Suzuki GW 250 Inazuma Rodaj Gezisi

[Machair]

Arkadaşlar merhaba. Daha önce açılmış bir başlığa cevap olması ve de küçük bir gezi paylaşımı yapmış olabilmek için bu başlığı açtım. Yeni aldığım motosikletimin rodajı için yaptığım gezilerden az da olsa bir kaç kare ve detay vererek faydalı olmaya çalışacağım. Artık hikayeye başlayabiliriz.

Eşimin daha rahat seyahat edebilmesi amacıyla bütçemize uygun yeni motosiklet arayışına girdik ve Inazuma'da karar kılınca bir anda eski dostumuzu satışa çıkardık. 1 hafta içerisinde ise satıldı ve soluğu İzmir Alsancak Oto Suzuki bayisinde aldık. 10 Aralık akşamı motoru servisten teslim aldım. Alırken 3 modlu ekrandan sanırsam ECO modu 6000 devirde yanacak şekilde ayarladılar, motoru tanıtıp gerekli uyarıları yaptılar ve ilk kilometreme başladım. İlk işim 2 metre sonraki benzinciye girip depoyu doldurmak oldu. 45,00 TL benzin aldı ve 4 bakla ekranda yandı. Bunun aslında fulletmek olmadığını daha sonra anlayacaktım.

İlk benzin alımı;

Km: 1
45,01 TL
10,23 Lt
4,40 TL/Lt Shell.

Arada şehiriçi ufak geziler yaparak motora alışmaya çalıştım.

13 Aralık Cumartesi günü İzmir Kemalpaşa'daki çalıştığım fabrikaya motosiklet ile gittim. Fabrika çıkışında kadran 150. kilometrede olduğumu gösteriyordu. Eve geldiğimde hazırlıklarımı yaptım ve başlangıç fotolarını çektim.

[IMG][/IMG]

[IMG][/IMG]

[IMG][/IMG]

[IMG][/IMG]

Resimde görüldüğü üzere 183. kilometrede yola koyuldum. Amacım eski Karaburun yolundan yarım adayı turlamak. Eğer olursa Çeşme yarımadası üzerinden dönmek. Yola çıkarken sizlere bu turu tanıtmak için her köy levhasında fotoğraf çekmeye karar veriyorum.

[IMG][/IMG]

Bu İzmir'den kıyı boyunca Çeşme yönüne giden yol ile İzmir-Çeşme otobanının Karaburun çıkışının birleştiği yol. Buradaki düzlükten sonra tekrar ikiye ayrılıp biri Karaburun'a diğeri Çeşme'ye gidiyor. Karaburun'a dönen yol ise hemen yolun başındaki İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün önünde ikiye ayrılıyor. Biri eski virajlı yol diğeri ise 2014 Nisan'da tamamlanan yeni yol. Amacım terk haldeki eski yolda hem motora alışmak hem de motoru alıştırmak. CRF 250 L'yi de ilk aldığımda bu yolu yapmıştım.

[IMG][/IMG]

Hemen 2 kilometre sonra Gülbahçe levhası. Burada benzinliğe girip 5 dakikalık bir mola veriyorum.

[IMG][/IMG]

Ardından Karapınar levhası. Buraya kadar her şey yolunda.

[IMG][/IMG]

Sonra Balıklıova geliyor. Artık günden güne bu yolun terk edildiğini anlıyorum. Buda son fotoğrafım oluyor. Çünkü yol iyice tenhalaşınca artık I am Legend modunda olduğumuzu farkediyorum. Sürünün içinde koşmaya başladığı için geç farkettiğim çoban köpeği ne rodaj bırakıyor ne başka bir şey. Artık kesişim noktasına doğru gaz açma şansım yok. Direk bir vites aşağı ve tapa gaz. Tabi bu CRF değil ve ben acemisiyim. Zorda olsa bozuk asfaltta iti atlatıyorum. Köpekten kurtulunca fotoğrafı falan erteleme kararı alıyorum. Sonraki durak İnecik Köyü'ndeki evimiz. Onca yağmurdan sonra ben evi kontrol edip bahçeyi kontrol ediyorum. Çantamdaki poğaça ve muzu yedikten sonra benim gibi evi kontrole gelmiş yan komşu ile selamlaşıyoruz. Inazuma ise terini soğutuyor. 15 dakikalık moladan sonraki durak Karaburun merkez oluyor. Burada artık bitmek üzere olan depoyu tazeliyoruz. İlk defa fulleniyor.

