSF 650 S' 05, CBR 600 RR' 07 , SYM JOYRIDE' 07
    '' GİTMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR ''

  17. #17
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Alıntı muratkesim adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Çok güzel gezi ve fotoğraflar... Anlatımınıza da diyecek yok. Bu gezi raporu tadında başka gezilerinizi dört gözle bekliyorum.
    Teşekkürler. Çok iddialı geziler değil aslında benimkiler ama beğendiğinize sevindim. Keşke şöyle Afrika turu falan yapsam da kitap olarak yazsam... (Bir parça uçtum galiba... )

    Bu geziden hemen sonra yaptığım Trakya gezisini de zaman bulduğumda hazır hale getirip paylaşmaya çalışacağım.
    Ağır metal insanı...

  18. #18

    Üyelik
    23 Ağustos 2009
    Şehir
    Bursa,İzmir
    Motosikleti
    Mondial 125 ZN
    gitmişken eğerceyede uğrasaydın şaka bi yana güzel bi gezi olmuş
    Love mods hate racism

  19. #19
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Birinci sezonun dördüncü bölümü de yayında (Trakya Gezisi):


    http://www.motosiklet.net/forum/etki...ollarinda.html
    Ağır metal insanı...

  20. #20
    aydinsen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Şubat 2007
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Mv Agusta Turismo Veloca Lusso
    Emre'ciğim gercekten yine süper bir yazı dizisi çıkarmışsın. Anlatım, resimler ve gezi harika. Her ayrıntıya dikkat ederek bizimle paylaştığın için teşekkürler.
    Kazasız iyi sürüşler...
    Hyosung gt250 düşünüyorum.


1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler