Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax

Gazın Kontrolü ve Kafa Salınımı

    REKLAM ALANI
  1. #1
    alfawings - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Mart 2005
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Triumph Tiger 1050 SE
    GAZIN KONTROLÜ…

    Gaz kontrolü motosiklet kullanmanın en önemli kısımlarından biridir. Vites değişimi ve frenle beraber gaz kontrolü bu operasyonu yumuşak ve birbirine insicamla bağlı hareketler şeklinde bir bütün yapar. Gaz kullanımı zayıf bir sürücüyü 2 kilometreden ayırt edersiniz. Motorları sarsılır, bedenleri her gaz verişte ileri geri atılımlar yapar ve arkalarında yolcu varsa kafalar bir senfonik bir harmoniyle birbirine çarpar.

    Doğru gaz verme tekniğini öğrenmek demek sağ bileğinizle temasa geçmek, elinizin ve parmaklarınızın harekete geçmesi için verdiğiniz ilk hareketin yumuşaklaştırılması ve çok hassas bir ön ve arka yol tutunmasının geliştirmeye çalışılmasıdır. Her durumda gazın doğru kontrol edilmesini öğrenmek çok yetenek daha da fazlası çok çalışma gerektirir. Sonucunda sürüşünüz daha yumuşayarak akıcılaşacak ve sizdeki kendinize güven duygusunu artıracaktır.

    Sürüş her kademesinde tam bir gaz kontrolü gereklidir; gaz vermede, gaz kesmede ve gazı kapatıp frenlemeye geçmede ve tekrar freni bırakıp gazı rölanti den alıp ivmelendirmeye geçmede. Frenleri bırakıp gazlamaya başlamak kritik bir andır çünkü o anda motor yatmaya başlar. Şayet frenler sıkılı viraja giriyorsanız(pist iz fren tekniği) bu işlem siz maksimum yatış açısına yakınken olur. Dönüş yaparken bir çok şey oluşmaktadır. Bu yüzden kumanda aletleriyle yumuşak, akıcı olmak/kullanmak zordur. Motora doğal bir tarzda oturun, ellerinize, bileklerinize fazla baskı yapmayın. Davranışlarınızın yumuşak olması için anahtar, her hareketi temkinli ve kontrollü yapmanızdır. Frenleri bırakın ve gazı anlık bir bilek hareketiyle kavrayınız. Frenden gaza geçiş hareketini son derece mükemmel ve adeta akılla safhaları takip edilemez bir akıcılığa kavuşturana kadar pratik yapınız. Gaz verme işlemini devreye soktuğunuzda, arka tekerin size ne söylediğini dinleyin. Ne kadar yatış açısı kullanıyorsunuz? Ne kadar yol tutunma gücü kaldı?

    Frenleri bıraktınız ve gazı rölantiden gazlama ivmesini başlatma noktasına getirdiniz(doğal gazlama), motor maksimum yatış açısında sürate göre devri artıcı gaz vermek için bekliyorsunuz. İşte gaz kontrolünün en önemli olduğu an bu andır. En iyi yol yarışçıları dahil bu noktada gazın kontrolsüz sert kullanımının high-side kaza demek olduğunu bilirler.

    Bunun çalışma dinamiği şöyledir: Lastiğin belli bir tutunma gücü vardır. Bu yarış lastiklerinde 1.2G ve normal cadde lastiklerinde 1G dir. Formula 1 de bu 4Gdir. 1.2G güç 50 derece yatış açısına 1G güç ise 45 derece yatış açısına kadar yol şartları uygunsa lastik yüzeye tutunabilir demektir. Dönüşteki tutunma ile gazlarkenki tutunma güçleri biri diğerinin aleyhinde olarak çalışır. Bunun anlamı birisi için diğerinden feda etmek demektir. Yere temas halkası yatış açısı arttıkça azalır. Lastiğin dış kenarlarının çapı ortaya göre küçüktür. Yattıkça yanlar bastığı için halka doğal olarak küçülmektedir. Bu sebeple sert viraj dönüşlerinde lastiğin tutma kapasitesinin çoğu yatış açısı ile baş etmekle meşguldür. Bu durumda lastiğe gazlamayı da eklerseniz kayabilir yada kaza yapabilirsiniz.

    Bu ikileme çözüm şaşırmayan kontrollü bir el ve pozitif gaz ivmesini başlatıcı devire geçmeden evvel motorun dik konuma doğru kaldırılmaya başlanmış olmasıdır. Azalan yatış açısı size daha büyük bir temas halkasında gazlama imkanını sağlayacaktır. Daha büyük yola temas halkası daha fazla yol tutumu ve daha dengede olmak demektir. Bu arada arka tekerin ne yaptığını hissetmeyi unutmayınız. Tüm ayarlamalarınızı sağ elinizin akıcı, kontrollü ve nispeten küçük aralıklarla hareketleri ile yapınız.

    Pazar gezmesinde yada yağmurda sürüş yapıyor olabilirsiniz, gaz konusunda, gaz kontrolü konusundaki derin kontrol duygunuz motorun kapasitesini daha iyi algılamanıza imkan verecektir. Sağ bilekle yapılan yumuşak, akıcı hareketler etkili bir fren yapmak, vites değiştirmek ve yönlendirmekle beraber yürür. Bu yeteneklerinizin başarılı bir şekilde birleştirilmesi sürüşten zevk almanızı artıracağı gibi kendinize olan güveninizi de sağlamlaştıracaktır.

    High-side kazanın mekaniği:

    Gaz kontrolünün basit kuralı şudur; “Gaz açıldıktan sonra eşit aralıklarla, düzenli bir şekilde ve sürekli bir şekilde dönüşün geri kalanında gaz vermeyi devam ettirmektir.” Keith Code a göre de ideal viraj hattı herkese göre özeldir ve biraz evvel tarif edilen gaz kontrolü kuralının uygulanmasıdır.

    Viraja 50 km/saat hızla girdiniz ve tam gazı açtığınızda arka teker dışa doğru kaymaya başladı. Bu durumda ne yapardınız?

    İnsanlardaki savunma mekanizmasının arka tekerin patinaja girip sağa yada sola savrulması durumunda aşağıdaki hareketlere iç güdüsel olarak sürücüleri yöneltmesi high-side kazaların başlıca sebepleridir.

    1)Gazı kapamak
    2)Arka frene hafifçe basmak
    3)Ön freni kullanmak


    Yapılacak doğru hareket ise gazı olduğu gibi muhafaza etmek hatta biraz daha gaz vermektir. Gaz kesme durumunda tekerin patinajı duracak ve tekrar yeri kavrayarak sahip olduğu ivme ile ters yöne yönlenerek sürücüyü üzerinden atacaktır. Bundan daha önce de gazı kestiğiniz için, öne daha fazla ağırlık aktırılmış olacağından, savrulmayı daha da kötüye götürmüş olacaksınız.

    Motorun dengede tutan eylem gaz vermektir. Burada bahsedilen gaz verme eylemi ise gazı aniden açıp sonra birden bırakmak değildir. Düzenli ve kademeli bir artışla gazı kullanmaktır. Dönüşlerde arka tekerin traksiyon kaybı bu şekilde önlenir.

    Gazın düzenli ve yumuşak kullanımı tekniğinde, sadece açarken değil kapatırken de aynı düzenli ve kademeli geçiş hareketinde ustalaşmak gereklidir.

    Çeşitli hızlarda olan high-side kaza videoları aşağıda sunulmuştur.

    http://www.youtube.com/watch?v=PHtrLKOOHaU

    http://www.youtube.com/watch?v=qzsScCnW9AA

    http://www.youtube.com/watch?v=mKsV6a278gE

    Not.: High-side kazanın ikinci bir nedeni de arka freni sert kullanarak arka tekeri kilitledikten sonra motor durmadan arka freni bırakmak yada tekerleğin dönmesini sağlayacak oranda gevşetmektir.




    KAFA SALINMASI…


    Kafa salınması çok ürkütücü bir deneyimdir. Bu olay bilhassa sert yay ayarlı spor motorlarda görülür. Ön tekere arka arkaya sert vuruşlar yapan kasisli yollarda gazlarsanız bu darbeler ön çatalların çöküğü yerde sarması ve iniş çıkış hareketlerini kesmesiyle oluşur. Geri sekme sönülmesi ayarlarının fazla ayarlanmış olması durumu tetikleyen sebeplerdir. Ön teker havada kalır, yerle temas kaybolur(airborne). Tekerlek bir tarafa savrulur, sonra ikinci sekme gelir ve diğer tarafa savrulur. Yere her vuruşta diğer tarafa savrulur. Eğer gidon amortisörü bu durumu dengeleyemezse salınım artar, kuvvet kazanarak bir taraftan diğerine hareketi hızlanır. Bu hareketin sertliği elcikleri elinizden alabilecek ve ayaklarınızı pedallardan atacak oranlara ulaşabilir. Gerisini siz düşünün.

    Gidon amortisörü kullanmanız önerilir. Birçok spor motorlar bu amortisörle imal edilir. Yoksa siz taktırın. Ancak bunu takmanız her şeyin hallolduğu anlamına gelmez. Şayet gidonu normal dönebilecek oranda dengeli tutmak için taktığınız gidon amortisörünün varsa ayarını ayarlamak mecburiyetinde kalıyorsanız motorunuzun şasesinde bir problem var demektir. Çok sıkı ayarlanmış gidon amortisörü bilhassa yavaş dönüşlerde hat tutmayacaktır ve yüksek süratli dönüşlerde salınmaya girecektir. Bu durumda ayarını biraz gevşetip etkisine bakınız.

    Vücut duruşunuzun kafa salınmasının başlaması üzerinde etkisi vardır. Yüksek süratlerde dik vücut duruşunu muhafaza etmek ağırlığı arka tekere aktararak önün hafiflemesine, bilhassa gaz verildiği anlarda, sebep olur. Ayrıca dik vücut duruşu elcikleri daha sıkı tutmanız demektir ki buda elciklere daha fazla ivme vermek demektir. Tabi buda ön tekerin yerden sağa sola sekmesini sallanmayı artırıcı yönde besleyecektir. Ön, tekerden gelen darbeleri dengelemeye çalışırken sizin elciklere baskı yapmanız motor geometrisinin durumu düzeltmeye çalışma hareketini olumsuz etkileyecektir. Salınmanın önlenmesi, başlamaması için en iyi davranış gaz verdiğinizde elcikleri hafif bırakın, üzerlerine baskı yapmayın. Ağırlığınız pedallarda olsun. Tankı dizlerinizle sıkıca tutun, ağırlığınız olabildiğince önde olsun. Pedallara ağırlığınızı vermek sizi öne alacaktır. Tankı dizlerinizle tutmakta motorun dengede kalmasını sağlayacaktır.

    Kafa salınması başladığı zaman elciklere yük bindirmeyin, bastırmayın yada salınmayı durdurmak için herhangi bir şekilde gidona baskı uygulamayın. Bu salınmayı daha da artırır. Yapacağınız şey elcikleri gevşek tutarak motorun bu salınmayı dengelemesine izin vermektir. Siz gidon amortisörünün görevini yapmaya kalkarsanız durum daha da kötüleşecektir.


    Tasvir Kademe 1…

    http://s179.photobucket.com/albums/w...weave_0_65.flv

    Tasvir Kademe 2…

    http://s179.photobucket.com/albums/w...obble_0_65.flv

    Kaza…

    http://s179.photobucket.com/albums/w...ankslapper.flv


    Sürüş Hızınızın Temposu:

    Hızınızın temposunu biliyor musunuz?