İkinci benzin alımı;
Km: 283
51,04 TL
11,76 Lt
4,34 TL/Lt Alpet.

Buradan sırası ile Yeni Liman, Hasseki, Sarpıncık köylerinden geçerek yoluma devam ediyorum. Arada daha nice köy var ama içinden geçmediğim için yazmıyorum. Sarpıncık Köyü aynı zamanda Sarpıncık Deniz Feneri'ni içeren köy. Yarımadanın en kuzey ucu. Doğu kısmından batıya geçtiğimiz nokta. Artık dağın arkasından çıkıp batan güneşle ısınma zamanı.

[IMG][/IMG]

Buda 2 ay ince eşimle yaz dönümünde yaptığımız çadır maceramız. Yandaki Sarpıncık feneri.

Sarpıncık Feneri deniz kıyısında olduğu için ve yol bozuk olduğu için uğramadım. Yolda manzara seyretmek için arada durarak direk Küçükbahçe köyüne geçtim. Burada hava tamamen karardı ve ilk defa ıssızlığın ortasında farları denedim. Böyle şartlar için sis farı almaya karar verdim. Artık geç olduğu ve eşime hava karardığı zaman dönerim dediğim için Çeşme yarımadası kısmını çıkarıp aradan tekrar Balıklıova'ya dönen yola giriyorum. Çember tamamlanıyor ve bu sefer eski yol yerine yeni yol üzerinden devam ediyorum. Urla'ya gelince benzinliğe girip tuvalet ve artık ağrıyan totoyu dinlendirme molası veriyorum. Halime acıyan Gulf petrol çalışanı Nuh bana önce çay sonra kahve ikram ediyor. 15 dakika laflayıp yola koyuluyorum. Eve son 30 km. Vardığımda ise 5 buçuk saat ve 225 km yol yapmış durumdayım.

[IMG][/IMG]

Buda eve varınca sayacım.CRF'nin depodan sonra bu bana bitmeyecekmiş gibi geliyor. Ve evet diğer gezi bu mesajdan sonra.

---------- Mesajlar birleştirildi - 23:45 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:40 ----------

Rota tamamlandığında şu şekilde oluyor.

[IMG][/IMG]

[Sinan Er]

Hayırlı olsun Güle güle kullan .Allah kaza bela vermesin inşallah.

[Machair]

Hayırlı olsun Güle güle kullan .Allah kaza bela vermesin inşallah.

Sağolasın. Darısı her motosiklet severin başına.

[KYorulmaz]

Yazları içmeler tarafında ikamet ediyorum. Bu yarım ada turunu atmak aklımda aylardır. Ufak bir soru yolların durumu nedir acaba ?
Ayrıca motorunuz hayırlı olsun artçılı kullanım için çok doğru tercih
Güzel paylaşım teşekkürler.

[Machair]

Malum kış ayları. Hava soğuk, asfalt ıslak, gün kısa. Yazın ayda 2000-3000 km yaparken şimdi 1000 km yapmak cesaret. İlk geziden sonra ikinci gezi için plan yapıyorum Amacım aynı zamanda kamp yerleri bulmak. Bu sefer güneye inmeye karar veriyorum. Amaç Bafa Gölü kıyısındaki Kapıkırı Köyü'ne inmek. Öğlen yola çıkıyorum. Bu sefer motorumun üzerinde İRF İrfan Usta'dan aldığım motor koruma demiri, arka çanta demiri, yan çanta demirleri ve egzoz koruyucular takılı. Ayrıca bir de Tank Pad yapıştırıp üzerine 4Riders depo üstü çantamı takıp yola koyuluyorum. Evden otoban yoluna girdiğimde km 500 oluyor. Bir önceki geziden bu yana şehir içi 100 km olmuş. Otobanda 70-80 km hızla en sağdan yapılan 15 dakikalık yolculuktan sonra Gaziemir'e giriyorum. Havaalanı ayrımından önce Menderes ayrımı var. Buradan devam edip Tahtalı Barajı'ndan önceki Selçuk levhasından sola giriyorum. Düz gidersem virajlarla dağa çıkıp sonra tekrar virajlar ile Gümüldür'e inecekti. Ama zaman kısa. Hafif eğimli, hafif virajlı yoldan Ahmetbeyli'ye varıyorum. Buradan sonrası deniz kıyısı virajlar. Devir saatini çok zorlamadan virajları deniyorum. Bakalım IRC asfalt lastiğinde nasıl.

[IMG][/IMG]

Konu renklensin diye daha önce aynı yolda çekildiğimiz bir fotoyu ekliyorum. İki kişilik 1 gece 2 günlük Kuşadası tatilimizden bir kare.

Hayır pembe kask benim değil eşimin.

İlk molamı Kuşadası marinadaki alışveriş merkezinde veriyorum. WC ve bacak açma molasının ardından tekrar yola koyulup Güzelçamlı Milli Parkı'na doğru gaz açıyorum. Milli parkta güzel bir koyda çantamdaki kaşarlı açma ve meyve suyu ile öğle yemeğimi yapıyorum. Unutmadan, milli parka motor girişi 6,00 TL.

[IMG][/IMG]

Motorla olmasaydım kesinlikle bu suya bir kez dalıp çıkardım.

[IMG][/IMG]

Ben ve kara oğlan. Tek başına bir bank. Sanmayın ki yalnızdım. 50 metre sağımda ve 50 metre solumda ara öğün olarak birbirini yiyen çiftlerden verdiğim rahatsızlık için özür dilerim.

Milli park çıkışında benzin alıyoruz.

Üçüncü benzin alımı;

Km: 626
50,02 TL
11,66 Lt
4,29 TL/Lt Shell.

Ve böylece ilk full depodan full depoya ortalama 3,40 Lt/100 Km. oluyor.

Buradan Soğucak'a geçip oradan Söke'ye giriyorum. Söke'den sonra bir düzlük var akıllara zarar. Dönüşte ölçtüm tam 24 km. 80 km/s. ile o yol bitmedi ve koca yolda yapayalnız ilerledim. Sıkıntıdan kaskın içinde çığlıklar attım, şarkı türkü söyledim. Bafa Köyü'ne girerken olan Kapıkırı ayrımını kaçırdığımı Bafa Köyü bitince farkettim. Bu arada hava öyle soğudu ki sümüklerim dondu. Yazlık baffı kışlık polarlı baff ile değiştirdim. Yazlık kısa bilek eldivenleri kışlık eldiven ile değiştirdim ve güneş artık battığı için Kapıkırı'na uğramaktan vazgeçip dönüş yoluna başladım.

[IMG][/IMG]

Yoldaki seyir terasından Bafa Gölü ve ada.

[IMG][/IMG]

Terasta beni bekleyen kara oğlan.

[IMG][/IMG]

Gidiş rotam bu şekilde olmuş oldu.