    İki hafta önce bir sürücü öldü. Bir virajı alamadı ve motoruyla kayaların içerisine savruldu. Yolda kaymasına sebep olacak kum, yağ yada buz yoktu. Herhangi bir arabada onun hattının açığına kaçmasına sebep olmamıştı. Tamamen sürücü hatası. Sürücü kendi hız temposunu bilmiyordu. Temposunun üzerinde bir hızla viraja girdi ve beyni ona bu hızın bu viraj için çok fazla olduğu ikazını verdi. Oda motoru kaldırdı ve arka freni çiviledi. Elveda…

    Yarış pistlerinde sürücüyü kurtaracak lastik yada saman bariyerler vardır. Bir ambulans ve işi bilen ekiplerde hazırda bekler. Çoğunlukla yoldan çıkan yarışçı yerinde kısa bir sağlık teftişinden sonra kaza yaptığı yere dönerek kazasını analiz edebilir. Caddeler yarış pistleri değildir. Bu şekilde kullanımları sizin sürücülük ömrünüzü kısaltacaktır ve kendi temponuzu keşfetmenizi de olanaksız kılacaktır. Temponuzu bulup öylece sürmek yarışmaktan çok uzak ve daha eğlenceli bir şeydir.

    Tempo motoru gerçek yerine oturtturarak onu kontrollü bir araç konumuna sokar. Temponuzun dışına çıkarsanız o sizi kontrol eder. Bir çok yarış tipi motor sürücüsü bir kere motorlarına binince gazı öyle kontrolsüzce kullanırlar ki oluşan süratle adeta motorları tarafından aceleyle taşınan bir bagaj durumuna düşerler. Tempo ise 1200cc ne kadar zevkliyse 250cc bir motorun da o kadar zevkli olmasını sağlar. Bu sürücünün sağ bileğini kullanma maharetiyle ilgili bir gerçektir. Budala biri gazı çevirebilir ama nasıl durulacağı yada dönüleceği hakkında bir fikri yoktur. Durmayı öğrenmek hayat kurtarır, dönmeyi öğrenmek hayatı zenginleştirir. Bir motoru ardışık dönüşlerde kullanmaktan daha zevkli ne vardır. Eğer temponuzu ayarlayamazsanız frenlerle uğraşırsınız, buda acil bir durumda sizi çaresiz bırakır. Kendi temponuzu bulun ve göreceksiniz ki asıl eğlence oradadır. Düz yolda gazı sonuna kadar açmanın değil de her durumda kendi temponuzda güvenle gitmenizin gerçek motor ustalığı olduğunu anlayacaksınız.

    Olur olmaz her yerde hızlı gitmek, kural tanımadan kamikaze gibi alçaktan uçmak biz motorcuların imajını zedelemektedir. Ehliyetimizi, motorumuzu sonunda da kendi bedenimizi kaybedebiliriz.

    Kendi otoban ve şehir içi hız temponuzu bulunuz, ona bağlı kalınız ve gereksiz ve riskli süratlenmelerden kaçınınız. Çok üst bir hız tempom var diyorsanız yarış pistlerini kullanınız.

    Tempolaşma kaideleri:

    .Dönüş hızınızı erken ayarlayın. Dönüş noktasını kaçırırsanız eyvah.
    .Yere doğru bakmayın. Bu hızı beyninizin olduğundan daha fazla gibi algılamasına sebep olur.
    .Motoru çabuk döndürün.
    .Frenleri hassas bir tarzda hissederek ama ciddi bir sıkmayla kullanın.
    .Gazlamaya erken başlayın.
    .Sollamak dışında orta çizgiyi asla geçmeyin. Bu aslında sizin motora ne kadar hakim olabildiğinizin bir göstergesidir.
    .Orta şeride yakın kısımlarda fazla kalmayın . Açık dönüşle gelen bir araç olabilir.
    .Virajlarda sarkarak ve düz yollarda iyice kapanarak dikkatleri üzerinize çekmekten kaçınınız.
    .Gurup liderliği yaparken grupla bir sürüş yapınız. Hat değişmeleriniz yumuşak ve önceden el işaretleriyle belirtilerek olmalıdır.
    .Sürüyü takip ediyorsanız grupla birlikte sürünüz. Şayet sürü liderini takip edemiyorsanız ve kendi temponuzu tutturmaya çalışıyorsanız başkalarının da sizi takip etmesini beklemeyiniz.