Dönüşte Söke'de yolu değiştirip Ortaklar yoluna girdim. Ortaklar'ın ortasondaki kavşakta bulunan benzinlikte 3 tane çöp şişçi var. Etrafta daha bir sürü var tabi. Burada tavsiye üzerine Kasap Ahmet'e uğradım. Servis inanılmaz hızlı, ilgi süper, lezzet doruklarda idi. Akşam yemeğimi yapıp Ortaklar'dan Selçuk'a geçtim. Burada motor 800 kilometreyi tamamladı ve artık 8000 devirlere doğru gaz açmaya başladım. Selçuk'tan tekrar Kuşadası yoluna dönüp Ahmetbeyli üzerinden geldiğim yoldan eve döndüm. Döndüğümde km 905 gösteriyordu ama soğuktan fotoğraf çekemeden eve girdim.

[IMG][/IMG]

Dönüş rotamda bu şekilde oluştu.

Şehir içinde biraz daha yol aldıktan sonra tekrar benzin aldım.

Dördüncü benzin alımı;

Km: 953
51,23 TL
11,97 Lt
4,28 TL/Lt Shell.

Yeni ortalama 3,66 Lt/100 Km. oldu.

27 Aralık'ta Alsancak Oto'ya 1000 km rodaj bakımına gittim. Motosiklet 985 kmde olduğu için biraz turlamamı rica ettiler. Menderes yapıp geri geldiğimde 1001 kmde bakıma girdim. Tuncay Usta'ya ilgisinden ve yardımlarından ötürü teşekkür ederim. Motorun yağı ve yağ filtresi değişti. Zinciri gerildi ve diğer kontrolleri yapıldı. 163,00 TL ücret ödedim. Tuncay Usta devir saati uyarısını 8000 devire ayarladı ve kitapçıktaki gibi 1600 kmye kadar buna uymamı istedi. Sonrasında devir kesiciye sokmadan ve zorlamadan kullanıp periyodik bakımdan bakıma uğramamın yeterli olduğunu söyledi. Şu ana kadar sadece zincir yağladım ve 1100 km civarındayım.

Umarım bu yazımla sizlere yardımcı olabilmişimdir. Herkesin yeni motoruyla rodaj yapması dileği ile...

[arican]

Hayırlı olsun. Güle güle kullanın.

[Machair]

Yazları içmeler tarafında ikamet ediyorum. Bu yarım ada turunu atmak aklımda aylardır. Ufak bir soru yolların durumu nedir acaba ?
Ayrıca motorunuz hayırlı olsun artçılı kullanım için çok doğru tercih
Güzel paylaşım teşekkürler.

Açıkçası 15 yıldır bu yolu araba ile gidiyorum hiç sıkıntı yaşamamıştım. Benim gibi yanlayarak giden biri için yeni yol sıkıcı geliyordu. CRF'yi alınca hem yol boş hem de virajlı olduğu için ilk olarak bu yolu tercih ettim. Benim motora, motorunda parçalarına uyumu olur diye. Yine bir sorun yoktu ta ki Inazuma'ya geçinceye kadar. Sebebi şöyle;

bu turu rahatlıkla yaparsınız. İnazuma ile CBR kasa olarak çokta farklı değil. Sele ve tek silindir yorabilir sadece. Ama ben o yoldaki hiçbir hatayı CRF ile hissetmediğimi Inazuma ile aynı yolu yapınca anladım. Yoldan kaynaklı titreşim, avuç büyüklüğünde bir sürü keskin köşeli çukurlar. Anlamsız asfalt kademe atlamaları. Topraklı, çamurlu, mıcırlı ya da gübreli virajlar. Yol normalde stabilize yol. Hani zift-mıcır-zift şeklinde yapılan köy yolu. Eski halinden bir farkı yok. Terk edilmişliği 5-10 sene sonra ortaya çıkar. Ama motorunuzu tanımıyorsanız, lastiklerinizi tanımıyorsanız, yolu tanımıyorsanız ve virajlarda çıkabilecek ani sürprizlere hazır değilseniz hep yavaş gidin. Belki müsait zaman denk getirebilirsek birlikte yapabiliriz.

[MCV]

Hayırlı olsun.Güle güle kullan.Güzel geziler olmuş.
Paylaşım için teşekkürler.

[zizulander]

Kıskandım.
Hayırlı uğurlu olsun.
Güle güle kullanın.

[kralaslan_21]

Motosikletin hayırlı uğurlu olsun. Güle güle kullan. Bu arada ilk defa rodajı böyle güzel tamamlayan gördüm.

[contramuro]

Konuyu dağıtmak istemem ama strom almayı düşündünüz mü? Ve artçılı kullanımından bahsederseniz sevinirim.. Güzel bi paylaşım teşekkür ederim👍

[ESGEL]

Hayırlı olsun Güle güle kullan .Allah kaza bela vermesin inşallah.

[Machair]

Hayırlı olsun.Güle güle kullan.Güzel geziler olmuş.
Paylaşım için teşekkürler.

Kıskandım.
Hayırlı uğurlu olsun.
Güle güle kullanın.

Motosikletin hayırlı uğurlu olsun. Güle güle kullan. Bu arada ilk defa rodajı böyle güzel tamamlayan gördüm.

Hayırlı olsun Güle güle kullan .Allah kaza bela vermesin inşallah.

Herkese iyi dilekleri için çok teşekkür ederim. Umarım rodaj ve rotalar için faydalı olabilmişimdir.

---------- Mesajlar birleştirildi - 12:20 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:58 ----------

Konuyu dağıtmak istemem ama strom almayı düşündünüz mü? Ve artçılı kullanımından bahsederseniz sevinirim.. Güzel bi paylaşım teşekkür ederim��

Merhaba. V-Strom almayı düşünmez olur muyum hiç. DL-650, KLE-650, NC 750X, XT660 Tenere hepsine baktım. Gönümden geçen Kawasaki W800 idi ama o zaten hiç olamadı. İstediğim motosiklet tel jantlı, dişli lastikli, simetrik çift egzozlu olmalıydı ve tabi ki 2 kişi rahat olmalıydı. Ne yazık ki bütçe işin içine girince yukarıdakilerin hepsi hayal oldu. Alttaki fotoda arkadaşımın motoru. Benden Inazuma'yı almadan 1 hafta önce buldu. 2006 model. Benden 2 gün sonra noterden teslim aldı. Ben ikinci ele güvenemedim ve açıkçası bu kadarına bile param çıkışmadı.

[IMG][/IMG]

Eh şimdilik tel jant ve dişli lastikten vazgeçtik, buda bana CRF 250L'mi özletiyor ama çift silindirin, simetrik çift egzozun ve ultra rahat selenin keyfini yaşıyoruz.

Artçılı kullanıma gelirsek, eşim CRF ile yaptığımız seyahatlerde çok yoruluyordu. ben ise o kadar şikayetçi değildim. Her motorda saatte bir mola verilir diyordum. Inazuma bakmaya gittiğimizde açıkçası para harcamama laf söyleyecek diye ağzımı açmadım. Kendisi bana "Ne düşünüyorsun? Alacak mısın?" diye sordu. Bende "Bilmem, güzel rahat motor ama para gidecek yine sen ne dersin?" dediğimde, "Bu çok rahatmış. Bak bunu hemen alabilirsin bende sevdim." dedi. Siz düşünün artık.

Birkaç gün sonra da rüyasında şunu görmüş. Beraber motorlara atlamışız İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ne gidiyoruz. Ben CRF'yi kullanıyorum her nasılsa o da Inazuma'yı. İlk defa motosiklet kullanıyormuş ama çok iyiymiş. Neyse üniversiteye kadar gidiyormuşuz, orada toprak yola girince bu manetleri karıştırıp düşüyormuş. Bende ona "İlk seferin zaten boşver bir şey olmaz" diyormuşum.

Bana sabah anlatınca dedim "Hade len! O kadar da değil."