    Gurup sürüş temposu.:
    Düzlükler rütbelerin ayarlanacağı zamanlardır. Lider takip edenleri birbirine karıştırıp kümeleştirmeyecek tempoyu tutturmak zorundadır. Bilhassa dur işaretinden sonra hareket ederken yada çift yönlü yolda araç sollarken tüm sürücülerin hızlarını aynı tempoda tutmaları esastır. Lider gazı sert kullanarak aracı sollamalı ve geriden gelenlere sollamayı yapacakları boş alanı bırakmalıdır. Ancak bunu yaparken ölçüsüz hızlanıp grubu geride bırakmamalıdır. Düzlüklerde mantıklı süratlerin yaratacağı aralar kolay kapatılabilir, sürücüler önlerindeki motordan iki saniye mesafede çaprazlarındaki sürücülerden 1 saniye mesafede olmalılardır. Domino taşlarının birbirini takip eden insicamlı hareketleri gibi motorların virajlara birbiri ardından bir intizamla girip sonra aynı sırayla çıkışını seyretmek büyük zevktir. Gazın kontrolünde ustalaşmak ve sürüş hızının duruma göre aynı tempoda düzgün tutulabilmesi resmi günlerdeki motosikletli polis kortejlerinde bariz bir şekilde sergilenmektedir.


    Kaynak: http://alfamotosiklet.blogspot.com/
    Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.
    alfamotosiklet.blogspot.com


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    alp_tunay - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Temmuz 2006
    Şehir
    iZMİR
    Motosikleti
    cbf1000-cygnus
    Biz buna tank tokatlayan da diyoruz.....Arkadaşlar arasında dağıtma deriz....
    Kimsenin başına gelmesin...Kötü olay...

    Bilgiler için sağol.....
    T Ü R K İ Y E. . . .T Ü R K L E R İ N D İ R

    N E ... M U T L U... T Ü R K Ü M... D İ Y E N E

  3. #3
    Gökhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Haziran 2006
    Şehir
    Rize
    Motosikleti
    F 650 GS
    gerçekten zevkle okudugum nadir yazılardan biri oldu.eline saglık.Gazın kontrolü ve Tankslapper(tank tokatlıyan) anlatımı oldukça açıklayıcı olmuş.

    bildigim kadarı ile Tankslapper(tank tokatlıyan) özellikle racing motosikletlerde olmasının sebeplerinden biriside trail açılarının diger motosikletlere göre daha dar olması. bir cruiser'de Tankslapper(tank tokatlıyan) olması neredeyse imkansızdır... benimde bir ara bu konu ile ilgili bir araştırmam olmuştu.
    http://www.motosiklet.net/forum/fayd...z-okumali.html

    trail açısıyla ilgili olarakta aşağıdaki yazının oldukça açıklayıcı oldugunu düşünüyorum


    Alıntı memin1857 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    TRAIL ve RAKE bir motosikletin kullanım karakterini belirleyen en önemli faktörlerden ikisidir.

    Bu ikisinin aldığı değerler motosikletin düşük hızlardaki kullanım kolaylığını, dönüşleri ve yüksek hızlardaki stabilitesini ciddi anlamda etkiler.

    RAKE, (Kastor Açısıda denir) motosikletlerde ön maşanın yere olan açısına denir. (Not: Bisikletlerde RAKE'in anlamı farklıdır) RAKE'in ufak olması ön ve arka tekerlek arasındaki mesafeyi kısaltır, RAKE'in büyük olması ise uzatır. Büyük RAKE'li motosikletlerin gidonunun düz durası vardır. Aynı şekilde otomobillerdede direksiyonun dönüşten sonra kendini toparlamasını sağlar.

    TRAIL ise gidonun bağlı olduğu (döndüğü) eksenden aynı açıda yere hayali olarak çizilen çizginin yere deydiği nokta ile ön akstan yere dik çizilen çizginin yere deydiği nokta arasındaki mesafeye denir. İkinci nokta birinci noktanın biraz gerisine düşecektir ve haliyle öndeki noktayı takip (TRAIL) edecektir. Net TRAILi belirleyen RAKE açısı, OFFSET ölçüsü ve tekerlek büyüklüğüdür.

    Birde OFFSET vardır. OFFSET, motosiklet maşaları çoğu bisikletin aksine dümdüz olduğu için gidon dönüş eksenini maşalara bağlayan parçanın büyüklüğüyle oluşan mesafe farkıdır. OFFSETi küçük motosikletlerde (gidon ekseni ile maşası yakın motosikletlerde) TRAIL büyük olmaktadır. OFFSETİ büyük motosikletlerde TRAIL küçük olmaktadır. Çünkü OFFSET azaldığı zaman ön tekerin mili arka tekerleğe yaklaşmakta, yani takip (TRAIL) ettiği noktadan uzaklaşmaktadır.

    Motosikletlerin tarzına göre bu TRAIL ve RAKE ölçüleri değişir.

    Etkileri:

    TRAIL değerleri düşük olan motosikletler, Racing (SS) motosikletler örneğin, düşük hızlarda manevralarda çok pratiktirler, arka arkaya virajlarda oldukça kıvraktırlar fakat yüksek hızlarda yol koşullardan çok etkilenirler ve stabil değildirler, kullanmaları zordur. Cruiser tarzı TRAIL değeri yüksek motosikletler ise otoparkta sağ sol yaparken ağlatırlar, arka arkaya virajlarda döneleri gelmez ama yüksek hızda kendiliğinden ok gibi dümdüz giderler, kullanımları kolaydır.

    Düşük TRAIL'li motosikletlerde (SS'lerde) WOBBLE oluşma ihtimali yüksektir. WOBBLE motosikletin gidonunun ve kendisinin yüksek hızda çok tehlikeli bir şekilde sağa sola hızlı sallanmasıdır.

    MOTOSİKLETİ DİK TUTAN JİROSKOPİK GÜÇ DEĞİLDİR. Donald Duck'ın kitabında ve internette pek çok kaynakta bunun tersinin yazdığını biliyorum fakat bunun aksi bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bisiklet ve motosikletlere 2 adet ekstra ters yönde dönen tekerlek monte edilerek jiroskopik güç iptal edildiğinde bile çok rahat kullanılabilmektedir. Kontra-viraj tekniğini biliyorsanız motosiklet 20km/h üzerinde iken gidonu çevirmeye çalışırsanız motosikletin gidonu çevirdiğiniz yönün tersine döndüğünü görürsünüz. İşte RAKE ve TRAIL'ın varlığı sayesinde motosikletin gidonunu düz tutan etki oluşur ve bu sebeple motosiklet gidonu düz durmaya çalıştığı için kendide dik ve düz gider.

    Teknik olarak 0 RAKE'li ve negatif TRAIL'lı motosiklet/bisiklet yapmak mümkündür. Ama o motosiklet kullanılmasını aşırı zorlaştıracak kadar dengesiz ve tehlikeli olacaktır. Böyle bir motosiklet yapılsa, o motosikleti kullanmak, 70km/h hızla gidiyor bile olsanız sanki duran bir motosikleti ayaklarınızı yere koymadan düz tutmaya çalışmaya benzer. Alışveriş arabası gibi olur.

    Ağırlığından dolayı cruiser motorların kullanımının zor olduğuna inananlar çoğunlukta fakat bunun tersine cruiserlar sürekli düz gitme eğilimli, devirmesi kontrolü kaybetmesi en zor motosikletlerdir. SS (Racing) motorlarda ise tam tersine virajlara rahat girsin kıvrak olsun diye oldukça dengesiz yapılmışlardır, bu sebeple ancak uzman sürücüler kullanabilir. Çünkü uzman sürücüler bu kıvraklığı kullanabilecek yapıda, yüksek hızdaki dengesizliğide kompanse edebilecek beceridedirler. Cruiserların bir türlü dönesi gelmez, gidonları çok ağır gelir. Ama cruiserlar yeterince kuvvetliyse kolayca ve tehlikesizce drift yapmaya (yanlamaya) çok müsaittirler. SS MOTORLARIN KULLANILMASINI ZORLAŞTIRAN VE TEHLİKELİ YAPAN YALNIZCA ÇOK HIZLI OLMALARI DEĞİLDİR.

    TRAIL ve RAKE konusunda iki uç nokta olan SS ve Cruiser motosikletlerden bahsettim. Fakat arada kalan pek çok motosiklet türüde var tabiki. Çok düşük hızda manevralar hariç kullanması en kolay motosikletler cruiserlardır. Motosiklet (özellikle ilk motosiklet) seçiminizi yaparken aklınızda bulundurmanız gereken şeylerden biri TRAIL ve RAKE'tir.

    Aşağıdaki videoyu izlediğinizde aşırı TRAIL'ı olan bir bisikletin üstünde sürücü olmadan kendi kendine gittiğini ve hatta sürücüsüz ve hareket halindeyken yandan sertçe ittirilmesine rağmen yinede devrilmeyip dümdüz gitmeye devam ettiğini görebilirsiniz. (Dikkatli bakarsanız bisikletin maşası ters duruyor, TRAILı çok büyük.)

    http://www.mehmetemin.com.tr/motosik...stability.mpeg (3.66MB)

    Bu açıdan motosikletlerin kullanım kolaylığını tartışırken ağırlığına değil TRAIL ve RAKE değerlerine bakmak önemlidir.

    (Not: İngilizcesi olmayanlar için TRAIL TREYIL diye, RAKE REYK diye okunur)

  4. #4
    alfawings - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Mart 2005
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Triumph Tiger 1050 SE
    Gyroscop yani açısal momentum ile ilgili iddanız çok ilgimi çekti. Yabancı kaynakları verirseniz araştırmak istiyorum. Chopperlerin düz yolda dengeli olmaları bilinen bir olay, onların problemi dar sokaklarda dönmeye kalkarsanız başlar. Bilgi kaynaklarını bekliyorum yada daha fazla bilgi aktarırsanız mennun olurum. Alpaslan.
    Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.
    alfamotosiklet.blogspot.com

  5. #5
    alp_tunay - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Temmuz 2006
    Şehir
    iZMİR
    Motosikleti
    cbf1000-cygnus
    Şöyle anlatayım....Resimdeki X noktası ne kadar uzarsa dönme o kadar zorlaşır...Tur çapı artar.....Ç
    Choopper larda yol motorları olduklarından önem görüntüye verilmiş olduğundan tur çapı pek dikkate alınmaz...Dolayısıyle diğer tarzlara göre tur çapı en çok olan motor cinsidir....






    prduced by alp_tunay


    Bu resim tarafımdan çizilmiştir...Sırf bu konu için....
    T Ü R K İ Y E. . . .T Ü R K L E R İ N D İ R

    N E ... M U T L U... T Ü R K Ü M... D İ Y E N E

  6. #6
    alfawings - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Mart 2005
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Triumph Tiger 1050 SE
    Merhaba,
    Teşekkürler ama jiroskopik etki ile ilgili açıklama bekliyordum. Çizmiş olduğunuz resim profesyonel kalitede ama aks açıklığının jiroskopiyle alakasını anlayamadım. Açıklık arttıkça dönüş zorlaşır. İlaveten anlatımınızda rake açısı ve trail lede bir bağ kuramadım. Bende bir resim yolluyorum.

    Bu resimde kavramlar belitiliyor. Trail büyüdükçe dönüş zorlaşır, tekerlekler arası(aks açıklığı) uzunluk büyüdükçe dönüş zorlaşır. Rake açısı genellikle spor motorlarda 24 derece cruiserlerde 32 derecedir ve rake açısı yani kısacası çatalların yere izdüşümleri ile merkezdeki bağlantı noktasının dik izdüşümün açısı büyüdükçe trail(lastiğin yere temas mesafesi) artar. Öne ağırlık verince de trail artar. Bu artış yüzünden düz gidişlerde denge fazlalaşır. Bunu uzatabiliriz. Ama konu jiroskopik(açısal ivme) etki!

    Açıklama yapmak istemiyorsanız lütfen sorumu görmemiş olun. Zahmet verdimse kusura bakmayın.
    Selamlar.
    Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.
    alfamotosiklet.blogspot.com

  7. #7
    Gökhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Haziran 2006
    Şehir
    Rize
    Motosikleti
    F 650 GS
    Alıntı alfawings adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Merhaba,
    Teşekkürler ama jiroskopik etki ile ilgili açıklama bekliyordum. Çizmiş olduğunuz resim profesyonel kalitede ama aks açıklığının jiroskopiyle alakasını anlayamadım. Açıklık arttıkça dönüş zorlaşır. İlaveten anlatımınızda rake açısı ve trail lede bir bağ kuramadım. Bende bir resim yolluyorum.

    Bu resimde kavramlar belitiliyor. Trail büyüdükçe dönüş zorlaşır, tekerlekler arası(aks açıklığı) büyüdükçe dönüş zorlaşır. Rake açısı genellikle spor motorlarda 24 derece cruiserlerde 32 derecedir ve rake açısı yani kısacası çatalların yere izdüşümleri ile merkezdeki bağlantı noktasının dik izdüşümün açısı büyüdükçe trail(lastiğin yere temas mesafesi) artar. Öne ağırlık verince de trail artar. Bu artış yüzünden düz gidişlerde denge fazlalaşır. Bunu uzatabiliriz. Ama konu jiroskopik(açısal ivmesel) etki!

    Açıklama yapmak istemiyorsanız lütfen sorumu görmemiş olun. Zahmet verdimse kusura bakmayın.
    Selamlar.
    arkadaşım sana yardımcı olmak isterdim fakat benimde mesajını alıntı yaptıgım kişi bu konularda biligiydi onun için yazısını alıntı yaptım.
    o kişiye gelince sitemizden ayrıldı. sana cevap verememek bu konuda profesyonel anlamda seni doyuracak derecede bilgiye sahip olmadıgımdan kaynaklanıyordu yanlış anlama

  8. #8
    firtina110 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    04 Şubat 2006
    Şehir
    Adapazarı/erenler
    Motosikleti
    pejo-to-kat-layan
    güzel bilgiler.Gaz konusunda kendime çok güvenirim nerede gaz verip vermeyeceğimi iyi ayarlarım.Helede kompresyonu sağlam bir motorsa değmeyin keyfime.
    itina ile kaza yapılır

  9. #9
    İHTİYAR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Mart 2006
    Şehir
    İZMİR
    Motosikleti
    SUZUKI GS-500 E
    İşte böyle,gereksiz polemikler yerine,bunun gibi konularda tartışıp pişmek ve pişirmek harika bir şey. Bizlere aktardığınız değerli bilgileri yakından takip ediyorum,teşekkürler.
    Haydi hükümeti yıkalım yerine AVM yapalım.


Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler